Yalçın Bayer: Devlet anayı 8.5 milyon kişi emiyor

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

DEVLET hazinesinden 8.5 milyon kişi maaş alıyor. 657 ve 1475'e tabi bürokratı, sözleşmelisi, parlamenteri, askeri, erbaşı, polisi, burslu öğrencisi, korucusu, muhtarı, daimi encümen üyesi...

Kimi az, kimi çok alıyor ama bunlar birikince bütçenin en büyük harcama kalemini oluşturuyor.

Bu bilgiyi üst düzey bir devlet görevlisi veriyor.

Sadece maaş, tazminat, mesai ve yollukla mı?

Her kesim 'devlet ana'yı emiyor.

Hayali ihracatçıdan hakiki üçkáğıtçıya, vergi kaçakçısından teşvik ve kredi vurguncusuna kadar herkes devlet musluğunun başında.

İsraf ve sefahat düşkünlüğü, Hazine'nin iflasına kadar uzanıyor.

Devlet küçülecek ama hiçbir siyasi irade buna cesaret edemiyor.

Devletin hantal yapısı sürüyor, kamu harcamaları durmadan artıyor.

Kamu kurumları, lüks ve devasa bina yapımında yarış ediyor. Lojmanların yerini villalar alıyor.

Araba saltanatı yeni modellerle sürüyor.

Partizanlık, savurganlık, keyfilik, plansızlık, dengesizlik ve müsriflik gündemdeki yerini koruyor.

Tasarruf genelgeleri dinlenmiyor.

Suiistimal ve yolsuzluktan yargılanan memur sayısı her geçen gün artıyor. İnceleme ve soruşturmalara müfettişler yetişemiyor.

Devlet harcamalarının ancak % 49'u Sayıştay denetiminden geçebiliyor.

Bunları niye vurguluyoruz.

Fazilet Partisi, kamudaki savurganlık konusunda üç ayrı Meclis araştırması verdi.

Bu çalışmayı yapan FP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Teoman Rıza Güneri ve arkadaşlarının hazırladığı Meclis araştırma önergeleri; 'kamu harcamalarında sergilenen savurganlık ve keyfilik', 'uygulanan tüm tasarruf tedbirlerine rağmen kamudaki bina, konut ve tesis harcamalarındaki savurganlık ve keyfilik' ile 'uygulanan tasarruf tedbirlerine rağmen kamu taşıtlarının kullanımındaki keyfilik' konularını içeriyor.

Ne yazık ki, bu sorunların irdelenmesi üç aydan sonra gündeme gelebilecek.

Kamunun müsrifliği

ARAŞTIRMA önergelerinin verilme gerekçeleri anlatılırken çarpıcı rakamlara da yer veriliyor. Bunları şöyle özetleyebiliriz:

KAMUNUN HARCAMASI 75 KATRİLYON 2000 bütçesinde 34 bakanlık ve onlara bağlı kuruluşlar ile sair kalemlerin harcama tutarı 75 katrilyondur. Bir yıllık Milli Gelir'in 124 katrilyon olduğu düşünülürse, harcamaların Milli Gelir'in % 60'ı olduğu görülmektedir. Ve bu da her yıl artmaktadır. 1993'te % 24 olan pay, 2000 yılında % 60'a çıkmıştır.

ÖZEL SEKTÖR AZALDI, KAMU ARTTI DİE verilerine göre, özel sektörün nihai tüketim harcamaları 1999'da sabit fiyatlarla bir önceki yıla oranla % 3.1 azalırken, kamu sektörünün harcamaları % 6.5 oranında artış göstermiştir. Yani 'devletin küçültülmesi' söylemine rağmen kamu harcamaları durmadan artmaktadır.

KAMUNUN ARAÇ İSRAFI Kamuda tam bir araç savurganlığı bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerde resmi araç sayısı 10 binler dolayında iken Türkiye'de bu rakamın, KİT ve belediyelerle birlikte 125 binin üzerinde olması düşündürücüdür. 2000 yılında kamuya 4.343 yeni taşıt alımı öngörülmüştür. Hakları olmadığı halde birçok üst düzey kamu görevlisine makam aracı tahsis edildiği, birçok resmi aracın özel işlerde kullanıldığı bilinmektedir. Bir araç, makam sahibini bir gün içinde ancak 20 km taşırken, makam sahibine ulaşması, aracın yerine götürülmesi ve sair nedenlerden dolayı 100 km'den fazla yol almakta, bunun akaryakıt, yağ, bakım, yıpranma gibi giderleri göz önüne alındığında anormal bir israf olduğu ortaya çıkmaktadır.

162 BİN TELEFON VAR Devlet dairelerinde birçoğu da uluslararası görüşmeye açık olan 161.749 telefon vardır. Hükümet değişikliklerinde birçok araç ve cep telefonu geri verilmemekte, bunların masrafları da devlete ödettirilmektedir. Ayrıca kamu inşaatları yapımında sağlık giderlerinde, yolluklarda bu savurganlık kendini göstermektedir.

BİNA YARIŞI

FİLAMİNGO YOLU Ekonomi darboğaz içindeyken birçok kamu kurumu görkemli binalar yapma yarışına girmektedir. Ankaralılar, Akay Kavşağı-Ümitköy güzergáhındaki kamu binalarının haşmeti ve yoğunluğu nedeniyle bu yola 'Filamingo Yolu' adını takmışlardır. 17 ayrı binada hizmet sürdüren Başbakanlık belki de dünyanın en büyük başbakanlığı durumundadır.

LOJMANLAR VİLLAYA DÖNÜŞÜYOR 234.784 memur lojmanı bulunmaktadır. Yani 2 milyondan fazla olan memurların az bir bölümü, lojman imkánından faydalanmaktadır. Bazı lojmanlar esas maksadı dışına çıkmış, villa türü lüks konut yapımına dönüşmüştür. Ayrıca konutların kamuya maliyeti, yararından çok zarara yol açmaktadır.

BÜROKRATLARIN KEYFİ Türkiye, bu haliyle dünyada en fazla menkul ve gayrimenkul mülkiyetine sahip devlet görünümündedir. Yenilenen, yeniden yapılan, kiralanan, bazıları lüks, bazıları devasa büyüklükteki binaların, bürokratların keyfi için yapıldığı bilinmektedir. Devletin hantal yapıdan kurtarılmasına, dinamik ve verimli işleyen bir yapıya kavuşturulmasına, mevcut durumdan beslenen devletin içindeki ve dışındaki bazı odakların engel olduğuna dair iddialar ayyuka çıkmıştır.

Çağdaşlığa devam

CEM Vakfı Genel Merkezi, Sıvas katliamının 7. yıldönümünü dolayısıyla şu açıklamayı yaptı: ‘‘Acımız ilk günkü tazeliğini koruyor. Ancak bir hukuk devleti olma yolunda etkin adımlar atan Türkiye Cumhuriyeti, bu konuya yönelik hassasiyetini demokratik hukuk devleti kurallarını işleterek göstermiş ve insanlık dışı yobaz katillere verilen 33 idam cezasıyla yüreğimizi bir ölçüde rahatlattığı gibi yargı yoluyla adaletin eninde sonunda tecelli edeceğine olan inancımızı da pekiştirmiştir.

Bilinmelidir ki, bir Alevi-Sünni çatışması yaratarak, toplumsal barışı yıkma ve yok etme çabalarına Alevileri alet etmeye hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. ’’

MEMURUN PAYI

Devlette

23 kişiye 1 araç

12 görevliye 1 telefon

9 kamu görevlisine de

bir lojman düşüyor.

Yazarın Tüm Yazıları