Paylaş
“Nasıl çözeriz diye düşünecek bir şey yok! Çözüm ortada:
1- Atık arıtma tesisleri fabrikalardan borularla gelen sıvı atıkları arıtmadan sisteme vermeyecek!
2- Kıyı yerleşimlerinde doğrudan denize verilen kanalizasyonlar, kolektörlerle atık arıtma tesislerine ulaştırılacak.
3- Kıyı şeridinde yerleşik sanayi işletmelerinin müstakil atık arıtma tesislerini ve OSB’lerde kurulu toplu atık arıtma tesislerini çalıştırması zorunlu tutulacak. Çalıştırıldığı denetlenecek.
4- Büyükşehirlerin arıtmadan kıyı şeridinde kolektörlerle topladığı ve deniz akıntılarını kullanarak şehirlerden uzaklaştırdığını zannettiği atıklarla ilgili projeler tekrar ele alınacak ve atık arıtma tesisine yönlendirilmeyen hiçbir atık denize verilmeyecek.
5- Marmara (ve diğer denizlerin) havzası içerisinde bulunan ve Marmara’ya (ve diğer denizlere) dökülen akarsular üzerindeki yerleşimlerin ve sanayi tesislerinin atık deşarjlarını izleyen “Akarsu Atık İzleme Sistemi (AAİS)” oluşturulacak.
6- Sanayi tesislerinin üretim kapasiteleri ve atık kapasiteleri arasındaki istatistiksel hareketi izleyen sistem “atık kontrol” devreye sokulacak.
7- Atık arıtma tesislerinin işletme bilgileri gerçek zamanlı ve güncel olarak halkla paylaşılacak.
Olması gerekenlerden bazıları bunlar da, ne kadarı olur, ne kadarı hayal olarak bir başka bahara kalır, bekleyip göreceğiz!
Umarız bir gün ‘Dünya Çevre Günü’ afetlerle, felaketlerle, facialarla boğulu gündemin arasında kaynamaz ve kutlu olur.”
İSTANBUL İÇİN ÇOK ÜZÜLÜYORUM
BEN İstanbul doğumlu 67 yaşında Musevi vatandaşıyım. Marmara Denizi’nin sorumlusu, benim varoluş senem olan 1960’dan bu yana kadar olan iktidarlardır. 2 milyonluk bir şehir bu kadar dar bir coğrafyada 20 milyona nasıl çıkartılır? Köşenizde okumuştum; Trakya ve İstanbul coğrafyası Türkiye’nin üçte biri kadarmış! Bölgede bu kadar insanın yarattığı pislik ve atığı bu “Boğaz ve Marmara Denizi” temizleyemez, akıtamaz.
Bu yetmezmiş gibi bir de ‘Kanal İstanbul’un iki yanında milyon nüfuslu şehir kurulmaya kalkışılırsa, bizler daha başka ‘Müsilaj felaketleri’ ile uğraşırız. Böyle bir bakış açısı ile bir adım daha ileriye gidemeyiz. Açık ve net tekrar ediyorum. Geçmiş iktidarların sorumluluğu büyüktür. Bu maliyetin yükünü, borçlarını ne bizler ne de torunlarımız ödeyebilir.
Rica ediyorum, betonla yapılarla İstanbul’u öldürmeyelim. İnanın çok üzülüyorum. Aron BARUH- İSTANBUL
GÜNÜN SÖZÜ
“Milli benliğini yitirmiş uluslar, başka milletlerin avıdır.”
M.K. ATATÜRK
‘İMAMOĞLU İKTİDAR OLDUĞUMUZU HİSSETTİRMELİ’
İBB, 15 yıldır her ay beş gün toplanırken, İmamoğlu bunu haftada iki güne indirdi, biliyorsunuz. Başkan İmamoğlu, haftada beş gün Meclis’e gelmesinin vakit kaybı olacağını düşünüyor. Ancak bazı CHP’liler kadar AKP’li Meclis üyelerinin de buna karşı itirazları var. Diyorlar ki “5 gün toplanan Meclis iki güne düşünce gündem bitirilemediği için o günlerde 24.00’e kadar çalışıyor. Bu da Meclis üyelerinin verimli çalışmasına engel oluşturuyor.”
CHP’lilerin bu sözünü de aktaralım: “İBB’de iktidar olduk ancak farkında değiliz. İmamoğlu Meclis’e gelmediğinden sayısal çoğunluk nedeniyle idare AKP’nin tamamen eline geçiyor. Çünkü AKP’nin iki başkan vekili var; CHP’nin yok. Başkan bize iktidar olduğumuzu hissettirmelidir.”
ESNAF YİNE NEFESSİZ KALACAK
COVID-19 salgını nedeniyle Türkiye’de en çok etkilenen sektörlerin başında bir yıldır kapalı olan kafe ve restoranlar geliyor. Kira ve sigorta pirim desteğinden limited şirket olan içkili kafe ve restoranlar yararlanamadı. Yine ayrımcılık yapıldı. Esnaf icralık oldu, birçoğu da kepenk indirdi. Salgın döneminde kiralarla ilgili açılmış ve tahliye kararları verilmiş olan tüm davalar mücbir sebepten dolayı iptal edilsin. “2021 Nefes Kredisi” için bankalara başvuruda ‘Vergi ve SGK borcu yoktur’ yazısı isteniyor. KDV indirimi konusunda da net bir tavır sergilenmemiş olması iş dünyasını ve küçük esnafı zorda bıraktı. Erdal KESKİN
BİLİYOR MUSUNUZ?
TRAKYA Üniversitesi, Edirne MYO Gümrük İşletme Bölümü’nden 2000 yılında mezun olan Malloum Yoboide Djeraki’nin, ülkesi Çad’da nisan ayında gerçekleştirilen seçimde cumhurbaşkanının başdanışmanlığına getirildiğinin yerel Habertrak’ta yer aldığını...
MİLAS Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Reşit Özer’in, İSO’nun açıkladığı en büyük 500 firmanın belirlendiği araştırmada sonuçlarında, 98. sıradaki Gümüşdoğa Su Ürünleri A.Ş. ve 150. sıradaki Kılıç Deniz Ürünleri A.Ş. firmalarının Milas’ın gururu olduklarını belirterek sahiplerini kutladığını...
CHP Çorum Milletvekili Tufan Köse’nin, tüm sanatçıların ve emekçilerin sorunları hakkında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na verdiği soru önergesinden sonra şimdi de bu sorunların araştırılması için Meclis’e araştırma önergesi verdiğini...
CHP Tokat milletvekili Kadim Durmaz’ın, artan yem fiyatları karşısında müdahale edilmesini ve acilen ‘Ulusal Yem Konseyi’ kurulmasını istediğini...
MESAJ PANOSU
TURMEPA’nın atık tekneleri, 20. yılında, 1 Haziran itibarıyla “Arkas, Sanko, Tüpraş, Persil, Zen Pırlanta, Opet” sponsorluklarında; Çeşme, Marmaris, Hisarönü ve Göcek koylarında ‘Sıfır Atık Mavi’ hedefiyle çalışmalarına başladı. (Mavi hat: 0850 460 67 67)
Paylaş