Demokrasinin sonuna buyurun

Sistem 1’inci gelen partiye
% 25 oyla 400 milletvekili kazandıracak şekilde düzenlenmiştir. Ama 1991 seçimlerinde ANAP % 21 oy almış kaybetmiş, % 27 oy alan DYP+SHP koalisyonu kurulmuş ve ilk iş olarak bu seçim kanununu değiştirmiştir. Ben de daraltılmış bölgede baraja takılarak seçimi kaybetmiştim. AKP geçen aylarda muhalefete ‘Daraltılmış bölge veya dar bölge seçim sistemlerinden hangisini istiyorsun’ diye teklif açıklamış, muhalefetten alternatif sunulmamıştır.
‘Ehvenişer’ seçim sistemi alternatiflerini aşağıda sunuyoruz. Muhalefet nispi temsil saplantısını unutsun artık!
1- DAR BÖLGE SEÇİM SİSTEMİ: Türkiye 550 seçim bölgesine ayrılacak, her bölgeden bir milletvekili çıkacaktır. Böylece 140 bin kişilik çevreler; bu sistemde İstanbul milletvekili değil Beşiktaş 1, Beşiktaş 2 gibi çevrelerin milletvekili olacaktır. Baraj tamamen kalkacaktır. Bu sistem ABD, İngiltere’de tek turlu ve Fransa’da iki turlu olarak uygulanmaktadır. Örneğin BDP kolayca Türkiye’nin her yerinde seçim kazanabilecektir. Sistemin özelliği daima istikrarlı tek parti hükumeti çıkarmasıdır. Bu sistemin AKP için daha avantajlı olduğu görünmektedir. Başkanlığa daha uygundur.
2- KARMA SİSTEM: Milletvekillerinin en çok % 25’i nisbi temsille (oran değişebilir), % 75’i dar bölgeden seçilecektir. Böylece istikrarlı bir hükümet yanında, çeşitli fikirlerde parlamentoya girecektir. İtalya ve bir bakıma Almanya’da bu sistem uygulanmaktadır. Nitekim son aylardaki hükümet krizi Başbakan Renzi tarafından ‘dar bölge’ seçim sistemine geçilmek vaadiyle aşılmış ve sistem kabul edilmiştir.
Buyursun, muhalefet çözüm üretsin, laf değil. Yasa kapıya gelmiştir. Kurtuluş yoktur.
Aslan ÖZMEN

GÜNÜN SÖZÜ

“Halkın oylarının sonuçlara eksiksiz yansımasını sağlayacak bir seçim sistemi yoksa, milli iradeden de demokrasiden de söz edilemez. İşte yepyeni bir rapor ve demokrasimizin durumu: Türkiye, politika performansı açısından 39’uncu, ekonomik politikalar sıralamasında 23’üncü, demokrasi endeksinde ise 41’inci, yani sonuncu.”
(Doğan HASOL)

Hileye kaçılmak isteniyor

BAŞBAKAN diyor ki; Türkiye’yi 90 seçim bölgesine böleceğiz. Her bölgede en çok oyu hangi parti alırsa, oradaki 5 milletvekilliğini o parti alacak. Bu, hileye kaçmak demektir ve çoğunluk sistemidir. 1950-1960 arasında DP bu sistemi uygulamıştır. Sonuç ortada. Olması gereken ise; Türkiye için en ideal seçim sistemi, İngiltere’de uygulanan Dar bölge + iki turlu sistemdir. Baraj, bu sistemin içinde otomatik vardır. Her bölgeden bir vekil, hem de en az % 51 oy ile seçilir. 450 vekil bu sistemle seçilirken, ülkenin değerli insanlarından da 100 vekil Türkiye milletvekili olarak TBMM’ye girebilmelidir. Ayrıca tüm gelişmiş ülkelerde senato da vardır. 12 Eylül’de senatonun kaldırılması en büyük hataydı. Türkiye ‘Çift Meclisli Sistem’e dönmeli.
Başbakan’a ve AKP’ye ‘hodri meydan’! Kendilerine güveniyorlarsa, bu en modern seçim sistemini bu ülkeye getirirler.
Seçimlerdeki şaibeleri ortadan kaldırmak için elektronik seçim sistemine hemen geçilmeli, özel olarak seçim tabletleri ve çip’li yeni kimlik kartları üretilmeli. Kartlarda biometrik parmak izi olmalı. Seçmen bu kimlik kartları ve parmak izini birlikte bu tabletlerde kullanarak oyunu kullanmalı. Böylece seçimlerdeki tüm şaibeler ortadan kalkarken, sonuçlar da anında alınabilir.
Semih KALKANOĞLU

İnönü Vakfı’ndan haberler

- İSMET İnönü’nün torunu CHP Milletvekili Gülsüm Bilgehan’ın eşi Mustafa Bilgehan’ın, yıllar içinde kayda alınan ve 29 ismin İnönü’yü anlatan sözleri ‘Tanıkların Anılarıyla İsmet İnönü; Sözler ve Dersler’ Doğan Kitap’tan çıktı. İnönü’yü anlatanlar arasında; Prof. Dr. Muammer Aksoy, Ömer Asım Aksoy, Orhan Birgit, Sadi Koçaş, Ekrem Alican, Mükerrem Berk, Haldun Derin, Sabiha Gökçen, Hasan Esat Işık ve Vehbi Koç gibi isimler bulunuyor.

- İNÖNÜ Vakfı’nın geleneksel toplantılarından biri daha bugün 14.00’te Pembe Köşk’te yapılacak; ‘İzmir İktisat Kongresi’ adlı toplantıda, ‘ülke adına yararlı işler yapmış’ olan isimlerden Kazım Karabekir, Mahmut Esat Bozkurt, Mareşal Fevzi Çakmak ve Hasan Ali Yücel’in çocukları, torunları ve yakınları konuşacak...

MESAJ PANOSU

GÖREVİMİN BAŞINDAYIM Beyoğlu Öğretmenevi Müdürü İlker Eraslan, Beyoğlu Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atanırken, atamasının geri alındığı yazısı üzerine şu açıklamayı yaptı:
“İnternet haberlerinde yer alan muğlak bir haberin herhangi bir gerekçeye dayandırılması kabul edilemez.
Şahsımı bunun dışında bir yere gruba bağlıymış gibi göstermek kişilik haklarıma ve meslek onuruma ciddi bir saldırıdır ve asla kabul edilemez. MEB’in resmi açıklamaları dışında sosyal medyada yer alan haberler dikkate alınmamalıdır. Azim ve kararlılıkla görevime devam ettiğimi kamuoyuna duyurmak isterim.”

BİLİYOR MUSUNUZ?

- YARIN 11.00-18.00 saatleri arasında Taksim Gezi Parkı’nda açılacak ‘takas tezgâhı’nda kitaplar, eşya ve kıyafetlerin parkta el değiştirerek Gezi Kütüphanesi ‘ruhu’nun yaşatılacağını...
- İSTANBUL Tabip Odası’nın 27 Nisan’da yapılacak seçim öncesinde Özgür Hekimler Platformu’nun önümüzdeki salı günü Cağaloğlu’ndaki oda merkezinde programını ve adayını açıklayacağını...
- TÜRK Pop Müziği’nin duayenlerinden Selçuk Alagöz’ün 50. sanat yılını 22 Nisan Salı 20.00’de İBB Cemal Reşit Rey’de İBB Kent Orkestrası ile birlikte bir konser ile kutlayacağını...

2014 tarımsal desteklemeler belli oldu Kaşıkla verip, kepçe ile almayın!

RESMİ Gazete’de (12.4.2014) yayınlanan karara göre 2014 yılında uygulanacak tarımsal desteklemeler belli olmuştur. Açıklanan kararda birçok destekleme miktarında herhangi bir artışa gidilmediği için eski yıllarda olan artışlar yetersiz gibi bir açıklama maalesef yapamıyoruz. Bundan sonraki kaygımız ise önümüzdeki senelerde bu miktarlarda düşüşler yaşanmasıdır.
Mazotta dekara 70 mililitre, gübrede ise 420 gramlık artış!
Dekar bazlı olarak yapılan mazot ve gübre desteklemelerinde mazotta ürüne bağlı olarak 30 kuruş ile 50 kuruş arasında artış, gübrede ise ürün farkı olmadan 50 kuruşluk artış kararı verilmiştir. Buna göre hububat, yem bitkileri, sebze ve meyve tarımı yapan üreticilerimiz dekara 70 mililitre (bir su bardağından az) daha fazla mazot alıp gönül rahatlığı ile kullanabileceklerdir, şanslı yağlı tohumlu bitkiler ve endüstri bitkileri yetiştiricilerimiz ise 115 mililitre daha fazla mazot alabileceklerdir. Ürün farkı olmadan artış sağlanan gübre desteklemesi sayesinde ise 420 gram daha fazla gübre satın alınabilecektir.
Fark ödemeleri desteklemesinde ise piyango ayçiçeği ve zeytinyağına vurdu
Fark ödemeleri desteklemelerinde sadece 3 üründe artışa gidilmiştir. Bunlardan bölgemizde yetiştirilen ayçiçeği fark ödemesi 24 kuruştan 30 kuruşa, zeytinyağı ise 60 kuruştan 70 kuruşa artış olmuştur. Diğer artış ise bölgemizde yetiştirilmeyen kütlü pamukta olmuştur. Bölgemizde yetiştirilen önemli ürünlerden dane mısır 4 kuruş, buğday ve arpa 5 kuruş ve çeltik, kuru fasulye, nohut ise 10 kuruş olarak devam etmektedir.

İYİ TARIM DESTEKLEMESİ 2’YE KATLANDI

- DOMATES: Bitkisel üretime verilen diğer desteklemelerde de değişiklikler olmaz iken organik tarım ve iyi tarıma yapılan desteklemelerde artışlar yapıldı. İyi tarım sebze üretiminde destekleme dekar başına 25 TL’den 50’ye çıkarılmıştır. Bu nedenle bütün salçalık domates üreticilerimizi anlaşmalı oldukları firmalar ile birlikte işbirliği ile iyi tarım sertifikası almaya çalışmaları gerekmektedir.
- MANDA KEÇİ: Hayvancılıkta ise piyango manda ve tiftik keçisi yetiştiricilerine denk geldi
Hayvancılıkta yapılan desteklemelerde ise nerede ise hiç değişiklik olmadı. Anaç manda desteği hayvan başına 350 TL’den 400 TL’ye, tiftik keçisi ise 17 TL’den 20 TL’ye çıkartılırken besilik erkek sığır desteklemesinin ne kadar yapılacağı açıklanmamıştır. Bunun yanı sıra tam olarak nasıl bir destekleme olacağı anlaşılmasa da Güney Doğu Anadolu, Doğu Anadolu, Doğu Karadeniz, Konya bölgesinde besilik materyal üretimini hayvan başına 350 TL, buzağı başına 150 TL destekleme yapılması kararı verilirken bölgemiz için böyle bir destekleme uygun görülmemiştir.
Yeni bir destekleme olarak ta 500 baş üzeri küçükbaş hayvana sahip işletmeler sürü yöneticisi çalıştırdıkları takdirde 5000 TL gibi bir destek alacaklardır. İlçemizde ve ülkemizde 500 baş ve üzeri küçükbaş hayvan işletmesi çok azdır. Tarım Bakanlığının son yıllarda artan büyük işletme sevdası nereden gelmektedir? Tarımla ve hayvancılıkla uğraşan sanayiciler ve holding yapılı işletmelerin Ankara’daki güçlü lobileri bilinmektedir. Gerçek demokrasilerde siyasiler küçük ve güçsüz kişi ve işletmelerin gelişmelerini sağlamak için çalışırlar.
Seçim süreçleri devam etmektedir. Kırsalda yaşayan insanlar bilinçlenmiş, imkânları nispetinde kız-erkek çocuklarını yüksekokullarda okutmaktadır. Kırsalda yaşayan insanlar küçümsenmemelidir. Tarım desteklemeleri “Kaşıkla ver, kepçe ile al” zihniyeti ile olmamalıdır. Ülkemizde tarım desteklemelerine ayrılan rakam 10 milyar TL iken, sadece ağırlıklı olarak küçük üreticinin kullandığı mazottan devlet bu kadar parayı Ö.T.V. ve diğer vergiler ile birlikte almaktadır. Bu rakama gübre, tarım ilacı ve diğer girdilerden alınan yüksek KDV, desteklemelerden kesilen vergiler ve ürün brüt miktarından alınan stopaj kesintileri hariçtir.
Türkiye’nin en önemli sektörü tarım ve hayvancılık politikalarını düzenleyenler bu gerçekleri göz önünde tutmalıdır. Son pişmanlıklar fayda vermeyecektir.
NURİ Karaca-Hasan KARAHASANOĞLU- KARACABEY(Bursa) Ziraat Odası Meclis Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri.