Demokrasi zehirlenmesi

KÜRTÇÜ siyasetçiler ve destekçileri hedefi büyüttüler, iki dil ile başlattıkları taleplerini etnik temelli idari özerklik noktasına getirdiler ve nihai aşamada da şimdilik çeşitli takiyeler yapsalar da, hevesleri; Irak, İran, Suriye ve Türkiye’yi kapsayan konfederal bir Kürt devleti kurmak. Bu 4 ülkede yaşayan 40 milyonluk bir halk olarak buna hakları olduğunu dile getiriyorlar. Ortadoğu’da birbirine mücavir alanda bulunan 4 ülkeye yayılmış olduklarını da neredeyse bir avantaj olarak görüyorlar.

Haberin Devamı

Yakın geçmişte ‘ağa babaları’, İran’da Cumhuriyet ilan ettiler (Mahabat Cumhuriyeti), kısa zamanda başlarına gelmeyen kalmadı.
Türkiye’nin beğenmedikleri demokrasisi kendilerine, diledikleri gibi konuşma ve eylemde bulunma hakkı veriyor. Terör örgütü üyeleri bile TBMM çatısı altında siyaset yapabiliyor, Suriye veya İran’da, Türkiye’de dillendirdikleri taleplerini kendi aralarında fısıltı ile bile konuşamazlar. ABD işgalinde işbirliği yaptıkları için, Irak’ta şimdilik barınabiliyorlar. ABD çekildikten sonra neler olabilir, tahmin etmek kolay değil.
Saddam dönemini hatırlamak bile insanın tüylerini ürpertiyor.
Türkiye’de, demokrasinin kaliteleri her geçen gün zenginleşiyor, uluslararası standartlara yetişme hatta aşma yolunda mesafeler alınıyor. Bölgenin siyasi feodalleri ise sınırları zorlamaya devam ediyor. Neredeyse demokrasi zehirlenmesine uğramışlar, barış içinde bir arada yaşamanın şartları sağlandıkça, ağaların, kıymeti harbiyeleri kalmayacak, çözümsüzlüğü, imkansızı dayatıyorlar, demokrasi ile kumar oynuyorlar.                S.Ö.

Haberin Devamı

Sırada Apo’nun tahliyesi var

ÖCALAN’ın istediği sonuç, “Kürtlerin tamamını kullanmak, Türkiye’den ayrıştırmak, yalnızlaştırmak, Türkler ve Kürtler arasına düşmanlık tohumları ekmek...”, anlayana...
Ama eninde sonunda sıra son gündeme, yani aslında en ana gündem olan Öcalan’ın özgürlüğü konusuna gelecek.
Sabahattin TALU

Uyanamayan seçmen

KILIÇDAROĞLU’nun liderliğindeki CHP artık aklı başında çoğunluğun tek ve ne yazık ki son umududur. Bu umuda vurulan her darbe, Türkiye’yi bugünkü karanlıklara taşıyan AKP’nin işine gelmektedir.
Bunu görmeyenlerdir esas “aklı tutulanlar”...İçinde bulunduğumuz durum “vatanımızın söz konusu olduğu” bir durumdur.
Demem o ki... Eğer bir aksilik olur da CHP seçimde AKP’nin önünü tıkayamazsa, bu asla Kılıçdaroğlu’nun değil, içinde bulunduğumuz tehlikenin vahametini hâlâ idrak edememiş CHP ve AKP’ye kuşkuyla bakan ‘seçmen’in olacaktır.
Nil ÜZÜMCÜ-İZMİR

Özel hastaneler, kuru havada şemsiye veriyor

7 Aralık’ta köşemizde ‘Taksilerden kalkan ‘gece tarifesi’ hastanelere getirildi’ demiştik. Aziz Nesin’lik olayı dostumuz Cengiz Mumay aktarmıştı. Özel bir hastanenin kardiyoloji servisine acil olarak götürülen bir hastadan, gece olması nedeniyle gündüzün iki katı ücret istenmesiyle başlayan tartışmaları, Radikal gazetesi de ‘Sağlıkta gece tarifesi’ manşeti ile konuyu bir kez daha gündeme taşıdı. İyi de oldu, konu-sorun TV’lerde televizyonlarda tartışılmaya başlandı.
Sağlık Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Yavuz Selim Ayaz bir açıklama gönderdi yazımıza... Medicana Hastaneler Grubu’nun İstanbul Bahçelievler Hastanesi’nde yaşanan olayla ilgili olarak şu bilgi veriliyor:
- MEDULA’nın mesai saatleri dışında provizyon vermemesi nedeniyle, gece saatlerinde hastaların ancak acil durumlarda tedavisi yapılabilmektedir. Acil durumlarda ise ilave ücret alınmamaktadır. Diğer taraftan mesai saatleri içerisindeki hasta tedavilerinde ilave ücret uygulanmaktadır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 73. maddesi uyarınca “...sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularınca... sağlık hizmetleri bedeline ek olarak, ... sağlık hizmeti sunucularının giderleri...dikkate alınarak bu bedellerin bir katına kadar alınabilecek ilave ücretin tavanını belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.”
- Bakanlar Kurulu ilave ücret tavanını %70 olarak belirlemiştir.
SUT’un  3.3.1(1) maddesi uyarınca “Kurumla sözleşmeli; vakıf üniversiteleri ile özel sağlık kurum ve kuruluşları... sağlık hizmetleri işlem bedellerinin,... tamamı üzerinden, Kurumca belirlenen oranı geçmemek üzere kişilerden ilave ücret alabilir.”
- SGK ve Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği kriterlere göre A, B, C, D, E grubuna ayrılan hastanelerin hastadan alacakları ilave ücret de sınıfına göre belirlenmektedir. Buna göre hastaneler %30 ile %70 arasında ilave ücret alabilmektedirler. Adı geçen hastane A sınıfında olduğundan, hastadan %70’e kadar ilave ücret alabilmektedir. SUT eki 10-B’de geçen Ayaktan Başvurularda Ödeme Listesinde kardiyoloji muayenesi için özel hastane ücreti 31 TL olarak belirlenmiştir. Söz konusu hastane bu ücretin %70’i olan 21.7 TL alabilmektedir. Hastane ile yapılan görüşmede, hastanenin 20 TL ilave ücret ve 12 TL katılım payı toplamı olan 32 TL aldığı öğrenilmiştir.”
NEDEN ALINMIŞ
- Açıklamada, özel hastanelerde genelde kurumla sözleşmeli olmayan doktorların nöbet tuttuğu belirtilirken “Hastaneden gelen bilgi notunda, bahsi geçen olayda nöbetçi doktorun Kurumla sözleşmesi olmadığından, cari fiyatlar üzerinden 64.38 TL ödeme alındığı ve Kuruma herhangi bir faturalandırma işleminin yapılmadığı bildirilmiştir. Dolayısıyla sözleşmeye aykırı herhangi bir durum bulunmamaktadır” deniyor.
Özel hastaneler açıldı, şimdi bazıları satılıyor; paralar toplanıyor. Tabii bunun kazığını vatandaş yiyecek!

Haberin Devamı

Biliyor musunuz

- TÜRKİYE Gazeteciler Cemiyeti yaptığı açıklamada “Başbakan’a sadece ısmarlama sorular sorulabildiğinin gerçek olması bir yana böyle bir kavramın konuşulması bile düşünceyi ifade özgürlüğü, Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi kapsamındaki meslek ilkeleri ve çağdaş demokrasi anlayışı açısından kabul edilemez” denildiğini...
- 2015 yılına kadar geçerli olacak eski pasaportlardaki vizelerin, gümrüklerde ibraz edilmesi halinde (eski pasaport) geçerliliğini koruyacağının bildirildiğini...

Yazarın Tüm Yazıları