Paylaş
Türkiye ile aynı dönemde KKTC'nin de cumhurbaşkanlığı seçimi vardır. Kuzey Kıbrıs, oluşumundan beri belki de ilk defa ciddi bir dönemece gelmiştir.
Tünelin ucunda Kıbrıs sorununun halli için bir ışık sızıntısının varlığından bahseden çok güvenilir çevreler oluşmuştur.
Sayın Rauf Denktaş bu aşamada cumhurbaşkanlığına adaylığını koymuş, son beş yıllık bir süre daha istiyor.
Denktaş için siyasi arenada bir anlaşma sağlanabilir mi?
Varlığının temelinde birçok nedenlerden dolayı anlamsız bir 'Denktaş düşmanlığı' yatan ve bu düşmanlığı sürdürmekten vazgeçerse siyasal sonlarının geleceğini düşünen bir kısım %15'lik sol partilerin, Denktaş'ı desteklemeleri kesinlikle olanaksız... %75'lik oy potansiyelere sahip merkez sağda bir anlaşma zemini aranabilir.
Merkez sağda son yıllarda siyasi, ekonomik, sosyal farklılığa dayanmayan ve Denktaş'ın da taraf olduğu tamamıyla duygusal bölünmeler olmuştur.
Denktaş, kurup büyüttüğü ülkenin en büyük siyasi örgütü olan Ulusal Birlik Partisi'ne (UBP) söz geçiremeyince bölünme kaçınılmaz boyutlara varmıştır.
Bir tarafta UBP'nin Denktaşsız da bir yerlere varabileceğini kanıtlamak isteyen yetenekli, inançlı ve inatçı, halen Başbakan olan Derviş Eroğlu; diğer tarafta genç, tecrübesiz, çevresine de birçok deneyimsiz gençleri toplayıp yürümeye çalışan, halen ana muhalefet partisi başkanı olan Serdar Denktaş...
Eroğlu'na Türk halkı, cumhurbaşkanlığı dışında her siyasi mevkiyi layık görmüştür. Buna kimsenin itirazı olmamıştır, olamaz da...
Eroğlu elbette cumhurbaşkanı da olabilir ve aday olacağı da şimdilik gündemdedir.
65 milyonluk sorunlarını büyük ölçüde halletme yolunda olan Türkiye, Demirel üzerinde karar verirken, 200 bin nüfusu olan bu küçücük Türk ülkesinin çıkarlarına, anavatan Türkiye'nin olaylara bakış açısına paralellik sağlamak için Denktaş'a istediği son beş yılı vermek merkezi sağın ülkesine ödeyeceği bir vefa borcu olacaktır.
Merkez sağda en büyük gücü elinde tutan Başbakan Eroğlu'ndan, Türklük dünyasında ve KKTC'de daha da yüceleşecek sağduyuyla bir hareketlilik beklemek, kendisini gerçekten sevenlerin öncelikli beklentisidir.
Mehmet Salih SUCUOĞLU- LEFKOŞA
Ankaralı soyuluyor
İBRAHİM Uzun, ‘‘60 yaşın üzerindeyim. Mecburiyet karşısında Çankaya'daki Portakal Çiçeği Apartmanı B Blok yöneticisiyim. Bizi herkes soyuyor’’ diye feryat ediyor. Ve açık bir soyguna örnek veriyor:
‘‘Elektriğe ocak ayı başında % 5 zam yapılıp, sonradan geri çekildiği gün, çalıştığım apartmanın elektrik sayaçları okundu. Tanzim edilen faturaların %5 zamlı hazırlandığını gördüm. Bu tespiti yaparken, belediye özel tüketim vergisinin de tüketim bedelini eklenmek suretiyle KDV uygulandığını tespit ettim. Belediye özel tüketim vergisi adı üstünde bir vergi olduğuna göre, KDV kesilirken vergiden vergi alınmış olmaktadır. Bu uygulama da Vergi Usul Kanunu'na aykırıdır. Faturayı düzeltmek için Başkent Elektrik AŞ'ye başvurdum. Fatura, zammın geri çekilmiş şekliyle düzeltildi. İkazım üzerine de belediye tüketim vergisi ilave edilmeden vergilendirildi.
- Sonra...
- Bu işlem karşısında uygulamada bir hata olduğunu düşünerek Başkent Elektrik AŞ'ye 11.1.2000'de bir yazımla duruma bildirdim. Sehven yapılan bir hata varsa görevlilerin uyarılmasını, bilerek yapılıyorsa bu uygulamanın kanuna aykırı olduğunu, bilgilendirilmem için de yazımın cevaplandırılmasını istedim. Sonuç alamadığımdan bu kez Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na aydınlanmam için yazı yazdım.
- Başka kurumlar da bunu yapıyor mu?
- Aynı durum ASKİ faturalarında da mevcuttur. Kullanılan su bedelinden alınması gereken KDV, su tüketim bedeline atık su bedeli eklendikten sonra vergilendirilmektedir. Bu durumda kullandığımız suya iki kez vergi ödenmektedir. Bu uygulamanın da yanlış olduğunu ilgili yerlere bildirdim, cevap bekliyorum.
- Faturalarda değişiklik oldu mu?
- Elektrik ve su faturaları eskisi gibi gelmeye devam ediyor. Güvendiğimiz devletimiz, fark ettirmeden ezilmekte olan bizlerin boğazını bir kere de böyle sıkıyor. Bizler yoksul vatandaşlar olarak hukuki yollardan hakkımızı arama gücüne sahip değiliz. Ayda ortalama 10 milyon elektrik, 5 milyon su kullanan bir kişinin ödeyeceği vergi farkı az gibi görünse de bizim gibi zoraki geçinen kişiler için ödediğimiz fark hiç olmazsa bir iki günlük ekmek paramızdır.
Cinsi latife 'fizik sınavı'
ENERJİ Bakanlığı'nda bir üst düzey yetkili varmış. 'Vefa borcu' nedeniyle 3 yıldır bu görevde tutuluyormuş... 'Cinsi latifler'e çok yakın ilgisi varmış; bu ilgisini zaman zaman bakanlığa bağlı gözde ve ücreti dolgun kuruluşlara geçmek isteyenleri 'özel bir elemeye' tabi tutarmış, 'filanca siyasinin yeğeni, filanca milletvekilinin yakını' diyerek... Bundan bazı ANAP'lı parlamenterlerin haberi olduğu ve bakana yakındıkları biliniyormuş. Enerji Bakanlığı çalışanlarının gönderdiği mektup ayrıntılı bilgilerle dolu... Sadece ‘‘Dileriz Cumhur Bey, bu tip kişilerle enerji politikamızı yönlendirmeye çalışmaz’’ dediklerini aktarmak istiyoruz.
Valinin görevi
EMEKLİ Özel İdare Müdürü Haluk Turgut Bilgihan soruyor:
‘‘Balıkesir Belediyesi, hukuk ve yasayı da çiğneyerek 'Ben yaptım oldu' anlayışı ile çöp vergilerini keyfi olarak artırmıştır. Halktan haksız tahsilat başlatmıştır. Bu yıl % 200'leri aşan zammı hangi yasaya göre yapıyor? Vesayet makamı Balıkesir Valiliği olaya elkoymak, 1580 sayılı yasanın 73 ve 74. maddelerini işletmek, sorumlular hakkında TCK'nın 247. maddesi uyarınca yasal işlem yapmak şeklindeki görevini unutuyor mu?’’
İLETİŞİM Özgürlüğü olarak, Anayasa'da bizlere tanınmış bulunan iletişim hak ve özgürlüğümüzün fiilen de var olmasını ve bu özgürlüğümüzün önünde engel olarak gördüğümüz ek vergi, sabit ücret uygulaması ve 'ayıplı' hizmetin son bulması için ilgilisi için son uyarı eylemimizi gerçekleştiriyoruz. 26, 27 ve 28 Şubat 2000'de cep telefonlarımızı yeniden ve son kez kapatıyoruz. Kampanyaya katılmak için 0 212-612 19 70, Faks: 567 36 47, Web: www.ceplersusacak.8m.com.
YASA hükümlerine rağmen reklam gelirlerini toplamayan, sözleşmeleri olmadığı halde yaklaşık bir yıl fuzuli şagil durumundaki panoları kaldırmayıp bazı firmalara haksız kazanç sağlamalarına göz yuman, encümen kararına rağmen tramvay sözleşmemizi yapmamakta direnen, meni müdahale kararı almadan mülkiyetimizdeki panoları kesip kaldıran Büyükşehir Belediyesi'nin başta başkanı Bekir Kumbul olmak üzere yetkililerini sizlere şikáyet ediyoruz.
R.Cemal KESEROĞLU-Oğuz Reklam-ANTALYA
Paylaş