‘Değiştireceğiz diyorlar biz de izin vermiyoruz’

Fonda Türk bayrağı ve Atatürk resminin yer aldığı kürsüden iktidara ağır eleştiriler yönelten Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

“Anayasa değiştireceksen ilk 4 madde ile ilgili kırmızı çizgimiz var. Bu maddeler dedelerimizin ortaya koydukları iradedir, ‘O iradeye biz toz kondurmayız’ diyoruz.

‘Osmanlı’dan gelen parlamenter sistemimiz var, gelin bunu güçlendirelim, varsanız evet’ dedik. Soruyorlar ‘ilk dört maddede ne var, niye kırmızı çizginiz’. İlk dört maddenin birincisi Türkiye devleti bir cumhuriyettir.

Cumhuriyet’i kurmuşuz, yani padişahın kulu değil, ülkenin onurlu bir bireyiyiz. Kimsenin kulu olmayacağız. Bunun nesini değiştireceksiniz siz. ‘Değiştireceğiz’ diyorlar, ‘İzin vermiyoruz’ diyoruz. İkinci madde Cumhuriyet’in niteliklerini sayıyor. ‘Bunu da değiştirelim’ diyorlar, ‘Değiştiremezsiniz’ diyoruz.

Demokratik bir ülke istiyoruz, laik bir ülke istiyoruz, huzurlu bir Türkiye istiyoruz. ‘Değiştireceğiz’ diyorlar. Atatürk milliyetçiliğine mi kafayı takıyorlar? Atatürk milliyetçiliğini sonuna kadar savunacağız. 3. madde Türkiye devleti ülkesi ve milleti ile bölünmez bir bütündür, dili Türkçedir. Neyini değiştireceksiniz?

‘Bunu da değiştireceğiz’ diyorlar.

Bayrağın şekli kanunda belirtilen beyaz ay-yıldızlı al bayraktır. Bayrağımız al bayrak, nesini değiştireceksin? Milli marşı, İstiklal Marşı’dır. İstiklal Marşı’ndan niye gocunuyor bunlar?

İstedikleri gibi düşünsünler, bir tek CHP’li parlamentoda varsa, hiçbir değişikliği yapamayacaklar.”

Kemal KILIÇDAROĞLU CHP Genel Başkanı

‘İDO Seferi’ bir kazıklıyor ki...

YAKLAŞIK 30 yıldır Gebze’de yaşıyorum ve Eskihisar-Topçular vapurunu kullanıyorum.

AKP iktidara geldiğinde bir rüzgâr estirerek vapurdaki çay fiyatlarını indirdiler. Daha sonra İDO özelleşti ve şu an İDO’nun yan kuruluşlarından ‘Seferi’ markası arabalı vapurlardaki ve iskelelerdeki kafeleri işletiyor.

Ancak son zamanlarda buralarda halkın ciddi anlamda kazıklandığına şahit oluyoruz. Bir bardak çayın 2.5 ile 3.5 TL’den satıldığı bu mekânlarda bir küçük su 1.5, sade soda ise 2.5 TL’den satılıyor. Dışarıda 75 kuruş olan küçük meyveli süt 2.75 TL’den, 1 TL’lik kutu meyve suları ise 3.5 TL’den satılıyor.

Birçok üründe fiyatlar beş-altı katı daha fazla...

Zaman zaman yoksul vatandaşların fiyat sorup elindeki parayı saydıktan sonra geri çıkması ise insanın yüreğini burkuyor. Yani AKP düzeni milleti resmen soyuyor.

Mustafa ARSLAN
Gazeteci, GEBZE

Polis her yerde polis değil mi?

TÜRKİYE’nin çeşitli illerinden Ankara’ya geçici görevle gelen polisler EGO Belediye otobüslerine ücretsiz binemiyor.

Bir grup polis diyor ki: “Polisler ve bazı kurum personeline 28.01.2002 tarih ve 2002/3654 sayılı KHK ile belediyelerce ücretsiz toplu taşıma hizmetlerinden yaralanmaları hususu sağlanmış.

Ancak Ankara’ya giden polislerden ücret talep ediliyor ya da kaldıkları kısa süre içerisinde Ankara EGO Genel Müdürlüğü’ne başvurarak kart çıkarmaları isteniyor.

Polisler kurs, seminer vs. için sık sık Ankara’ya gittiklerinde bu durumu yaşıyorlar. Gökçek’ten çözüm bekliyoruz.”

Bizi yaşlı görüyorlar

BEN ve birçok memur emeklisi, dul ve yetim grubundaki (memur emeklisi değil) birçok tanıdığımın mart ayında aldıkları maaşlarında devletin verdiği % 6.9 oranındaki zam yansıtılmamıştır. Senelerdir böyle bir durumla karşılaşmamıştık.

Bizleri yaşlı ve ilgisiz gördüklerinden dolayı olabilir mi? Bu kesilen paraların nereye gönderildiği merak ediyoruz; bu konuyu inceleyip küçük de olsa gazetenizde ilan ederseniz minnettar kalırız.   K.K.

Atatürk’ün yanıtı

‘Benim için değil herkes için’

ATATÜRK’ün Erzurum’dan Sivas’a geldiği günün akşamı yatacağı karyolanın yastığındaki bir yazı gözüne ilişti. Sarı satırlı atlas yastık üzerinde ibrişimle işlenmiş şöyle bir beyit vardı:

“Zamanın şaşaasıyla gururlanıp incitme insanı /Zamanın Süleyman’ı da olsan bırakırsın bu dünyayı.”
Atatürk yazıyı dikkatle incelerken, yaver Muzaffer Kılıç “Efendim, bu yazı sizin için yazılmış değil” deyince Atatürk “Bu yazı herkes için ve hepimiz için geçerlidir” dedi. Gani AŞIK

MESAJ PANOSU

“KADINLARI kurtarmak istiyorsak, bence onlara haklarının farkında olmayı öğretmeliyiz, ki onlar da bunu yetiştirdikleri evlatlara öğretsinler! Oğullarına da kızlarına da... Armağan BÜKER

“... Türkler uçurumun kenarına kadar giderler ve oradan geri dönerler... Saklı enerjileri sayesinde...” Haluk TARCAN