Davul ve tokmak

İSTANBUL Deniz Otobüsleri AŞ’nin (İDO) şu anda 22 deniz otobüsü -ikisi İzmit Belediyesi’ne verildi- ile 6 feribotu bulunuyor. Şehir Hatları’nın 74 gemisinin, Büyükşehir eliyle kiralanması sonucunda İDO’nun elindeki deniz aracı sayısı 102 gemiye ulaşıyor.

Bununla İDO, sayıca dünyanın en büyük deniz ulaşım filosuna sahip bir kamu kuruluşu oluyor.

İDO,
filosunu daha da güçlendirmek istiyor. Büyükşehir Belediyesi eliyle 5 deniz otobüsü ve 4 feribot daha alınmak üzere ihale açıldı ve 28 Temmuz’da teklifler alındı.

İhalenin onaylanması durumunda bu gemilerin 1 ile 1.5 yıl arasında teslim edilmesi gerekiyor.

Ancak, ihale şartnamesinin bazı ‘zorlaştırıcı’ ve ‘caydırıcı’ hükümleri nedeniyle rekabet şartlarının oluşmadığı belirtilirken, birçok iddialar ortaya atılıyor. Bu arada bakanın, ihalelerde etkisinin olup olmadığı da sorgulanıyor.

Radikal’den Funda Özkan konuyu bir süre önce gündeme taşıdı. ‘İDO ihalesinde ‘bakan’ parmağı var mı?’ diyerek, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a ihaleye katılacak firmalarla görüşüp görüşmediğini sordu.

Yıldırım,
buna basın müşaviri aracılığıyla yaptığı açıklamada, bakanın ihaleyle ilgisini ‘Ulaştırma (havayolu, demiryolu, kara ulaşımı ve denizcilik) ve haberleşme (telekomünikasyon, posta) sektörlerinden sorumlu olduğu gibi aynı zamanda yatırımlarda en son karar mercii olan Yüksek Planlama Kurulu ve Özelleştirme Yüksek Kurulu’nda da görev ve yetkileri vardır. Dolayısıyla görevleri gereği sorumluluk alanındaki her türlü kamu-özel projelerle yakından ilgilenmektedir. Bakanın özel müteşebbislerle görüşmüş olması, ihalelerle ilgili görüşüyor olması anlamına da gelmez’ sözleriyle açıklıyor. Ancak ihaleye ‘müdahil’ olup olmadığı konusunda ortaya açık bir bilgi aktarmış olmuyor.

SORU İŞARETLERİ

Büyükşehir Belediyesi’
nde ihaleyi yapmakla sorumlu olan ve Genel Sekreter’in başkanı olduğu Encümen’in görev ve yetkileri, elinden alınmış olmuyor mu? Bu gelişmeler doğal olarak soru işaretlerini artırıyor:

Bakan olmadan önce Tayyip Erdoğan döneminde İDO Genel Müdürlüğü’nde bulunan Yıldırım, bundan önce Türkiye Denizcilik İşletmesi’nin ‘Ankara’ feribotunun kiralanması olayında, isminin ortaya atılması üzerine köşemize müşaviri tarafından bir açıklama göndermiş ve özetle şöyle denmişti:

Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nin, Ulaştırma Bakanlığı ile bir ilgisi ve bağlılığı (...) hiçbir bilgisi ve alakası olmamıştır (...) nüfuz kullandığı hususu gerçek dışıdır.’

Açıklamanın ilkinde bakanın ‘ilgi ve alaka’sı yok; İDO ihalesinde ise YPK ve ÖYK üyeliği nedeniyle her türlü kamu ve özel projelerle yakından ilgilenme var!

İDO ihalesine dönersek...

2 büyük feribot, 2 küçük feribot ve 5 deniz otobüsü için çıkılan ihalelerde teklifler ayrı ayrı toplanıyor. Büyük feribotlar için iki Avustralya firması Australship ile İncad firmaları teklif veriyor. Ancak İncad firmasının, teklifinde gemi fiyatını hem rakam, hem yazıyla belirtmesi gerekirken, teklifinin geçersiz sayılmasına yol açacak şekilde sadece yazı ile bildirmesi dikkat çekiyor. Böylece bir ihalede aranan rekabet ortamı, tek fiyatın kalmış olması nedeniyle gerçekleşmiş olmuyor.

Böylece iki feribot için Australship, 55’er milyondan toplam 110.1 milyon dolar, İncad ise toplam 110.8 milyon dolar teklif veriyorlar.

Deniz Ticaret Odası’ndan bazı üyeler, koşullar tam yerine getirilmediğinden, ihalenin Belediye Başkanı Kadir Topbaş tarafından iptal edilmesi gerektiği görüşünü ortaya atıyorlar. Bu konuda şöyle konuşuluyor:

BAKAN GÖRÜŞTÜ MÜ?

‘Dayatma ile bu ihale imzalanırsa, haliyle şaibe çıkar. Nitekim duyduğumuza göre, belediye bürokratları bu ihaleyi imzalamak istemiyorlarmış. Dayatma olursa töhmet altında kalınmaz mı?’

Bu arada bir soru akla geliyor.

‘Bakan açıklamasında, özel sektör temsilcileriyle görüşmüş olabilirim, diyor ya... Australship firmasının sahibiyle, Büyükşehir’in açtığı bu ihaleden kısa bir süre önce Ankara’da gözlerden uzak bir mekánda görüşüp yemek yemiş midir? Görüştüyse beraberinde AKP Milletvekili Mustafa Açıkalın (Büyükşehir’in eski Genel Sekreteri) bulunmuş mudur?’

Bu arada Bakan Binali Yıldırım’
ın İDO Genel Müdürlüğü sırasında, Australship firmasından 4 feribot ve 4 deniz otobüsü alındığı biliniyor.

İDO’nun öteki 5 deniz otobüsü ile 2 feribot ihalesine de Damen (Hollanda), Australship (Avustralya) ve Fjellstand (Norveç) firmaları teklif veriyorlar.

Henüz ihaleleri hangi firmaların kazandığı konusunda denizcilik sektörünün merakını giderecek bir bilgi edinilmiş değil. Bekleyeceğiz; bakarsanız bir gün İDO
da özelleştirilir ve bir ‘yandaş’ alacak olursa hiç şaşırmamak gerekir.

CDU, Türkiye’ye tazminat ödeyebilir

ALMAN CDU Lideri Merkel’in, Alman halkına Türkiye için ‘imtiyazlı ortaklık’ vaat ederken, AB hukuku çerçevesinde kendisinden önceki Alman hükümetlerinin Ankara ve Roma Anlaşması’ndaki Türkiye’ye tam üyelik taahhüt eden imzalarını tanıyıp tanımayacağını merak ediyorum. Doğal olarak tanımaması halinde yine AB hukuku çerçevesinde Türkiye’ye yüklü bir tazminat ödemek durumunda kalabileceğini halkına anlatıp anlatmadığını hem hatırlatıyorum, hem de soruyorum.

Av. Y. Selim SARIİBRAHİM

ALMANYA’daki seçim Türkiye için büyük önem taşımaktadır. SPD-Yeşiller hükümetinin büyük çabası sayesinde açılan AB kapısının Türkiye’ye kapanmaması için mevcut hükümet devam etmelidir. Aksi takdirde 3 Ekim müzakere masasında Türkiye’yi AB’de istemeyen bir Alman hükümeti oturacaktır. Bu yüzden Türk seçmenlerinden duyarlı olup Türkiye’nin geleceği için büyük önem taşıyan bu seçimlerde SPD-Yeşiller hükümetinin devamı için oy vermelerini istiyorum. AB bir Hıristiyan kulübü değildir. Sadece Birlik 90/Yeşiller Partisi Türkiye’nin bir Müslüman ülke olarak AB’den dışlanmasını önler.

Özcan MUTLU-Berlin Milletvekili

GÜNÜN SÖZÜ

‘Bozulduğu zaman, insandan daha korkunç yaratık yoktur.’

(Sophokles)

Biliyor musunuz

KIRKLARELİ Valisi İsmet Metin’in, İğneada’ya nükleer santral kurulacağı haberleri üzerine Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı’nın kendisini arayarak bu bölgeye bir nükleer santral kurma girişiminden vazgeçtiklerini belirttiğini... ESKİ Giresun milletvekili Ergun Özdemir’in, kendi adına Görele’de kurulan Ergun Özdemir Devlet Hastanesi’nin açılışına davet edilmediğini, Özdemir’in bundan üzüntü duyduğunu...
Yazarın Tüm Yazıları