Darbe hukuku kalıcı hale geldi!

‘Doğru hukuk’ istiyor; siyasetçilerin seçim öncesi işlerine karışmamasını diliyor. Ama zikir ve fikir anlayışı çok önemli. Bir örnek mi istiyorsunuz, son notunu okuyunuz o zaman: 12 Eylül darbe yönetimi, kendi çıkaracakları yasaların veya alacakları kararların, yürürlükteki yasalar veya anayasa ile çatışması halinde, çatışan yasa veya anayasa hükümlerinin yürürlükten kalkmış sayılacağına ilişkin, 2324 sayılı Yasa’yı çıkarmıştı. Darbe yönetimi, 1982 Anayasası’nın meşhur geçici 15’inci maddesine de, kendilerini ‘cezai, mali ve hukuki’ bakımdan sorumsuz kılacak hüküm koymuşlardı. Darbeciler, darbenin hukukunu böyle yaratmışlardı!
Şimdi ise iktidar, bu yollara da gitmeden, Anayasa’yı bile değiştirmeden, Anayasa’nın işine gelen maddelerine uymakta, işine gelen maddelerine uymamakta, yasa ile yönetmelikle Anayasa’ya aykırı uygulamaları istediği gibi geliştirmektedir.
İktidarın yeni çıkardığı terörün sonlandırılması hakkındaki 6551 sayılı Yasa’da, bu yasa kapsamında görevlendirileceklerin, ‘hukuki, idari ve cezai’ sorumluluklarının doğmayacağı belirtilmiştir. Yasa kapsamına PKK, IŞİD gibi evrensel hukuka göre terör örgütleriyle temasta olanlar girmektedir. Geçici nitelikte olmayan bu hüküm, darbenin geçici 15’inci maddesinin güncel halidir ve o hükmü geride bırakmıştır.
1982 Anayasası’na göre bile, yargı kararlarının uygulanması asla geciktirilemeyecekken, bu nedenle hukuka aykırılık uyarınca verilen iptal kararlarının, yine açık hukuka aykırılık halinde telafisi güç veya imkânsız zararlar doğmaması için verilen yürütmeyi durdurma kararlarının uygulanması için, geciken adalet adaletsizlik olmasın diye, yasalarda azami 30 gün süre de öngörülmüşken, bu süreyi iktidar son torba yasa ile 2 yıla çıkardığı gibi, bu kararları uygulamayanlar için de ceza soruşturması ve kovuşturması yapılamayacağını hükme bağlamış, yani onlara da darbe döneminin geçici 15’inci maddesini de geride bırakan ucu açık ve kalıcı bir cezai sorumsuzluk öngörmüştür.
İktidar bir yandan darbenin geçici 15’inci maddesini kaldırıp darbecileri yargılamakla övünürken, öte yandan bu yaptıkları bile geçici 15’inci maddeyi ve darbe hukukunu katbekat geride bırakmıştır. Hatta bir hukuk devletinde, kimlerin sorumsuz olduğu da artık bilinemez hale gelmiştir!

Laikliği yok edilmiş bir Türkiye’de yaşamaktansa yaşamamak daha iyidir

‘Çağdaş sivil itaatsizlik’

SUSUZ yaşayamam, laiklik olmadan da.
Laiklik bir Alevi-Sünni sorunu değildir. Böyle göstermek isteyenler olayı farklı inançların üstünlük yarışı olarak görüyorlar.
Bu yaklaşım doğru ve gerçekçi değildir. Laiklik demokrasinin cansuyudur, aklıdır, vicdanıdır.
Laiklik din–devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. Laiklik çağdaşlıktır.
Laiklik herkesin birbirinin inancına karşı saygılı olmasıdır.
Ama laiklik esasında çağdaş demokrasilerin olmazsa olmazıdır. Laiklik olmadan yaşamak hiçbirimiz için mümkün değildir.
Laikliği yaşatmak için, yani demokrasiyi yaşatmak için Anayasa’nın hak tanıdığı bütün eylemleri yapma sorumluluğu başta CHP olmak üzere hepimizindir. Zaman sivil itaatsizlik zamanıdır.
Çağdaş değerleri yok edilmiş, laikliği yok edilmiş bir Türkiye’de yaşamaktansa yaşamamak daha iyidir. Rıdvan BUDAK
Not: Eğitim-İş, türban yönetmeliğinin iptali istemiyle bugün Danıştay’a dava açıyor.

PANO

-ATATÜRKÇÜ dostlara... Talip Apaydın’ı da yitirdik. Gerçek bir aydındı o... Başımız sağ olsun...
Dr. Armağan Cengiz BÜKER
-O tarih yazdı, biz de ‘O’nu yazdık!... ‘Reis’in romanı ilk kez yazıldı:
“KASIMPAŞALI.”
Fehmi DEMİRBAĞ

Serter, tarihe kayıt düşüyorum

CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Nur Serter, Başbakan’ın Samsun’da, kendisine yönelik talihsiz beyanını yanıtlıyor: “Anlaşılan odur ki, Başbakan suçluluğun telaşı içindedir.
12 yıllık AKP geleneğine sadık kalarak, yalan, iftira ve karalama destanı haline getirdikleri, çiğnenmekten çürümüş ‘İkna Odası’ sakızı ile aylardır terör örgütü diyemediği IŞİD‘le olan ilişkilerini ve Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına sürükleyen dengesiz ve başarısız dış politika hezimetini türbanla örtmeye çalışmıştır. Bunu tarihe bir not olarak düşüyor ve kamuoyunun dikkatlerine sunuyorum. Ayrıca Başbakan’ı, kişileri hedef gösteren, kışkırtıcı nefret söylemlerine ve gerçekdışı beyanlarına son vermemesi halinde altından kalkamayacağı bir sorumluluğun altına gireceği konusunda da uyarıyorum.”

Biliyor musunuz?

-ULUSAL Kanal’ın yeni Ankara Temsilciliği’ne, eski CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı ve dört dönem PM üyeliği yapan Ayhan Yalçınkaya’nın, haber müdürlüğüne de eski İP Öncü Gençlik Genel Başkanı Osman Erbil’in getirildiğini...
-CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan ”satacak değer bırakmayan AKP’nin akarsulardan sonra gözünü milli parklara ve sit alanlarına diktiğini, Erdoğan’ın otelinde ailece tatilini geçirdiği Fettah Tamince’nın Phaselis Antik Kenti’nin bitişiğinde otel yapmak için uğraştığını açıkladığını...
-15. İpsala Çeltik (pirinç) Festivali ve Tarım Fuarı’nın 8-12 Ekim 2014’te yapılacağını...

Bulgaristan’daki seçimler
öncesinde Türklere oyunlar

BULGARİSTAN’da, kurban bayramının ikinci gününe denk gelen 5 Ekim pazar günü erken genel seçimler yapılacak. Ama çeşitli oyunlar arasında Bulgaristan Türklerinin siyasal birlikteliğine kast edenler var. İstiyorlar ki tıpkı Makedonya ve Kosova’da olduğu gibi; Türkler siyaseten ayrışsın, oyları bölünsün, milletvekili, belediye başkanı, belediye meclis üyesi ve muhtar seçemesin... Tabii ki, Türklerin zaman zaman hükümet ortağı da olması bu çevrelerin hiç işine gelmiyor. Kim bunlar: ‘derin Bulgaristan’, Avrupa Birliği, Türkiye’deki Türk düşmanları, ABD, İngiltere, İsrail, Slavların ebedi hamisi Rusya ve saymakla bitiremeyeceğiz kadar devlet ve kuruluş... Bu dev güçlerin karşısında ise çok garip kalan Bulgaristan Türkleri açlığa, işsizliğe, baskıya, asimilasyona, ihanete ve aklınıza gelebilecek her türlü belaya karşı Türk kalmak, Türkçe konuşmak ve Türk gibi yaşamak için büyük bir savaş veriyorlar. Son iki seçimde Bulgaristan Türklerine düşman olup Türklerin siyasi birlikteliğini bozmak için mücadele edenler ilginç stratejiler izlemeye başladılar.
Malumunuz Bulgaristan aynı zamanda önemli bir Türk nüfusunda vatanı durumunda. Bu sebeple seçimler, ister Bulgaristanlı istersen başka bir coğrafyanın Türk’ü ol; kendisini Türk hisseden herkesi ilgilendiriyor. Ben de bir Türk olduğum için Bulgaristan seçimlerini izliyor ve Bulgaristan Türklerinin bu seçimden başarı ile çıkmasını istiyorum.
Eminim ki Bulgaristan Türkleri, içlerinden Bulgaristan’ı yönetecek ve Bulgaristan’da yaşayan bütün halklara huzur ve refah getirecek Atatürk gibi şahsiyetlere benzer insanlar çıkaracaktır. Yeter ki, bir arada mücadele etmeye devam etsinler.
Özcan PEHLİVANOĞLU

Makedonya’nın en genç milletvekili bir Türk...

MAKEDONYA’dan 25 Türk gencini 21-27 Eylül tarihleri arasında bu yıl 3.kez Şarköy’de ağırlandı. Şarköy Belediyesi’nin misafirliğinde gerçekleşen bir haftalık ziyarette, Türk gençleri, Şarköy’de ‘Liderlik ve Strateji Okulu’ konulu seminer gerçekleştirdi. Makedonya’da yaşayan soydaşlarımız Türk gençleri Şarköy’de çevre gezileri yaptıktan sonra, Gelibolu ve Çanakkale Şehitliğini de gezdiler.
Makedonya’da kurulu Ufuk Derneği üyesi olan gençlerin kampına, Ankara’daki temaslarından sonra, derneğin eski genel başkanı, muhalefetteki Türk Hareket Partisi Genel Sekreteri ve Milletvekili Enes İbrahim ile partinin MKYK üyeleri Dr. Erol Ruşid ile Taner HacıMustafa da katıldı.
Yine Türk Demokrat Partisi Genel Başkanı Kenan Hasip ise iktidar koalisyon kanadından parlamentoya seçildi.
Makedonya’nın en genç milletvekili olan Enes İbrahim, Şarköy Kaymakamı Zekeriya Güney ile Belediye Başkanı Süleyman Altınok’u makamında ziyaret etti.

İKİ MİLLETVEKİLİ OLMALI

Enes İbrahim, Nisan ayında yapılan seçimler THP olarak girdikleri muhalefetteki koalisyondan 36 milletvekili çıkardıklarını, kendisiyle birlikte 123 üyeli parlemontoda iktidar kanadının oluşturduğu koalisyondan da bir Türk milletvekili seçildiğini belirterek “Makedonya’da 2002’den bu yana nüfus sayımı yapılmıyor. Ohri Çerçeve Antlaşmasına göre Makedonya’ı oluşturan unsurların uluslar arası anlaşma ile güvence altına alındığı, seçimlerde nüfus yapısına göre milletvekili seçildiğini belirterek, 78 bin Türk nüfusunun ancak 2 milletvekili çıkardığını sayının az olduğunu, nüfus sayımı yapılmayarak gerçekte 110 bin olan Türk sayısının resmileşemediğini belirtti. Milletvekili İbrahim, ana dilde eğitim olmasına rağmen, Türklerin uygulamada sorun yaşadığını, 4 yıllık fakülte mezunu Türk öğretmenlerin işe alınmayarak, yerine Türkçe bilen Makedon öğretmenlerin atandığının altını çizdi. Seçimleri protesto ettikleri için parlemontoya girmediklerini belirten İbrahim, seçimlerin yenilenmesinin söz konusu olabileceğini söyledi.
Şarköy Belediye Başkanı Süleyman Altınok da, 3. kez Makedonya’da yaşayan Türk gençlerini ağırlamaktan mutlu olduklarını ifade ederek “Dostumuz Enes İbrahim’in milletvekili seçilmesi bizleri mutlu etmiştir. Türk soydaşlarımızın birlik ve beraberlik içinde olarak, milletvekili sayısını, Türk belediye sayısını artırmasını gönülde istiyor ve destekliyoruz” dedi.
Milletvekili Enes İbrahim ve Türk gençleri Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Osman Şimşek’in misafiri olarak üniversiteyi gezdiler. Rektör Şimşek, geçen yıl Makedonya’nın Ohri şehrinde 700 kişinin katıldığı sempozyum düzenlediklerini, Türk gençlerini üniversitelerinde okumaları, doktora yapmaları konusunda davet etti.
Milletvekili İbrahim, NKÜ’deki modern binaları, öğrencilerin eğitim şartlarının Avrupa düzeyinde olduğunu belirtti. Makedonya’da yaşayan Türk gençlerine, NKÜ’de 1 saatlik liderlik ve strateji konulu ders verildi.
Makedonya THP Milletvekili Enes İbrahim, Gelibolu Belediye Başkanı M.Mustafa Özacar’ı da ziyaret ettikten sonra, 27 Eylül tarihinde ülkesine döndü.
Yakup ÖNAL-ŞARKÖY (Tekirdağ)