Paylaş
Buna göre miting, 65 ulusal gazete ve TV kanalı ile 55 haber sitesinde toplam 2 bin 795 habere konu oldu.
"Mitinge en çok yer veren gazete Cumhuriyet olurken, onu sırasıyla; Anadolu’da Vakit, Sabah ve Hürriyet izledi. MTM’nin aynı araştırma sonuçlarına göre, ulusal gazetelerde yer alan haberlerin 512’si haber formatında, 467’si ise köşe yazısı şeklinde yayımlandı. Ulusal gazete ve eklerinde 275 köşe yazarı, 467 kez Cumhuriyet Mitingi’ni köşesine taşıdı. Konuya en çok yer veren yazarlar ise; Burhan Ayeri, Can Ataklı, Hikmet Çetinkaya, Mehmet Y.Yılmaz, Melih Aşık, Mustafa Mutlu, Ruhat Mengi, Şakir Süter ve Yalçın Bayer oldular.
Televizyonlarda ise habere en çok yer veren kanal 22.5 saat ile Kanaltürk oldu. Onu yaklaşık 17 saat ile Sky Türk, 6 saat ile Habertürk, 5 saat ile NTV ve 4 saat ile CNN Türk izlediler. TRT ilk 10'a giremedi."
14 Nisan mitingini Hürriyet manşetten duyururken Sabah ise altta ikinci haber olarak vermişti.
İbrahim Cevahir, Yunan ve Bulgar ortaklarıyla 600 milyon dolarlık yatırım yapacak; Meriç'teki 'Kavak Adası'na dev proje...
EDİRNE Kapıkule'nin solunda Meriç Nehri'nin içinde bir ada vardır; adı da 'Kavak Adası'dır. Taşkınlarda sular altında kalır. Türkiye, Yunanistan ve Bulgaristan'ın ortak mülkiyetindedir. Adanın girişi sadece Türkiye'den mümkün olup askeri 'yasak bölge'dir.
İşadamı İbrahim Cevahir dün Sky TV'de, bu adada 600 milyon yatırımla gerçekleştirilecek uluslararası projesini şöyle açıkladı:
"260 dönümlük bu adanın %52'si bizim, %25'i Bulgaristan'ın, gerisi de Yunanistan'ın sınırları içerisindedir. Edirne Valisi Nusret Miroğlu ile bugün (dün) görüştüm. Yunanistan'nın en zengin işadamı ile Bulgaristan'dan üç ortak ve bizler burada büyük bir kongre merkezi ile otel ve alışveriş merkezleri yapmayı düşünüyoruz. Vali ayrıca bize gümrük sahasında da 700-800 dönüm bir arazi tahsis edebileceklerini söyledi. Bunları yapabilecek durumdayız. Ayrıca düzgün bir arazi olsun oraya havaalanı yapalım, dedim. Vali, başlamış ancak pistleri yarım kalan bir havaalanı inşaatı olduğunu söyledi. Bu çok önem arz eden bir proje... Ortaklar olarak hükümetlerimizle münasebet kurabilecek seviyedeyiz."
SARIGÜL İÇİN NE DEDİ
Cevahir, bu arada Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül hakkında da şöyle konuştu:
"Sarıgül iddialı konuşuyor. Anketlere göre İstanbul'da yüzde 13, Türkiye'de de yüzde 7 oyu çıkıyor. Yani ismi cismi olmadan bir oyu var; bu durumda barajı aştığı görülüyor. Benim adım Mustafa diyor, Mustafa Kemal gibi kurtarıcı olurum, diyor. Parti kurarsa ne olur bilmem, onu o zaman görürüz."
AKP, seçimlere nasıl hazırlanıyor
KAMUOYU cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmalarına 'dalarken' partiler, genel seçimlere nasıl hazırlanıyor? Sadece TV'lerde konuşmak, seçim döneminde reklam yapmak yetiyor mu?
AKP'nin İstanbul'da nasıl çalıştığını İl Başkanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu'nun ağzından okuyalım:
"Çalışmalarımız arasında iletişim meselesini öncelikli ve önemli bir yere oturtuyoruz. Biz her kademede örnek ve saygın bir kadroyla hizmetimizi sürdürüyoruz. Mesela 'Gençler Buluşuyor, Geleceği Konuşuyor' ve 'Genç Buluşmalar' başlıklarıyla yaptığımız toplantılarda 100 binin üzerindeki gençimizle bire bir konuştuk, onların eleştiri ve fikirlerini aldık. Kadınlarımızı, özürlülerimizi, yaşlılarımızı ihmal etmedik. Nisan ayı başından itibaren de İstanbul genelinde ev sohbetleri ve ziyaretleri yapıyoruz. Her kademedeki seçilmiş arkadaşımız bu sohbetlere katılıyor. Her hafta 1200 ev ziyareti gerçekleştiriliyor. İstanbul'da 27 bin sandık var. Bu rakamın büyüklüğünü size bırakıyorum. Biz masa başı politika yapmıyoruz. Bizzat insanlarımızın ayağına gidiyoruz, dertlerini dinliyoruz, çözüm bulmaya çalışıyoruz. Yerel yönetimlerimiz de aynı hassasiyetle çalışıyor ve şehrin yeşil alan, okul, kentsel dönüşüm gibi sorunlarıyla mücadele ediyor."
Bir de bu çalışmalara hükümetin, belediyelerin, Sosyal Yardımlaşma Vakfı'nın ve yandaş 'yeni zenginler'in katkılarını da düşünürseniz, muhalefetin alacağı not ortaya çıkabilir.
GÜNÜN SÖZÜ
"Oyun bitince şah da piyon da aynı kutuya konur."
(İtalyan atasözü)
Biliyor musunuz
- USİAD'ın kurucu ve onursal Genel Başkanı Kemal Özden'in ölümünün 1. yılında Zincirlikuyu'daki mezarı başında anıldığını...
- GAZETECİ-yazar Şemsi Belli'nin ölümünün 12. yılında yarın Üsküdar Belediyesi Altunizade Kültür Merkezi'nde 14.00'te bir törenle anılacağını...
- İSTANBUL'da ADD, ÇYDD, Çev, Yurtsever Hareket, İKKB, CUMOK, 68'liler Birliği Vakfı imzalarıyla ANAP ve DYP Genel Başkanları, milletvekilleri ve örgütlerine yapılan çağrıda, partilerinin cumhurbaşkanı seçimine iştirak etmeyerek, bu 'tarihi suça' ortak olmamalarını istediklerini...
- FATİH Belediye Başkanı Mustafa Demir'in, 200 milyon dolarlık 280 bin m2'lik Fener-Ayvansaray sahil kesimini 30 ay sürede yenileme (Haliç Kültür Vadisi) projesi ihalesine Sembol İnşaat ve GAP İnşaat'ın katıldığını ve sonuçların bugün açıklanacağını bildirdiğini...
Malatya vahşeti... İnsan değilseniz, sizi ne Türklük, ne İslamiyet kurtarabilir
MALATYA'daki vahşet ile ilgili olarak yapılan yorumlarda konu ile ilgili yine aynı cümleler geçiyor.
Türkiye'nin içinde bu tür işleri kendi başına planlayıp gerçeklestirecek hiçbir örgut-kişi yokmuşcasına, suçun hepsini ABD, AB, Papua Yeni Gine akıllarina gelen ne varsa onun üzerine atarak hem memleketin temiz kalması sağlanıyor, hem de vicdanlarımız rahatlıyor.
Dink cinayetinde olduğu gibi ilgili şahıslar eliyle, gözüyle, diliyle, ayağıyla, kulağıyla, burunuyla velhasıl tüm organlarıyla ayni siyasal adresi gösterdiği halde "Bana milliyetçiler cinayet işliyor dedirtemez" mantığı halen kökü dışarda oluşumlar üzerine komplo terorileri inşa ediyor.
Komplo teorileri iyidir, hoştur, ilginçtir ama bu kadar da suyunu çıkarmamak gerek diye düşünüyorum. Silah tüccarlarından dünyanın jandarmasına kadar birçok kesimin siyaset-ekonomi vb. üzerindeki etkilerini görmezden geliyor değilim. Ama bu kadarına da pes...
Çünkü hepimiz biliyoruz ki, bu tür eylemlere-vahşetlere girişebilecek örgütler-kişiler var bu ülkede. Bu örgütleri yetiştiren, koruyan, yapılandıran, maddi-manevi destek çıkan, sonrasında aferin diyen yapılaşmalar da var bu ülkede. Neredeyse hepimiz ilk bir-iki gun içinde olaya özgü olanlarını da anlayıveriyoruz.
Hizbullah'ın kazdığı çukurlardan benzer yöntemlerle vahşice öldürülmüş kişilerin cesedi çıkmadı mı?Çok sık duymasak da, oruç tutmadığı için öldürülen kişilerin haberini okumadık mi? Kpe taktığı
için, sacını uzattığı için öldürülen, sıra dayağından geçirilen kişilerin hikayesini az mı duyduk?
Siyasal olarak bu örgütlere sempati duyduğumuzdan mı, kamu yararına çalıştıklarına
inandığımızdan mı, başka bir nedenden mi her defasında görmezden geliyoruz. Utanmadığımızda
canilerin-katillerin sırtını dahi sıvazlıyoruz.
ERDEM VE DOĞRULUK
Malatya'daki kahraman beş kardeş, bu vahşete giderken Dink'in katiline ne denli destek çıkıldığını, toplum vicdanında ne denli iyi birşey yaptıklarını filan anlatmışlardır birbirine.
Birşey olmaz, siz de suçu atın üzerinizden, temizlenin, arının... Şimdiden mis gibi kokmaya basladık. Bu olayın İslamiyetle ve Türklükle en ufak bir alakası yok. Dünyanın farklı ırkların ve dinlerin yaşadığı her yerde benzer şeylere rastlamak mümkün olduğu gibi, birarada hosgörüyle yaşama denizinde bu tür olaylar okyanusta damla gibidir hem Turkluk için, hem İslamiyet için... Ama eğer insan değilseniz, ikisi de sizi kurtaramaz.
Başkalarının İslami yada Türklüğü vahşetle adlandırmasının önüne geçmek için değil, çocuklarımıza erdemi, doğruluğu, onuru, insanlığı anlattığımızda yüzümüz kızarmasın, dilimiz birbirine dolaşmasın diye bu vahşete dur demek lazım. Öncelikle bütün suçu üstlenerek ve kendimizi öldurülenin yerine koyarak...
Hoşgörü, saygı ve sevginin egemen olması dileğiyle...
Umutcan KAYA
Mustafa Kemal, Hadımköy'de!..
YAKIN tarihimize 31 Mart vakası olarak geçen İstanbul'daki mevcut yasal hükümete karşı, bir kısım işbirlikçi, gerici ve yobazların şeriat isteriz sözleriyle meşrutiyet aleyhine karşı ayaklanıp, Meclisi basarak birçok Milletvekili, aydın ve ilerici düşünceye sahip insanları hunharca katletmeleri sonucu, isyanı bastırmak amacıyla hazırlanan Hareket Ordusu'nun Kurmay başkanı olarak Selanik’ten hareket ederek 19 Nisan 1909 tarihinde Hadımköy’e gelmiş ve karargahını buraya kurmuştur. Mustafa Kemal 19-20-21-22 Nisan günlerini Hadımköy’de geçirmiş kararlarını ve halka bildirgesini burada yazmıştır.
Hadımköy’de hazırlıklarını tamamladıktan sonra İstanbul’a giren Hareket ordusu kanlı isyanı bastırıp bir ay sonra tekrar Selanik teki görevine dönmüştür.Bu vesile ile işbirlikçi, gerici, yobaz ve şeriatçı düşünceye karşı başkaldırının karargahı olarak beldemizin büyük bir önemi olup karanlık düşüncelere sahip olanlar, burada alınan kararlar sonucunda hezimete uğramışlardır.
Hadımköy CHP Belde örgütü olarak Mustafa Kemal Atatürk'ün Hadımköy’e gelişini her yıl geleneksel olarak kutlamaktayız.
Bu yılki kutlamalarda kullanacağımız sloganlarımız; "98 Yıl önce karanlık zihniyet sokaktaydı, bugün her yerde", "Karanlık zihniyetin üzerine doğan güneş Hoş geldin" ve "Mehmetçiğin adı 'kelle' değil, şehit oğlu şehittir."
Hadımköy Meydanı'nda cumartesi günü 12.00'deki yıldönümüne herkes davetlidir.
A. İhsan ERCAN- CHP Hadımköy Belde Belediye Başkanı
Paylaş