Cumhurbaşkanı'nın siyasi dokunulmazlığı kalkıyor

CUMHURBAŞKANI, partili üye sıfatını alıp, akabinde genel başkan/cumhurbaşkanı kaftanını giyince, ilk sorun, Ceza Kanunu ile Anayasa uyuşmazlığında ortaya çıkacak.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı, genel başkanlık şapkası ile siyasi bir kimlik kazandığı için her türlü siyasi eleştiriye açık olmak zorunda...

Aynı zamanda cumhurbaşkanı olması, siyasi eleştiriden münezzeh olma hakkı vermiyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi denetim organı AİHM içtihatlarında, siyasal eleştiri sınırları son derece esnek tespit ediliyor.

“Karikatürü beğenmedim”, “Yazıda hakaret ediliyor” gibi subjektif ölçülerin, siyasi eleştiride kıymeti harbiyesi yok.

İcraat yapan, icraatın muhatabının en sert eleştirilerine dahi katlanmak zorunda...

Ceza Kanunu cumhurbaşkanını ”devletin egemenlik alametleri ve organları” arasında kabul ediyor...

Cumhurbaşkanının, tarafsız ve partisiz olduğu döneme has olan bu düzenleme, bir partinin genel başkanı olan cumhurbaşkanını tanımlamakta, eksik ve müphem kalmaktadır.

Siyasi mücadele zemininde, partili cumhurbaşkanının özel bir siyasi koruma altında olması kabul edilemez. Aksi düşünce, siyasi kayırmacılık ve imtiyaz tanınma olur ki, eşitlik ilkesine aykırıdır.

Ceza Kanunu’nun cumhurbaşkanına hakareti düzenleyen 299. maddesi fiilen kadük hale gelmiş olup, siyasi eleştiri hakkı da nazara alınarak yeniden düzenlenmek zorundadır.

Haberin Devamı

 S.Ö.


NASIL MÜDÜR BAŞYARDIMCISI OLURUM?


HÂKİMLİK sınavında Atatürkçü ve milliyetçi tüm avukatların üstünü çizdiler, AKP’li ve muhafazakâr avukatları hâkim yaptılar.

Daha özeti, Adalet Bakanlığı 800’ü AKP’li 900 hâkim aldı. Hatta yargıdaki FETÖ’cülerin gücünü kırmak için oluşturulan ve önemli mücadeleler veren Yargıda Birlik Platformu bile haksızlığa isyan etti.

Soralım: ‘Adalet’ Bakanlığı’na, ‘adil’ olmayan bir şekilde ‘hâkim’ olanlar, gelecekte nasıl adalet dağıtacak?

Şimdi de benzer bir uygulamayı Milli Eğitim Bakanlığı’nda da (MEB) yaptılar.

MEB, yönetmelik değişikliğiyle müdür başyardımcılığı ve müdür yardımcılığı için yazılı sınav şartını kaldırarak atamayı sadece mülakat puanına bağladı.

Türkçesi, okulda müdür başyardımcısı ya da müdür yardımcısı olacaksanız, torpil bulacaksınız.

Torpil arayanlara içeriden aldığım bilgileri iletiyorum.

Son zamanlarda ismi önde olan iki tarikatı dikkatle izleyiniz; alınanlar da onlardan olacak. Aynı FETÖ’ye yapılanlar gibi, yeni gruplar, devlet kademesinde söz sahibi yapılacak. İddia önemli...

Şu iddiayı da söylemeden geçmeyelim: FETÖ bitti diye sevinmeyelim. MEB içindeki bazı kripto FETÖ’cülerin ağırlğı hâlâ sürüyor.

Haberin Devamı

 Erdal KESKİN


NE DUYAN VAR NE GÖREN


ÜSKÜDAR’daki tarihi Fethi Paşa Korusu, TMSF tarafından 2013 yılında işadamı Mehmet Cengiz’e satılmış. Koru içinde bulunan tarihi Hüseyin Avni Paşa Köşkü bir gece yarısı ansızın yanarak kül oldu. Sonra yerine köşkün üstü aslına uygun altı ise farklı şekilde bir yapı inşa edildi. Daha sonra sahildeki korunun alt tarafları kesilerek üstteki köşke yol açıldı. Çalışmalar hâlâ devam ediyor. Eskiden Boğaz’dan görünmeyen köşk artık iki katlı olarak görünüyor. Açılan yolu da ağaçlarla kamufle etme çabaları boşa gitti.

Her şey ortada, herkes görüyor ama yetkililer tabii ki ne görüyor, ne duyuyor.

Cem ÇETİNKAYA



TRAKYA'DA 25 RES SANTRALI KURULACAK

Haberin Devamı


EMEKLİ bir öğretmen diyor ki: Kırklareli il genel meclisi toplantısında Vize’nin Evrencik köyü mevkisinde Rüzgar Enerji Santralı (RES) projesinin içyüzü ortaya çıktı. Bölgede 25 RES santralı kurulacakmış. Söylentiler ilginç. Trakya’da talana kimler sebep oluyor. AKP ve MHP’li üyeler ‘olumlu’ yönde oy kullanırken, ‘hayır’ diyenlerin tümünün CHP’li olması dikkat çekiyor. Bazı muhtarlar hakkındaki söylentilerin doğru olmadığını düşünmek istiyorum. Bazı şirket yetkililerinin de köylere bağış yaptıklarını duyuyoruz. ‘Bahşiş’ alan muhtarlar varsa onlara yazıklar olsun...

Istrancalar’da yüzlerce meşe kesilecek; yine kimse ses çıkarmayacak.

Bu doğaya bir ihanet değil midir?


Haberin Devamı

KİRAZLIDERE TERMİK SANTRALI İLE İLGİLİ BAKANLIK AÇIKLAMA YAPTI


‘KAZDAĞLARI için 60 bin imza’ (26 nisan) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ÇED izin ve Denetim Genel Müdürü M. Mustafa Satılmış, ÇED süreci devam eden Karabiga’daki Kirazlıdere Entegre Termik Santrali Projesi hakkında ayrıntılı bir açıklama yaptı. ÇED sürecinin devam ettiği belirtilen açıklamada Özetle şu hususlara yer veriliyor:

- ÇED süresince 17 komisyon ve kuruldan oluşan bir komisyon oluşturuldu.

- 25.08.2016’de Çanakkale’de ‘Halkı Bilgilendirme Toplantısı’yapıldı. Toplantıda, bahse konu proje için hazırlanmış olan ÇED Raporu’nda ‘Hava Kalitesine Etkiler’ bölümünde ve “Termal Modelleme” çalışmalarında eksikliklerin tespit edilmesi nedeniyle ÇED süreci durduruldu.

- Bununla birlikte termik santraller ile ilgili olarak yürütülen ÇED süreçlerinde “Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği”nde tanımlanan tesis etki alanı (her yönden baca yüksekliklerinin 50 katı yarıçap) dikkate alınarak bölgenin mevcut kirlilik yükünün (hava, su, toprak) belirlenmesi amacıyla kümülatif etki değerlendirmesi yaptırılmakta olup, ÇED başvurusu yapılan projelerden önce işletmeye geçmiş, inşaatı devam eden veya ‘ÇED Olumlu Kararı’ almış projelerin etkileri de bu süreçte yeni başvuru yapılan tesisle birlikte değerlendiriliyor. Yine, soğutma suyunun alınıp, deşarj edileceği alıcı ortam (deniz) ile ilgili olarakta kümülatif olarak ‘Termal Modelleme’ ve ‘Atık Isı Modellemesi’ çalışmaları da yaptırılıyor.


KARABİGA’DA 7 TERMİK SANTRAL

Haberin Devamı


Bununla birlikte Karabiga’da; işletmede olan 1, inşaatı devam eden 1, süreci devam eden 3 ve ÇED süreci durdurulan 2 adet olmak üzere 7 adet termik santral projesi bulunuyor.

ÇED sürecinde; tüm çevresel unsurlar ve mevzuatlar dikkate alınmakta olup, teknik olarak eksikliklerin tespiti halinde, eksikliklerin giderilmesi için ÇED süreci durdurulmakta, mevzuata aykırılık tespit edildiğinde ise ÇED süreci sonlandırılıyor.

ÇED süreçlerinin tamamlanmasına müteakip, projelerin; inşaat ve işletme dönemlerine ilişkin olarak da izleme/denetim faaliyetleri Bakanlığımız ve İl Müdürlüğümüz tarafından yürütülmekte olup, işletme döneminde ayrıca hava kalitesine olabilecek etkiler 7/24 on-line olarak izleniyor. Bu denetim ve izlemelerin amacı, ÇED sürecinde verilen ve ÇED Raporunda yer alan taahhütlerin yerine getirilip getirilmediğinin kontrol edilmesi olup, taahhüde aykırı hareket edildiğinin tespiti halinde Çevre Kanunu ve ilgili Yönetmelikler kapsamında cezai müeyyideler uygulanmakta ve gerektiğinde tesis kapatılmaktadır.
Gerek bahse konu proje gerekse ÇED süreçleri ile ilgili olarak şahsım ve Bakanlığımızın bilgi paylaşımına her zaman açık olduğumuzu ifade eder, çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim.


RİZE'DEN NOTLAR...


DOKTORLARIN bir kısmı FETÖ/PDY operasyonlarıyla görevden alınıp, tutuklanan veya ihraç edilen RTEÜ Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki hemşire sorunu, son gelişmelerle hat safhaya ulaştı. Öyle ki, 70 hemşirenin tayininin aynı anda başka hastanelere çıkması nedeniyle 3 Yoğun Bakım Ünitesi de kapatıldı.Daha önce de hastanede bazı doktorların yaşanan gerginliklerle ayrıldığı, bazı cihazların arızalı oluşu ve hatta kullanan personel olmayışı nedeniyle hastaların başka kentlere gittiği iddiaları da vardı. Birebir yaşadığımız, hasta odalarındaki bazı eksik ve sorunların çözümü yerine hastaların taburcu edilerek, odaların kapatılması da çabası!Yurttaşların dediği gibi, “Yani Rize, sağlıkta ‘ileri devrim’ safhasında mı bunu anlayamıyoruz!”Atatürk Anıtı’nın kaldırılması tartışma ve eleştirileriyle gündeme gelen Cumhuriyet Meydanını gören var mı bugünlerde!

Plansız-programsız ve etüt-projesiz iş yaparsan başarılı olamazsın. Yani Rize’yi yeniden ‘kasaba’ya döndüremezsiniz.Katar’ı matarı, Varlık Fonu’nu monunu bırakmayız da Rize... Rize, çayın başkenti ama köşe başlarını kahve markaları sarmış! Yetmemiş, esnafın kasa koyamadığı yaya kaldırımını yutmuş! Katar’a, Varlık Fonu ve borç karşılığı rehin göstermeye karşı tek laf etmeyen Ziraat Odası, yaş çay fiyat beklentisini açıklamış! Bir de ‘Amerika’yı yeniden keşfeder’ gibi, AKP’nin kapalı kapılar ardından gizlice tasarılaştırmaya çalıştığı Çay Kanun Taslağı’ndaki ifadelerin yaş çay üreticisi ve çayı yok edeceğini keşfetmişler!Bir sabah kalkmışsınız Çaykur Varlık Fonu AŞ’de; kimseye sormadan sorgusuz sualsiz!...

Ömer ŞAN


SU DAMLASININ GÜCÜ 


HALKIMIZ arasında öteden beri söylene gelen şöyle bir betimleme vardır: “Anamı seven, kadı! Kimi kime şikâyet edeyim!?”YSK’nın damgasını vurduğu ve ülkemizin bekasını ilgilendiren bir referandumu geride bıraktık ve de çoğunlumuzun doğru olduğuna inandığı, seçim sahtekârlıklarını; YSK’nın: “Tam kanun ihlâli gerçekleşmemiştir!” açıklaması ile başvurulacak makam bırakmaması ve de; hukukumuza yeni bir bakış açısı! getirmesi ile birlikte; üzerinde uzun yıllar tartışılacak olan; referandum tartışmalarını şimdilik sona erdirdik!

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki; bu oranlarla kabul edilen anayasa asla toplumu kucaklayan bir mutabakat metni değildir ve olmayacaktır da!

Anayasaya ‘hayır’ verenler asla gevşememeli ve umutsuzluğa düşmemelidir. Hatta; toplumun tüm kesimleri tarafından kabul edilecek, çağdaş bir anayasanın hazırlanması için bir fırsat olacak, 2019 Cumhurbaşkanlığı ve yerel seçimlerine ve hatta; yakında olması muhtemel bir erken seçime hazırlanmak için; birlik, bütünlük ve dayanışma bozulmadan, taraflar en kısa zamanda kendi sorgulamalarını yaparak, sürekli bir şekilde hazırlıklarını sürdürmelidir.Bir su damlasının taşı delebildiğini hepiniz biliyorsunuzdur umarım! Bakın; bir Brezilya atasözü ne diyor: “Taşı delen, suyun kuvveti değil; damlaların sürekliliğidir!”

Hilmi DİNÇER


BİLİYOR MUSUNUZ?


CHP İstanbul Milletvekili Gamze İlgezdi’nin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a, Edirne F Tipi Cezaevi’nde bir mahkûmun oğluna sünnet hediyesi olarak, mahkûm arkadaşlarıyla birlikte kâğıt, karton, boş kalem ve telefon kartlarından bir maket gemi yaptıklarını, ancak bunun idare tarafından el konulmasını sorduğunu...

TÜRKİYE’de ilk kez Ankara’da, ABB’nin himayesinde çiftçi, yetiştirici ve çobanlar için 19 Mayıs tarihinde Ankara Atatürk Kültür Merkezi’nde çeşitli paneller ve etkinliklerin yer aldığı ‘Anadolu Çoban Fuarı’ düzenleneceğini...

BAKIRKÖY Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nün düzenlediği ‘Hayal Et ve Nefesinle Şansını Yarat’ adı verilen etkinlikte yazar ve nefes koçu Gülcan Nakipoğlu’nun bugün 14.00’te Tarık Akan Konferans Salonu’nda sunumunun ardından konuklara ‘Doğru Nefes Nasıl Alınır?’ uygulamasını göstereceğini...


GÜNÜN SÖZÜ: 

“Öldüğünde doğmadan önce ne isen o olacaksın... Adını hatırlayan son kişi öldüğünde hiç doğmamış olacaksın...”

(Schopenhauer)


 

Yazarın Tüm Yazıları