PaylaÅŸ
Vatansız, dilsiz, askersiz ve milli marşsız olan bu topluma kalaycı, boyacı, şarkıcı, darbukacı, klarnetçi,-zurnacı, ayıcı, cambaz, çiçekçi, falcı, çerci, bohçacı, demirci ve hurda toplama gibi 'gayrimuntazam' hayata dair işler kalmış. Bu bakımdan Voltaire’nin bu tanımlaması daha çok Çingenelere uygun düşüyor.
Â
Hıdrellez, 6 Mayısta farklı inanışlarla Orta Asya'dan Avrupa'ya kadar bir çok bölgede kutlanıyor. Kısmet ve şansa dönük bir inanışa göre, 'Hızır', o gece dilekleri yerine getirir.
İlk önce şunu belirtelim, iki ana lehçeye ayrılan Çingene dilinde,
'Adam, insan' anlamında 'Rom' sözcüğü kullanılıyor. Bu sözcük bazı dillerde 'Roman' olarak geçiyor.
Romanların'in Hıdrellez kutlamaları daha bir renkli geçer coğrafyamızda.
BM tarafından 2006 Çingeneler Yılı ilan edilmiş.
Bunu İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Hıdrellez nedeniyle düzenlediği 'Romanateşi Şenliği' ile ilgili etkinliklerde öğrendik.
Sırp yönetmen Emir Kustarica 1990’larda Çingenelerin yaşamlarını, müziklerini ve sevdalarını anlatan çok bilinen filmi gibi 'Çingeneler Zamanı' başlıyordu artık.
'ROMANATEŞİ'
'Romanateşi' etkinlikleri, 100 bin Çingenenin yaşadığı İzmir'e yakışmıştı doğrusu. Özel süslenmiş at arabaları ile 'çingene pembesi' mavi ve kırmızı giysili kız ve erkek çocukların resmi geçişini, Yıldız İbrahimova, Hüsnü Şenlendirici ve Kibariye'nin konserlerini, Hürriyet foto muhabiri Kutup Dalgakıran'ın, İstanbul Kuştepe’deki Romanların yaşamını yansıtan fotografları İzmirliler için 'renk'li sahnelere neden oldu.
Bir yerel yönetim ilk kez bu tür bir etkinliği 'resmi' programına almıştı.
Öğretmeninden öğrencisine kadar herkes ortaya çıkıp "Ben Çingeneyim/Romanım" diyebilmesi ilginçti.
Atatürk Kültür Merkezi'nde 'Dünden Bugüne Romanlar’ söyleşisinde Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu "Onların bizden hiçbir farklılığı yok; yıllardır sorunsuz yaşıyoruz" diyordu. Kendilerini 'kamusal' alana çektiği ve önce yüreğini, sonra da önlerini 'açtığı' için Kocaoğlu'na teşekkür ediliyordu.
'ÇİNGENE ULUSU'DA OLACAK
Çingeneler üzerine araÅŸtırma yapan uzmanlar çarpıcı deÄŸerlendirmeler yaptı Ä°zmir'de... Süleyman Demirel Ãœniversitesi'nde sosyolog olan ve doktorasını 'Aramızdaki Yabancı; Çingeneler' üzerine yapan Dr. Suat Kolukırık, ABD-Colombiya Ãœniversitesi'nde aynı konuda yaptığı 'sunumundan' yeni dönmüştü. Çingenelerin hiçbir zaman 'askeri, politik ve ekonomik güç dengesi' olmadıklarını ancak globalizm açılımından sonra dili ve bayrağı olan bir 'Çingene ulusu' yaratılmak üzere bazı bilim adamlarının yoÄŸun araÅŸtırma yaptıklarını söyledi. Kolukırık, 'mozaik' sözcüğünü kullanmıyor; "Bana göre ebrulaÅŸmadır, renklerin birbirinin içine girmesidir" diyor Çingeneler için... Türkiye’de 'ırk' bazında hiçbir sayım olmadığından Çingenelerin sayısının tamÂbilinmediÄŸini, ancak Lozan AntlaÅŸması ile Yunanistan’dan ve sonrasında Bulgaristan, Romanya ve Yugoslavya’dan göçler nedeniyle Türkiye’ye gelenlerle bu sayının bugün 400-500 bin dolayında olduÄŸunun sanıldığını söylüyor.
Dünyadaki Roman sayısı ise 12 milyon olarak hesaplanıyor.
Çingenelerin kültürlerini ve yaşam tarzlarını 'Başka Dünyanın İnsanları' ve
'Trakya Çingeneleri' adlı kitaplarında toplayan gazeteci Nazım Alpman, 1934 yılında çıkarılan 'İskan Kanunu'nda 'vatan hainleri, anarşistler ve göçebe çingeneler muhacir olarak kabul edilmez' maddesinin yer aldığını belirterek, bunun artık değiştirilmesi gerektiğini söylüyor.
Ayrılıkçı unsur değiliz
ROMAN Kültürü ve Dayanışma Federasyonu Başkanı Özcan Purcu... Uludağ Üniversitesi İktisat Fakültesi kamu yönetimini bitirmiş. Kendisinin işsiz olduğunu söylüyor, ailesi ile Söke'de yaşıyormuş; sepet örüyorlarmış. Konuşmasında "Yaşadığımız ülkemizi ve bayrağımızı seviyoruz" demesi, büyük alkış aldı. Bu söz 'Çingenelerin ayrılıkçı unsur olmadıklarının' ifadesi olarak değerlendirildi.
12 DERNEK KURULMUÅž
2005’de Türkiye’de 12 çingene derneği kurulmuş; bunlardan da iki federasyon çıkmış... Okumuş-bilmişleri, derneklerin başına geçmiş. İlk Roman derneğini de, 1996 yılında Yakup Çardak, İzmir'de kurmuş; ancak bir çok kez kapatılmış açılmış; AB ile müzakerelere başlayınca artık bir sorun kalmamış örgütlenmeleri açısından.
Çingene derneklerinin örgütlenmesi ciddi bir rekabete de yola çmış; çünkü bazı çevreler AB'den Romanlar için ayrılan 750 bin dolarlık bir fon için şimdiden çekişmeye başlamışlar.
Şişli Belediyesi, yurtdışından konuk çingenelerle Hıdrelliz'i kutlarken, Ulaşılabilir Yaşam Derneği İstanbul'da bir 'Roman Sempozyumu' düzenliyordu bugün...
İki Roman yapısı
Dr. Suat Kolukırık'a göre, Ege, Marmara, Trakya ve Karadeniz’de (Sinop ve Samsun) ‘gerçek Çingenelerin’ yaşadığını söylüyor. Bunun dışındaki bölgelerde yaşayanları ise 'Teber Abdal' çingene olarak değerlendiriyor. "Bunlar yarı göçebe yaşayan gruplardır" diyor. Özellikle İstanbul’da kapkaç ve hırsızlık gibi yasadışı olaylara bulaşanların daha çok ikinci gruptan olduğunu savunan Kolukırık "Bazı grupların rengi esmer olduğu için bunlar da Çingene sanılıyor" iddiasında bulunuyor. Kolukırık’a göre, Hint kökenli olan asıl Çingeneler Sünni; ikinci grup göçebeleri ise Alevi-Bektaşi...
Başbakan'ın tutumu
TÜRK Ulusu’nun dikkatine... Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Başbakanlık Makamı’nda bulunan zat, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunun maneviyatına Selanik'te saldırıda bulunmuştur.
Bu saldırıyı şiddetle kınıyorum.
Haluk H. ONGAR
İRAN, PKK'yı vuruyor diye yeni ortam yaratılıyor. Ancak pazar günü ilginç bir yazı okudum. 'Bugün'deki yazıda Anıtkabir'e gitmeyen İranlı yetkililerin (önceki Cumhurbaşkanı Hatemi) Ermenistan'da sözde soykırım anıtına gittiği ve İran'ın İsfahan şehrinde de soykırım anıtı ve Türkiye aleyhtarı müze bulunduğu yazılıydı.
Biz hangisine inanalım?
Zeki DEMÄ°RCÄ°
GÜNÜN SÖZÜ
"Efendiler, sırası gelmişken, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki; başının üzerine çıkaracağı adamların kanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an bile geri kalmasın.
(Mustafa Kemal Atatürk)
Turnusol
VATAN sadece 10.Yıl Marşı söylenerek savunulmuyor.
Bu olaylar aydınların safını belirlemek için gerçek bir turnusol.
Turnusol hiç yanılmaz. Asit mi, baz mı şıppadak ortaya çıkarıverir.
PaylaÅŸ