PEKİN’den sonraki ikinci durağımız uçakla 1.5 saatte gidilen Çin kıtasının ortasındaki Şiyan (Xi-an), tarihi bir kent ve nüfusu 7 milyon. Geçmişte İpek Yolu buradan başlıyormuş...
Günümüzde de, 1991’de kurulan ‘Yüksek Teknoloji ve Kalkındırma Merkezi’ ile ‘Çin mucizesine’ öncülük eden 32 eyaletten biri... Pekin ve Şanghay’dan sonra ekonomi geçen yıl yüzde 30 gelişme göstermiş.
Bu merkezin yönetim binasını ziyaret ettik. Gördüklerimiz ve anlatılanlar karşısında gerçekten kahrolduk. Karşımızda birçok genç insanın azimle çalışarak ne gibi başarılar ortaya koyduklarını, üretim fabrikalarını ve bunlara ait sayısal verileri, ‘Çin modeli’nin rekabet kapılarını nasıl zorladığını kıskançlıkla dinledik.
Şiyan’da, 64’ü devlet, 80’i de özel olmak üzere 144 üniversitede 80 bin öğrenci okuyor. Kentte yaşayanların 6’da 1’i üniversite mezunu. Şiyan’ın, ülkedeki eyaletler arasında yüksek lisans yapanların sayısında ilk sırada yer alması da, Çin’in eğitim gücünün nerelere vardığının önemli bir göstergesi...
Kent merkezi, imparatorluk döneminde inşa edilen ‘Gulou’nun (davul binası) çevresinde yeni yapılan plazaları, iş merkezleri ve bunları birbirine bağlayan altgeçitleriyle mimari anlamda Şiyan, sanki bir Amerikan kentine dönüşmüş.
HANİ BİZİM TEKNOPARKIMIZ?
Yüksek Teknoloji Merkezi’nde 100 kişi çalışıyor.
Üniversite ile sanayi kuruluşları arasında ciddi bir işbirliği yanında özellikle yabancı sermayeli şirketlere de bedava hizmet veriliyormuş. Amaçları ‘patent ve telif hakları sahibi şirketlerin piyasalaşmasını ve yaygınlaşmasını sağlamak’. Şimdiye kadar 1000’den fazla patent hakkı verilmiş; son zamanlarda bu sayı günde üç adede kadar çıkmış. Gelişmeyi ve teknolojiyi çok iyi araştırmalı ve dersler çıkarmalıyız. Tabii en önemlisi de çalışmayı.
Görüşmemiz sırasında dışardan patlama sesi duyduk. Baktık hiç oralı değiller... Nedir diye sorunca hiç umursamaz bir halde ‘Yeni bir işyeri açılmıştır, onu kutlamak için havai fişek atıyorlardır’ dediler. Çin’de, yeni bir yer açılırken kutlama yapılırmış...
34 km’lik alana yayılan 6 bin 63 şirkette 240 bin kişi çalışıyor ve 10 milyar dolarlık üretim yapılıyormuş. Kentteki üniversiteden mezun olanların yarısı şirketlerde iş buluyormuş. Buna bakarak Çin’de işsizlik sorunu yok diye düşünülmemeli; yine milyonlarca işsiz insan var. İşsizlik oranı yüzde 3 olarak söylendi.
Burası bildiğimiz anlamda bir ‘sanayi bölgesi’ sayılmamalı, bir ‘teknopark’ burası... Bizde TÜBİTAK’a bağlı Gebze İleri Teknoloji Bölgesi’ni saymazsak, ne yazık ki böyle ileri teknoloji hizmeti veren bir merkezimiz yok. Çin’de bunun gibi 53 ileri teknoloji merkezi bulunduğunu, Şiyan’dakinin de Çin’de 4. büyüklükte olduğunu anlattılar bize.
Bölgede bilgisayar yazılımı, kimyasal Çin tıbbi ve optik elektronik makine yatırımları gibi işkolları bulunuyor.
17 yıl önce Erdal İnönü ve Hikmet Çetin’le birlikte bölgeye geldiklerini söyleyen Hikmet Çetinkaya, ‘O zaman burası bir kasabaydı; havaalanına korkarak inmiştik’ dediği Şiyan’ı görünce tanıyamadı. Karadan sonra bugün havayolu ulaşımında önemli bir merkez olan Şiyan Havalimanı’ndan her gün ülke içine 80, yurtdışına da 80 uçak seferi yapılıyormuş.
50 YIL SONRASINI DÜŞÜNÜYORUZ
Yüksek Teknoloji Enstitüsü Başkan Yardımcısı Tian Weijian, ‘Böyle bir yatırım gücünü nasıl sağladınız?’ diye sorduk.
Anlattı:
‘İki şey söylemek istiyorum. Birinci olarak yüksek teknolojiye sahibiz. İkincisi, işgücü avantajımız var. Bu sadece dünya ölçüsüne değil, aynı zamanda Çin’in doğu bölgesine göre de çok ucuzdur. Onun için Çinlive yabancı şirketler buraya yatırım yapıyorlar. Biz aynı zamanda dünyadaki rekabetin yeni boyutlar kazanmasına omuz veriyoruz.’
Soruyoruz:
Bu üretim gücünü nasıl oluşturdunuz?
- Ucuz işgücüyle... Sadece başka ülkelere göre değil, aynı zamanda Çin’in doğu bölgesine göre de işçi ücretleri çok ucuz bizde. Onun için Çinlive yabancı şirketler buraya yatırım yapmayı tercih ediyorlar. Bu sayede dünyada rekabetin oluşması için büyük katkı sağlıyoruz.
İleri teknolojinin kullanılması işsizliği artırmaz mı?
- Evet, bir çelişki. Çin’in karşı karşıya olduğu sorun da burada zaten. İlerde bu ikilemi nasıl çözebiliriz diye yabancı uzmanlarla araştırmalar yapıyoruz. Ama şimdilik istihdamı artırma konusu bizim için önemli.
Ortalama ücret ne kadar?
- 8 saatlik çalışma karşılığı 2000 Yuan (1 dolar=8.2 Yuan). Mühendisler 1000 dolardan fazla alabilir, yaş ortalaması ise 30 civarında.
Gelecek ne olacak?
- Biz beş-on yılı değil 30-50 yıl sonrasını düşünüyoruz.
- Bazı sektörlerde aynı düzeyi yakalamış sayılabiliriz ama çoğu sektörlerde arada hálá büyük bir mesafe var. Örnek olarak havacılık. Ama bitki tıbbı konusunda öndeyiz.
Amerikanlaşıyorsunuz galiba?
- Doğru söylüyorsunuz. Amerika’da gösterilen film burada da vizyona giriyor. Ancak Çin’in geleneklerini de koruyoruz. Dünya bir küresel köy artık. Barış içinde ortak gelişme sağlanacak.
Bölgenizde Türk şirketleri var mı?
- Bugüne kadar hiç olmadı. Sizin aracılığınızla çağrıda bulunuyoruz; gelsinler kendilerine her türlü hizmeti veririz.
Ordunun sorumluluğu ve halkın saygısı
ÇİN anayasasında ülke vatandaşları için dört temel hüküm (1992 yılında anayasaya girmiş) yer alıyor:
1- Sosyalist dünya görüşüne bağlı olmak, 2- Çin Komünist Partisi’nin önderliğini kabul etmek, 3- Marks, Lenin ve Mao öğretisine bağlı olmak, 4- Halkın demokratik diktatörlüğünü benimsemek... Dikkat edilirse vatandaşlık için bu temel vurgulamalarda ‘proletarya’nın yerini ‘halk’ sözcüğü almış. Ülkede ordunun gücü her yerde; yönetim ise ÇKP’de... Orduyu kuran ÇKP,ÇKP’yi kuran ordu zaten. Cumhurbaşkanı, ÇKP Merkez Komitesi Başkanı ve Genelkurmay Başkanı aynı kişi. Üç yıldan beri bu görevi Hu Jintao yürütüyor. Çin’deki her şeyin öncüsü ‘halk’ sayılıyor; Halkın Meclisi, Halkın Ordusu gibi...
Devlet kurumlarının tümünün önünde Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun askerleri nöbet tutuyor. Halkın orduya duyduğu saygıdan ötürü, örneğin bisiklete binen bir kişi, bir subay gördüğünde mutlaka durup ayağını yere sürerek selam veriyor. En üstten en alta tüm rütbelileri her zaman halkın içinde. Askeri araçların şoförleri de sivil giysili.
ÇKP dışında yasal 9 parti daha var; ancak bunlar seçime giremiyor. ÇKP’deki ‘yarış’, adaylar bazında parti içinde; kimsenin de ‘demokrasi’ diye bir sorunu yok. Ne de olsa eski ‘komünizm’ sistemi; aslında herkesin derdi ‘para’. Hükümetin de gençlerden istediği ‘para, para, para’...
Çin hapşırırsa
Çin’in dünyaya açıldıkça piyasalarca taşınan ekonomik ve mali alerjilere daha duyarlı olacağı kesin. Ve bir gün belki de 2010’dan başlayarak Çin hapşıracak. Bu hapşırıkla birlikte de eski dünya titreyecek.
(Paris Dauphine Üniversitesi Öğretim Üyesi Philppe Chalmin)