TÜRBAN konusunda sayısız yazı yazan, AİHM’ye müdahil olan hukukçu Nurettin Kaptan, Hürriyet’in ‘Karanlığa razı edilen çocuk’ (21.11.2004) başlıklı, bir babanın kızını ‘Türbansız asla’ diyerek okula göndermeyeceğini söyleyen haberi için ‘İşte ibretlik bir olay daha’ diyor.
Kaptan devam ediyor:
‘Aklıma Özdemir İnce’nin Paris yazıları geldi. Bir babanın ‘Biz boşuna mı Paris’teyiz.Kızımız türbanlı okula gitsin diye’ değerlendirmesi için herkes hop oturup kalkmıştı. ‘Gerçek değil’ feryatları, ortalığı toz dumana katmıştı.
Tayyip Erdoğan kızını özgür bıraksın, göreceksiniz türbanı bırakacak demiştim. Bu köşenizde çıktı.
Aradan zaman geçti Özdemir İnce haklı çıktı; sevindim. Çünkü Gerede’de bir avukat olarak 35 yıl yaşadım. Aile ve çevre baskısı olmadıkça türban olmaz.
Merve Kavakçı, TBMM Genel Kurulu’nda türbanla ant içmeye kalkıştı. Hem milletvekilliğinden oldu, hem de vatandaşı olarak ABD’ye dönmek zorunda kaldı. Devletin aleyhine AİHM’ye bireysel türban başvurusunda bulundu.
Hemen Abdullah Gül’e yazdım; ‘İhmal etmeyin, yanıt verin, süreyi geçirmeyin, yanıtınızı kamuoyuna açıklayın, bu netameli iştir’ dedim. Bana da AİHM’deki başvuru esas No’sunun bildirilmesini istedim. Gül’ün 16.6.2004’teki yanıtı ise ‘Git AİHM’den öğren’ oldu. Böyle bir yanıtı tabii ki tahmin etmiştim.
31.5.2004’te hükümet yerine yanıtı AİHM’ye gönderdim. Ve yanıtım kabul edildi; 18.6.2004 günlü alındı makbuzu geldi. Gerekçem; seçmen oy vermekle, seçilenle ‘ulusal vekálet sözleşmesi’ oluşturur. Aslı varken vekil susar, dedim.
GÜL’ÜN ERGİN’E YANITI
Nurettin Kaptan, Hürriyet Ankara Temsilcisi Sedat Ergin’in köşesinde yayınladığı (21.11.2004), Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün verdiği yanıta da dikkat çekiyor:
‘Gül özetle ‘Merve başvurusuna yanıtı, hükümet görüşü doğrultusunda vereceğiz. Zaten biz özgürlükçüyüz’ biçiminde görüş ortaya koydu.
Hükümet yanıt hazırlamış; 3 sayfaymış... İçeriği tümüyle usuli gerekçeler... Ben kamuoyuna esasa yönelik gerekçelerimi açıklıyorum. Birinci yanıtımdan sonra ikinci yanıtımı da hazırlamıştım; gönderirken Hürriyet’in haber aslını da ekliyorum buna.
Hükümet kesinlikle Anayasa Mahkemesi’nin 9.4.1991 gün ve 36/18 sayılı kararıyla 2547 sayılı YÖK Yasası’nın, Ek. 17. maddesinin yorumu aleyhine yanıt veremez. Türban kamusal alanlarda yasaktır. Özel yaşam alanında serbesttir. Kamusal alanların başında okullar, TBMM ve Çankaya Köşkü gelir.
Türban, sıkma baş tanımlaması altında, farklı versiyonlarla farklı dinsel ve mezhepsel fraksiyonları temsil eder. Geleneksel başörtüyle yakından uzaktan ilinti ve ilişkisi yoktur. Ayrımcı, dayatmacı ve baskı unsurudur. Çağdaş yaşam karşıtıdır. Kılık kıyafet, giyim kuşam yaşama tarzının, hayat felsefesinin ve dünya görüşünün dışavurumudur. Aile ve çevre baskısı sonucudur. Bu nedenle Fransa başta olmak üzere birçok ülke, dinsel simgeleri yasaklamış, bazıları da yasaklama hazırlığı içindedir.
AKP’NİN KARTI
AİHM, FP’nin Anayasa Mahkemesi’nce kapatılması kararını, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ihlali olarak görmedi. Kanıtı da Merve’nin türbanıydı.
Türban, şeriatı temsil etmektir.
Türban ve imam hatip kartı elinden alınan AKP posa olur; bunun için AB üyeliği için kendisine çıkış yolu arıyor. Ne yazık ki, rejimle dans etmenin sonuçlarını görmek istemiyor.’
Meteoroloji istiyoruz
MERSİN’den üretici bir okurumuz CNN Hava Editörü Bünyamin Sürmeli’nin verdiği bilgiler için teşekkür ederken, ‘ama’ diyor:
‘Etiler’de kar, İkitelli’de güneş bizi ilgilendirmiyor. Bizi don ve sel karşısında kim uyaracak? Öyle hava oluyor ki, hava sıcaklığı bir anda 0 derecenin altına düşüyor; işte o zaman yanıyoruz. Narenciye kadar Antalya’da seracılık da çok önemli. Domatesi 500 bin liraya alırken, don olunca 2 milyona çıkıyor. Biber donuyor, sonra üreticiye kızılıyor. Üretici uyarılmış olsa ailesiyle seraya girip sobasını yakacak, malını kurtaracak. Amerika ve AB’de meteorolojinin tarıma dayalı tahminleri var. Aşırı rüzgar, don ve yağış dönemlerinin ne zaman etkili olacağı bildiriliyor. Meteoroloji, üretim bölgeleri için de ayrı ayrı hava tahminine geçmeli.’
Tespih olmadı
25 Kasım 2004 günü gazetenizin birinci sayfasında İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın tespih çekerken çekilmiş bir fotoğrafı yer alıyordu. Bu pozu hiç beğenmediğimi söylemek istiyorum. Bizi yönetenlerin kendilerine çeki düzen verip gençlere örnek olmaları gerekmez mi?
Dr.Leyla ASLISOY
TMSF-G.O.R.A
G.O.R.A filmi ile ilgili bir çok söylenti çıkarılmaktadır. Ancak ateş olmayan yerden duman çıkmaz, derler... TMSF bu filmi satarken devleti zarara uğratmış mıdır? İhale Yasası yok sayılarak film neden BKM’ye satılmıştır? TMSF bunun dışındaki satışları ihale ve açık artırma ile satarken, GORA filminde böyle bir keyfiyet uygulanmıştır? Nuray GÖKŞEN
Biliyor musunuz?
BAŞBAKAN Erdoğan’ın, büyük önem verdiği ve yapım çalışmalarını Bülent Eczacıbaşı’ndan bizzat izlediği, yılların özlemi İstanbul Modern Müzesi’ni, AB’nin 17 Aralık’taki toplantısından önce 11 Aralık günü törenle açacağını... MESUT Yılmaz’ın haberi olmadan ANAP Genel Başkanlığı’ndan istifa ettiğini açıklayan Nesrin Nas’ın yerine en güçlü adayın, karşısında iki kez seçim kaybetmesine karşın Mesut Yılmaz’ın ‘Bu işi en iyi sen yaparsın’ diyerek yeşil ışık yaktığı belirtilen Lütfullah Kayalar olduğunu...
MESAJ PANOSU
BAŞKAN Burhanettin Hakgüder’in görev süresini tamamlandığı Batı Trakya Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin Olağan Genel Kurulu Topkapı Eresin Oteli’nde bugün 11.00’de başlıyor.
KÜLTÜR Bakanlığı ile Büyükşehir Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği Bosna Hersek Kültür Haftası pazartesi günü AKM’de başlayacak. Hafta boyunca opera, konser, resim sergisi ve film gösterisi gibi ilginç etkinlikler yer alıyor.