Paylaş
Özellikle bu kararın arkasında Oğuz Kaan Salıcı, Aykut Erdoğan, Seyit Torun, Veli Ağbaba, Bülent Kuşoğlu, Tuncay Özkan ve Yıldırım Kaya’nın olduğu iddia ediliyor. CHP’deki her gelişmenin gerisinde her zamanki gibi Erdoğan Toprak’ın isminin ortaya çıkması şaşırtıcı değil. CHP’yi Ali Babacan ve Abdullah Gül ekibine uygun hale getirme görevinin de Toprak’ta odaklandığı konuşuluyor. Toprak’ın ilk adımını İBB’de genel sekreter atamasında yaptığı ileri sürülmüştü. Genel sekreterin CHP’nin değil Gül ve Babacan ekibinin temsilcisi olduğu savunuluyor... Bu bakımdan delegenin yapacağı tercih sadece CHP’nin değil Türkiye’nin de geleceğine yön verecek. Gül ve Babacan ekibinin gücü de ortaya çıkmış olacak.
‘İŞTE KURULTAY OYUNLARI’
CHP PM üyeliği adaylarında İstanbul’da kurultaya üç gün kala, hâlâ ‘Genel başkan dışında kimseye imza verilmeyecek’ kararı nedeniyle hiçbir delegeden imza alınamamasının sıkıntısı sürüyor.
Pandemi koşullarında Ankara’da gidip imza için delegelerin peşinde koşmaları CHP’nin hiçbir kurultayında yaşanmayan bir durum olarak nitelendiriliyor.
İl başkanlarının Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesinde yer alacak isimlerden istemediklerini çizecekleri, yerine örgütten gelen isimlere yer verecekleri konuşuluyor.
Kurultay ısrarı nedeniyle salgına yakalanabileceklerin sorumlusu kim olacak, Genel Başkan mı, MYK üyeleri mi?
İBB’DE CHP ‘MUHALEFETİ’ UNUTTU
CHP İBB Meclis üyelerinin dava açtığı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘ihanet’ saydığı birçok projede önemli roller üstlenen Özcan Biçer, Ekrem İmamoğlu tarafından İBB Bimtaş Genel Müdürlüğü’ne atandı. Niye önemli, İstanbul’un imar açısından ne yöne hareket edeceğinin belirlendiği birim Bimtaş... İstanbul Metropolitan Planlama ve Kentsel Tasarım Müdürlüğü’nü (İMP) bünyesinde barındırıyor. İMP kurucusu rahmetli Prof. Hüseyin Kaptan bu atamaya ne derdi acaba? Bu konularla ilgili İBB Meclisi’nde konuşma yapan eski CHP meclis üyelerinin eleştirileri olacak mı? Yoksa ‘İktidar olduk artık muhalefeti unuttuk’ mu diyecekler?
‘KADINLAR BİRLİKTE GÜÇLÜ’
PINAR Gültekin her kadın cinayetinin arkasında yatan sebeple öldürüldü: Bir erkeğe ‘hayır’ dediği için...
İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmak isteyenler kadınlar erkeklere ‘hayır’ diyemesin, ‘hayır’ derse yaşayamasın istiyor.
Kadınları öldürenler erkek yargıdan, ülkeyi yönetenlerden güç alıyor.
Onlara rağmen yaşayabilmek, hem de eşit ve özgür yaşayabilmek için Pınar Gültekin için kadınlar her yerde isyanda!..
Evet unutmayalım: ‘Kadınlar Birlikte Güçlü’.
İYİ BİR GAZETECİ NASIL OLUNUR
KANSERDEN bu kaçıncı ölüm... Ne yazık ki meslektaşlarımız ‘sigara’ya karşı ‘hassasiyet’ göstermiyorlar. Bir canımız daha gitti. Onu kaç kez uyarmıştık, hiç dikkate almadı. ‘Babıâli’nin örnek isimlerinden biriydi Necdet Doğan. Doğan’la yakınlığımız 1980’lerde başlıyor, gazeteciliğe Cumhuriyet’te ayak basmıştı. En önemli vasfı dikkatli ve titiz oluşuydu. Daha sonra Cumhuriyet’in genel yayın yönetmenliğini yüklenen İbrahim Yıldız’la birlikte gece sorumlusuydular. Necdet’in eşi Sema, İbo’nun eşi Nalan’ın çektikleri sıkıntıyı yaşamayan bilmez. İstanbul baskısı 03.00’de başlardı. Gece sorumluları kaleci gibidir, eğer gözünden bir şey kaçarsa, haber atlarsan ‘kahrı’ büyüktür. Böyle görevlerde iyi pişersin, her şeyi öğrenirsin, çok tecrübeli olursun, en önemlisi de ahlaklı olursun, adam kayırmazsın, haberi dengeli verirsin, kimseye haksızlık etmezsin.
İYİ GAZETECİ BÖYLE OLUNUR İŞTE
Necdet, gazete ve internet yazılarını okurken çok dikkatlidir. Gözünden konu da kaçmaz, harf yanlışı da... Ona demişizdir ki, “Bak sıkıyönetim muhabirliği ile mesleği, yazıişlerinde tecrübeyi öğrendin. Genel yayın müdürü olmana da bir tek Ankara tecrüben kaldı...”
Gazetecilik keyif mesleği değildir, karınız çocuklarınız sizi bekler, eşi Sema, kızı Damla, abisi Prof. Nevzat, ablası Şehnaz hep bu süreçten geçtiler. Necdet Doğan, ara dönemde Sabah ve Star’da da çalıştı, en yüksek kariyerini Hürriyet’te yaptı.
Atlasjet uçağının Isparta’da dağa çarpması sonucu ölenler arasında yeğeni, Boğaziçi’nin fizik doktora öğrencisi Özgen Berkol Doğan’ın ölümünün kendisini çok sarstığını biliyoruz. Bu ‘illete’ tam 4 yıl 6 ay önce yakalandı, bir kez akciğer, iki kez de beyin ameliyatı geçirdi.
Mesleki anlamda herkesle tanışır, onları zaman zaman arardı, geçmiş konuların ‘geleceğini’ tartışır, unutmaz, bilgi birikimini güçlendirir; gerektiğinde de bunları dostları ile paylaşırdı. Gazetecilikte bu çok önemli bir özelliktir.
Boğaziçi mezunu kızı Damla’nın gazeteci olmasını çok istedi ve bu dileği gerçek oldu.
Bu kibar, güzel, vefalı ve saygın adamı bugün ikindi namazından sonra Karacaahmet’te toprağa vereceğiz. Damat adayı ile de bu vesile ile tanışacağız.
BİLİYOR MUSUNUZ?
Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın eşi Derya Akpolat'la birlikte LÖSEV'i ziyaret ederek kurban bağışında bulunduğunu...
Paylaş