Paylaş
“2019-21 yılları arasında hazine yardımı olan 650 milyonu kimlere dağıttınız. Çok şey bildiğim için beni tasfiye edemediler” iddiasında bulundu. Daha sonra televizyona çıktı ve bazı CHP’li isimleri ve yöneticilerle İstanbul kampanyasını yönetenleri suçladı. “2019 seçimlerinde yaklaşık 35 milyon lira bağış yapıldı. 55 milyon da ayrıca gönderildi. CHP Genel Merkezi, İstanbul seçimlerine 100 milyon katkı sağlamış sonuçta. Bu paralar kime gitti? Kılıçdaroğlu’nun yerine göz dikenler var, Kılıçdaroğlu’nu aday yapıp kurtulmak istiyorlar.”
CHP Genel Merkezi’nin, Avukat Çiçek hakkında suç duyurusunda bulunacağı ve tazminat davası açacağı söylendi. Bundan öte Çiçek’in iddialarında adı geçen bireysel isimlerin açıklama yapması gerekmiyor mu? CHP’nin bugünlerde ciddi olması ve sorumluluk konusunda titizlik göstermesi gerekmiyor mu?
GÜNÜN SÖZÜ
“DÜNYADA sosyal eşitsizlik son 40 yıldır yükseliyor, pandemi ile daha da arttı. Bir yandan yoksullar ve prekarya, diğer yanda güçlü siyasetçiler, yandaşlar ve zenginler giderek büyüyor. Prekarya için ayrıca ‘yarı vatandaş’ tabiri de kullanılıyor. Giderek haklarını kaybeden ve ikinci sınıf vatandaşlığa düşen bir grup bu. Bu sınıf giderek dünyada büyüyor, eğer ne olduklarının ve birbirlerinin farkına varır da bir araya gelirlerse, dünün tehlikeli işçi sınıfı bugünün prekaryası olacaktır.” Alphan TELEK
ORMANIN İKİ DÜŞMANI TAŞOCAĞI VE YANGINDIR
“ORMANLARDA açılacak bir taşocağı en az orman yangınları kadar zararlıdır. Sadece ormanı ve içinde yaşayan binlerce canı yok etmekle kalmıyor, doğaya da geri dönüşü olmayan çok büyük zararlar verebiliyor. Trilyonlar harcayarak ve canlarımızı da tehlikeye atarak yangınlardan koruduğumuz ormanları birileri daha fazla kazansın diye taşocaklarına heba edemeyiz, etmemeliyiz de.
Ot bitmeyen taşlık alanların bolca olduğu ülkemizde tüm doğal afetlerin panzehiri olan ormanların taşocaklarıyla tahrip edilmesinin makul hiçbir gerekçesi yoktur ve bu sürdürülemez bir durumdur.
20.yüzyılın demode olmuş sistemleriyle 21. yüzyılda hizmet üretebilmek mümkün değildir.
Çok büyük sorunlara ve çevre katliamlarına neden olan eski sistemlere seyirci kalamayız.
Taş ve türevlerini üretmek için ülkemizde gelişmiş ulaşım sistemlerinden (kara, deniz ve demiryolu) faydalanılarak sistemsel değişikliğe gitmemiz artık kaçınılmaz olmuştur.”
Ormanların her şeyini, ayrıca yeraltı sularını korumak da sevda olmalıdır hepimiz için!
YAHUDİLERİN SAYISI 10 BİNE DÜŞTÜ
MUSEVİ cemaatinin İstanbul’daki etkin gazetesi haftalık Şalom’da yazar Tilda Levi, bir Zoom toplantısında bahsettiğine göre, Turgay Tuna’nın Levantenler üzerinde bir konuşmasını dinlemiş ve Türkiye’nin sayıları giderek azalan son Levantenlerinin, kültürlerini yaşatmak için çaba vermeye devam ettiklerini gözlemlemiş. Bu izleniminden sonra Levi, şunları yazıyor:
“Çoğu altı nesilden beri, İzmir, İstanbul ve Mersin gibi şehirlerde iz bırakmış bu insanların tarihçelerine baktığımızda kendimi kötü hissediyorum. Bir müddet sonra Türk Yahudileri için de ‘kaybolmakta olan bir topluluk’ mu denecek?’ Yoksa çoktan müzelik olduk da müzeyi kapatmaya mı çalışıyoruz?”
Musevi bir dostuma sordum nüfusu, “İstanbul’da yaklaşık 10 bin kişi kadar” dedi.
KANAL İSTANBUL’UN BARAJLARA ETKİSİ
TEKİRDAĞ Namık Kemal Üniversitesi kurucu rektörü, ‘su profesörü’ Halim Orta, Avrupa yakasındaki barajlar ve Kanal İstanbul’un bunlara olumsuz etkisini anlatıyor:
“Hazırlanan 3. Havalimanı Çevresel Etki Değerlendirme Raporu’nda, projenin Terkos Gölü, Alibeyköy ve Sazlıbosna Barajı’na ulaşan su kaynaklarını azaltacağı ve kirleteceği açıkça yazılıdır. Ayrıca Kanal İstanbul projesinin Küçükçekmece Gölü ve Sazlıbosna Barajı’nı yok edecek olması da ayrı bir handikaptır.
Kuraklık, 31 tabii afet arasında yapılan sınıflandırmada, insan ve çevreye verdiği zararlar bakımından 1. sırada yer almaktadır.
Kuraklık, meteorolojik kuraklık olarak başlamakta, yağış azlığı sürerse toprağın nemi düşmekte ve zirai kuraklık baş göstermektedir.
Akarsuların debisinin düşmesi ise hidrolojik kuraklık olarak tanımlanmaktadır. Bu gidişatın insan hayatına aksetmesiyle de sosyo-ekonomik kuraklık evresine geçilmektedir.”
LÜLEBURGAZ’DA YAĞIŞ AZALDI
“Hamitabat Termik Santrali, Lüleburgaz’ın ortalama yıllık sıcaklığında 1.5°C’ye yakın bir artışa neden olmuş, bunun sonucunda da Lüleburgaz ortalama yıllık yağışı 50 milimetre azalmıştır. Bu gibi enerji santrallerinin artması iklime olumsuz etki yapmaktadır.”
BİLİYOR MUSUNUZ?
İKİNCİ Yüzyıl Dergisi’nin, CHP İstanbul Milletvekili Doç. Dr. Yunus Emre’nin yayın koordinatörlüğünde CHP’nin ‘İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi’nin temel yaklaşımlarını kamuoyuna taşımak amacıyla yayın hayatına başladığını...
FATİH Altaylı ile Teke Tek Bilim’e katılan, yerli hücumbot üreticisi, Anadol otomobillerinin mühendisi Ekber Onuk’un “Dünyanın 9 ülkesinde 176 tane hücumbotumuz var. Hobinin ötesinde işimizi severek yapıyoruz ve iddialıyız. Anadol STC 16’yı yeniden hayata geçiriyoruz. Pek yakında yollarda” dediğini...
6 DÖNEMDİR üst üste Büyükçekmece Belediye Başkanı seçilen Dr. Hasan Akgün’ün, 2019 Yerel Seçimleri’nde yaşanan olağanüstü demokrasi mücadelesini kaleme aldığı yeni kitabı ‘Sandık Oyunları’nın (Tekin Yayınevi) okurlarla buluştuğunu...
MESAJ PANOSU
SODEV’in ‘Online Sosyal Demokrasi Okulu’nda 17 Mayıs-16 Haziran tarihlerinde yapılacak yeni döneme kayıtlar başlıyor. Derslerini Prof. Fehmi Açıkel, Doç. Yunus Emre, Doç. Mehmet Kabasakal, Doç. Selin Sayek Böke, Dr. Arzu Çerkezoğlu, Doç. Cem Okan Tuncel, Emre Özdemir, Prof. Erol Katırcıoğlu, Aydın Cıngı, Dr. Ece Öztan, Dr. Sinan Erensü, Dr. Anıl Aba, Oğuz Kaan Salıcı’nın vereceği okula kayıt için www.sodev.org.tr’ye başvurulabilir.
Paylaş