CHP’de ‘AKP sistemi’... İl yönetimi ve kurultay delegelerinin isimleri 5 gün önceden belirleniyor

Tek adayla seçime gidilmesi, “CHP’nin demokrasi anlayışında bir gerileme mi oluyor” sorularını gündeme getiriyor. Konunun perde arkasına dönersek...

Kaftancıoğlu 30.01.2020’de 39 ilçe başkanı ile il binasında bir toplantı yaptı, tam bir ‘tek seçici’ konumunda olduğunu gösterdi. “İlde 40 yönetici var, 20’sini ben yazarım” diyor.

Ayrıca “Diğer 20 il yöneticisinin CV’lerini gönderin, onlarla mülakat yapacağım, yine ben karar vereceğim” diye ekliyor. Hatta il disiplin kurulu üyelerini de belirleyeceğini söylüyor.

Bu arada bazı ilçe başkanları Kaftancıoğlu’na soru sormak istiyor.

Kaftancıoğlu’nun yanıtı kısa oluyor:

“Sizin karşınızda aday olan ve kaybeden ilçe başkan adaylarını da yazabilirim, haa! Toplam 196 kurultay delegesinin 40’ını ben yazarım!” diye yineliyor.

Bu CHP’de ilk kez görülen bir ‘çıkış’. Uygulanabilir mi? Muhalif kanattan ‘zor’ tepkisi geliyor. (AKP’de bu sistem daha katı, itirazın lafı bile edilemez.)

Dr. Kaftancıoğlu’nun gücünü Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’ndan aldığı bir gerçek. Asıl sorun burada. CHP’de bu kadar ‘teslimiyet’ olur mu? Kaftancıoğlu ve İmamoğlu’nu bırakın, Kılıçdaroğlu örgütün bu kadar kolay teslim alınamayacağını bilir de... ‘Dayatmacı’ listeye AKP ve MHP’de itiraz eden olabiliyor mu?

CHP’de aynı sistemin ‘rahatlığını’ yaşamak istiyor demek ki...

TEK ŞART, TEK LİSTE

Peki, pazar günü Point Otel’de yapılan toplantıda ne oldu?

Kaftancıoğlu, üç bölgeden (1, 2 ve 3) üçerden 9 ilçe başkanı ile bir araya geliyor.

Yani 39 ilçe başkanının temsilcileri aracılığıyla il yönetimi ve kurultay delegeliğine aday olmak isteyenlerin sayıları (isim değil), Kaftancıoğlu’na iletiliyor. Ancak bu süreçte Kaftancıoğlu’nun ‘dönüş’ yaptığı fark ediliyor. Daha önce talepleri kabul etmeyeceğini söyleyen Kaftancıoğlu, bu kez görüş değiştirerek ilçe başkanlarının isteği dışında liste oluşturulamayacağını söyledi.

Bir ilçe başkanının “Sayın Kaftancıoğlu bu esnekliği göstermemiş olsaydı, ilçe başkanları toplantıyı terk edeceklerdi” demesi ilginç bulunuyor.

İl başkanlığında bu haftanın ilk iki günü yoğun toplantılarla geçecek. Bu süreçte il yönetimi, il disiplin kurulu ve kurultay delegeleri listeleri yapılacak ve imzalar atılacak. Yani listeler 5 gün öncesinden belli olacak.

Bir soru var: Her şeyi önceden belli seçim olur mu? CHP’ye yarışmasız seçim yakışır mı?

Yoksa Erdoğan’ın sistemine mi dönüyor Kılıçdaroğlu!

GÜNÜN SÖZÜ

“ABD ve İsrail’e fırsat vermemek için Suriye ile doğrudan ilişki kuralım.” -Doğu PERİNÇEK

PLAKA RANTİYESİNE ÇÖZÜM ARANIYOR

HAZIR İstanbul’un ‘taksi plakası’ sorunu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun açıklamalarıyla tekrar gündeme gelmişken, bir-iki söz de biz edelim istedim. 40 yıllık bir İstanbullu olarak...

Nedir bu yıllardır süren rezillik! İstanbul’u ve 16 milyon İstanbulluyu 18 bin plaka sahibinin esaretinden kurtarmanın zamanı gelip de geçmedi mi sizce de? Halka ait bir hakkın süresiz olarak bir gruba devredilmesi sonucunda oluşan rant dünyası... Arz-talep çarkı içinde milyon lirayı aşan plaka devir bedelleri, üç kuruş maaşa çalışan herkesi imrendiren aylık plaka kiraları... Geldiğimiz noktada şişim şişim şişirilen bir taksimetre ücreti... Ve İstanbul halkının eline tutuşturulan fatura... Öde İstanbullu öde!

Pis olan taksiler, temiz olmayan taksiciler... Yıl olmuş 2020 ve hiç sıkılmadan “Ben karşının taksisiyim abla” yalanını kullanan adres bilmez şoförler... Onca hizmet içi eğitim seferberliğine rağmen yine de yabancıyı, turisti gezdire-gezdire, kandıra-kandıra gideceği adrese götürüp bir dünya parasını çalan hırsızlar... Biri o yakada, biri bu yakada çifter çifter sahte plakalar... Kısa mesafeye burun kıvırıp, yağmurlu havada kapılarını sıkı sıkıya kapatıp sol şeritten devam eden ‘kaçaklar!’ Trafik olan bir adrese gitmek isteyene “Yürüyerek git abi, daha çabuk gidersin” demekten gocunmayan, aslında yaptığı işin bir çeşit kamu görevi olduğundan bihaber akılsız akıllılar!

Üstüne üstlük üç arşınlık yol için ödenen bir çuval para... Hani şu paranla rezil olmak dedikleri durum!

Yarın: Rantsız ve rantiyesiz plaka önerisi

EMEKLİ ‘PROMOSYON’ PEŞİNDE

SGK ile Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) emekliye ödenecek yeni promosyonu belirlemek için bu ay görüşmelere başlaması bekleniyor. Dar gelirli yaklaşık 13 milyon emekli, görüşmelerden çıkacak sonucu merak ediyor. 2017 yılında sağlanan uzlaşma ile üç yıllığına 1000 lira aylık alanlara 300, 1000 ile 2 bin lira arasında aylık alanlara 375, 2 bin lira üzeri aylık alanlara ise 450 lira tutarında promosyon ödenmişti. Üç yıl önceki protokol şubat sonunda bitiyor. Emekli, yeni miktarın hatırı sayılır oranda artırılmasını, hatta bir aylık tutarda saptanmasını umuyor. Ancak özel bankaların buna yanaşması zor görünüyor. Zaten üç yıl öncesi de nazlanmış, kamu bankaları devreye girince müşteriyi kaçırmamak için belirlenen tutarı ödemek zorunda kalmışlardı.

Milyonlarca emekli yılbaşında aylıklar yapılan yüzde 6.5 oranındaki zamdan zaten hoşnut değil. Hiç olmazsa promosyon miktarı en azından iki kat artırılsın ki, yüzleri bir ölçüde gülsün.

MESAJ PANOSU

VALİLERE soruyorum: Deprem geçiren bölgelerde evlerin deprem karneleri var mıdır? Hangi ev, hangi ölçekli depreme dayanıklıdır? Bunlar tespit edildi mi? Bunları yapmak bir valinin asli görevi değil midir? -Tevfik DİKER-E. subay, eski milletvekili