CHP’ye çarşaflılar kadar hızlı üye yapılamadık

"CHP kurultaylarda çarşaf listeye karşı çıkarak blok listelerle kurultaylardan lider çıkan Sayın Baykal, ’kara çarşaf’ gösterisi ile oy patlaması yapacağını sanıyorsa yanılıyor! Tüm Atatürkçülere soruyorum: Asıl tehlikenin farkında mıyız?"

Haberin Devamı

CHP Çankaya üyesi Engin Balım adlı gencin, bundan sonra anlattıklarına dikkat edelim:

"2005’te partiye üye olmak için 5 arkadaşımla canımız çıktı. Üyelik başvurularım 2005 yılında ortadan kaybolduğu için Genel Sekreterimiz Sayın Önder Sav’dan randevu alarak durumu izah edip, gecikmeli de olsa partiye kayıt olabildim. Sosyal demokrat ve Atatürkçüler partiye üye olmak için bu kadar zorlu sınavlar verirken, kara çarşaflı yurttaşlarımızın, Genel Başkanımızın taktığı rozetlerle üye yapılması, bende üvey evlat hissiyatı uyandırdı. Bu kadar hızlı üye olabilmek ve kapılarda rozetle karşılanmak için sakal mı bırakmalıydık?! Eğer bu vatandaşlarımız 12. maddeden üye yapıldılar ise ve 14 Nisan’da meydanları inleten kalabalıklar hálá partiye bir kampanya ile kazandırılamadılar ise, işte orada bir yönetim krizi var demektir."

(Not: Kesinlikle türbana karşı değilim. Baykal’ın yaptığı popülizm ve antidemokratik tavırlarına karşıyım.)

Bizler çantada keklik miyiz

BAYKAL’ın türbanlılara ve kara çarşaflılara rozet takmasını da, bu tavrını ’açılım, herkesi kucaklamak’ gibi yorumlayanları da yadırgadım bir kadın olarak. Sayın Deniz Baykal, bir partinin genel başkanıdır; bu partinin türlü organları ve 98 milletvekili var. 98 milletvekilini TBMM’ye gönderenleri var. Acaba bu eylemini partisiyle görüşüp konuşarak mı gerçekleştirdi? Dahası bu partiye oy verenlerin nabzını mı tuttu; tabandan böyle bir izlenim, istek mi aldı?

Bir dernek bile böyle yönetilmez; her dernek başkanı, derneğin amaç ve ilkelerini doğru bellemeli; kurullarının, üyelerinin duygu ve düşüncelerini ne olduğu bilmelidir. CHP Genel Başkanı kimin koltuğunda oturuyor? Daha Erzurum Kongresi sırasında ’tesettür’ün kaldırılacağını dile getiren Atatürk’ün koltuğunda... Yıllardır ülkeyi çalkalayan, özellikle tırmandırılan türban (tesettür) tartışmalarının siyasal bir çıkış yolu bulmak için yapıldığını bilmiyor mu? Sevgi ÖZEL

Biliyor musunuz

MUSTAFA Kemal Atatürk’ün kurduğu Türk Eğitim Derneği’nin (TED) 6 bin öğrencinin okuduğu İncek’teki kampusunda Ankara TED Koleji’nde (Can Dündar’ın oğlu da okuyor) okul idaresinin, velilere internet ve cep telefonları ile ’Mustafa’ filminin indirimli izlenebileceğine ilişkin bir mesaj gönderildiğini, ancak velilerin iki gün sonraki tepkileri üzerine okuldan gönderilen mesajların durdurulduğunu ve okulda asılı ’Mustafa’ afişlerinin indirildiğini... BİLİMSEL Diş Hekimliği’nin 100. yılı nedeniyle İstanbul Diş Hekimleri Odası tarafından, ilgili yasada sahte diş hekimlerine verilecek cezanın 3 yıldan bir yıla indirilmesine ilişkin AKP tasarısına karşı gelerek cezaların aynen kalmasında gösterdiği çaba ve katkı nedeniyle CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’a bir plaket verildiğini... OLİMPİYATLARDA maç yöneten ilk Türk voleybol hakemi olan emekli albay Ümit Sokullu’nun bugün yapılacak Voleybol Federasyonu kongresinde, şimdiki başkan Erol Ünal’ın karşısında aday olduğunu... DENİZLİ Belediyesi’nde, imar plan değişikliği yapılarak Gençlik Merkezi ve Kültür Park alanının alışveriş merkezine dönüştürülmesiyle ilgili olarak ortaya çıkan usulsüzlük ve yolsuzluk iddialarını Başbakan Erdoğan’a bildiren CHP Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün bu olayı "2. Şaban Dişli vakası olarak" nitelendirdiğini...

Atatürk ve İnönü 1929 krizinde ne yaptılar

ARAŞTIRMACI yazar Nail Tan, Ankara’dan yazıyor:CHP Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün ekonomik kriz dolayısıyla milletvekili maaşlarının yarı yarıya indirilmesini istemesi, halkın sıkıntısını paylaşma dileği kendi partisi de dahil milletvekillerini çok rahatsız etti. TBMM tarihine göz atsalardı, rahatsız olmazlardı. 1929 dünya ekonomik krizi dolayısıyla Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal ve Başbakan İnönü milletvekillerinden şu mesajla maaşlarını indirmelerini istediler:

"Ortalık çok pahalı, millet sıkıntı içinde. Eğer vekillerimiz de uygun görürlerse maaşlarından bir miktar indirim yapalım. Bu, hem memlekete bir moral getirir; hem Meclis’e olan inancı ve güveni artırır."

Milletvekilleri, oybirliğiyle maaşlarını 500 liradan 250 liraya indirmişler. Ankara Milletvekili Rıfat Araz’ın kızı Nezihe Araz, ’Mustafa Kemal’in Ankara’sı’ kitabında (s. 12) bu olayı duygulu cümlelerle anlatmış. TBMM kayıtlarından kanunun ayrıntısı görülebilir. Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ü yürekten kutlarken Türkiye’nin geleceğiyle ilgili umutlarımızın tek tük ışıklarının yandığını öğrenip mutlu oldum. ’Çılgın Türkler’, anlaşılan tükenmemiş.

Kömür dağıtımındaki hukuksuzluk seçimi iptal ettirebilir

ANKARA’dan, Büyükşehir Belediyesi emeklisi Osman Gümüş, ’kömür-doğalgaz’ oyununu açıklıyor: Büyükşehir’in sosyal yardımları hukuk devletine yakışmıyor. Yardımlar parti örgütleri aracılığı ile tam bir oy avcılığına dönüştürülmüş durumda. İddia ediyorum yapılan kömür ve gıda yardımlarının %30’u orta gelirli insanlara dağıtılıyor. Yardımlarda insanların sosyal güvenlik numaraları ve kimlik numaraları aracılığı ile maaşları çok rahat tespit edilip görevliler hakkında görevi kötüye kullanmadan dava açılabilir. Çoğu da mahkum olur... Tabii ki, yoksul olanlara yardım edilecek ama bu işlem kötüye kullanılıyor... Eski çalışma arkadaşlarım aracılığı ile öğrendiğime göre; şimdi de doğalgazlı 20 bin eve kömür dağıtılmış... Bu insanların doğalgaz saatinin olduğu kimlik numaralarından tespit edilebilir. Görüyorsunuz Ankara ne hale geldi.

Akşamları hava kirliliği artıyor. Nedeni bu kömürler... Bu insanların bir kısmı kömürlerini ucuza satıp, doğalgaz alıyorlar. Bunun da tespiti çok kolay. Kömür satan çevrelerden çabucak tespit edilebilir. Bu kömür alan insanların aboneliği Başkent Doğalgaz şirketinde var. Kömürleri 500 YTL’ye satıp, hemen gaz alıyorlar. Savcıların bunu tespit etmesi çok kolay. Geçmişte biz 20 bin insanın kimlik numarasından maaşı 3000 YTL olanların gıda yardımı aldığını tespit etmiştik. Böyle giderse seçimler bir vatandaşın bu olayı mahkemeye taşıması ile iptal edilebilir."

Haberin Devamı

Mesaj Panosu

POLONYA’nın milli şairi Mickiewicz, hayata gözlerini yumduğu (1855) İstanbul’da 24-26 Kasım tarihlerinde bir kongreyle anılacak. Topkapı Sarayı Müzesi’ndeki kongrede, yurtiçinden ve dışından 26 bilim adamı tebliğ sunacak.

Yazarın Tüm Yazıları