Paylaş
Kurultay sonuçlarının açıklanmasından 10 gün sonra yapılacağının duyurulması, tüzük kurultayının ‘baskın kurultay’ olarak nitelendirilmesine sebep oldu.
Tüzük bir partinin anayasasıdır. Ancak gündemde değiştirilecek tüzük maddeleri ve/veya ilave edilecek düzenlemeler yer almıyor.
Tüzük kurultayı ilanında hangi maddelerin değişeceği, nelerin ilave olacağı belli olmadığı gibi bu önerilerin örgütte ve kamuoyunda neden tartışılmadığına bir yanıt da yer almıyor.
CHP için örgütsel reform önerileri olmalıydı. Sağlıklı bir tartışma için bunlar kurultay ilanında yer almalıydı. Bu eksikliğin giderilmesi gerekmiyor mu? Bu KHK’lar gibi konuyu oldu bittiye getirmek değil midir?
Ne yazık ki, tüzük kurultayının ilanından birçok MYK üyesinin haberi olmadı. Bu yapılmadığına göre ‘parti içi demokrasi’den kaçınılıyor yorumu yapılıyor.
Bu konulardan yakınan Ercan Karakaş “Çağdaş demokratik bir sol parti olarak CHP’nin dinamik, üretken ve organizasyon yeteneği yüksek bir parti örgütüne sahip olması, en az, temel değerlere dayalı bir program kadar önemlidir” diyor. Karakaş’ın dışında çalışma yapan bir grup var mı?
Milletvekili İlhan Cihaner ve Tanju Özcan kapalı grup toplantısında genel başkana “Değişikliklerin tartışılmadan yapılacak bir tüzük değişikliğinin sağlıklı olmayacağını” belirttiler.
AKP uyum yasaları ile mevcut seçim ve siyasi partiler kanununun AKP tarafından mart ayında değiştirileceği ortadayken... Ve değişecek KHK’lara göre, siyasi partilerin tüzüklerini değiştirilmek zorunda kalacakları dikkate alındığında, CHP’nin yeni bir tüzük kurultayı ile karşı karşıya kalması gerekmeyecek midir?
Kılıçdaroğlu’nun, ülkede demokrasi için parti içi demokrasinin gerekli olduğunu kabulle, tüzüğün örgütte tartışılmasına imkan verecek bir tarihte kurultayı toplaması gerekmez miydi?
Böyle bir tüzük değişikliğinin partiyi daha merkeziyetçi ve antidemokratikleştireceği ortadadır.
SBF ÖĞRENCİ TOPLULUKLARI NEDEN İPTAL EDİLDİ
ANKARA Üniversitesi Basın Danışmanı Aykan Çufaoğlu, ‘SBF öğrenci topluluklarına darbe’ başlıklı yazımıza bir açıklama gönderdi. Öğrenci topluluklarının oluşumu, akreditasyon iptali ve dondurulması gibi işlemlerin nasıl geliştiği ile ilgili şu bilgi notu iletildi:
“Yükseköğretim Kanunu’nun ilgili maddesine dayanılarak öğrenci toplulukları yönergesi hazırlanmıştır, işlemler uzun yıllardır bu yönergeye göre yapılır. Eksiklik varsa yönergeye uygun şekilde topluluk danışmanlarına eksikliklerini tamamlamaları ile ilgili bir yazı iletilir.
Üniversite çapında geçerli olarak, dondurulmuş, açılamamış ya da akreditasyonu iptal edilmiş toplulukların bu işlemlerindeki gerekçelerinden bazıları şöyle:
- Başvuruda eksik belge verilmesi; uzun süre faaliyet yapılmaması; topluluk üyelerinin tamamının aynı fakülteden olmaması, en az 3 farklı fakülteden olması şartına uyulmaması; hangi kesim olursa olsun ideolojik veya ırkçı oluşum; aynı maksatta başka bir topluluğun bulunması...
Söz konusu gerekçelerle, toplulukların fakülte bazlı olmaması şartıyla tüm üniversite için aynı şekilde geçerli bu durumlarda; açılamamış, dondurulan veya akreditasyonu iptal edilen topluluklar eczacılık, fen, ziraat ve siyasal bilgiler gibi birçok fakültede bu yıl da yaşanmıştır.’’
KİTAPLAR
TUBA Köseoğlu Okçu ‘Aklımda Deli Sorular’ (Hürriyet),Ömür Kurt ‘Hayal Defterim’ ve ‘Gri Taçlı Turna Kuşu’ (Doğan Egmont), Tuba Ezici ‘Otuzundan Sonra’ (Olimpos), Nedim Gürsel ‘Söz Uçar’ (Doğan Kitap), Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay ‘Gerçek Tıbbın 10 Şifresi’ (Hayy Kitap), İsmet Özel ‘Cuma Mektupları1’ (Tiyo), Doğan Kuban ‘Umutsuzluk Yakışmaz’ (Kırmızı Kedi), Yekta Güngör Özden ‘Düğümler ve Çözümler’ (İleri), Ahmet Hamdi Tanpınar ‘Suat’ın Mektubu’ (Dergah), Onur Yıldırım ‘Aşk Adamı’ (Sokak Kitapları), Necdet Uğur ‘İsmet İnönü’ (Kırmızı Kedi), Özlem Türk ‘Bayan Sakar’ (Epsilon), Hatice T. Kurtoğlu ‘Anne Tadında’ (Zinde), Çiğdem Funda Yılmaz ‘Benim Gözümden’ (Zinde), Fethi Arslaner ‘Bir Tutamak’ Yayınevi (Erguvan), Zeynep Köksal Taykıran ‘Eline Sağlık Anneciğim’(İş Bankası), Selim Akyüz ‘Düşman Medya’ (Literatürk Academia), Cazim Gürbüz ‘Aşk’a Zum’ (Kora Yayın), Cem Gürdeniz Prof. Dr. Bilsay Kuruç’un önsözüyle ‘Mavi Vatan Yazıları’ (Kırmızı Kedi).
BİLİYOR MUSUNUZ?
CHP Ankara Milletvekili Levent Gök’ün Başbakan’a, Tıp Fakültelerinde 10 öğrenciye 1 kadavra düşmesi gerekirken, 400 öğrenciye 1 kadavra düştüğünü, kadavraların fahiş fiyatlarla ithal edilmesine rağmen Türkiye’de halen 8-10 yıllık kadavralar ile çalışıldığını belirterek “Yurtdışından getirilen kadavraların maliyetini açıklar mısınız? Tıp fakültelerinin eksikliklerini ve ihtiyaçlarını karşılamak için yürütülen çalışmalar nelerdir?” diye sorduğunu...
MİLAS Ticaret ve Sanayi Odası (MİTSO) Başkanı Reşit Özer’in TOBB’un düzenlediği Katar iş gezisinin ardından gelen talep üzerine Oda‘nın bu ülkeye ihracat için gönderdiği teklif dosyasında, 11 firmanın 14 markalı zeytinyağı ve bir firmanın bal teklifi bulunduğunu açıkladığını...
Paylaş