Paylaş
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu önceki akşam Taksim Toplantısı’na katıldı. Toplantıyı izleyen bir okurumuz bize izlenimler yazmış, çarpıcı tespitler yapmış:
“Genel görüşüm, Kılıçdaroğlu, iyi, doğru dürüst, çok çalışkan bir insan, fakat kitleleri etkileyecek, motive edecek, harekete geçirecek karizmatik biri değil, belki İsveç gibi bir ülkede çok iyi bir siyasetçi olurdu. Esasında CHP’ye o veya bu ama kitlelere heyecan veren, harekete geçirebilen, sürükleyen bir lider gerekiyor. Ayrıca, toplantıya katılanlara baktığınızda, genelde yaşlı, güncel ortama uygun düşmeyen insanlardı ve benim gibi toplantıya davet edilen bir mühendisle konuşurken, partinin muhakkak gençleştirilmesi gerektiğini düşündük. CHP kendine dışarıdan bakamıyor, CHP’nin barajın altına düştüğü seçimden önce akrabamız olan tanınmış bir eski CHP senatörüne bir cenaze töreninde CHP’nin nasıl göründüğünü sormuştum, yüzüme tuhaf bir şekilde bakmıştı, ki barajın altına düştüler ve Baykal istifa etmişti. Şimdi de CHP farklı görünmüyor. Bu toplantı da iyi organize edilmemişti, ki bu bir gösterge, çok iyi organize edilmeliydi, geçenlerde ben Elif Şafak’ın konuşmacı olarak katıldığı bir yemekli toplantıya katıldım, tek kelimeyle mükemmeldi, organize edenler Harvard mezunlarıydı. Demek ki Türkiye’de çok değerli gençler var, bunları arayıp, bulup, teşvik edip, politikaya girmelerine olanak sağlamaktır veya girmek isteyenlere kucak açmaktır yapılması gereken. Orada bir kadın 6 aydır CHP’ye üye olamıyorum dedi.” (Z.Y.)
(Ayrıntılarını Hürriyet İnternet’teki köşemizden okuyabilirsiniz.)
GÜNÜN SÖZÜ
“Ne Mustafa Kemal Atatürk’süz ve ne de İslam’sız bir Türkiye düşünülebilir...”(Ali Naili Erdem)
Milletvekillerine yakışmıyor
Danışmanın geliriyle şoföre maaş vermek!
AKP Elazığ Milletvekili Şermin Balık hakkında “Makam arabasının taksitlerini danışmanın maaşından keserek ödediği” iddiasının ardından bir iddia da AKP İzmir Milletvekili Rıfat Sait hakkında geldi. Sait’in eski danışmanı Engin Güzelkardeşler, İnsan Haber’e konuşarak, 2001’de danışman maaşlarına yapılan yüzde 170’lik zammın ardından Rıfat Sait’in kendisi için danışmanlık maaşından şoför tahsis etmesini istediğini anlattı. Habere göre, Güzelkardeşler bu talebi kabul ederek maaşından 1300 lira ödeyerek şoför tahsis ediyor. Güzelkardeşler’in görevine 8 ay sonra, maaşı devlet tarafından verilmesine rağmen ‘ekonomik durum’ mazeret gösterilerek son veriliyor.
Güzelkardeşler’in iddiasına göre kendisinden sonra AKP’li Sait’in ağabeyinin iş ortağı Mahmut Ulubaş danışman yapılıyor. İddiaya göre, Mahmut Ulubaş’ın danışmanlık maaş kartı, milletvekilinin eşi Sevilay Said’e tahsis edilmiş durumda...
BÜTÜN VEKİLLER YAPIYOR
Bu iddiayı Rıfat Sait yanıtlayacaktır elbet...
Bizim bildiğimiz CHP’liler de dahil olmak üzere milletvekillerinin birçoğu şoför maaşlarını danışmanlarına ödetiyor.
Yürekli bir danışman ortaya çıkıp bunları neden açıklamaz?
İki yırtık ayakkabının hakkını sormak vicdanlı insanların borcudur
İNSANLARIMIZ şunu sormuyor mu: Dünyada bizden daha fazla maden çıkaran gelişmiş ülkelerde neden insanlar böyle kazalarda ölmüyor?
AKP’nin çalışma yaşamında sistemli bir şekilde egemen kıldığı taşeron sistem sayesinde günde ortalama 3 işçimiz hayatını kaybediyor. AKP iktidarının ilk günlerinden bugüne kadar geçen 12 yılda en az 14 bin 455 işçi yaşamını yitirdi. Bilmediklerimiz ve kayıt dışı çalışanları da bu istatistiğe katarsak sayı tahminlerin çok üstüne çıkacaktır.
Bu sistemde ölen öldüğü ile kalıyor. İş cinayetlerinin önüne geçilmesi için hiçbir önlem alınmıyor. Çünkü 18. yüzyıl vahşi kapitalizmi yeniden hortladı. Kâr hırsı insan hayatından, ağaçtan, böcekten, bütün canlılardan önemli. İnsanlarımız öldükçe birileri zenginliklerine zenginlik katıyor.
Dünya Bankası’nın 2012 verileri üstünden bölüşüm adaletsizliği sıralamasında Türkiye, Güney Afrika, Brezilya, Şili ve Meksika’dan sonra 5’inci en adaletsiz ülke olarak yer alıyor.
Yıllardır Japon ekonomisi bizim 5 katımız, dolar milyarderi sayımız ise onların katbekat üstünde bunun nasıl olduğunu bana kimse anlatamaz diyordum. ‘21. Yüzyılda Kapital’in yazarı Thomas Piketty de bu sorunu dile getirmiş: “Türkiye’nin Japonya’dan fazla dolar milyarderi varsa bu kesinlikle dehşet verici bir durum. Bu, servet eşitsizliğinin sadece yetenek ve inovasyonla alakalı olmadığını gösteriyor.”
AKP döneminde iki yırtık ayakkabılıyı hiç unutmayacağım. Birincisi, bir suikast sonucu öldürülen gazeteci yazar Hrant Dink, ikincisi ise Ermenekli Recep Tezcan. Ülkenin prestiji o ülke topraklarında yaşayan insanların yaşam standartlarının yüksekliği ve mutluluğu ile ölçülür.
İki yırtık ayakkabılının hakkını sormak da bütün vicdanlı insanların boynunun borcudur.
OKUYUNUZ
Hükümetin memuru değil
YALÇIN Sühanoğlu yazıyor:
Geçen gün Diyanet İşleri Başkanı Prof. Mehmet Görmez’in, Ermenek’te maden kazasında vefat eden işçilerin cenaze töreninde, sadece işverenleri sorumlu tutan beyanlarından rahatsızlığa dikkat çeken ‘Diyanet Başkanı ve din istismarı’ (20.10.2014) başlıklı okur yazısından sonra, bugün de Demirtaş aynı konulara değinmiş...
Prof. Görmez, hükümetin memuru değil, din hizmetlerinin dini akidelere uygun verilmesinden ve denetiminden sorumlu. İşgüzarlığa gerek yok, Ermenek’te, denetim eksikliği olduğunu herkes biliyor ama Diyanet İşleri Başkanı sadece işverene yükleniyor, bu tür davranışlarıyla makamının ağırlığını azaltmıyor mu?
80 üniversiteye cami!.. Nasılsa Prof. Dr. Rennan Pekünlü gibi hocalar yok artık üniversitelerde... Önce korku saldınız, sonra da medreseye dönüştürdünüz... Camisiz medrese olmaz tabii ki! Lâle GÜRMAN
UMUT Vakfı ve Friedrich Ebert Vakfı tarafından düzenlenen Röportaj Atölyesi ilk olarak Çanakkale’de, Antalya ve Diyarbakırlı gazetelerin de katılımıyla Çanakkale’den yola çıktı. İki gazeteci Celal Başlangıç ve Ragıp Duran’la iki akademisyen Doç. Dr. Esra Arsan ve Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu’nun yürütücülüğünü üstlendiği atölye çalışmalarına deneyimli gazeteciler, akademisyenler ve konuyla ilgili uzmanlar katılıyor.
Paylaş