İKTİDAR partisi Meclis İdare Amiri Salih Uslu (eski Hak-İş Başkanı), Kamer Genç’i kürsüden ite-kaka indirip, stenografların üzerine sert bir şekilde itti. Olay vahim.
Kamer Genç bir süre önce iki önemli ameliyat (beyin ve kalp) geçirmişti. 2001’de DYP’li Mehmet Fevzi Şıhanlıoğlu (Urfa), MHP’li Cahit Tekelioğlu (İçel) ve Mehmet Kundakçı’nın (Osmaniye) yumruklu saldırısı sonucu fenalaşarak ölmüştü. Tansu Çiller, Şıhanlıoğlu için ‘Demokrasi şehidi’ ifadesini kullanmıştı. Duruma isyan eden, bir muhalefet milletvekilinin kürsüden idare amirince yaka-paça indirilmesine ilk kez tanık olunduğunu belirten ANAP’lı eski bir milletvekili okurumuzun dediklerine bakalım: “1957 seçimlerinden sonra oluşan CHP grubunun iktidar partisi DP’ye nasıl muhalefet ettiğini, bir ana muhalefet partisinin nasıl olması gerektiği konusunda birileri CHP yönetimine anlatmalı. (O zaman DP’nin 424, CHP’nin 178 üyesi vardı, bugün ise AKP’nin 326, CHP’nin 135, MHP’nin 52 ve BDP’nin 29.) Kendi vekilinin kürsü masuniyetini ve kürsüde fikirlerini ifade etmesinin fiilen engellenmesini ve darp edilmesini önleyemeyen bir parti, milletin hukukunu savunamaz. ‘İrmik helvası kıvamında’ parti grubu olmaz, olursa bu kadar olur. TBMM İdare Amiri’nin görevleri TBMM İçtüzük madde 17’de sayılıyor. Bu maddenin son paragrafına göre (Kamer Genç’in darp edilmesi olayı ile ilgili olarak), Başkanvekili’nin daveti üzerine İdare Amiri’nin yapması gereken “...sükûn ve düzenin korunması, görüşmelerin açıklık ve serbestliğinin sağlanması...” olarak tarif ediliyor... Durum böyle olmasına rağmen Kamer Genç’in kürsü hakkı TBMM’de ilk defa fiilen gasp edilmiş oluyor. Olanlar ne kadar vahim olsa da CHP grubunun kendi hatiplerinin alaşağı edilmesini, itilip kakılmasını ‘ortaoyunu’ gibi seyretmesi de vahim ötesi bir aymazlıktır.” Ne yapılacağını CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce dün anlatmış ama biraz geç olmuş.
Dr. Miyazaki artık bizim evladımızdır
M. Kemal Atatürk‘ün, Çanakkale Savaşları’nda hayatını kaybeden yabancı askerler için 1934 yılında söylediği sözler tarihe şu altın cümlelerle geçmiştir. “Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar, evlatlarınız bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.” Dr. Atsushi Miyazaki bizim de evladımız olmuştur. Artık bu milletin gönlünde yatmaktadır. Bu fedakâr insan, insanlık âleminin sıradan bir kahramanı olarak tarihe geçecek ama koskoca büyük Türk ulusunun gönlünde kendisine kocaman bir sevgi yumağı açacaktır. Ruhu şad olsun; Japon halkının başı sağ olsun. Cemal YEŞİLYURT
Atatürk beyaz değil, sarı leblebi severdi
OKAN Bayülgen’in TV8’de önceki akşamki ‘Muhabbet Kralı’ adlı programının adını, Atatürk’ün ölüm yıldönümü dolayısıyla ‘Tatlı Magazin’ olarak değiştirmişti. Bayülgen’in konukları (yaş sırasına göre) İlmiye Çığ, Aydın Boysan, Prof. Talat Halman ve Ayşe Ece Kanlı’ydı. İlginç konuşmalar yaptılar. Sohbet bir ara Atatürk’ün rakıyı “Sarı mı, beyaz leblebi ile mi içiyordu?” noktasına geldi. Biri “Beyaz leblebi” dedi ama kesin hükmü Aydın Boysan verdi: “Sarı leblebi derim, beyaz leblebi diş kurar!” Bu arada İzmit’ten yayına katılan Ayşe S. Deniz “Atatürk İnhisarlar İdaresi’nden önce rakı olarak özel sektöre ait Dimitrakopulos ve Bilecik rakılarını içerdi” dedi. Aydın Boysan da bir uzman olarak rakının nasıl içileceğini bir güzel anlattı. ‘Şarap uzmanları’ bile özenmişlerdir. Bayülgen konuklarına sordu: “Atatürk sağ olsaydı, Orhan Pamuk okuyun, ben okudum, siz de okuyun der miydi?” Halman: Derdi... Çığ: Ama (Pamuk) şimdiki gibi yazamazdı. Bayülgen: Belki yazdıkları yüzünden bugünkü gibi ölümle tehdit edilmezdi. Bayülgen araya girerek bilgi vermek zorunda kaldı: “Biz aslında saf bir program yapıyoruz, biraz çocukça... Bir hayat programı yapıyoruz.” Atatürk’ü nasıl tarif ettiklerine gelince... Boysan: Atatürk, Osmanlı İmparatorluğu’nun bataklığından çıkarıp taptaze bir yönetime dönüştürdü. Alfabeden başlayarak medeni kanuna kadar Batı yasalarını getirdi ve bir ülke yarattı. Biz bunu yaşadık. Halman: Türkiye’nin tarihidir Atatürk... Bu ülkenin gördüğü en büyük insandır. Başardıkları mucizedir. Çığ: Atatürk’ün gizli hiçbir şeyi yoktu. Mal-mülk istemeyen bir insandı. Nitekim emekli maaşını dahi kardeşine bıraktı. Bayülgen, öbür televizyonlara göre çok iyi bir iş yaptı.
Van’a Japon anıtı
VAN depremi sonrası, ta Japonya’dan hayat kurtarmak için gelen ve sonrasındaki artçı depremde yaşamlarını yitiren Japonlar adına Van’ın merkezi bir yerine anıt yapılmalıdır. Bu heykel anıtlar hem depremin unutturulmamasını sağlayacaktır, hem de yitirdiğimiz Japon kahramanlara karşı küçücük bir vefa gereğidir. Belki de bu acı olay sonrası Van Valiliği ile Japonya arasında depremde işbirliği konusunda ilk adım atılacaktır... Engin BALIM
Biliyor musunuz
98 bin üyeli Polis Bakım ve Yardım Sandığı’na bağlı Poltek’in Genel Müdürü Murat Küçük’ün “Silah satışı da yapıyoruz, mayın temizlemeye de adayız. Yakında çok farklı sektörlere de gireceğiz” dediğini...
BAŞBAKAN’LA ilgili yaptığı bir haberden dolayı iki yıldır Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım’ın, ‘Tayyip’in Voleleri’ (Kaynak Yayınları) adlı kitabını, bugün açılacak TÜYAP Kitap Fuarı’nda Ümit Zileli, Mehmet Faraç, Yazgülü Aldoğan ve Can Ataklı’nın imzalayacaklarını...