HERGÜN işe gitmek için Kızılay’a yolum düşüyor. Uzunluğu yaklaşık 35 metreyi bulan bulvardan karşıdan karşıya geçiyorum. Peki bu yoğunlukta sabah Büyükşehir Belediyesi yayalar için nasıl bir karşıdan karşıya geçiş düzenlemesi yapmış acaba?
Araçlar için tam 62 saniye geçiş hakkı var. Peki yayalar için ne kadar? Sadece 18 saniye... Evet sadece 18 saniyede 35 metrelik yolu geçeceksiniz. İnsanın aklı bu düzenlemeyi yapanlara şaşıyor. Atlet olsan bu mesafeyi rahat geçemezsin inanın.
Geçiş için iki yol var; ya koşarak geçeceksiniz. (Bunu yaparken bile yolun ortasında kırmızı yanmaya başlıyor.) Ya da yolun ortasındaki refüjde durup ikinci yeşilin yanmasını bekleyeceksiniz...
Belediye umursamaz bir şekilde "Araçlardakiler de insan değil mi?" diye savunma yapıyor.
İnsanın aklını peynir ekmekle yiyesi geliyor. Bu nasıl mantık Allah aşkına, insanın aklı almıyor.
Hiç yaya öncelikli bir trafik düzenlemesi yapılamaz mı?
Kentimiz tümüyle kamburlaştı; alt ve üst geçitleriyle.
Trafiğe çıkan araç sayısı çoğaldığında, ki çoğalıyor, Melih Gökçek ne yapacak acaba merak ediyorum. Tutup binaları kenara çekip yolları mı büyütecek yoksa üst geçidin üstüne bir üst geçit, alt geçidin altına bir alt geçit daha mı yapacak?
Böyle bir belediye başkanımız var işte. Çankaya’ya daha bir çivi çakmamış. Çankaya’yı araç trafiğiyle hava kirliliğine boğmuş. Bunlar ona yetmemiş bir de oğlunu Çankaya’dan aday gösteriyor. İnsan sormadan edemiyor: ’Hangi yüzle?’ Peki oğlu gelsin, boyunun ölçüsünü alsın. Gökçek ne yapacak beni seçine oğlumu da bonus olarak verceğim mi diyecek? Yağma yok Çankaya’da iki Gökçek’e de geçit yok!
Ali Serdar AKBULUT
Siz haklısınız
18.12.2007 tarihinde köşenizde yayımlanan ’Başbakan bizi sevmiyor’ başlıklı yazı sonucunda SES TV’de bu haberle ilgili programı izledim. Size haksızlık yaptılar. Yazdıklarınızın doğru olmadığını söylediler.
Oysa aynı gün tesadüfen ben mahalle muhtarı bayan Erdoğan ile bu konuları konuştuk ve ben bizzat muhtara "Sayın Başbakanın mahallesi olmasına rağmen pis su ve temiz su tesisatının çok eski olduğu ve sürekli arıza yaptığını, bu durumun Başbakanın mahallesine yakışmadığını" söyledim.
Tesadüfen aynı gün haberinizi okudum ve akşam da SES TV’den haber kritiğini izledim.
Habere konu olan mahallenin bir sakini olarak söylüyorum ki, siz haklısınız ama kamuoyuna tersi aktarıldı.
Mahallemizin sorununu dile getirdiğiniz için teşekkür ederim.
Ali MAVİŞ-Subayevleri
22/07 ve Say
FAZIL Say ile ilgili olarak sormak istediğim şudur:
Sizler Fazıl Say’ın yerinde olsaydınız nasıl mücadele ederdiniz? Bu mutlak güce karşı nasıl direnirdiniz?
Bence Fazıl Say şu anda birçok insanın adına çıkmış ve bu mücadeleyi ateşlemiştir ve onun bu mücadelesi birçok kişinin hareketi için belirleyici olacaktır. Birçok insan 22/07’den itibaren Fazıl Say gibi arayışa geçti ama Say bunu Almanya’da bir gazeteye demeç vererek gündeme taşıdı.
Bu açık bir cesaret örneğidir ve onu bu hareketinden dolayı kutlarım. O bunu kimseye duyurmadan yapabilir, ister Zürih’e isterse NY’ye yerleşirdi; hiç bu kadar da tepki çekmezdi. Böyle bir açıklama yaparak görevini yaptı ve halkı uyardı.
Unutmayın ki Orhan Pamuk sebepsiz terk etmedi ülkeyi, Hrant Dink terk etmeyeceğini ilan etti de ’serdiler’ yere tek kurşunla... Mücadelenin de bir sınırı olduğunu siz de biliyorsunuz maalesef hukukun zayıf olduğu bir ülkede mücadele de zayıf olur.
Metin KONFİDAN
Giderek kararıyoruz
OĞLUMUN ve yeğenimin okuduğu Ankara Evliya Çelebi İlkogretim Okulu’nda TEDAŞ ve Belediyeyi ilgilendiren bazı sorunlar var.
Ankara’nın göbeği İskitler’deki Evliya Çelebi İlköğretim Okulu’nda değişik sorunlar yaşıyoruz. Şu ana kadar velilerin gayreti ile birçok şeyler yapıldı ama imkanların yetmediği durumlarda var neler mi? Akşam okulun bulunduğu Akçay sokağında yanan bir tek sokak lambası yok. Çocuklar ve aileleri akşam çıkarken çok huzursuzlar. İş, TEDAŞ’a düşüyor. Okulun çıkış kapısının önünde bulunan kaldırım ve asfalt yanlış yapılmış. Çocuklar okul dışına adımlarını atar atmaz kendilerini su birikintilerinin içinde buluyor. Belediyenin asfalta el atması lazım.
Mehmet DEĞİRMENCİ
Direk var, lamba yok
- BEN Eryaman Güzelkent’te oturuyorum. Güzelkent 10. Cadde üzerine güzel elektrik direkleri dikildi. Emeği geçenlere gerçekten teşekkürler ama bu direkler dikileli nerdeyse 2-3 ay oldu, Ne hikmetse sanki süs için dikilmişler. Hala yanmıyor. Elektrik direklerini hazırlamakla zaten işin yüzde 95’i bitirilmiş oluyor. Neden yanmıyor anlamıyorum. Benim arabam var belki fazla ihtiyaç duymuyorum ama orayı yaya olarak kullanan o kadar çok insan var ki sabah akşam o ışığa ihtiyaç var.