Paylaş
BÜYÜKŞEHİR'in, Olimpiyat teftişi sırasında yarattığı 'Van Damme'lı şov' Spor Bakanlığı'nda da rahatsızlık yarattı.
Bir bürokrat arayarak yaşanan 'rezalet' karşısında şunları söyledi:
‘‘Van Damme kimdir; sporcu olmayan bir artist; tescilli alkolik ve eroinman... Büyükşehir, gerçekten olimpiyatların tanıtımına katkıda bulunmak istiyorsa, bir spor otoritesini veya bir takımı getirebilirdi. Ekonomik kriz döneminde, böyle şovlar televolecilerden başka olimpiyatların tanıtımına hiçbir katkı sağlayamaz.
- Van Damme'a ne para verildi?
- Öğrendiğimize göre Büyükşehir'in yan şirketlerinden birinin üzerinden 100 bin dolar çıkmış. Bunun 50'si sanatçıya, diğer yarısı da organizatöre verilmiş. Ağırlama ve eğlence faslı bunun dışında.
- Bağcılar'daki spor tesisinı Büyükşehir Belediyesi, olimpiyatlar için mi yaptıı?
- Yok efendim, olay başka. Bu kompleks Gençlik ve Spor İstanbul İl Müdürlüğü'nün malıdır. Yasa gereği belediye gelirlerinin %1'i gençlik ve spor için ayrılmıştır. Ancak Büyükşehir bu kesintileri yıllarca aktarmamıştır. Tayyip Erdoğan döneminde, il müdürlüğü, paranın tahsili için belediyeyi sıkıştırınca bir protokol yapıldı. Arsayı il müdürlüğü tahsis etti, yasal alacağı olan 7.5 trilyon lira ile bu spor kompleksi yapıldı.
- Resmi açılışı yapıldı mı?
- Kompleks bir ay sonra il müdürlüğüne teslim edilip açılış yapılacak. Ancak FP'li Büyükşehir ve Bağcılar Belediyeleri, olimpiyatlara katkıda bulunuyormuş gibi kendilerine ait olmayan bir spor tesisini vesile yarattıkları Van Damme gösterisiyle siyasi ranta dönüştürmüşlerdir. Yaptıkları etik bir davranış değildir.
Dilekçe de, karar da aynı elden
DSP Bursa Milletvekili ve eski baro başkanı Ali Arabacı, ‘‘Emlakçı-avukat-hákim üçgeni’’ için ‘‘Hisseli-hileli parsel satışı konusunu gündeme getirdiğiniz için size teşekkür ediyoruz. Maalesef bu yöntemle Bursa ovası elden gitti, parsellenip parsellenip satıldı, trilyonlar götürüldü’’ diyor.
Arabacı, bazı ilçe mahkemelerinden alınan ve ranta kapı açan kararların Yargıtay tarafından sürekli olarak bozulduğunu ve Resmi Gazete'de yayınlandığını anlatarak şöyle konuşuyor:
‘‘Ancak bozma kararları geriye yürümüyor, hükmün sonuçlarını ortadan kaldırmıyor. Çünkü Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427. maddesinin 7. fıkrasının son cümlesinde 'bu bozma, hükmün hukuki sonuçlarını kaldırmaz' hükmü bulunuyor. Bu hüküm 1927'de konulmuş ama gerekçesi gösterilmemiş. 1949 ve 1982'de bu kanun iki kez değiştirilmişse de bu hükmün yürürlükten kaldırılması düşünülmemiş. Ben de bu maddenin değiştirilmesine ilişkin bir teklif verdim, halen komisyonda bekliyor.’’
Adalet Bakanlığı, bu tür kararları veren hákimler için ne yapıyor?
- Yargıtay'ın bozma kararları Resmi Gazete'de yayınlanıyor. Hákimlerin bu kararları görmemeleri olanaksız. Demek ki, Resmi Gazete'yi okumayan hákimler var. İlginç olanı nedir biliyor musunuz?
Nedir?
- Dava dilekçeleri verildiği gün karar alınıyor, aynı gün de tapuya tescil ediliyor. Maalesef çok acıdır, birçok dava dilekçesi ile mahkeme kararlarının aynı tip daktilo veya bilgisayardan çıktığı biliniyor. Yani ilgili avukat hem dilekçeyi, hem de kararı yazıyor. Hákime sadece onaylamak kalıyor. Tam anlamıyla 4422'lik çete eylemi. Bu olaylar 10 yıldır biliniyor. Adalet Bakanlığı soruşturma açıyor; sonuçta birkaç hákimin ceza aldığını biliyoruz. Ne yazık ki, hukukta düzen bu şekilde bozuluyor.
Sizin de Bursa'da ortak çalıştığınız avukatlar Ertuğrul Yalçınbayır ve Yahya Şimşek ile birlikte aldığınız 4 karar varmış...
- Doğrudur, ancak gizlediğimiz bir şey değildir. 1989'da Yargıtay'ın bu konuda verilmiş hiçbir kararı yoktu. Bu tip parselasyonlar başlayınca karşı çıktık. Bu olay bizim mücadelemize engel değildir.
(Dünkü yazımızda Bursa Yıldırım Belediye Başkanı'nın adı Yakup Altınöz olarak geçmiştir; doğrusu Ramazan Altınöz olacaktır. Düzeltir, özür dileriz.)
Mühendisimizi geri istiyoruz
ANAMUR'da ziraatten esnaf odasına, kamyonculardan sanayi ve işadamlarına kadar 12 örgüt temsilcisi ‘‘Muza hizmet edenler korunmalıdır’’ başlıklı bir bildiri yayınlayarak, Ziraat Yüksek Mühendisi Bünyamin Kozak'ın üç ay süre ile Düzce'ye gönderilmesine tepki gösteriyorlar: ‘‘İlçemizde çalışmaları ile kabul edilmiş, muz yetiştiriciliği konusunda yazdığı kitap ve çalışmaları ile tüm teknik elemanlara ve çiftçimize yardımcı olan Anamur Tarım İlçe Müdürlüğü'nde görevli Kozak'ın atamasının durdurulmasını istiyoruz’’
Vatansever oldular!
TOBB bizi savaşa çağrıyor. Bu çağrıyı Türk ordusu yapsaydı 'Emret Komutanım' derdim. Türkiye'de sömürü çarkı işlemedi mi ki, bazı işadamları şimdi vatansever oldular.
Tüm ekonomistler bilirler; adaletsiz kapitalizm, faşizm ve komünizmin süt anasıdır.
Uyan Türk milleti, bu oyunlara gelme, hakkını ara, hesap sor.
Dünya Bankası ve IMF, Hazine'mize el koymuş bulunmaktadır.
Türkiye kayıtsız şartsız uluslararası finans kapitalizmine teslim olmuştur. Biz işçiler, köylüler, emekçiler, küçük kasaba esnafı, hatta şerefli Türk ordusu bunu yutmayacağız.
Yüce Türk ulusu hırsızlara, soygunculara dur demek için hazır mısınız?
Gazanız mübarek olsun.
Mustafa ATEŞ-Eski sendikacı ve politikacı, yazar, emekli-AYDIN
Çanakkale geçilmez
ÇANAKKALE 18 Mart Üniversitesi'nin 1.3 trilyonluk Çan Meslek Yüksekokulu ihalesiyle ilgili bazı kuşkuları bu köşeden aktarmıştık. İhaleye katılmak isteyen 110 firmadan 33'üne yeterlik verilmiş; 77'si elenmiş. Sonuçta Çakır İnşaat'a iş verilmiş. Ancak müteahhitler, aynı firmaya daha önce de 2 trilyonluk bir ihale verildiğini belirterek, Rektör Ramazan Aydın'a çıkmış; yeterlik puanları konusunda haksızlık yapıldığını, ihalede rekabet koşullarının oluşmadığını ileri sürmüşler. Müteahhitler, konunun Cumhurbaşkanlığı ve YÖK'çe incelenmesini istiyorlar.
Türkiye projesi
‘TÜRKİYE'yi ancak sol değerlere bağlı, ne için ve kimler için mücadele ettiğini bilen, ülkenin farklı koşullarına uygun, günü aşan bir Türkiye projesi ortaya koyabilen, toplumla bütünleşen ve ona güven veren yeni bir siyasi oluşum düzlüğe çıkaracaktır’’ diyor Ercan Karakaş. Böyle bir oluşuma katkı sağlamak için de CHP'den kaçınılmaz olarak ayrıldığını belirterek, ‘‘Bu ayrılış, geriye çekilme değil, uğruna yıllardır mücadele ettiğimiz sol değerleri yaşama geçirme mücadelesinin yeni bir aşamasıdır’ diyor.
Karakaş, önümüzdeki günlerde yeni oluşum için internette bir sayfa açıp bülten çıkartacaklarını, bölge toplantıları yapacaklarını bildiriyor.
İstifalar sürecek mi? Karakaş, Gürbüz Çapan'ın salı günü bazı belediye meclis ve İstanbul eski il yönetim kurulu üyeleriyle istifa edeceğini, ardından Bandırma, Balıkesir, İzmir, Diyarbakır ve Bursa gibi kentlerden istifaların geleceğini söylüyor. 'Sosyal Demokrat Parti'nin kurucularının kim olacağını soruyoruz; ‘‘Nisan sonuna kadar bekleyin’’ diyor.
Bir okurumuzun dediği gibi, her iki tarafa da yazık oluyor değil mi?
Saygılar
TÜRKİYE'de 1960'tan bu yana siyaset yapanların tümü ne ülkesi için, ne de milleti için siyaset yapmışlardır. Şu andaki durumdan hepsi sorumludur. Bunlar kendi ve çevresindeki bir grup insan için rant kavgası yapmış, hepsi de ülkemizi kurutmuştur.
Hepsine saygılar!
Fevzi YAKIN-İZMİR
Yapı denetimi sektörü bitirdi
BAYINDIRLIK Bakanlığı, yapı denetim kanunu diye ucube bir şey çıkardı. İnanır mısınız, bu krizin en az % 25'lik sorumlusu bu KHK'dır. Bir yıldır inşaat ve emlak piyasasını kilitledi. Emlaka yatırım yapmak, arsa almak daha sonra inşaat yapmak niyetinde olan ve parası olan vatandaş sırf bu yapı denetimi yüzüden bir işe girişmiyor. Atıl kalan parasını haklı olarak ya repo ya da dövizde saklar oldu. Ekonominin lokomotifi, istihdamın fabrikası olarak inşaat ve emlak piyasası bir yıldır tık demiyor.
Bu engel kaldırılmalıdır.
Nizamettin ÖZSEVEN Kon.Koop Başkanı-GAZİANTEP
Gürtuna gösteriş düşkünü
DÜNYANIN bu en pis şehrine Olimpiyatları nasıl verirler? Temiz diyenler varsa lütfen Sirkeci'den banliyö treniyle Florya'ya gitsinler ve rayların kenarındaki çöplükleri görsünler. Acaba Afrika'nın en geri kalmış yerinde bu çöplük var mı? Beyefendi kaynak arıyor, ancak kaynakları çöplük yapıyor. Bir örnek Yedikule'deki gazhane yerinde çok büyük bir arsa var; gidip görün; yüzünüzü kızartan bir çöplük. Yapmaya gücü yoksa, kiraya vermeyi de mi düşünmüyor.
Dünyada Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna'ya kadar gösteriye düşkün bir belediye başkanına rastlayamazsınız. Caddelerde, otobüs ve tramvaylara astığı reklamlara bir bakın; yeni bin yılın çevre atılımı. Bunlar bitti, bayram kutlaması için üzerinde resmi olan milyarlarca reklam; bu sefere 'Metro uzatılıyor...'
Bu çirkinlikler reklamla giderilmiyor.
Abdullah GÜL-SİRKECİ
Vergimiz UEFA heykeline gitti
BAHÇELİEVLER Belediye Başkanı Saffet Bulut, şov uğruna en işlek yolun göbeğine 300 milyara heykel dikince trafik arapsaçına döndü. Halk bu heykelin ya kaldırılmasını ya da yolu kamburlaştıran kısmının traşlanmasını istiyor.
İlçenin başka derdi yok sanki; Bahçelievler'de çok sayıda depremzede yardım ve ev bekliyor. Ama Başkan bunun yerine medyada görünmek uğruna, vergilerimizi heykele harcadı. Mesut Yılmaz'ı da açılışa çağırdı. Aslında Belediye Başkanı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmak lazım. 300 milyar ile 200 arabalık otopark yapılabilir adı da 'UEFA' ya da 'Galatasaray' olabilirdi. Zira ilçede yollar ve sokaklar park yasağını ihlal eden araçlarla dolu. Vali ve mülkiye müfettişlerini göreve davet ediyoruz. Vergilerimizi çarcur etmenin zamanı mı?
Alparslan KOÇ-İSTANBUL
MESAJ
KOBE depreminin ardından Japonya'nın önerisi ve 123 ülkenin desteğiyle BM, 2001 yılını Gönüllüler Yılı ilan etme kararı aldı. Amaç, toplumsal sorumluluk bilinciyle bir araya gelen bireylerin, farklı projeler çerçevesinde gönüllü çalışmalara özendirilmesi, toplumumuzda giderek unutulmaya yüz tutan 'İmece' geleneğinin özü olan yardımlaşma, dayanışma kavramlarının canlandırılması. Gönüllülük kavramını destekleyenler, Lütfü Kırdar'da 27.3.2001'deki Borusan konseri (Gürel Aykal-Suna Kan) ile 'Uluslararası Gönüllüler Yılı 2001 Türkiye Etkinlikleri' hakkında www.gonulluyum.org sitesinden bilgi alabilirler.
Paylaş