Bundan sonra olmayacağım

Gürtuna, bağımsız kalacağını söylüyor ve...

İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna ile söyleşimize devam ediyoruz.

- Gecekondu...

-
İddialı konuşuyorum; İstanbul'a üç yıldır kaçak yapı yaptırmadım. Kaçak 150 benzin istasyonunu kaldırdım. Sahipleri Türkiye'nin en güçlü isimleriydi. Yaptığımız bir menfi işi gösterebilir misiniz?

- Olimpiyat Komitesi'ne trilyonluk borçlarınız olduğu söyleniyor.

- Mükellefiyetimizi yerine getiriyoruz; Bağcılar ve Burhan Felek salonlarını yaptık bunun karşılığında... Onlar ise para verin müteahhide biz yaptıralım diyorlar. Kontrol teşkilatları yok ki nasıl yapacaklar? Proje göstersinler, Olimpiyat paylarının karşılığını öyle ödeyelim. Ayrıca Olimpiyat Stadı'nın yer seçimi yanlış oldu.

DEPREM ÇALIŞMASI OLMAZ

-
Neden?

-
Moral bozmak istemiyorum ama dağın tepesinde yolsuz, susuz, arıtmasız stat olur mu? Ancak senkronize olursa yararı olur; bu nedenle GS, FB, BJK oynamak istemiyor. Geçen martta başlattığımız hızlı tren projemimiz sürüyor; Bayındırlık'ın daha yol projesi bile yok.

- Depreme hazırlık

-
En ciddi bilimsel hazırlığı biz yapıyoruz ama kaynaklarımız kesildikten sonra bu çalışmayı yürütemeyiz. Depreme hangi kurum para harcıyor? Bayındırlık, Afet İşleri depremle ilgili ne yapıyor?

- Kağıthane Belediye Başkanı Calban'ın, Erbakanlı afişleri ve kendi adını verdiği spor salonu..

-
Parası verilip asılmıştır. Bunları belediyenin parasıyla yaptıysa hesabı sorulur.

- Adaletli davranıyor musunuz?

-
Bir başkanı, ANAP'lı diye mahkum edebilir miyiz? Biz bir bütünüz.

ADAY DEĞİLİM

- Ne zaman 'partili' olacaksınız?

-
Bağımsızım şu anda. Allah nasip etti, tarihi bir misyon üstlendim, şevkle heyecanla hizmet vermek istiyorum, gidebildiği yere kadar gitmek istiyorum. Yeniden başkanlık için bir hevesim de yok.

- ANAP'a geçme veya Gökçek'le partileşme...

-
ANAP'la eskiden tanışıyoruz. Melih Gökçek'le, hiçbir parti ile ilişkimiz yok.

- İGDAŞ

-
Kadroyu değiştirdik. Görevden aldıklarımız suistimal anlamında değil de, heyecan yenilenmesi anlamında... İGDAŞ'ta çok iyi bir ekip yetişti.


Albayraklara karşı değilim



- Albayraklar...

-
Son çöp ve taşıma ihalesini alamadılar. Samimi olarak söyleyeyim mi? İşlerimizde hiçbir kayırma yoktur. ben Albayraklar'a karşı değilim. Ben adaletli olmak zorundayım, kimseyi kayıramam, düşman da olmam. Çünkü kamu görevi yapıyorum. hukuk neyse işlem odur.

THK’dan duyuru


TÜRK Hava Kurumu Genel Başkanı Hava Korgeneral Erdoğan Karakuş, ‘‘Sanatçının mülkiyet hakkı gasp edilemez’’ (18.1.2002) başlıklı yazı üzerine bir açıklama yıptı. Karakuş, Ankara Paraşüt Kulesi sahasındaki THK Havacılık Müzesi düzenlemesinin 12.1.2001'de AE Reklam Tanıtım Org. Tic. Ltd. Şti.'ye ihale edildiğini, köşenize bu yazıyı yazan Cuma Hikmet ve Başak Altın'ın kurumla hiçbir anlamda muhatap olmadıklarını ve ticari ilişkileri bulunmadığını bildirerek şu bilgiyi verdi:

‘‘Bu kişilerin yüklenici firma olan AE Reklam'ın işçileri olduğu ve firma ile maddi uyuşmazlık içine düştükleri ve hatta Cuma Hikmet adlı kişinin asıl adının Macit Uçak olduğu ve firma sahiplerinden Metin Uçak'ın öz kardeşi olduğu halde ailevi ve maddi sorunlarını kendi imkánlarıyla ve yasal yollardan çözümleyemedikleri haricen öğrenilmiştir. Bu kişilerin aralarındaki uyuşmazlıklara kurumumuzu alet etme girişimleri yargısal yollardan da takip edilmediği halde (Ankara C. Savcılığı, ilgililerin talebi hakkında 'Olayla ilgili olarak konu ile hiçbir sorumluluğu bulunmayan THK yetkilileri hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına' 6.11.2001'de karar vermiş ve bu karar kesinleşmiştir.) basın yolu ile kurumumuz hakkındaki iddialarını sürdürmekte oldukları ve böylece basını kendilerine alet ettikleri gibi kamuoyunu da yanlış yönlendirme içine girdikleri üzüntü ile görülmektedir.

THK başlamış bulunduğu 'Havacılık Müzesi Oluşturulması' işini ülkedeki iktisadi olumsuzluklara rağmen durdurmayarak sanat ve sanatçıların haklarına saygı ve bunların desteklenmesi gerektiği düşüncesi ile başka masraflarından azami kısıntı yaparak devam ettirmektedir. Dolayısıyla THK bu tür haksız itham ve yanlış değerlendirmelerin muhatabı olamaz.’’

İMZALAR GİZLİ ATILMIŞ

AE
Reklam Müdürü İlke Sayit de iddia sahibi Macit Uçak'ın (Cuma Hikmet), zamanında şirkette sigortalı olarak çalıştığını belirterek, ‘‘Yanınızda çalışan ve mozaik çizdirdiğiniz insanlardan ikisi gizlice eserlere imzalarını atarlarsa, bunları hoş görmek mümkün müdür? O zaman da mimarlar çalıştırdıkları ustalara telif hakkı ödesinler. İlle de imza atılacaksa firmamızın adı olabilir. Haklarını almışlardır. Bunun dışında hak etmedikleri bir parayı da vermem. Oraya yapılan çiniler de THK'nın bize verdiği eski afişlerin desenlerinden oluşmuştur. Zaten Kültür Bakanlığı bunları sanat eseri saymamıştır. Bu davranışı dürüst bulmadığımızı ve iftiraya uğradığımızı bildirmek isteriz. Atatürk'ün kurup bize miras bıraktığı THK'nın adını bu işlere karıştırmak, para koparmaya çalışmak ahlaklı bir davranış değildir. O kişi önce ortaya çıksın, alacaklılarına karşı kestiği karşılıksız çeklerinin hesabını versin. Devlete olan vergi borçunu ödesin.’’

Ecevit, yasaklı Red Bull içti mi?


ANKARA'dan F.E., bir gazetede ‘‘Ecevit'in uçağında yasaklı içecek’’ yazısı üzerine şunları yazıyor:

‘‘Red Bull adlı enerji içeceğinin ithalı Tarım Bakanlığı'nca durdurulmuştu. Ne yazık ki, ABD yolculuğu sırasında Sayın Ecevit ile uçakta bulunanlara ikram edilmiş. Yasaklı ve elde kalmış bir ürünün ikram edilmesi hangi mantığa sığmaktadır. Bush'a, Schröder'e, Blair'e, Jospin'e yasaklı ve elde kalmış bir ürün güvenlik çemberini aşarak ikram edilebilir mi? Uçakta yapılan ikramlar THY'nin denetiminde değil midir? Bunun dışardan yüklenmesine kim izin vermiştir? Açıkçası ilgili firma kendi çıkarları için devletin üst düzey organlarını kullanmıştır. Konuya dikkat çekmeyi bir yurttaşlık görevi addediyorum.’’

YÖK gladyatörü


BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, ‘‘Bu rektörü iyi tanıyın’’ yazısında adının geçmesi üzerine Sıvas'tan arayarak şunları söyledi:

‘‘Ben 1971'de lisedeydim, daha Ankara'ya gitmemiştim. Köşenize yazanlar karıştırmış olabilir. Gerçi daha sonra olanları inkár edecek değilim ama Fen Fakültesi'nde öyle bir olay yaşamadım. Ayrıca, adı geçen rektörün BBP ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. Antidemokrat, baskıcı, dayatmacı ve bugünkü YÖK anlayışını gladyatör gibi kullanan ve bizi reddeden bir kişidir.’’

İhmalkárlık


DEVLET İhale Kanunu, Meclis'ten alelacele çıktı. Ama çok önemli bir şey unutuldu.

Ticari hava taşıma işletmeleri de bu kapsama alındı.

Bu durumda THY'nin bir uçağı yurtdışındaki bir seferinde arızalanırsa alınacak bir malzeme için, Devlet İhale Kurumu'ndan izin alınması gerekiyor. Böyle bir hüküm karşısında açılacak ihale nedeniyle THY uçağı günlerce, hatta aylarca yatabilecek. Ancak THY'nin de dahil olduğu AB uluslararası uçuş kurallarında böyle bir hüküm yok.

Cumhurbaşkanı, İhale Kanunu'nu henüz onaylamadı; onaylarsa THY perişan duruma düşecek, onaylamazsa yasa yeniden düzenlenecek.

Görüyorsunuz, son kanunların nasıl aceleye getirildi; bu tür hataları daha çok göreceğiz.

Türk: Son bir adım attık


ADALET Bakanı Prof. Hikmet Sami Türk, dört baro başkanının önerilerine karşı ölüm ve açlık orucunun sona erdirilmesi koşuluyla yayımlanacağını söylediği genelgeyi yürürlüğe koydu. Buna göre, F tipi cezaevlerinde en az bir sosyal etkinliğe katılan mahkûm ve tutuklular, haftada 5 saati geçmeyecek şekilde idarenin belirleyeceği yer ve zamanda 10'ar kişilik gruplar halinde sohbet edebilecekler. Bakanlığın çağrısına 15 hükümlü evet yanıtını vermiş.

Bu konuda yeni bir psikolojik ortam oluşuyor.

Prof. Türk'e bunu sorduk:

‘‘Yapabileceğimi yaptım, son adımımı attım. Devletin bundan öte yapabileceği bir şey yok. Şimdi hepsine katılıyor musunuz, diye soracağız. Bu önemli bir çağrıdır. STK bir şey yapacaksa eylemin bitmesi için katkı sağlamalıdır. Mahkûm ve tutuklular, tecrit odalarından çıkmalı, 'sohbet'lere katılmalı, kitap okuyup spor yapmalı, devletin bu imkánlarından yararlanmalıdır.’’

MESAJ


YALOVA İl Başkanları Fikri Turgut (DYP), Şükrü Önder (AKP) ve Mustafa Balta'dan (SP) açıklama: ‘‘Özel bir dershanede yaşanan olaylar bizleri son derece üzmüştür. Bir eğitim kurumuna hangi tür denetim olursa olsun hukukun dışına taşan bir uygulama asla tasvip edilemez. Burası, polisin gelmesini gerektirecek ne bir içkili lokantadır, ne de gayri kanuni işlerin yürütüldüğü bir kulüp... Mali açıdan denetim yapılacak yerlerin bundan böyle polis nezaretinde olup olmayacağını merak etmekteyiz.’’

İETT otobüsleri zaten kirliydi, karlar eridikten sonra da daha iğrenç manzara arz etmeye başladılar. Kirli otobüslerin şehir içinde dolaşmasının önüne geçilebilir tabii halka saygı olsa.

Dr. Latif AKÇA-İSTANBUL

TÜRBANLA
, sakalla, Müslümanlık edebiyatı satan partinin Eminönü'ndeki belediyesi, Yenicami'nin arka tarafını Allah rızası için bir görsün. Satıcılardan yürünmüyor, her taraf pislik içinde. Mısır Çarşısı'nda çay içmek, camiyi seyretmek, resim çekmek bir zevkti, şimdi değil.

Necip BAYAR Cengiz ÇELİK-İSTANBUL

HAK-İş'
e bağlı Hizmet-İş'in işçinin hakkının mücadelesiyle yakından uzaktan ilgisi yoktur. Böyle olsaydı yaşadışı yollara başvurarak 8000 İETT işçisinin 4 yıl süreyle toplu sözleşme yapmasını engellemezdi. Sendikacılık, işveren ile uzlaşma içinde sendika çıkarlarını korumak değildir.

Murat YIKILMAZ-Belediye-İş İETT Taşıt Şube Başkanı
Yazarın Tüm Yazıları