Paylaş
BUGÜN 19 Mayıs... 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’in ilanı ile sonuçlanan, emperyalist işgale karşı Anadolu savunmasının başladığı gün. 1938 yılında alınan kararla bu onurlu gün gençliğe armağan edilmiş, ‘Gençlik ve Spor Bayramı’ olarak kutlanmaya başlanmıştır.
Cumhuriyet, 1800’lü yılların son döneminde ‘istibdat’ yıllarında vatanı kurtarmak için bir araya gelen gençlerin, Sivas Kongresi’nde ‘manda’ fikrini tereddütsüz reddeden Askeri Tıp öğrencilerinin, gönüllü olarak cepheye koşan Mekteb-Sultani öğrencilerinin, “Vatanın bütün ümidi ve geleceği size, genç nesillerin anlayış ve enerjisine bağlanmıştır” diyen Mustafa Kemal ve daha nice sıra neferinin elleri ile kurulmuştur.
Cumhuriyet’in kuruluş döneminde olduğu gibi, günümüzde Cumhuriyet düşmanı gerici zihniyetle ve uluslararası küresel politikaları ile bölgemizde yeni planlar yapan emperyalist güçlerle mücadelede de gençliğin en ön saflarda yerini aldığı açıktır. Korkuları bundandır. Gericiliğe karşı ‘laiklik’, bağımlılık fikrine karşı ‘bağımsızlık’, peşkeş politikalarına karşı ‘kamuculuk’, tek adamlık heveslerine karşı ‘Sünnet değil farzdır Cumhuriyet” diye haykıran bizlerin çağdaş Türkiye’yi kurma irademizdendir korkuları.
Bu onurlu tarihten aldığımız güçle laik, bağımsız, kamucu bir Cumhuriyet için sizleri, Anadolu aydınlanmasına kıskançlıkla sahip çıkan, çağdaş gençlik ve çağdaş yaşam saflarına mücadeleye davet ediyoruz. Cumhuriyet düşmanları kavgaya davet etti bizleri, kabulümüzdür!”
ÇYDD genel kurulu hafta sonu yapıldı ve Prof. Aysel Çelikel yeniden genel başkan seçildi; çağdaş gençliğe de yukarıdaki mesajı gönderdi.
KILIÇDAROĞLU ERZURUM’DA
Kılıçdaroğlu, ulusal Kurtuluş Savaşı’nın meşalesinin yandığı Erzurum’da bugün gençlerle buluşacak... İstasyon Meydanı’nda partisinin saat 18.00’de mitinginde Erzurumlulara hitap edecek. Kılıçdaroğlu’nun 19 Mayıs’ı özellikle seçmesinin sebebi Nene Hatun’un şehrinde CHP aday listesinin 1’inci ve 3’üncü sıralardaki Av. Yonca Aytaç ve gazeteci Orhan Bozkurt...
ÖZGÜRLÜK MEYDANI KAPALI
İSTANBUL Valiliği, Bakırköy Özgürlük Meydanı’nı miting alanı ilan etmişti. Partiler stantlarını kurarak seçim çalışmaları yapıyorlardı. Ancak Adalet Bakanlığı, Ceza Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği ve 49 Ceza ve İnfaz Kurumu’nda kalan hükümlü ve tutukluların elişi ürünlerinden oluşan sergi nedeniyle alan 15-21 Mayıs tarihleri için ‘kapatıldı’... Özgürlük Meydanı’nın tamamına barakalar kuruldu. Siyasi partiler meydandan çıkarıldı.
Bu etkinlik 15 gün öncesinden veya seçim sonrası yapılamaz mıydı? MHP bugün 10.00’da tepki için, Kaymakamlık içindeki Atatürk heykeline çelenk koyacak. CHP nerede?
Bugün 13.00’te Sıhhiye Meydanı’nda VP’nin “Atatürk Cumhuriyeti için Vatan Buluşmasına” etkinliğinde Doğu Perinçek konuşacak.
Biliyor musunuz?
ÇAĞDAŞ Yaşamı Destekleme Derneği tarafından, 2010 yılından bu yana düzenlenen Türkan Saylan 5. Sanat ve Bilim Ödülü’nün; İş Sanat Kültür Merkezi’nde, dün akşam, edebiyata uzun yıllar emek vermiş iki isme, Erendiz Atasü ve Behçet Çelik’e verildiğini...
‘İnsan korktuğunu sevemez’
2'nci seçim çevresinden izlenimler
KORKU nedir? Dostoyevski ‘Korku, yalan doğurur’ demiş, Wilfred, "Korku aklın katilidir", Eflatun “Korku, köleliktir” demiş. Günümüze en uygun ifadeyi Cenap Şahabettin’te bulduk: ”İnsan sevdiğinden korkar, fakat korktuğunu sevemez.”
CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın seçim otobüsü ile 2. bölgede; milletvekilleri Gürsel Tekin, Sezgin Tanrıkulu, Şafak Pavey ve yeni aday olan meslektaşımız Enis Berberoğlu ile Beşiktaş, Beyoğlu, Fatih, Bayrampaşa, GOP, Kağıthane’de bir ‘esnaf turu’ attık. Bölge koordinatörü Ali Mutlu Köylüoğlu, il örgütünden Mehmet Sevin ve tabii ki CHP’nin kampanyalarının olmazsa olmazı sayılan Hasan Uzunyayla... 1. bölge 21. sırada aday; “AKP baraj altında kalırsa, parlamentoya giderim” diye dalga geçiyor kendisiyle.
Gezi sırasında yolda, durakta veya dükkan önünde çok az kişinin yüzünün güldüğünü gördük. Nerede o eski ‘coşku’lar! Sanki biri onları gözetliyor da korku yaşıyorlar. Ülkede artık ‘muhalif’ olmak ‘imkansıza” doğru gidiyor. Çünkü bir direnişin karşısında dayak yemek ve içeri atılmak da var... ‘Zafer’ işareti yapan bir kadının cesaretini kutlamak gerek. Bunu anlatmak için “AKP hani demokrattı” sorusu bile çok gerilerde kaldı artık.
? Gürsel Tekin, Dolmabahçe caminin önünden geçerken “İktidar olduğumuzda görevden alınan bu imamı yeniden atayacağız” dedi. Bir anons daha “Emekliler iki maaştan ilkini 43 gün sonra alacaklar.”
? Ulusal basından 30’a yakın gazeteci vardı gezide; “Hep böyle kalabalık mı takip edersiniz?” deyince bir gazeteci, Gürsel Tekin kendi etkinliği duyurunca gelen gazeteci sayısının arttığını öğreniyoruz. Bilindiği gibi Tekin’de ‘malzeme’ bol... Gazetecinin istediği ‘poz’u yakalıyor; Karaköy’deki balıkçıl martılara balık veriyor; türbanlı kadınlarla sıcak sohbetler yapıyor; Afrikalı gençlerle sarılıyor; turistlere seçim çalışmalarını anlatıyor. Örneğin “Suriye ile hani savaşacaktık” diye soran Ömer Demir (50), “Dışarıya karşı birlik olmalıyız” diye seslendi. Tekin, “Biz de kardeşlik olsun istiyoruz” karşılığını verirken, bazı CHP’liler Demir’e saldırmak istedi.Yeni Cami’nin merdivenlerine çağırdığı Demir’in elini boynuna attı; ona Erdoğan’ın Suriye politikasını anlattı; ancak güvenlik nedeniyle daha fazla konuşulacak şeyin olduğunu da çıtlattı, bu arada... Marmaris’te yaşayan ancak ‘işlerinin’ bozukluğu nedeniyle İstanbul’a geldiğini, iki ay Galata’da camide kaldığını, karısının psikolojisini ettiğini. AKP’ye oy vermeye devam edeceğini, “Adamın % 52 oy aldığını söyledikten sonra inatla AKP’ye oy vermeye devam edeceğini” söyledi.
? Galata Köprüsü'nden geçerken İstanbul’a bir işi için gelen Isparta Senirkent’in, geçen yıl kapatılan Uluğbey beldesinin belediye başkanı Hasan Hüseyin Köse ile karşılaşıyor, CHP heyeti... “Gürsel ve Enis Bey'i ilk defa gördüm” diyor. Onlara değil ama daha sonra bize sitemde bulunuyor: “Ben DSP’liydim, referandumda CHP’ye geçtim... Belediye Başkanlığının keyfini çıkaramadım. CHP Isparta İl Başkanı ile hiçbir vekil beni ziyaret etmedi. Ben CHP’li olarak eski Valimiz Ali Haydar Öner’i tanıdım, ama Ispartalı değil diye bu seçimde aday göstermeliydiler” dedi.
Halkta ‘heyecan’ yok ama ‘nabız’ yoklayan CHP’li adayların morallerinin çok yüksek olduğunu da kaydetmek gerekiyor.
Renkli notlara devam edeceğiz.
Mesaj panosu
SÖZDE Ak ama zihniyeti KARA, başka ülkenin bayrağını manşet yapıp Türk’ü Türk vatanından kovmaya kalkan utanmazlar var. Meral AKŞENER
Seçim meydanları ve ‘darbe umacısı’
MISIR’da devrik Cumhurbaşkanı Mursi idama mahkûm edildi, yankısı en çok seçim meydanlarında görüldü... Cumhurbaşkanı ve Başbakan, “şehadet şerbeti içeriz, Azrail’e aleykümselam deriz” ve benzeri cümleleri kurdular, seçmenlerini coşturdular... Öyle bir hava estiriliyor ki, sanırsınız Türkiye’de de “darbeciler” köşe başlarını tutmuş, zaman kolluyorlar.. AK parti, 28 Şubat ve 27 Nisan’ın, etinden sütünden ve neyi varsa hepsinden siyaseten nemalandı, nemalanıyor... Başbakan muhalefet liderlerine, “Gelin 27 Mayıs’ı lanetleyin” deyip, yarım asır öncesinden de bir pay çıkarma peşinde. Menderes’in trajedisi üzerinden rant sağlama teşebbüsü siyasi etiğe uymuyor... 1980 darbesinden hasarsız çıkıp, oluşturduğu vasattan en çok yararlanan siyasi damar olmalarına rağmen, Evren üzerinden de eksik ziyade bir şeyler elde ettiler.... Mursi sürekli mahkûmiyet alıyor, geçenlerde de bir başka suçtan 20 yıla mahkûm oldu, daha da alacağa benzer, Mübarek de bir sürü suçtan mahkûm oldu, daha sonra cezalar “zaman”a uyduruldu. Mısır’da hukuk, “don lastiği” muamelesi görüyor, istenilen yere çekiliyor... Türkiye’de idam cezası uygulaması yok, parti kapatmalar, Anayasa’daki düzenlemeler ile tatbik kabiliyetini kaybetti... İki gün önce, muvazzaf subaylar, MİT TIR’ları davasından tutuklandı, Genelkurmay Başkanı istirahatli, seçim meydanlarında kıran kırana mücadele sürüyor. Çok şükür, HDP üzerinden, artan provokasyonlara rağmen can kaybı olmadı... Ortadoğu ve civardaki birçok ülkede kargaşa var, beğenmedikleri demokrasimiz, eksiklerine rağmen seçmen iradesi üzerinden yolunu açmaya çalışıyor. “Darbe umacısı” ile toplumu ürkütmeye çalışmak, seçimin ciddiyetine gölge düşürüyor...
Hülagü ÇAKMAKÇI
‘Krizi maskeleyecekler’
TÜRKİYE’nin yakından takip ettiği İngiliz coğrafyacı, siyasal iktisatçı ve sosyal kuramcı David Harvey Birgün’den Ömür Şahin’le Mardin ve Diyarbakır’da etkinliklere katılmış, bu görüşmeyi de Artuklu Üniversitesi’nde yapmış... Türkiye’ye ilişkin olarak şöyle konuşmuş:
“Türkiye ekonomik olarak çok zor bir döneme giriyor. Seçimler bitene kadar zorlukları maskelemek için ellerinden geleni yapacaklar. Seçimi kazanırlarsa, ‘Pardon’ diyecekler...”
Sosyal bilimci Harvey’in sol üzerine söyledikleri de şöyle:
“Şu anda solun sorunu parçalara bölünmüş olması. Amerika’da örneğin hükümet karşıtı kaç örgütlenme var derseniz, çok fazla... Bunları bir çırpıda bir araya getirmenin bir yolu yok. Elimizde ideolojinin gücü var. İçinde bulunduğum pek çok sol örgütlenme tamamen merkezi güç istemedikleri, politik partiler istemedikleri düşüncesini benimsemişler, bu kadar. Benim cevabım şu; evet bütün bunlara ihtiyacımız var ama bütün bunları belli ölçüde merkezileşmemiş bir güç etrafında ve örgütlü bir form içinde toplayamazsak hiçbir yere varamayız.
Paylaş