Bu kafa ile olmuyor

Türkiye genelinde binlerce birincinin çıkması bazı şüpheleri de beraberinde getirdi. Muş’ta gerek okullarda gerekse milli eğitim müdürlüklerinde sendika-siyaset ilişkisiyle yönetici olanlardan bazıları, elde ettikleri koltukları muhafaza edebilmek adına bu TEOG sınavlarına sarıldılar. Yıl boyunca ne yapıp edip netleri yükseltebilmek adına yeri geldi şube müdürleri yaptıkları toplantılarda branş öğretmenlerini azarlayıp aşağıladı, okul müdürleri sürgüne göndermekle tehdit etti. Yeri geldi bazı ilçelerde devamsız ve ders notları düşük öğrenciler sınava sokulmadı.

‘Bakanlıktan ödenek alabilmek için’ sınavlarda birinciler çıkararak ilçelerin, illerin reklamının yapılması isteniyor. Bazı öğretmenlerin sınavlarda öğrencilere yardım ettiği bilgileri geliyor. Okul koridorunda da ‘Bu öğrenci 1’inci oturumda full yaptı, kolaylık sağlayın’ gibi laflar ediliyor.

Fen bilimleri dersinden 2’nci dönem 1’inci yazılıda 40-50 civarı puan alan öğrenciler nasıl oluyor da TEOG Sınavı’nda 90-95 gibi puanlar alabiliyor?

Hiç kimsenin başarısına gölge düşürmek gibi bir niyetimiz yok. Fakat ortada bu şekilde ciddi iddia ve şüpheli durumlar varken devam eden adli soruşturmanın ilçe genelinde şüpheli görünen tüm puanların incelenmesi ve sınavda görev yapan tüm gözetmenlerin ifadesinin alınacağı şekilde genişletilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Şimdi ilimizde herhangi bir işi için gelen her öğretmene –konuyu sendika üyeliğine getirerek- Eğitim Bir Sen üyeliği teklif ediliyor. Başka bir sendikaya üyeyse çeşitli imalarla değiştirmesi teklif ediliyor. Mesela bir köy okulunda bir üyemize ‘Seni önümüzdeki yıl idareye düşünüyoruz, fakat Eğitim Bir Sen’e üye olmazsan kaymakamlık onay vermiyor’ şeklinde açıklama yapılıyor.

SENDİKA FARKI

Bu okullarda Türk Eğitim Sen ya da farklı bir sendika üyesiyle neden öğretmenler odasında değil de idarecilerin odasında görüşülür? Orada söylediğiniz lafları tüm öğretmenlerin önünde söyleyecek cesaretiniz mi yok?

Ümit ÇOLAK-Türk Eğitim Sen Muş İl Başkanı

SİYASİLER VE MÜSLÜMANLAR

Muş genelinde yolsuzluk dahil her türlü usulsüzlüğü yaptığınızda, YBO’larda devamsız öğrencilerin ödeneğini almaya devam ettiğinizde, 13-14 yaşındaki çocukların dahi emeğini çaldığınızda, firavun misali insanları adaylığıyla, sözleşmesiyle kısacası rızkıyla tehdit ettiğinizde hala makamınızda oturabiliyorsanız arkanızda siyasiler ve müslüman! bir sendika var demektir.

İte kaka bir soruşturma açılır, ona da istenilen şekilde rapor yazacak bir muhakkik tayin edilir, soruşturma da aylarca sonuçlandırılmaz. Eğer ört bas edilemeyecek kadar büyük bir usulsüzlük varsa en az ceza teklif ettirilir o da yine aylarca uygulanmaz. Siz de bu arada başka bir kuruma yönetici olursunuz, olur biter.

Sayın Cumhurbaşkanımız, yaptığı bir konuşmada eğitimde yapılan yatırımların karşılığının alınamadığından bahsetmişti. Şimdi yukarıda sadece birkaç örneğinini verdiğimiz yöneticiler iş başında olduktan sonra öğretmen açığı kapansa, her türlü teknolojik imkanlara sahip olsak bile eğitimde bir arpa boyu yol alamayız. Bunu bize YGS Sınav sonuçları ve PISA değerlendirme sonuçları açık bir şekilde göstermektedir.

GÜNÜN SÖZÜ

“Bu milletin Cengiz-Kolin-Kalyon’dan başka evladı yok mu? Nerede adalet? En pahalı benzin bizdeydi bundan sonra en pahalı elektrik  de (Akkuyu Nükleer Santral)  bizde olacak!”

CHP Balıkesir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Ahmet Akın

İHALE KANUNU KEVGİRE DÖNERSE...

TSK İç Hizmet Kanunu; 71-73’üncü maddeler arasında, envanterindeki hayvanlara ait bakım ve hizmetlerin nasıl yapılacağını düzenlemiş. 71’inci maddeye göre; “Hayvanların bakımı, barındırılması, yedirilmesi, sağlığı, dikkatle temin edilecek önemli bir vazifedir.” ‘Dikkatle temin edilecek önemli bir vazife’ tanımı, meseleye verilmesi gereken önemi gayet veciz bir biçimde ifade ediyor.

Aylardır, askerlerin yediklerinden ‘toplu olarak zehirlenmesi’ haberleri kamuoyunu işgal ediyor.

İç Hizmet Kanunu’nda hayvanlar hakkında öngörülen ‘dikkatle temin edilecek’ önemli vazifenin, askerler hakkında ağır ve yaygın biçimde ihmal edildiği anlaşılıyor.

Asker besleme işini, ne idüğü belirsiz, türedi şirketlere ihale etmenin adı, bu dönemde ‘sivilleşme’... Tedbir olarak düşünülen de ilgili hizmetleri, ihale kanunu dışına çıkarmak veya pazarlık usulleri ile iaşe temini. Kevgire dönen Kamu İhale Kanunu 2002’den beri kaç defa değiştirildi? Bu ordu bin yıldır askerini besliyor, hayvanlarını dikkatle beslemeyi, önemli bir vazife olarak, İç Hizmet Kanunu’na yazmış... Bugün kendisine teslim edilmiş ‘kınalı kuzuları beslerken’ olanlara bakınca, üzülmemek elde değil.

‘ENDÜSTRİ 4.0’DAN KORKMAYALIM

HEPİMİZ ‘Endüstri 4.0’dan korkuyoruz. İş olanakları yok olacak sanıyoruz. Ancak dünyada hiçbir sanayi devrimi işsizlik getirmedi, her zaman yepyeni iş olanaklarını beraberinde getirdi. Bu nedenle umutsuzluğa değil, acele etmeye gerek var. Dijital dünyada yaratıcı ve girişimci zekâya yer var. WhatsApp’ın piyasa değeri 18 milyar dolar. Bu rakam Turkcell, THY ve Petrol Ofisi’nin toplam piyasa değeri demek. Türkiye’de de aynı yazılımı geliştirecek beyin var. Önemli olan bunun ortaya çıkması. Eğitim ve endüstri 4.0 bir araya geldiği zaman yepyeni eğitim teknolojileri ile karşılaşacağız. 

Prof. Dr. Ümit ÖZLALE

MESAJ PANOSU

- HUKUKİ tarafını bilmem ama Enis Berberoğlu kararı CHP’nin ve % 48.5’in  siyasi enerjisini diri tutmaya yarayacaktır.

Dr. İbrahim USLU

- İSMİNİN başında ‘adalet’ olan bir iktidara karşı kitleler, ‘adalet’ diyerek yürüyor. Aklı ve vicdanı olanlar için bu olayda ibretler vardır.

R. İhsan ELİAÇIK

- BİR önerim var; madem askeriyenin yemek ihalesini verdiğiniz ROTA firması suçsuz ve memnunsunuz. Meclis restoranını da onlara verin.

İlyas SALMAN

BİLİYOR MUSUNUZ?

ULUSLARARASI petrol fiyatlarındaki düşüşün sürdüğünü belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken’in, “Petrol fiyatlarındaki indirim pompaya yansımıyor. Akaryakıta da taban fiyat gelmeli. Özellikle motorinde bayramdan önce 15 kuruş indirim yapılmalı” dediğini...

- İSTANBUL Anayasa Platformu’nun düzenlediği, Av. Nazan Moroğlu’nun yöneteceği, Av. Mehmet Durakoğlu, Prof. Dr. Korkut Kanadoğlu’nun konuşmacı oldukları ‘Anayasa Değişikliği Uyum Yasaları, Türkiye’yi Bekleyen Yasama Tartışmaları’ konulu panelin bugün 14.00’te İTÜ Maçka Sosyal Tesisleri’nde yapılacağını...

- İNCİ Aral’ın son kitabı ‘Sevgili’ KırmızıKedi etiketiyle yayınlanırken, Yılmaz Güney’in eşi Fatoş Güney’in, kitabın konusunun kendi kitap taslağı ve senaryo çalışmalarının intihal yapıldığı iddiasında bulunduğunu... m AÇLIK grevindeki eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için oluşturulan heyetin hükümetle yaptıkları görüşmelere cevap verilmemesini tepki ile karşıladıklarını...

- EGE ve Marmara’da bulunan illerin baro başkanlarının “Avukatlık mesleğinde, bağımsızlık/tarafsızlık kavramlarının içi boşaltılıyor” diye açıklama yaptıklarını...

Ankara’daki siyasiler ‘Enerji Üretim Alanı’nı görseler utanırlardı!

DANAMANDIRAYA YAZIK

ÇERKEZKÖY-Silivri sınırında dev bir araziye Enerji Üretim Alanı yapmaya yeltenenlerin nasıl bir doğa harikasını yok etmek üzere olduğunu keşfetmek için bizim Çorlu’lu çevre aktivisti Murat Sevgi yollada düşmüş...

“Hemen yanında yaşayanlar olarak bizler bile, çevremizdeki doğa harikalarının farkında bile değil” diyor. Ve bir örnek veriyor:

Trakya’nın canına okumak üzere planlanan Çerkezköy-Silivri Enerji Üretim Alanı’na 5-6 km. mesafede bulunan Danamandıra Tabiat Parkı orman içerisinde muhteşem bir doğal yaşam alanı... Bu tür alanları koruyup genişletmek gerekirken, siyaset ve bürokratlara -ve bir takım tüccarlara- doğal yaşamı, insan yaşamını, hayvancılığı ve tarımı katletmeye yönelik girişimlerinin sürdürülebilir politikalar olmadığının anlatılması gerekiyor!

Bu arada tabiat parkına gelen ziyaretçilerin bıraktığı çöpler de gözümüzden kaçmadı diyor Murat Sevgi... “Bunları temizlemeyi devletten beklemek de utanç verici. Önce kendi değerimize kendimiz sahip çıkmasını öğrenmemiz lazım. Sanırım, bunu öğretme işini devletten beklemek daha doğru olur.

Yapmaya yeltendikleri bu Enerji Üretim Alanı’nın çevresinde, ilk etkilenecek olan doğal zenginliklerimiz başka bir ülkede olsa; bu alanları korumak için kurumlar birbirleri ile yarışır!”

Ankara duyuyor musunuz?