Yalçın Bayer: Biz ölmüşüz de ağlayanımız yok

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

İstanbul'dan Ahmet Oruçoğlu anlatıyor: CHP Kurultayı'nda o veya bu kişi genel başkan olacak.

Bunların hiç önemi yok.

Bizim asıl meşguliyetimiz iç sorunlar; Bahçeli sertleşmiş, Ecevit yumuşamış... Merve'nin türbanı gözlerimizi bağladı.

Turizmci, tekstilci, konutçu, otomotivci kan ağlıyor, halleri nicedir diye soran yok. Ekonomi batmış gören yok... Türkiye kuşatılmış durumda.

Asıl sorun bu.

Güneydoğu'da kirli bir savaş sürüyor. İncirlik üssü açılmış; havaalanlarına NATO uçakları inip kalkıyor. Irak bombalanıyor. Uçaklarımız Kosova semalarında. ‘‘Gurur duyduk’’ diyen bir gazetenin ilginç haberi:

‘‘CNN, 20 gündür Sırpları vuran pilotlarımızdan övgü ile söz ediyor.’’

Savaşa girmişiz de haberimiz yokmuş...

Böyle bir ortamda sol düşünce yok. Solun Meclis'te temsilcisi yok. Demokratik güçlerin örgütü yok.

Önü karanlık bir Türkiye'de, CHP kurultaya gidiyor. Sekiz aday var ama hangisinin bu sorunlara yönelik çözümleri var?

Endişe duyan insanlara umut verecek, onları birleştirecek, yönlendirecek sağduyu sahibi ‘lider’ arıyoruz. CHP kimlik bunalımını aşamazsa Türkiye hiç aşamaz... Sol çözüm üretirse Türkiye sıkıntıları aşar.

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘CHP'yi bitiren, Baykal'ın hırçınlığı değil, CHP'nin jakoben ve halkın değerlerinden çok uzak solculuğudur.’’

(Mustafa R. Selçuk-İSTANBUL)

Notlar...

CHP eski Milletvekili Av. Yılmaz Alpaslan: ‘‘CHP Kemalist ilkelere sıkı sıkıya bağlı ve inançlı bir parti olarak yeniden kurulmalıdır. Eski tüfeklerin, bu kutsal görevde yapacakları iş, idealist gençleri ödünsüz olarak desteklemek ve başarılarını alkışlamak olmalıdır. Ulu önderin en büyük eseri olan Türkiye Cumhuriyeti'ni gençlere emanet ettiğini unutanlar, lütfen suçlarını kabullenip, Atatürk'ün partisini de gençlere bıraksınlar. Bu konuda yapılacak bir yanlışlık CHP'yi içinden çıkılamayacak bir noktaya getirecektir.’’

MEHMET Alp'e... Baykal sizi, Çiller'le kurduğu seçim hükümetinde bakan yaptı, buna rağmen 1995'te seçilemediniz. 1999'da önseçime girip 3. sıradan çıkınca istifa edip PM üyesi olmanıza karşın partinizin aleyhinde çalıştınız. Şimdi yine kulislerde gözüküyorsunuz. Kurultay, sizin gibilerden partiyi arındırırsa CHP esenliğe çıkar; gençlerin önü açılır.

Hangisi doğru?

‘Ekvator çevresinde gece ve gündüz süreleri 12'şer saattir ve hiçbir zaman değişmez.’(Prof. Cemalettin Şahin, Gazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Coğrafya Eğitimi Bölüm Başkanı)

‘‘Ekvator'da gece ve gündüz süreleri eşittir.’’ (Prof. Reşat İzbırak, Coğrafya Terimleri Sözlüğü)

‘‘Ekvatorda en uzun gündüz 12 saat 7 dakika, en kısa gündüz 11 saat 53 dakikadır.’’(Prof. İbrahim Atalay, Dokuz Eylül Üniversitesi. Buca Eğitim Fakültesi Coğrafya Bölümü Ana Bilim Dalı öğretim üyesi)

YÖK'e soruyorum... Bu bilim adamlarının görüşlerinden hangisi doğrudur?

1996'dan 98 yılına kadar yapılan ÖSS'de Ekvator'da gece-gündüz süresi hep eşit diyen Prof. Reşat İzbırak'ın görüşü doğru kabul edilmiştir. Neye göre doğrudur? Diğer bilim adamları yanlış yazıp öğretiyorlarsa YÖK bu bilim adamları hakkında ne gibi işlem yapmıştır? Bu üç görüşü de savunanlar, coğrafya öğretmeni yetiştiren kurumların başındalar. Bu öğretim üyelerinin yetiştirdiği öğretmenler, öğrencilerine hangi doğruyu vereceklerdir? Bu öğrencilerin ÖSS'de doğru yanıt verme şansı nedir?

Bilimde bir tek doğru olur. 12.5.1999'de çektiğim noter ihbarnameme hálá yanıt alamadım.

Elgin APAN-Coğrafya öğretmeni-ANTALYA

KEMAL GÜLMAN'a Bebekliler soruyor: ‘‘Siz Türkiye'nin en ünlü gayrimenkül zenginlerindensiniz. Seçim öncesi fırsattan istifade ederek Bebek-Rumelihisarı yolu üzerinde 1662'de yapılmış Kayalar Mescidi ve Tekkesi'nin hemen bitişiğindeki duvarın üzerine ‘gazino' inşa etme cesaretini kimden alıyorsunuz? Boğaziçi İmar Müdürü ve Beşiktaş Belediyesi'nin haberi var mıdır?



Yazarın Tüm Yazıları