Biyodizel EGO’ya ‘ucuzluk’ sağlamaz

GAZETELERDE “Gökçek’ten petrol acılımı” diye bir haber vardı.

Haberin Devamı

Akaryakıt maliyetlerinden şikayetçi olduğunu söyleyen Melih Gökçek belediye otobüsleri için alternatif yakıt bulduğunu iddia ediyor, kanola bitkisinden elde edilecek biyodizel ile EGO otobüslerinde ucuzluk sağlayacağını bildiriyor.
Büyüşehir Belediyesi, Tatlar Arıtma Tesisleri’ndeki 60 dönümlük alana kanola bitkisi ekmiş... Bundan ilk etapta 4.500 litre biyodizel üretilecekmiş...
Haberde daha bir sürü unsur var; hem de iddialı.
Sayın Gökçek’e bilgi verelim.
Kanola, geçmişte ‘rapisa’ diye bildiğimiz sarı bir bitki... Mayıs haziran aylarında buğday tarlaları arasında görülür; doğaya güzellik saçar. Buğdaygiller sınıfındandır.
Bu bitkiyi biz daha sonra ‘kolza’ olarak tanıdık. Trakya’da, ayçiçeğine alternatif olarak 1970’li yıllardan beri ara ara ekimi yapıldı. Ama çiftçiye pek umut olamadı.
Daha sonra Kanada’da genetiği değiştirilerek asit oranı düşürüldü ve ‘kanola’ adını aldı. Son yıllarda çeşitli projelerle bu tohumun teşvik edilerek ekilmesi ve ‘moda yatırım’ olan biyodizel tesislerinde işlenmesi için üretimi yaygınlaşmaya başladı.
Üretiminde yaz yağmurlarına ihtiyaç duyulmayan kanola, hem sıvıyağ hem de biyoyakıt üretiminde olarak kullanılıyor bugün...

GÖKÇEK KUTLANMALI AMA...

Bir kere şunu söyleyelim. Gökçek’in dıştan bakıldığında böyle bir projeye kalkıştığı için kutlanması gerekir. Traktör gibi çalışan EGO otobüslerinin yarattığı hava kirliliğini önlemesi açısından önemli bir bir katkısı olacağı muhakkak... Ancak üretim sonrası biyodizelin, bir çok sorunu da beraberinde getirdiği bilinmeli; özellikle de üretim sonrası getirilen vergiler.
Garip olanı hükümet hem ‘yenilenebilir enerji’ diyor; hem de vergilerle biyodizel yakıtının fiyatını cazibeli olmaktan çıkartıyor.
Son beş altı yıl içinde biyodizel üretimi için Türkiye’nin çeşitli belgelerinde 300 milyon dolar tutarında tesisler yapıldı. Ne yazık ki, bugün bunların hemen hemen tümü çalışmıyor; çünkü mazot karşısında fiyat bakımından hiç bir avantajı bulunmuyor.

Melih Gökçek hükümete baskı yapmalı

Haberin Devamı

Bu nedenle Gökçek’in “Ben EGO otobüslerini biyodizel yakıtla çalıştıracağım” demesi fiyat uyarsızlığı bakımından hayalden öteye gidilemeyeceğini gösteriyor.

Haberin Devamı

Kanola’nın üretiminden biyodizel üretildikten sonra bunun bir petrol dağıtım firmasınca satılması mecburi... Bu süreci de bilmek gerekiyor:
Konala’yı ürettin, sonra bunu bir yağ fabrikasında işletip yağını çıkartacaksın. Bu yağı bir biyodizel tesisinde biyodizele dönüştüreceksin. (Bu arada içindeki gliserin nedeniyle yüzde 01-11 fire verilecektir.)

İŞTE HESAP

Bir ton kanoladan yaklaşık 430 kilo yağ alınır.
Bir ton yağdan 920 kilo biyodizel üretilir.
Bir ton biyodizelin maliyeti yaklaşık 1.700 TL’yi bulur.
EPDK yasasına göre, bunun üzerine 820 kuruş ÖTV koyun; eder 2.520 lira; onun üzerinden de yüzde 18 KDV alındığından fiyatı 2.973 TL olur.
Biyodizel üretimini mutlaka bir dağıtım şirketi üzerinden satmak da yasal bir zorunluluk .Onun da, 2.973 TL’nin üzerine koyacağı kar’ı eklerseniz mazottan pahalı bir ürünün hiçbir cazibesinin olmadığı görülecektir.
Bugün motorin pompa satış fiyatı 2.940 TL...
(İskontolu olarak toptan mazot alınıyorsa dağıtım şirketi 13.5 indirim yapabiliyor. Bu durumda mazotu 2.544 TL’den hesaplamak gerekir.)
Yani 2.5 liralık mazot varken, 3 liralık biyodizel kim niye kullansın?
Burada bir soru akla geliyor; Melih Gökçek böyle (biyodizel üretimi) bir açıklama yaptıysa, acaba iktidardan vergi yüklerini kaldırma sözü mü aldı?
Böyle bir söz aldıysa o zaman bir kez daha tebrik edilmeli Gökçek’i. Yoksa, hemen bu projeden vazgeçmelidir.

AB ülkelerinde mazota %5.75 kanola katılıyor

BİYODİZEL tesisleri kuranlara yazık değil mi?
Avrupa Birliği ülkelerinde bugün mazota %5.75 biyodizel katma zorunluluğu bulunuyor. Bu 2010’lerde yüzde 20’lere çıkartılması bekleniyor.
Türkiye’den biyodizel yatırımlarına giren Yunanistan ve Bulgaristan, biyodizel üretimleriyle hem kendi ülkelerine hem bir değer sağlayor, hem de Avrupa ülkelerine ihraçat yapıyorlar.
Kanola üretimi ve biyodizel ile altın yıllarını yaşıyorlar. Kanola münavebeli (bugday ve ayçiçeği ile) bir ürün olduğundan toprak yıpranmıyor.
Bizde ise bir takım eller bu üretimi engelliyor.

Yazarın Tüm Yazıları