Paylaş
Gördüğüm İstanbul, çok sakin ve huzurlu bir kent oluyor. Tenhalık yanında trafik çok rahat, dükkânların Beyoğlu ve Bağdat Caddesi hariç çoğu kapalıydı. Ama akşam oldu mu, millet sahillere, lokanta ve kafelere hücum ediyordu adeta. Boğaz kilitleniyordu geceleri. Özlemiştim doğup büyüdüğüm İstanbul’u, bu yüzden bir turist gibi sindire sindire dolaştım her yerini. Mısır Çarşısı’ndan Eminönü’ne geçtim, bir İstanbul simidi alarak yiye yiye Mahmutpaşa ve Kapalıçarşı’yı gezdim. Bu yerler çok düzenli ve bakımlıydı. Ama eski canlılığı yoktu. Mahmutpaşa bile düzene girmiş, o bağırıp çağıran esnaf kalmamış. Öyle diyoruz ama, akşamları restoranlar tıklım tıklım doluydu. Millette para kalmasa tatil bölgeleri böyle hücuma uğrar, eğlence yerleri tıka basa dolar mıydı?
Ulaşım araçları bedavaydı. Benim bu işe de aklım yatmıyor. Hem gırtlağa kadar borçta yaşa, hem de 4-5 gün bedava gez güzelim kenti. Turistler bile şaşırdılar bu işe. Vapurla bedava bir Haliç gezisi de yaptık bu arada. Ne hale gelmiş, inanamadım doğrusu. Sultanahmet yeni düzenlenmiş haliyle muhteşemdi doğrusu. Yerebatan Sarnıcı’nda öyle bir kuyruk vardı ki, Rusya’daki Hermetaj Müzesi haltetmiş. Ucu bucağı yoktu kuyruğun. Öyle olunca Arkeoloji Müzesi’ni gezdik. Kültür-Turizm Bakanlığı burayı da restore ediyordu. Müzenin açık bölümlerini gururla dolaştık, iftihar ettik sergilenen eserlerle. Bakanlık İstanbul’da da önemli işler yapıyor. Kültür parkurları, kültür parkları, yeni müzeler, tüm tarihi anıtların restorasyonu, konser ve gösteri salonları, galeriler.
Boğazda vapur gezisi, tarif edilemeyecek kadar güzel bir yolculuk. Millet bayramda vapurla Adalara da üşüştü. Öyle bir kalabalık kapladı ki, pislikten Ada sakinleri çok şikâyetçiler durumdan. Adalar ‘Milli Park’ ilan edilsin derim. Balık lokantalarından çok kebapçı, çiğköfteci, lahmacuncu dolu. Özetle eski havaları dağılmış adaların.
İstanbul çok güzeldi bayramda. Keşke her günü bayram gibi olabilse. Can PULAK
BEŞİKTAŞ MECLİSİ’NDE BU DA OLDU
Siyasette aynı partinin belediye meclis üyelerinin birbirlerini mahkemeye vermesi olası değildir. Öyle bir şey olsa bile belediye başkanı devreye girer ve konuyu çözümler. Beşiktaş Belediyesi Meclis üyesi Akın Keskin, Başkan Rıza Akpolat’a bazı konularda muhalefet etti ve köşemize taşıdık. Meclis üyesi ve Başkan Yardımcısı Esra Yenidünya, Meclis üyesi Keskin’i mahkemeye verdi. Yerel mahkeme sonrası Yargıtay da kararı Keskin lehine onadı. Seçimlere giderken aynı partinin meclis üyeleri ‘husumetli’ olarak nasıl sahada seçimi kazanmak için mücadele edecekler?
Kaç dönemdir Beşiktaş Belediyesi yönetiminde ‘yerli’ bir vatandaş ya da CHP’li aday yok... Ne yazık ki, adaylar ‘işaretle’ Genel Merkez tarafından belirleniyor ve buna delegeler her seçimde “Beşiktaş’ta aday yok muydu?” diye isyan ediyorlar.
Bakalım önümüzdeki seçimde ‘yerli’ bir adayla şeytanın bacağı kırılacak mı? Çünkü Beşiktaş Belediyesi ‘besleme’ mekânı olmuş. Eğer bir ‘sakatlık’ yapılırsa Beşiktaşlıların isyanını görün siz.
KAÇAK YAPI SÜRÜYOR
Bayram öncesinde Beşiktaş Çarşı’da, -Ihlamur Yolu- kaçak bir inşaat için vatandaşların bir uyarısını gündeme getirmiştik.
Dün gene telefon edildi, inşaat sürüyormuş, Belediye Bakanı Akpolat, tınmamış bile. Oh ne âlâ; imar kurallarına uygun hareket edilmiyor. Bir vatandaş “Bizim bunu Genel Merkez’e, İstanbul İl Başkanlığı’na ya da görevden alınan Erdoğan Toprak’a mı yazmamız gerekiyor? Çünkü başkan onun oğlu sayılıyor” diyor. Artık biz yazmaktan utanıyoruz.
TARİHTE BU AY: DENİZLİ VAKASI
'Denizli Kumpas Vakası’. Halifecilerin, gayrimüslimleri kalkışma/kışkırtma oyunu!
Evet, Demirci Efeyi Denizli’ye çağırıp sonrasında ortadan kaybolan üç taş atmayı ve 5 taş oynamayı maharet sayan şaşkın zevat, Demirci Efe’yi oyununa getiremedi ve itibarsızlaştırma ile pasifize edemedi. Demirci Efe’nin Kuvva-i Milliye karşıtı kalkışmacı gruba attığı ‘tarihi tokat’tan sonra Milli Mücadele azmi Denizli merkezde daha da ivmelenmiştir. Tahir ÇALGÜNER
GÜNÜN SÖZÜ
“Bir rejim, halkın adalete inanmaz bir hale geldiği noktaya gelince, o rejim mahkûm olmuştur.” Montesquieu
ÇİFTÇİ TOPRAĞA KÜSTÜ
CHP Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu buğday üreticilerinin sorunları hakkında ilginç açıklamalar yaptı ve “Ekmeği de mi ithal edeceksiniz?” diye sordu.
Hatalı tarım politikaları sonucu çiftçinin toprağına küstüğünü, köyünü terk etmeye başladığını savunan Gündoğdu “Trakya’da, buğday üreticisini sefalete sürüklemektedir. Buğday taban fiyatının fark pirimi dahil en az 13 TL olması konusundaki tüm uyarılarımıza rağmen bu yıl açıklanan buğday taban fiyatı prim dahil ne yazık ki 9 bin 250 lira olarak belirlendi. Geçen yıla göre buğday taban fiyatında yüzde 24’lük bir artış oldu. Oysa enflasyon artışı aynı dönemde yüzde 40 oldu. Yani taban fiyat enflasyon artışının bile altında kaldı. Ayrı bir konu da randevu sistemi ile mal teslim etmek büyük bir sorun olarak ortaya çıkıyor” dedi.
Bu sıkıntılara ne denir biliyor musunuz: Tarımda plansızlık!
BİLİYOR MUSUNUZ ?
KA-DER SİYASET OKULU
-Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA-DER)’nin 2024 yerel seçimlerde aday olacak kadınlar için ‘Siyaset Okulu’ düzenlediğini, 16 Haziran’da başlayan eğitimin başvurularının 16 Temmuz’da sona ereceğini...
-Memur sendika ve konfederasyonlarının üye sayılarının yer aldığı tebliğin dün Resmi Gazete’de yayımlandığını, buna göre Türkiye Kamu-Sen 26 bin 264 üye artışıyla geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da en fazla üye artıran konfederasyon olduğunu ve toplamda 552 bin 948 üyeye ulaştığının Kamu Sen Başkanı Önder Kahveci tarafından açıklandığını...
Paylaş