Beş yıldır inceleniyoruz

ANKARA’da Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Op.Dr. Leyla Mollamahmutoğlu, ’Ah korkusuz bir müfettiş olsa’ (10.8.2008) başlıklı yazıya bir açıklama gönderdi.

"26 bin doğum yaptırılan ve yılda 5000 yenidoğan bebeğin izlendiği hastenemizin böyle asılsız suçlamalarla karşı karşıya kalması tüm hastane çalışanlarını üzmüştür. Yaşatamadığımız bebeklerimizin oranı %5-6 ile %10.8 arasında değişmektedir"denilen açıklamada şöyle deniliyor:

"Hastenemizin ilaç, sarf malzemesi, cerrahi sütur malzemesi, laboratuar kitleri başta olmak üzere tüm mal, hizmet ve yapım işleri ile ilgili alımları açık teklif ihale usulü ile gerçekleştirilmektedir. Kamu İhale Kurumu bülteninde ve basın ilan kurumunca belirlenen gazetelerde ilan edilerek tüm isteklilere duyurulan bu ihalelerimiz şeffaf bir şekilde yapılmakta ve ihalelerimize çok sayıda firma katılmaktadır. İhalelerde teklif çıkmayan ve acil olan alımlar ise yine bu işle iştigal eden, üretici, distrübütör firmalardan teklif alınmak suretiyle yapılır.

Ayrıca DMO ve ÇEK gibi devlet kurumlarından da bazı ihtiyaçlarımız karşılanır.

5 YILDIR İNCELENİYORUZ- Gerek tıbbi malzeme alımlarımız, gerek hizmet alımlarımız, gerekse inşaat ve onarımla ilgili ihalelerimiz, yine basında yer alan isnat ve iftiralar sonucu veya Sağlık Bakanlığı’na yapılan imzasız ihbarlara istinaden Bakanlığımız müfettişlerince, görevde bulunduğum 5 yıl boyunca defalarca incelenmiştir. Denetim raporlarında tüm işlemlerin mevzuata uygun bir şekilde yapıldığı tespit edilmiştir.

- İHALELER Hastanemizin 2007’de yaptığı sarf malzemesi, sütur malzemesi, alet ve cihazlarla ilgili olarak yapılan 21 ihaleye 274 firma katılmış, 176 firmanın uhtesinde kalmıştır. Aynı ihtiyaçlarla ilgili 2008’de yapılan 15 ihaleye 211 firma katılmış 130 firmanın uhtesinde kalmıştır. Mefruşat alımlarıyla ilgili olarak yine 2007 ve 2008 yıllarında yapılan alımlar 9 ayrı özel firmadan, çoğunluğu ise Devlet Malzeme Ofisi’nden ve Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı kız meslek liselerinden temin edilmiştir. Baskı yayın ve kırtasiye alımları da yine 2007 ve 2008 yıllarında 4 ayrı özel firmadan, büyük çoğunluğu ise ÇEK ve DMO’den temin edilmiştir. Çok eski olan hastene binamız ile elektrik, su, kalorifer ve sıhhi tesisatlarının da sürekli bakım gerektirmesi nedeniyle 5 yıldır sürekli olarak yaptırmak zorunda kaldığımız tadilat, onarım ve inşaat işleri ise yine ilan edilerek ve bir çok firmadan teklif alınarak yaptırılmış olup son iki yılda yaptırdığımız küçük onarımlar 17 ayrı firma tarafından gerçekleştirilmiş, 4 büyük ihalemiz ise 4 ayrı firma tarafından kazanılmıştır.

Görüleceği üzere köşenizde yer alan bahse konu yazıda belirtilen, tüm ihtiyaçların ve inşaat işlerinin aynı kişi ve firmalar tarafından yapıldığı iddiası tamamen yalan ve iftiradır.

Hastanemiz bu tür gerçek dışı isnat ve iftiralar nedeniyle yapılmış denetimlerden yüz akıyla çıkmış bir yönetime sahiptir. Bizzat hastane başhekimi olarak resen talebim üzerine 9 ay süresince tüm birimlerimiz ve işlemlerimiz bakımından denetlenmiş bir kamu kurumudur. Cezayı müstelzim hiçbir işlem ve davranışımız söze konu olmamıştır.

Son derece şeffaf bir yönetim ve hizmet anlayışına sahibiz. Her zaman her türlü denetim ve incelemeye açığız.

Op.Dr. Leyla MOLLAMAHMUTOĞLU-Başhekim

Döner sermaye haksızlığı

20
yıldır bir kamu kurumunda kurum tabibi olarak çalışmaktayım. Sağlık Bakanlığı çalışanı olmadığım için döner sermayeden pay alamıyorum. 2 yıl önce bazı meslek gruplarının özel hizmet tazminat puanı artırıldı. Doktorların aynı kaldı. Son ek ödemeyle birlikte merkezde çalışan bir mühendis, veteriner hekim vs., hekimlerden yaklaşık 350 YTL daha fazla alacak duruma getirildi. Sormak istiyorum dünyanın neresinde böyle bir garabet var. 6 yıl süren zor bir eğitim ve 20 yıllık meslek hayatının karşılığı bu olmamalıydı.

Bu yapılanların eşit işe eşit ücret ve ücret adaleti söylemiyle ne ölçüde bağdaştığını hükümet yetkililerinin ve okuyucuların takdirine bırakıyorum.

(Adımı açıklamazsanız sevinirim.)

Miadı doldu

YAZILARINIZI
hiç kaçırmadan hergün okumaya çalışıyorum. 35 yıldır İncesu’da ikamet etmekteyim. Çankaya/İncesu semti Kızılay’a 2 km. mesafe de, Ankara’nın merkeze uzak birçok yerlerine gidip gelme durumum bulunmaktadır. Şehre uzak yerlerin gelişme hızına gıpta ile bakmaktayım. Şehrin merkezinde halen bu oranda gecekondu bulunmasını, yaklaşık 20 metre genişliğindeki İncesu caddesinin geceleri hurdacılar ve otoban yarışçılarının mekanı olması durumunu protesto ediyorum. Yıllardır körükörüne oy verdiğimiz belediyenin artık miladını doldurduğunu düşünüyorum. Umarım CHP aklını başına toplar, ya da gider. S.K.

GÜNÜN SÖZÜ

"Cumhuriyet köyünde 60 bin dönüm toprağı olan ağa, 5 bin dönüm hazine arazisini mahkeme kararına rağmen topraksız 65 köylüye vermemek için cinayetler işliyor. Son olarak öldürülen 2 köylü için taziye ziyaretinde bulunarak, mevlit okuttuk. Biz mahkeme kararının uygulanmasını ve Cumhuriyet köyünde öldürülen 2 köylünün katillerinin yakalanmasını istiyoruz."

(İP Genel Başkan Vekili

Mehmet Bedri Gültekin)
Yazarın Tüm Yazıları