Paylaş
DÜNKÜ ‘‘Berlin'de rezalet. 2 milyon DM'ye Türk çadırı!’’ başlıklı yazımız üzerine dört bir yanından Turizm Bakanı Erkan Mumcu'ya tepkiler yağdı. Berlin'den yazan H. Yeşil Afrika kadar olamadık diyor ve stand hakkındaki görüşlerini aktarıyor:
‘‘Ben 30 yıldır Berlin'de turizmcilik yapıyorum. 10 yıldır da turizm fuarlarını gezerim. Berlin Turizm Fuarı biz Türkler için çok önemli ama gel gör ki böylesine aciz bir stant bizleri hayal kırıklığına uğrattı. Buraya 2 milyon mark harcandıysa yazıklar olsun, Sayın Bakan'ın hemen istifa etmesi lazım. Böylesine basit, böylesine derme çatma, hiçbir özelliği olmayan çadırla turizmimizin tanıtılması bizleri çok üzdü.
Fuarda neden gözde bir yerimiz olmasın? Fuara geliyorsunuz, bileti alıyorsunuz, içeri giriyorsunuz. Bir kalabalık, bir kalabalık. Afrikalılar, Uzakdoğu, Güney Amerika, Asya, Avrupa ülkeleri derken Türk standına ulaşana kadar yorgunluktan adamın canı çıkıyor. Bu saydığım ülkelerin insanları canlı müzikle, yöresel kıyafetleriyle ve kültürel icraatlarıyla gelmişler. Stantların çatılarını palmiye yapraklarıyla yeşillendirmişler. Bu canlılığı görüp de seyretmemek mümkün mü? Ve 3-4 saatlik seyirden sonra bir kısmı hiçbir özelliği olmayan Türk standına ulaşıyor. İnsan tam bir çadır kente gelmiş gibi oluyor.
Ben gittiğimde Mumcu da oradaydı, etrafında da heyeti vardı. Oturmuş bol bol kahve ve çay içiyorlardı. Nedense Bakan Bey gezmeye gelen insanlarla diyaloğa girmiyor, onların görüşlerini sormuyordu.
Oradaki görevlilere Bakan Bey ile görüşmek istediğimi söyledim, bana hayır dediler. Bizim başkonsolosumuzu gördüm ziyaretçiler arasında, görüş alışverişi yapıyordu. Yanına gittim. Geçen basın toplantısının iyi geçtiğini anlatıyordu. Bu standın hali ne diye sorduk, o da belli ki hayal kırıklığına uğramış.
Sayın Bakan'a soruyorum; ülkemiz büyük bir ekonomik krizdeyken böyle 300-500 bin marklık basit bir standa nasıl olur da 2 milyon mark para kaptırılır? Bu standı yapan kimdir? İhaleyi alan kimdir?
32 kişilik heyetle gelmişsiniz, böyle bir çıkarma gerekli miydi? Bunların yerine tanıtım amaçlı kültürel insanları getiremez miydiniz? En azından bir folklor grubu olsaydı daha iyi bir ortam olabilirdi.’’
KİM VATANPERVER
Turzm Bakanı için söylenecek bir söz bulamıyorum diyen İstanbul'dan Zeynep Önen, Türkiye'nin artık bu tür zihniyetlerden kurtulmasının zamanının geldiğine dikkat çekiyor.
İsviçre'den Mumcu'nun bugünkü Hürriyet'te çıkan ‘‘Standı beğenmeyenler vatanperver değil’’ haberini fakslayan Abdülkerim Erkan şöyle diyor:
‘‘Bir bakan var: Turizm Bakanı Mumcu. THY pilot ve hosteslerini dövmeye kalkan, yurtdışındaki vatandaşlarına hepiniz turizm elçimizsiniz diyen, ardından standı beğenmeyen bu turizm elçilerine vatanperver değil diyen bir bakan. Vah vah.’’
Okurumuz, Erkan Mumcu'nun sözleri bir suç duyurusu olabilir mi? Peki vatanperver kim, diye sorduğu yazısında cevabını da not olarak düşmüş.
‘‘Erkan'ı tasvip edenler.’’
Turizm Bakanı Erkan Mumcu bu çadırı eleştirenlere, beğenmeyenlere vatanperver değildir demiş. İyi güzel de Mumcu'ya sormazlar mı; bu ballı ihaleyi açanlar mı, yapanlar mı, alanlar mı, yoksa Türkiye'yi utandıran o çadırı oraya koyanlar mı vatanperver. İhaleleri eşlerine, dostlarına verenler mi, ekonominin sıkıntılı zamanında gezi düzenleyenler ve bu geziye eşleriyle beraber katılanlar mı vatanperver diye.
Bakan Mumcu Berlin'deki Ertuğrul Gazi ülkü ocaklarını ziyaret ederken, seyahat acenteleri ve tur operatörleriyle nedense görüşme gereği bile duymuyor. Almanya'daki Türk turizmi sadece Öger midir? THY turistik bölgelere neden sefer düzenlemiyor? Bu büyük pasta bir tek Öger'e mi bırakıldı.
99 stant ihalesi açılmıştı. Bakalım bunları kim aldı? Daha ne rezaletler göreceğiz.
Utanıyorum
Mutsuzum...
Bayramda eşime ve çocuğuma bir şeyler alamadığım için.
Mutsuzum...
Kızım bana anlamlı gözlerle bakıp ‘‘Niye biz böyleyiz, biz bunu mu hak ediyoruz’’ dediği için.
Mutsuzum...
Yine eşime kemerlerimizi daha da sıkmamız gerekiyor dediğim için.
Mutsuzum...
Evime huzurlu gidemediğim için.
Mutsuzum
Ertesi sabah ne ile karşılaşacağımı bilmediğim için.
Türkiye'deki siyaset ve siyasetçinin yozlaştığı bu dönemde yönetenlere hesap soramadığımızdan 'utanıyorum' onun için 'mutsuzum'.
Bu ülke bu ekonomik koşullara sadece iki bürokratı ile mi geldi?
Hiç mi onların önerdiği programlara bir bakan imza atmadı? Başbakan da mı atmadı? Bunlar olurken sivil toplum örgütleri ne yapıyorsunuz demedi? ‘‘Biz koyun olduktan sonra, bizi güden çok olur’’ sözünü söylemekten ve duymaktan 'utanıyorum', onun için 'mutsuzum'.
Arif AKTÜRK-İSTANBUL
Çağdaş insan çağdaş toplum
BUGÜN bütün dünyada kadınlar hálá toplumda, aile içinde, iş yaşamında binbir zorlukla karşılaşıyor, eşitsizlikleri, dayağı, öldürülmeyi, alınıp satılmayı yaşıyorlar. Savaşlar, şiddet ve sahtekárlıklar ortalığı kasıp kavuruyor. Yeryüzünde, ülkemizde ve her yerde barış, anlayış, sevgi ve kardeşliğin egemen olmasını istiyorsak, tüm karar mekanizmalarının cinsler arasında eşit paylaşımını sağlamalıyız.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, kızlarımızın eğitiminde, meslek edinmede ve ülke kalkınmasında eşit fırsatlara kavuşmaları ve her alanda söz sahibi olmaları için çalışmaktadır.
Atatürk Türkiyesi'nin çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkabilmesi için en önemli hedefin bu olduğuna eminiz ve bu amaç ve kararlılıkla 'çağdaş eğitim' yoluyla 'çağdaş insan'a ve 'çağdaş toplum'a ulaşmak için, tüm ulusumuzu katılımcı olmaya ve katkı sağlamaya çalışıyoruz.
Prof. Türkan SAYLAN- ÇYDD Genel Başkanı
(Tel: 0212- 252 44 33, faks: 252 65 95)
MESAJ
VATANDAŞIN ümüğü sıkılmadı, layığımızı bulduk. Bu kadarla kalsa yine iyi. Bu 40 yıllık sistem ölümü de gösterecek, hepimiz ‘‘Kurtar bizi baba’’ diyerek sıtmaya razı olacağız.
Çoban mı... Onu Türkiye'de aramayalım.
Türkiye'de birkaç bin kara koyun ve milyonlarca koyun var. Bize de bu yakışır.
Mehmet ŞAPÇI
SCALA yayıncılık tarafından üç ayda bir yayınlanacak 'Turist' dergisinin özel tanıtım sayısı çıktı. Derginin Genel Yayın Yönetmeni Canan Feyyat, ‘‘Dergimiz gündelik sıkıntıları ile cebelleşen İstanbul'u zaman tünelinde geçmişe ve geleceğe uzanan İstanbul'u, tarihi, kültürel kimliği ve insan dokusuyla kucaklaşacak’’ diyor.
Tel:212-251 5126, faks:245 28 43
Paylaş