Paylaş
Türkiye’nin fuardaki etkinliklerini ‘göz kamaştırıcı’ olarak nitelendiren Berlin Kültür ve Turizm Ataşesi Gözde Şahin, ‘Bitmeyen bir masal’ adlı bir imaj kampanyası yaptıklarını söylüyor.
En iyi, en özgün, en farklı deneyimlerin yaşanabileceği yeni bir konsept... Biraz üst sınıfa hizmet verecek yeni bir anlayış...
Gözde Şahin, 3.5 ay önce Berlin’e atanmış. Her şeyin düzenli olması için iki günden beri çırpınıyordu. Bir önceki ataşe ve şu anda İstanbul Kültür ve Turizm İl Müdür Yardımcısı Hüseyin Coşan, geçmiş tecrübeleri ile katkıda bulunmak üzere buraya gelmişti.
Bakanlık yetkilileri ve turizmciler, Türkiye bu yıl iyi bir sezon geçirmesini bekliyor. Ocak ayı verileri geçen yıla göre yüzde 15 artış gösteriyor.
Türkiye, dünyadaki 7. büyük pazardan daha yukarılara çıkmak istiyor. Bu yılki tanıtım bütçesi, 120 milyondan 140 milyona çıkarılmış.
Türkiye turizminin lideri durumundaki Antalya, İstanbul’un önünde konumunu sürdürüyor. Antalya bu yıl 11 milyon turist beklerken, İstanbul daha 7 milyonlarda dolaşıyor. Çoğu Antalya’dan olan 115 otel stand kiralamış... Antalya kıyılarındaki 1200 otel ve pansiyondan 276’sı beş ve üzeri yıldızlı...
Fuara katılan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Berlin Büyükelçisi ile birlikte Federal Almanya’nın kültür ve medyadan sorumlu Devlet Bakanı Bernd Neumann ve Dışişleri Bakanlığı nezdinde Devlet Bakanı Cornelia Piper’le görüştü ve Türk pavyonlarını gezdi...
Almanya, Türkiye’nin 4.5 milyon turist ile en büyük müşterisi..
Turizmcilerin bundan sonraki durağı 15 Nisan’da Moskova Fuarı.
İstanbul’un tarihi dokusunu ellemeyelim
BUNU Berlin’de önemli bir turizmci söyledi. Ne demek ‘İstanbul’u ellemeyelim?..
Restorasyon yaparken yangın çıkar mı? Örnek olarak Kılıçali Paşa Camii’ni, Haydarpaşa Garı’nı ve Beyazıt Camii’ni gösteriyor. “Bu değerler az daha elimizden gidiyordu. Restorasyonlar acemi ellerde eksik ve cahilce yapılıyor” dedi.
İstanbul’u ziyaret eden İngiliz Kraliçesi Elizabeth’in yaptığı uyarıya kim uydu acaba:
“İstanbul’u mahvetmişsiniz.”
- UNESCO’dan son yıllarda fırça yiyoruz; “Tarihi eserleri koruyamıyorsanız bırakın, ellemeyin... Fiziki etkilere karşı koruyun yeter.”
Bir uyarı daha: “Bizans surlarını hiç tamir etmeyin koruyun yeter... Restorasyon diye onardığınız yerlere şöyle bir bakın... Suru mu onarılmış, duvar mı yapılmış. Siz her şeyi kafanıza göre yapıyorsunuz. Hiç ellemeyin daha iyi..”
- UNESCO’dan gelen üst düzey bir yetkilinin bu sözüne ne demeli:
“Boğaz’da gezerken, her tarafın gökdelenlerle doldurmuşsunuz. Gökdelenleri yapacaksanız gözlerden uzak yerlere Boğaz’ın arkalarına yapın... Gökdelen seyredecekse adam İstanbul’a niye gelsin.”
İstanbul 35 milyon turisti hak ediyor
BAKANLIK Tanıtma Genel Müdürü Cumhur Güven Taşbaşı, eski Bodrum Kaymakamı’ymış, sonra İstanbul’a vali yardımcısı olarak atanmış. Vali Muammer Güler, kendisini turizmle görevlendirmiş. Bakan Günay da kendisini hemen ‘kapmış’, üç yıldır bu görevde.
“Dünya turizm fuarcılığında, Londra, Berlin ve Moskova üç kız kardeş gibidir. Biz üçüne de görkemli katılırken, bunun dışında irili ufaklı 150 fuara katılıyoruz. 47 ülkede 40 tanıtım ataşe ve müşavirliklerimiz var.”
Taşbaşı’nın bir tespiti daha var:
“İstanbul’a şu anda 7 milyon kişi geliyor. Bu çok az... İstanbul’un hakkı 35 milyon turisttir. Her gün daha iyiye gidiyoruz...”
Türkiye’yi korumak lazım
Türkiye’de, UNESCO’nun dünya kültür mirası ilan ettiği 9 değerimiz var... Taşbaşı, son yıllarda 24 başvurunun daha yapıldığını belirtirken, UNESCO’nun bu biriminden Francesco Vanderin’in bize söylediği bir sözü unutamam.
“Türkiye’nin her yerinden tarih fışkırıyor. Aslında bütün Türkiye’yi koruma altına almak lazım.”
İNANÇ TURİZMİ
İNANÇ Turizmi çerçevesinde geçen yıl ortaya çıkan Tarsus’taki St. Paulus Yolu’ndan sonra Likya Yolu, Çorum-Hitit Yolu, Suriye, İsrail ve Türkiye’yi kapsayan Hz. İbrahim Yolu’da dünyaya tanıtılıyor fuarda.
‘Gölge il örgütü’
NEBİL İlseven’in CHP İstanbul İl Başkanlığı’na getirilmesinden 53 gün sonra ‘bunalarak’ istifa etmesi CHP Genel Merkezi’nin ciddiyetle sorgulanarak perde arkasının bilinmesi gereken önemli bir gelişme.
Gürsel Tekin’in İstanbul’u elinde tutması, yeni il örgütü oluşturulurken, ağırlığını hissettirmesi tabii ki, İlseven’i rahatsız etti.
İl yönetiminin 10 gün sonra açıklanabilmesi, bu rahatsızlığın bir göstergesiydi. Nasıl bir müdahale oldu, ayrıntılar üzerinde farklı değerlendirmeler yapılıyor.
Geçen hafta Ankara’ya giden İlseven’in, Kılıçdaroğlu ile görüşmesinden sonra ipler kopuyor.
Bu görüşmede şöyle bir diyalog yaşanıyor:
İlseven: Sayın Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin, İstanbul’da 20 kişilik bir ‘gölge’ il yönetimi kurulu kurmuş. Bu iki başlılık değil midir?
Kılıçdaroğlu: Önemli olan halka inmek... İyi niyetle çalışın, onlar da iyi arkadaşlardır.
İlseven: Böyle bir şey olur mu Genel Başkan’ım. Böyle bir durumu hiçbir il başkanı hazmedemez.
Kılıçdaroğlu: Uyum içinde çalışalım; İstanbul’da başarılı olalım.
İlseven: İki başlılığı kabul edemem. Benim elim kolumu bağlar.
Bu konuşmadan bir süre önce Gençlik Kolları Başkanı kendisinden habersiz görevden alınıyor.
Ama iki gün sonra görevlerine iade ediliyor. Ve bundan sonra Nebil İlseven istifa kararını açıklıyor.
Paylaş