Paylaş
Yerel seçimler öncesinde belediyeler bütün projelerini ortaya koydukları gibi geçmiş ‘marifetleri’ni de sergileme olanağı buldular. 534 belediyesi var CHP’nin, bunlardan 100 bin nüfusun üzerindekiler çağrılmıştı. CHP’nin 100 bin üzerinde 65 kenti var. Fuara katılanların sayısı 62. Uluslararası etkinlikleri ve tohum takas çalışmalarıyla dikkat çeken Seferihisar... Nüfusu 300 bine yaklaşın Çorlu niye soktu; Belediye Başkanı Ünal Baysan cevap vermeli...
Silivri gibi daha küçük bir belediye fuara katılmak için 130 bin lirayı bulurken, Çorlu’nun bir ayıbı mı var ki, bu tür etkinliklerden uzak duruyor!
Belediye başkanlarına ne kadar kızılsa da iktidarın gücü karşısında gene de başarılı işler yapılmış. Kılıçdaroğlu, sergilenen bu projeler için“Hayata geçirilmiş, hayal olmayan gerçek projeler” dedi.
Önemli projelere imza atan ilk belediyelerin sosyal demokratlar belediyeler olduğuna vurgu yaptı. Metro projelerini CHP’li başkanlar ortaya çıkarmıştı; İstanbul’da Nurettin Sözen, Ankara’da Murat Karayalçın ve İzmir’de Yüksel Çakmur...
İstanbul ve Ankara’da ‘ilk tercihli’ yollar da öyle; yeşil alanlar da, arıtma tesisleri de...
“Kimi beğendin?” diye sorulursa anlatılacak çok şey var.
Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Türkiye’de Anadolu’nun ortasında nasıl bir Avrupa kenti yarattığını hem genel anlamda sergilenen projeleri ile hem de kendi standında ortaya koydu. Ayrıntılı projelerle lider olduğunu gösteriyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi özellikle metro ve banliyö hatlarındaki başarılı projelerini Ankara ve İstanbul’la karşılaştırmak suretiyle anlatmış ve bu çok ilgi çekmiş. Metronun km’si İzmir’de 56 milyona mal olurken, aynı metro Ankara’da 100 milyon lira; Kadıköy-Kartal metrosunun maliyeti ise rekor, 142 milyon lira... İzmir aynı zamanda 80 km’lik banliyö hattını devreye sokarak İzmir’in ulaşımını rahatlatmış.... Sonbahardan itibaren özel yapım deniz otobüslerinin teslim alınmasıyla İzmir deniz ulaşımında önemli bir ivme kazanacak. Körfez temizliği projesi de örnek saylıyor.
Antalya Belediyesi, sağlık ve mutluluk bakımından ‘dolu dolu bir dört yıl’ geçirildiğini anlatıyor. Kentin dokusu, halka saygı duyularak geliştirilmiş; önemli projelere imza atılmış... ‘Modern dünya kenti Antalya’ sloganı öne çıkarılmış; yeni yaşam alanları epeyce ortaya konmuş... Yeniden düzenlenen ulaşım ana planı başta çok tepki görse de halk tarafından benimsenmiş ve belediyenin bu konudaki haklılığı ortaya çıkmış... Turizm potansiyelini arttırmak için dev akvaryumun yap-işlet modeli ile devreye sokulması önemli... Klimalı otobüs durağı ve tümüyle belediyenin kendi olanakları ile elektrikli işleme sistemine kavuşturulan minibüsler... Bunun için Ar-Ge birimi oluşturulmuş.
Mersin Büyükşehir, atıksu arıtma tesisi sayesinde üç yıldır sahilinde denize giriliyormuş; sahil bandı düzenlemesi alanında önemli çalışmalara ortaya konmuş... Bunun yanında Akdeniz Oyunları öncesinde spora ciddi yatırımlar yapılması gözleniyor.
Başka mı? Hepsini yazmak mümkün olmadığına göre... İstanbul’daki ilçe belediyelerinin ortaya koydukları insan sağlığı konusunda ücretsiz ya da çok düşük maliyetli sağlık hizmetleri... Maltepe ve Beşiktaş’ı anlattılar; Çatalca, Bergama, Karşıyaka’yı da ihmal etmeyin dediler. Ordu’nun 1 milyondan fazla insan taşıyan teleferiği... Seferihisar’ın doğaya dönük geliştirilen projeleri... Silivri’nin “Bu kentte yatağa aç girmezsiniz, işsiz kalmazsınız, yeteneklerimiz keşfedilir... Köylü kaderine terk edilmez” projeleri ve ‘Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi’nin çalışmaları; melisa, lavanta, biberiye, fesleğen, adaçayı, safran gibi bitkilerin üretimin yapılması, toprağının 51’i tarım arazisi olan Silivri’ye yakışmış. Kadın sığınma evleri, öğrenci yurtları, evde bakım hizmetleri, engellilere yönelik hizmetler CHP’nin yeni belediyecilik anlayışını ortaya koyuyor.. Geliri yetersiz olan halkın belediye hizmetlerine erişimi konusunda büyük bir atılım içinde olduğu dikkat çekiyor... Sayısız proje de bunu gösteriyor. Belediyelere ‘beğeni’ notu vermek şimdilik zor; sandık gösterecek hizmet ve başarılarının sonucunu...
Artvin’e nasıl kıyılır
DÜNYANIN en yüksek debili nehirlerinden coşkun Çoruh’un derince yardığı, sarp yamaçlarında aynı anda dört mevsimin yaşandığı, yedi iklimin meyvesinin yetiştiği, yüzlerce endemik türün can bulduğu eşsiz bir ekosistem, benzersiz bir mikroklimadır Artvin. Dünyada doğa korumada öncelikli en önemli 25 sıcak noktadan biri Kaçkar Dağları’dır. Dünyada sadece 100 tane kalmış olan doğal ormanlardan biri Genya’dır, Türkiye’nin tek biyosfer rezerv alanı Maçahel’dir, Kafkas ekosisteminin Türkiye’deki tek uzantısı, doğal yaşlı ormanların son yaşam alanı, en önemli yırtıcı kuşların göç yoludur Artvin.
Artvin yaklaşık 20 yıldır üzerlerine çöken bir kâbustan kurtulmaya çalışıyor: Maden belası! Artvin halkı 1990’lı yılların başından beri Cerattepe’de madencilik faaliyetlerine karşı mücadele ediyor. Çünkü Cerattepe yoksa Artvin de yok. Cerattepe ve Genya’nın madencilere teslim edilmesi demek, Artvin şehrinin doğası, insanları, tarihi, kültürüyle yok olması, haritadan silinmesi demek.
Artvin’de maden için gerekli olan ruhsatı iptal eden aynı mahkeme 14 Şubat günü bu kez aynı ruhsatı onayladı. Hukuk bir kez daha haklının değil, güçlünün yanında yer aldı.
Artvinli yılmadı, pes etmedi 6 Nisan günü 15 bin kişi ile sokaklara döküldü ve hep bir ağızdan: Artvin’de madene hayır dedi. “Artvin’de madene hayır!” dediği için Artvinli öğretmenimiz Bilgehan Erdem sürgün edildi. Artvin Çevre Platformu üyeleri, İstanbul’da yaşayan Artvinliler olarak Artvin’i yok edecek olan madene bir kez daha hayır demek için Dünya Çevre Günü’nde (bugün) Artvin için sokağa çıkıyoruz. Artvin’de madenci şirketleri (Özaltın ve Cengiz İnşaat) istemiyoruz.
TEMA: Çevre Günü’nü kutlamıyoruz
TEMA, Dünya Çevre Günü dolayısıyla yayınladığı bildiride tepkisini şöyle açıklıyor:
“Bildiğiniz üzere 5 Haziran Dünya Çevre Günü. Ancak, doğa bugüne kadar eşi benzeri görülmemiş bir yıkımla karşı karşıya. 2B kanunu, ÇED muafiyeti, Enerji Teşvik Kanunu, Maden Yönetmeliği derken şimdi bütün bunlardan daha fazla doğal alanlarımızı yok edecek Tabiat Kanunu bu hafta TBMM’den geçecek! 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nü böyle bir ortamda elbette kutlamak istemiyoruz, kutlamayacağız!”
Bir ıslık da sen çal
DERELERİN Kardeşliği Platformu Sözcüsü Ömer Şan, bu yıl Dünya Çevre Gününe’ne, ülkemizdeki baskı ve yıldırma politikalarının yanında, koruma öncelikli alanlarımız ile Doğal SİT Alanlarımızı ortadan kaldırmaya yönelik yasal düzenleme dayatmalarıyla girildiğini açıkladı. Bu saldırılıra bir son vermek için bugün 12.30’de, mücadele sürecinde kaybettiklerimiz anısına, yurdun her köşesinde bir dakikalık ıslık çalma eylemi yapıyoruz! Nerede olursanız olun, bir ıslık da siz çalın.
Şan özetle şu uyarılarda bulunuyor:
Başta EPDK, Maden Yasası, ÇED uygulamaları gibi çeşitli yasa ve yönetmeliklerde yapılan değişiklikler, Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı görüşmeleri gibi birçok düzenlemeler adeta doğal yaşam alanlarımızın ölüm fermanını hazırlamaktadır.
Bunların yanında yargı süreçlerine, hukukun üstünlüğü ilkesine ve bilimsel çalışmalar konusundaki gelişme ve çalışmalara karşı sürdürülen baskı ve engelleme politikalarıyla da adeta, doğal yaşam alanlarımızın, hukukun, bilimin hatta demokrasinin genetiği ile oynanmaktadır.
Bizleri ‘bir avuç çapulcu’, ‘bir takım çevreci tipler’ olarak niteleyenler, sularımıza, vadilerimize, yaşam alanlarımıza göz koyduğu gibi canımıza da kast ederek, ‘eşkıyalıkla’ özdeşleştirmeyi sürdürüyorlar…
Doğal varlıklarımız yok ediliyor.
Dünyamızı yok etmekte direnlere doğa, gerekli dersleri vermekten yoruldu.
Marmara Denizi’nde neler oluyor?
LEVENT Kültür Merkezi´nde MAREM projesi ile ilgili belgesel gösterimi ve panel gerçekleştirilecektir.
Bir Marmara Denizi Araştırması MAREM isimli belgesel, MAREM projesi çalışmalarını konu edinmektedir.
BeşiktaşBelediyesi’nin Çevre Haftası etkinlikleri ile ilgili bir paneli var; yarın 19.00’da Levent Kültür Merkezi’nde... Bir Marmara denizi araştırması Marem isimli belgesel ile “Marmara Denizi’nde Neler oluyor” paneli...
Konuşmacılar; Prof. Dr. Dinçer Gülen (Sevinç-Erdal İnönü Vakfı), Prof. Dr. Mehmet Sakınç (İTÜ Yerbilimleri Fakültesi)
Doç. Dr. Bahattin Yalçın (Marmara Üniversitesi Kimya bölümü), Yrd. Doç. Dr. Hatice Eser Ökten (Bahçeşehir Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü), Av. Güneş Gürseler (Sevinç-Erdal İnönü Vakfı) ve M. Levent Artüz (Sevinç-Erdal İnönü Vakfı)
‘Kente karşı işlenen suçlar’ fotograf sergisi
‘KENTE Karşı İşlenen Suçlar’a fotoğraflarla tanıklık etmek için sergimize davetlisiniz.
Kent siluetini tahrip eden yapılar, tarihten gelen kimlikli peyzajları yok eden binalar, korunması gerekli tarihi ve özgün dokuları delik deşik eden uygulamalar...
ÇYDD ve Fotopya olarak, çağdaş Dünya kentlerinde görülmeyen bu gibi uygulamaların ‘kente karşı suç’ niteliği taşıdığı yönündeki eleştirilere katkıda bulunmak ve fotoğraf sanatının eşsiz olanaklarıyla aynı konudaki kamuoyu bilincinin yükselmesine yardımcı olmak amacıyla düzenlenen fotoğraf yarışması sonuçlandı.
Yarışma jürisini Ercan Arslan (Milliyet), Sabati Karakurt (Hürriyet) ve Oktay Ekinci (Cumhuriyet) ve Marmara Üniversitesi GSF Fotograf bölümünden Doç. Emre İkizler, Nadir Ede oluşturdu. Yarışmaya katılan 1881 fotoğraf arasından kazananlar şunlar:
1. Garip Yörük (Giresun), 2. Erkan Kalenderli (İstanbul), 3. İzzet Uğur Ölmez (İstanbul) hayık görüldü.
6 mansiyon ödülü belirlenen yarışmada, jüri özel ödülünü Levent Bayraktar aldı. Yarışmaya katılan fotoğraflardan 40’ı sergilenmeye hak kazandı.
Yarışmanın sergisi ve ödül töreni bugün 18.00’de Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü’nde yapılacak.
GÜNDÖNDÜ BELGESELİ
- ERGENE Nehrinin kirliliğini anlatan ‘Gündöndü’ Belgeseli CHP Milletvekilleri tarafından Meclis’te yapılan özel gösterimde izlendi. Bölge milletvekillerinin dışında CHP Grup Başkan Vekili Emine Ülker Tarhan ve 20’ye yakın milletvekilinin izlediği gösterim öncesi Gündöndü Belgeseli’nin Yönetmeni Nejla Demirci belgeseli çekerken yaşadıklarını anlattı. Demirci “Bilindiği gibi Trakya’daki yerel yönetimlerin çoğunda CHP iktidardadır. Aracılığınızla buradaki belediyelerin uyarılması ve duyarlı kılınması, bu konuda hassasiyetin oluşmasına katkı koyacaktır” dedi. Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü de “Ergene Türkiye’nin sorunu oldu. Hem belgesel çalışmasından hem de Trakya için verdiği mücadeleden dolayı Nejla Demirci’yi tebrik ederim. Çerkezköy’de Nejla Hanımla katıldığımız panelde ilk defa Gündöndü’yü seyrettim ve çok etkilendim“ diye konuştu. Gösterim sonrası tüm vekiller söz alarak belgeselin Türkiye’nin en önemli sorunlarını çok iyi dile getirdiğini belirterek bu konuda ellerinden gelen her şeyi yapma sözü verdi.
Gösterim sonrasında Nejla Demirci, Ergene için -cek, -cak,- meli, -malı ile biten cümlelerin döneminin kapandığını
vurgulayarak, “Artık somut öneri ve adımların atılması zamanı gelmiştir” dedi.
Paylaş