Bekçiler fazla mı sorguluyor?

OKUR Hayri Korkmaz, “Lütfen bu notumu Bakan Süleyman Soylu Bey’e iletir misiniz?” dedi.

Haberin Devamı

“Sabah ve akşam, Zincirlikuyu ve Avcılar metro hattını kullanıyorum. Ama her gün bizi bıktıran bir bekçi baskısı yaşıyoruz. Kötü niyetle yapmıyorlar ama biraz fazla ‘poz’ vermiş oluyorlar. Metroların bütün duraklarında bekçi var. Her bekçi karşısına çıkana ‘kimlik kontrol’ diyor. Bu sistematik imiş. Biraz da ‘keyfiyete’ kaçmıyor mu?

Polislerden daha çok ‘baskı’ yapıyor demek istiyorum. Biraz itiraz edince ‘CİMER’e şikâyet et’ diye çıkışıyor.

Kimse alınmasın ama bekçiler mesleği öğreninceye kadar ‘meşguliyetle tedavi’den mi geçiriliyor, nedir? Her gün yinelenen bu sorgu karşısında ‘Kardeşim tipimizde bir bozukluk mu var?’ demek zorunda kaldım.

İşte burada ‘nezaket’ ve ‘saygı’ başlıyor.

İktidarın bekçilerin ‘kimlik’ kontrolü yapmasını yasayla güvence altına almasıyla doğru bir şey mi yapıldı?

Haberin Devamı

Biz de o zaman bu kadar baskı fazla değil mi diye sorarız.

CHP KONGRESİNDE EN SERT KİMLER KONUŞTU? ‘MUSTAFA KEMAL’İN ADAMIYIM’

CHP İstanbul İl Kongresi’nde dikkat çeken iki konuşmacı vardı:

İlki Prof. Dr. Tolga Yarman’dı. En sert konuşmayı yaptı, iktidara ve kendi partisine ağır eleştirilerde bulundu:

Özgür Özel’in konuşmalarını çok beğeniyorum. Cumhuriyet’in temelleri dinamitleniyor, biz ne yapıyoruz? İşsizlik, açlık, çığlık diz boyu...”

CHP kurultay onur üyesi olan Prof. Dr. Tolga Yarman, blok liste uygulamasına karşı çıktı ve “Bu uygulama partimize ve ülkemize onarılmaz hasar vermektedir” uyarısında bulundu; çarşaf liste önerdi. İstanbul milletvekili Dr. Ali Şeker de aynı görüşü savundu. Çarşaf liste önerisi delegeler tarafından reddedildi.

HAK, HUKUK, ADALET

Kongrenin ‘bombası’, uzay ve uçak mühendisi Ferudun Cemal Aydın’dan geldi. Ancak aday adaylığı ‘yukarı’dan gelen baskıyla engellendi. Çünkü 600 delege arasında yüzde 10’luk imza toplayamadı.

Aydın, ‘çadır’daki faaliyetleri sırasında kendisine yönelik tepkileri şu sözlerle karşıladı:

“Siyasi kariyerimin dibe vuracağını bile bile ben adayım. Hiç kimsenin adamı da tarafı da değilim. Daha da derine inersek, Mustafa Kemal’in adamıyım. Atatürk’ün kurduğu ve demokrasi taşları ile örülmüş partimizi bu şekilde görmek, demokrasiye olan inancımdan dolayı beni çok üzdü. Şahsen makam ve koltuk için savaşan değil, iktidar olmak için çalışan bir üye olarak savunmakta olduğumuz ‘hak, hukuk, adalet’ anlayışına olan inancımı sorgulamaya başladım. Tek adayla seçime gitmek Atatürk’ün 6 ok ilkeleri ile kurmuş olduğu ve demokrasi ağları ile örtülmüş, herkes için var olan partimize yakışmıyor.”

Haberin Devamı

TOPRAK: BEN GENÇLERLE İLGİLENİYORUM

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, siyasi kulislerde adının geçmesi üzerine sohbet etme gereği duyduğunu söyledi. Bir kafede konuşurken ağzından söz almak zordu. Acaba bunun nedeni siyasetten soğuması mıydı? “İstanbul il kongresinde kimse ile sürtüşmedim, tartışmadım” dedi. İktidara yürüyen bir parti olarak partisine katkı vermeyi daha doğru bulduğunu anlattı.

Bu kongreler ve kurultayın, CHP’yi iktidara taşıma kongreleri olduğunu belirtirken “kavga zamanı ile vakit geçirmenin partiyi gerileteceğini” belirtti.

“Ben siyasete girerken, ülkeye hizmet etmeyi amaçladım. Değerli büyüklerim, örneğin Bülent Ecevit ve Oktay Kurtböke gibi büyüklerimiz bize yol gösterdiler, önümüzü açtılar. Saygınlıklarını ve dürüstlüklerini unutamam.

Haberin Devamı

Bizler gibi deneyimli siyasetçilerin çalışmalarının ve katkılarının değerlendirilmesini daha doğru buluyorum. Temiz toplum mücadelemizde iyi yetişmiş, gelecek vaat eden gençlerin ülkeye hizmet edeceğini görüyorum. Sayın Kılıçdaroğlu’nun hedefi de bu yönde; gençlik kotasının 10’dan yüzde 20’ye çıkartılmasının nedeni de bu...”

Bekçiler fazla mı sorguluyor

ABİDİN AYDOĞDU’NUN FACEBOOK’TAN VEDASI

TRT bünyesinde yıllarca spikerlik yapan efsane isim Abidin Aydoğdu (72), kanser nedeniyle tedavi gördüğü Koşuyolu Yeditepe Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Aydoğdu, Mamak’taki cenaze töreninden sonra Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Aydoğdu vefatından kısa süre önce sosyal medyadan şu mesajı paylaştı:

Haberin Devamı

“Sevgili Facebook arkadaşlarım, yaklaşık 20 gündür İstanbul-Yeditepe Üniversitesi’nde karaciğer kanseri ile uğraşıyorum; bütün tedavileri reddederek sessiz sakin hayatın sonunu bekliyorum. Hepinize bin selam olsun, Atatürk’e bin selam olsun, laik Cumhuriyete bin selam olsun. Sonunda ölüm de ikinci büyük gerçek, sonunda doğum da nasıl gerçekse. Yaşamımı teraziye koydum, çok kârlıyım, çok güzel insanlar tanıdım, inanılmaz güzel bir hayat yaşadım. Borga gibi bir oğlum, Can Bora gibi torunum, Esra gibi bir geline sahip oldum. Hastalığım sırasında bana çok iyi bakan eşim Ferhan Aydoğdu’ya, hastalığımı haber verdiğim dört kişiden biri canım arkadaşım can arkadaşım Merih Ünver’e, Yalova’dan arkadaşım Oğuz ve Melda Yılmaz’a sonsuz teşekkür ediyorum. Şairin dediği gibi, bir namazlık saltanatın olacak o musalla taşında... Elveda sevgili arkadaşlarım, elveda.”

Haberin Devamı

O KARİKATÜRÜ CAFER ZORLU ÇİZDİ

‘ABE Lüle, nedir bülü, çabuk süle!’ yazısındaki karikatürü Nehar Tüblek’in çizdiğini yazmıştık. Demek yanlış hatırladık. Okurlarımız ve Tercüman gazetesinde geçmişte çalışan spor yazarları uyardılar. Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçe takımı, FB ve BJK’yı Türkiye Kupası’ndan eledikten sonra sahasında Altay’a 4-1 yeniliyor. Olay, spor basınında bomba etkisi yapıyor.

Orhan Can, spor tarihine geçecek olan ünlü karikatürü de Nehar Tüblek’in değil, Cafer Zorlu’nun çizdiğini Lüleburgaz’daki araştırmalarından doğrulatıyor. Faik Gürses, “Cafer Zorlu’nun yanında ben de vardım” diye tanıklık ediyor. Erdoğan Arıpınar abimiz de o karikatürün Zorlu’ya ait olduğunu hatırlattı. N. Öztürk de Cafer Zorlu’nun Tercüman’da, Nehar Tüblek’in Hürriyet’te çalıştıklarını hatırlatarak “İkisi de büyük ustaydı, çizgileri kendisine özgü ve taklit edilemez cinstendi” diyor.

Yazarın Tüm Yazıları