‘‘İstanbul Valiliği İl Daimi Encümeni Başkanlığı tarafından ihaleye konulan İl Özel İdare
Diş ve Ağır Hastalıkları Hastanesi Trafo Merkezi'nin 225 milyar keşif bedelli ihalesi dün (önceki gün) yapıldı.
Bu ihale resmen şaibeli ve tezgáh kokan bir ihaledir. Somut kanıtları şöyledir:
İhale günü saat 10.00'da bir şahıs elinde bu ihaleye ait takriben 10 adet zarfla gelmiş ve zarfları teslim etmiştir. Yeterlilik belgesi olmayan bir ihalede önceden 10 adet zarf getirilmesi resmen ihalenin tezgáh olduğunu göstermektedir.
Firmamız yetkilisi, yeterlilik alamadığımız için ihale salonundan çıkarılmıştır. Bu ihale trafo ihalesi olduğuna göre
G (elektrik) grubu karne yerine
C (inşaat) grubu karne ile ihaleye çıkılması ihalenin peşkeş çekildiğini ortaya koymaktadır.
İhaleyi
Çağrı adlı firma, %7.50 gibi çok komik bir indirimle almıştır. Diğer firmaların tenzilatları %4.53-7.00 arasında değişmektedir. (Bizim indirimimiz %33.75 idi ve bu tip ihaleler şu anda %25-35'le gitmektedir. Çünkü 2001 fiyatı ile ihaleye çıkılan bu iş zaten 2002 fiyat artışı ile %65 artırılacaktır (354 milyar oluyor). Kısacası devlet zarara uğratılmaktadır.’’
EL İNSAF
Peki düşük kırımlar ihaleyi sağlıklı kılmaz mı?
- Geçen hafta İstanbul
Olimpiyatevi'nin 243 milyarlık stat elektriği ihalenin %33.75 indirimle verilmesine ne demelidir. Bizler üniversite ve belediye ihalelerine giriyoruz. Ama Bayındırlık'ta olanlar korkunç... Mutlaka bir kulp buluyorlar. İhaleye neden sokulmadığımızı sorunca 'ortalamayı alamadınız' diye bir gerekçe öne sürüyorlar. Ben yukarıdaki %7.50 indirime el insaf derim.
TSE'nin 80 milyarlık trafo ihalesini 2001 fiyatlarıyla %22 indirimle bu yıl aldım ve iki ay içinde teslim ettim. Beyler bu işe ne diyeceklerdir?
Bu arada bizi ilgilendirmiyor ama
Bayındırlık'ın 1.8 trilyonluk GOP Arnavutköy Kosova Göçmen Misafirhanesi Kampusu ve kapalı spor salonu ihalesinin %28 kısımla gittiği hiç görülmüyor mu?
Bayındırlık Bakanlığı'nda o kadar yolsuzluklar oldu; bakanı gitti; hálá ders alınmıyor.
İnanılmaz tezgah
ADANA Seyhan'da kurulu Akyüz İnşaat Taahhüt Nakliye Yayıncılık Matbaacılık Tic. San. Ltd. Şti. adlı
firma,
Yüreğir'in
Sofulu Belediyesi'ne içme suyu projesinde danışmanlık hizmeti vermek üzere belediye ile sözleşme yapar. Güya yurtdışından kredi temin edecektir.
Beş yıl önce köy iken belde yapılan Sofulu Belediyesi'nin
ANAP'lı Belediye Başkanı
Adnan Beydilli, bu arada başka bir suçtan tutuklanır.
CHP'li Meclis üyesi
Ali Dardan, başkana vekalet eder. Belediyenin bazı bürokratlarının oyunuyla adı geçen danışmanlık firmasıyla 480 milyara sözleşme yapılır; karar Encümen'den geçirilir.
Almanya'dan kredi getireceği belirtilen firma; bir süre sonra hak edişin 280 milyarını talep eder. Bu arada başkan
Beydilli Cezaevi'nden tahliye olunca,
'tezgah'ın boyutları ortaya çıkar. Adana Valisi
Oğuz Kaan Köksal'a, başkanı göreve döndürmemesi için baskı yapılır. Vali dinlemez, atamayı jet hızıyla yapar; olaya el koyar.
Peki atama üç gün gecikseydi, müşavirlik firması bu firmayı alacak mıydı?
Peki bu sözleşme tutarı kadar bütçesi bile olmayan Sofulu'daki bu soygun girişiminin arkasında kimler vardır?
TBMM ileriyi görmelidir
MİLLİ Eğitim Bakanı
Metin Bostancıoğlu, göreve geldiğinden beri Türk milli eğitimini
Atatürk ilkelerimiz, Anayasamız ve temel değerlerimiz doğrultusunda ve çağdaşlaşma yolunda daha ileriye götürmek için bilimsellik ışığıyla ve ekip ruhuyla çalışmaktadır.
Milli Eğitimimiz bu dönemde alt ve üst yapısıyla evrensel değerlerle donanma yoluna girmiştir. Bu gelişmenin, politik beklentiler ve çıkarlar nedeniyle engellenmek istenmesi girişimlerini halkımız ibret ve üzüntüyle izlemektedir.
Ulusça ve bir sorumluluk sahibi STÖ olarak TBMM'mizin ve partilerimizin, siyasal hesaplamalar yerine ileriyi ve geleceği görerek değerli bakanımıza sahip çıkmalarını bekliyoruz.
Prof. Türkan SAYLAN
ÇYDD Genel Başkanı Akköylü diyojen
DİDİM'in
Akköy beldesinde bir kütüphane vardır. Kütüphane'yi yoksul bir köylü, varını yoğunu dökerek mütevazı evinde oluşturmuş, köyün çocuklarının, gençlerinin yararlanımlarına sunmuştur. Bu deli (?) köylünün başka dertleri de vardır. Komşu köylerde de benzer kütüphaneler kurmak,
Akköy'ü ve civar köyleri sinema günlerinin yapıldığı, resim sergilerinin açıldığı bir kültür ve sanat merkezi haline getirmek. Çalışmış, didinmişler,
Kapıkırı köyüne
Muzaffer İzgi Kütüphanesi'ni,
Yuvaca köyüne
Mevlüt Kaptan Köy Kitaplığı'nı kurmuşlar. Varını yoğunu buraya harcıyor oğlu
Olay'la birlikte... Ve bu olaya tanık olan arkadaş
turk.net'in kitap forumunda bunu anlatınca bu köyün delisinin etrafında bir sevgi yumağı oluşuyor. Öyle kuru bir sevgi değil. Kütüphaneyle, bu gözüpek köylüyle maddi ve manevi, sıcak bir dayanışma. Ve
Akköy Kütüphanesi'ne koliler dolusu kitap yağıyor. Evet.
Anadolu'da halen Diyojen'ler var. Bunlardan biri de Güven Pamukçu... Kendisiyle tanışmak ve dayanışmak isteyenler için adres:
Güven Pamukçu-Akköy Kütüphanesi, Mahmut Makal Kitap Müzesi, Şükran Güngör Sokak, Akköy/Didim; Tel: 0256 875 53 45.
Anıl İLKİN Cami yapma, onar!
KASIMPAŞA'da
Piyalepaşa Camisi'ne gittiğimde hayretler içinde kaldım. Gittiğim cami, camiler içerisinde en vahim durumda olanıydı.
Mimar Sinan'ın eşsiz eserlerinden biri olan
Piyalepaşa Camisi de yok olmaya yüz tutmuş desem yeridir. Cami kubbesi ve kemerlerinde çatlaklar, yağmurda akan kubbe ve duvarları yüzünden ne boya kalmış ne de Kur'an surelerinin yer aldığı yazılar...
Hatırlatayım; caminin yapımında kullanılan
İznik çinileri çalınarak
Fransa'ya götürülmüş;
Louvre Müzesi'nde sergileniyor. Geri alınması için kimler çaba sarfediyor acaba?
Piyale Paşa tarafından yaptırılan cami yerleşim bölgesine uzak olması nedeniyle
Haliç'ten camiye kadar bir su kanalı açtırmış ve cemaatin kanaldan kayıkları ile camiye gelmesini sağlamıştır. Bu kanalın kalıntılarını cami kenarında görmemiz mümkün. Ancak içi doldurulmuş veya dolmuş halde caminin yanından
Haliç'e doğru gidiyor.
Önerim; cami yaptırmak isteyen hayırseverler bu eserleri bir plan dahilinde onarır ve cami kapısına onaranın isim plaketi konularak hayırseverlerin ismi yaşatılabilir. Böylece eskileri kurtarmak daha kolay mümkün olabilir diye düşünüyorum.
Naci YILMAZ-İSTANBUL Esnafın seçimi
YAKLAŞIK 200 bin esnafı temsil eden 178 Oda'ya bağlı İstanbul Esnaf Odaları Birliği Yönetim Kurulu seçimleri yarın CRR Salonu'nda yapılacak.
Kongre nedeniyle masamıza birçok belge ve bilgi düşüyor;
'Temiz esnaf' yönetimi ile üniversite eğitimli esnafa listelerde daha fazla yer verilmesi isteniyor. 1983'ten beri Birliğin başkanlığını yürüten
Suat Yalkın'ın gücü denge unsuru oluyor. Karşısına çıkan
'cılız' gruplar tutunamıyor. Bu nedenle gözler, listesine alacağı 11 Oda başkanının kimler olacağına dikiliyor. Ancak kulislerde tartışmalı isimlerden
Nazmi Akbacı (Oto tamircileri) ve
Temel Çoruh'u (ayakkabıcılar) listesine alması kesinleşti
Yalkın'ın... Ancak
Akbacı'nın, yönetime seçilmesi halinde
Oda'sına vermiş olduğu
'gizli' söz üzerine istifası işleme konursa Birlik yönetiminde nasıl kalabileceği tartışma konusu oluyor. Cezaevinden çıkan Minibüsçüler Odası Başkanı
Ali Kemal Aktürk'ün yönetime girmek için ısrarlı olduğu belirtiliyor.
ELMAS'A SUÇ DUYURUSU
Bakkallar Odası'nı, hacizlerle icralar getirerek kayyıma düşüren
Boran Elmas'ın durumunun kongrede tartışma konusu olması bekleniyor.
Oda'nın avukatı
Ferda Kazancıbaşı, kayyıma başvurarak,
Elmas'ın yazdığı çeklerin zincir halinde ciro edilip
'teşekkül halinde suç oluşturduğu'nu belirterek, Savcılığa suç duyurusunda bulunulmasını istiyor.
Bir Oda başkanının şu değerlendirmesine ne dersiniz?
‘‘Odalar, artık rant kapısı olmaktan kurtarılmalı, AB sürecinde yüksek öğrenimli esnaf kadrolarından oluşturulmalıdır. Esnafın çıkarları öne çıkarılmalıdır. Ancak bir Kahveciler Odası başkanının -
Ahmet Turan Doğan- maaşı 1.5-2 milyar olursa ortada nasıl bir rant döndüğü açıktır.
Suat Yalkın'ın kendisine
'danışman' yaptığı ve üye olduktan iki gün sonra
Yükçüler Odası Yönetim Kurulu'na seçilen
M. Serdar Kantekin de mi Birlik yönetimine aday...
Kantekin acaba hangi handa hangi bölükte yükçülük yapıyor?
MHP'deki
'dayısı' kimdir?’’
Esnaf Birliği,
Türkiye'nin bu sıkıntılı döneminde kongreden çok dersler çıkarmalıdır.
KOİ’den korkuyoruz
BAŞBAKANLIK Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nca 1998 yılına dar gelirliler için yaptırılan ve 12-14 ay gecikmeyle teslim edilen konutların fiyatlarında meydana gelen yüksek artışlar sebebiyle, vatandaş geri ödemelerini yapamayacak duruma geldi.
KOİ sayısı 8.618 bulan konutları geri mi almak istiyor?
Çiftçi borçları, SSK prim borçları ve Bağ-Kur prim borçluları ve diğer borçulara gösterilen ödeme kolaylıkları neden bizlere gösterilmiyor?
Haydar KARGIN-Eryaman-ANKARA MESAJ
GAZETENİZDE 10.4.2002’deki bir haberde 50 üyenin ayda 20 milyar harcayarak
‘Hayvanlara Sıcak Bir Yuva’ için sahipsiz köpeklere baktıkları yer alıyordu. Bu 50 üye ayda 20 milyar ile insana eğitim için yatırım yapsa ve/veya devlete vergi vererek eğitime daha çok ödenek ayrılmasına katkıda bulunsa;
Türk insanına daha çok faydalı olur, eğitilmiş insanların önce birbirine, daha sonra hayvanlara da daha iyi davrandığı dürüst bir toplum olmasına katkıda bulunur.
Zerrin GÜLFER-DENİZLİDİDİM'in
Akköy Beldesi'nde yoksul bir köylü var;
Mahmut Makal, Muzaffer İzgü ve
Mevlut Kaptan Köy Kitaplıkları oluşturuyor oğlu
Olay'la birlikte. Anadolu'nun bir kültür Diyojeni olan Güven Pamukçu ile tanışmak ve dayanışmak isteyenlere.. Akköy/Didim Tel: 0256 875 53 45.
Anıl İLKİN
MERTER'de Tekzen Yapı Malzemeleri'inde çalışanlar, tasarruf teşvik primlerini ödemeyen Mali Müşavir
Azmi Alpay'ı arıyorlar.