Paylaş
"Devletin yetkili makamları Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın inşaat birim fiyatlarını belirlerken %25 müteahhitlik kârı ekleyip ona göre birim fiyat çıkarıyorlar. Fakat kârı verir vermez ihaleden sonra %6'sını 'tevkifat kredisi' olarak geri alıyorlar. Şu anda TOKİ'nin müteahhitlerine bu kesinti yeni bir kanunla %3 olmuştur.
İhaleye girer girmez otomatikman kârınız %19'a düşmektedir.
Bu ayrımcılığın sebebi nedir anlayamamaktayız... TOKİ'nin müteahhitleri ile diğer müteahhitlerin ne farkı var?
Bir uygulama var ise eğer bütün müteahhit firmalarını kapsaması lazım.
Her gün gazetelerde okumaktayız. Çimento fabrika sahipleriyle TOKİ'nin başkanı tartışmakta... Neden mi?
Devletin birim fiyatları piyasanın çok çok altında kalmaktadır. Hazır beton, demir, ahşap, alüminyum doğrama ve PVC işleri vs. kısaca dolara endeksli bütün işler tamamıyla zarar eden (%0.00 kırımla) imalatlardır. Geçen şubatta demir 650 YTL iken, şu anda 1.070 YTL'dir. Birim fiyatı ise demirin 1.100 YTL'dir. Şu anda %0 kırımla demir zarar etmektedir. Hemen hemen bütün kalemler şu anda demir gibi zarardır.
Bütün malzemeler %70 oranında zam gelmiştir. Yüksek keşifli ve tenzilatlı iş alan birçok firma batma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Devleti yeni ihale sistemi anahtar teslim götürü bedel olduğu için hiçbir fiyat farkı talep edememekteyiz. Bu işe acilen el atılmazsa çok kişinin ocağı sönecektir."
AKP'li tüm vekiller, cep telefonlarını halka ilan etsin
----
Hastane simsarlığı
BUGÜN (dün), gazetenizde güzel bir haber okudum:
Adana'da kardeşi ağır yaralanan bir kişi İstanbul Milletvekili Gülseren Topuz'u cep telefonundan aramış. Gülseren Hanım da hemen Adana milletvekillerini devreye sokmuş ve bu sayede ağır yaralı kişiye Devlet Hastanesi'nde yer bulunması suretiyle hayatı kurtarılmış.
Bir insanın hayatının kurtulmasına son derece memnun oldum. İyi bir şekilde biten bu olay bize bir başka hakikati de göstermiş oldu. Bugün, devlette özellikle Sağlık Bakanlığı'nda ve hastanelerde bir işiniz varsa ve bir hizmet arıyorsanız yapmanız gereken en önemli şey bir iktidar milletvekilini cep telefonundan aramaktır. Araya bir 'iktidar' milletvekili sokmazsanız bakanlıklarda ve ölümcül bir vakada bile devlet hastanelerinden hizmet alamazsınız.
Bizim zaten bildiğimiz bu tespiti kamuoyu da haberinizden öğrendiğine göre, sizden hem bir milletvekili hem bir vatandaş olarak samimi ve ciddi bir ricam var:
Lütfen Türkiye'nin en çok okunan ve ciddi gazetenizde iktidar partisi AKP'nin bütün bakan ve milletvekillerinin cep telefonlarını bir liste halinde (tercihen cepte saklanabilecek) bir ek olarak bastırıp dağıtınız. Bu sayede ölümcül hastası olanlar milletvekillerine ulaşamadıkları takdirde hizmet alamayacaklarından ve öleceklerinden hizmet almak imkanına kavuşurlar.
Gazeteniz de nice hayatın kurtulmasına vesile olmuş olur.
Emin ŞİRİN-İstanbul Milletvekili
Günün Sözü
"Tarih ulusların tarlasıdır, her ulus ne ekmişse onu biçer."
(Voltaire)
Dans, zinanın ayakta yapılan hali imiş
GÜNLERDEN 30 Haziran Cuma... Konya Merkez Meram İlçesi en büyük camilerinden olan Çolakhoca Camii'nde cuma hutbesi konusu düğün ve gelenekler.
Hutbedeki hoca efendi elindeki kağıttan okuyor: "Düğünlerde dans etmek yataktaki zinanın ayakta yapılmış halidir, günahtır."
Ve daha bir sürü çağdışı açıklamaya devam ediyor.
Konya'nın merkezinde bu cuma hutbesi Meram Müftülüğü'nce mi hazırlandı yoksa hocamız irticalen mi söyledi?
21. yüzyılda dansı zina kabul eden imam efendilerle biz AB'ye girebilir miyiz.
(Not: İki yıl önce de, gazetenizde yer aldığı gibi Karatay'da Diyanet Vakıf Sen üyesi bir imam, o günlerde görevde olan YÖK Başkanı Prof. Kemal Gürüz ve İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Kemal Alemdaroğlu için "Kemallerin namazı kılınmaz" demiş, hakkındaki şikayet üzerine kendisine sadece bir kınama verilmişti.)
B.K
Biliyor musunuz
- 6. KAPADOKYA Ürgüp Karikatür Yarışması’nda Atilla Özer'in birinci, Kürşat Zaman'ın ikinci, Cemalettin Güzeloğlu'nun üçüncü olduğunu, Ahmet Aykanat'ın 'Semih Balcıoğlu Özel Ödülü'ne layık görüldüğünü, ödül töreninin 13 Ağustos'ta Ürgüp’te yapılacağını...
- 47. Uluslararası Nasreddin Hoca Şenliği'nin 5-10 Temmuz'da Akşehir'de yapılacağını; bu yılki temsili Nasreddin Hoca'nın Kadir Çöpdemir olacağını...
- BAĞCILAR Belediyesi'nin bu akşam Halk Sarayı'nda gerçekleştirilecek 31. Kent Konseyi'nin gündem maddesinin 'Okuyan Toplum' olarak açıklandığını...
- 12-17 Temmuz tarihlerinde yapılacak ve İstiklal Caddesi'nden başlatılacak 'Uluslararası Silivri Yoğurt Festivali'nde Keremcem, Manga, Hüsnü Şenlendirici, Petek Dinçöz, Esat Kabaklı, İbrahim Tatlıses, Gülşen ve Davut Güloğlu’nun sahne alacaklarını...
Mesaj Panosu
- TÜKETİCİLER Derneği Genel Başkanı Engin Başaran'dan: Cep telefonlarının imei numaralarının Telekomünikasyon Kurulu internet sayfasından (www.tk.gov.tr) sorgulanarak kayıtlı olup olmamasına bakılarak alınması gereklidir. Kayıtlı olmayan cep telefonlarının kapatılacağı unutulmamalıdır. Böyle bir durumdan mağdur olanlar derneğimize faturaları ile başvurabilirler. (0212-543 72 57)
- BALIKLI Rum Vakfı Başkanı Karayini'nin, Türkiye'deki Rum gayrimenkulleri konusunda belge ve belgeye ihtiyacım var. Bünyamin Korkmaz, Manavgat 0532-608 51 15 ve korkmaz5151@hotmail.com)
İhlas, İDO'ya rota değiştirtti…
MUDANYA-Armutlu-Yenikapı deniz otobüsü, pazar günü 18.45'te Armutlu'dan yolcularını aldı. Daha yeni demir almışken, yolcular kaptanın anonsuyla şaşırdılar: "Sayın yolcularımız, unuttuğumuz 120 yolcu için İhlas Tatil Köyü'ne uğrayacağız."
Dünyada eşine az rastlanır bir örnek uygulamayla, özel bir tatil köyüne sefer yapmayı 2 yıldır tarifesine alan İDO'nun bu keyfiliğini yolcular protesto etti. Kimi biletlerini göstermeyi reddetti, kimi boş yerlerden kalkmayarak protestosunu dile getirdi. Ama kaptanı kimse yolundan geri çeviremedi.
Bu keyfilin nedenini soranlara Kaptan "120 yolcumuz vardı, İhlas'ta tatil yapan. Bunlar Armutlu'ya gelmeyi unutmuşlar! Onları mağdur edemezdik. Zaten bu otobüs hızlı, farkı kapatırız!" gibi bir gösterdi. Kaptan köşkündeki manzara da başka skandaldı. Hatırlı, içlerinde türbanlılar da olan 6 yolcu kaptan köşkünde seyahat ediyorlardı. Günler öncesinden bilet sağlanamayan deniz otobüslerinde, hatırlılar için kaptan köşkleri seferberdi nasılsa.
Cengiz MUMAY
Ortaçağ rüyaları ve haddini bilmek
GEÇEN hafta sonu İstanbul'da yapılan toplantının (Consatantinopol'de Buluşma; Bugün ve Yarın) benzeri Selanik'te yapıldı. Söz konusu toplantı ve süreç ile ilgili bilgilendirme, Giresun Gazetesi'nde bir yazar tarafından (Hüseyin Mümtaz, www.giresungazete.net) ele alındı. Habere bakarsak Yunanistan ile Türkiye arasında ilişkiler eşit düzeyde. Evet, kim istemez böyle bir dostluğu ve karşılıklı saygıyı. Ama iş böyle değil. Kurtuluş Savaşı'nın acısını 'kanırta kanırta' çıkartıyorlar. Baştaki işbirlikçi, teslimiyetçi AB rüyası gören ya da AB ile emellerini birleştirmiş işbirlikçi yöneticilerimiz sayesinde. Bir de Türkiye'nin parçalanması sürecine, kahve değirmencisinin hınk deyicileri misali alkış tutan her türden aydıncıklarımız yok mu? Üzerine tuz biber. Ermeni meselesi, Rum meselesi, Kürt meselesi, Alevi meselesi, soykırım suçlamaları vs...vs... üstüne bir İstanbul'u Constantinopol diye hediye ediverelim. O da yetmez Akşehir'i Filedelfiya, Ordu'yu Kotyora, Giresun'u Kerasuz, Trabzon'u Trapesuz yapalım. Daha neler neler... Ama yok öyle yağma!
Niyazi Berkes'in 1960'larda Patrikhane'nin ekümeniklik iddiasına karşı yazdığı kitaptaki 'Papaz ve yobaz ittifakı' şimdilerde çok daha üst düzeylerde. Bir de buna 'aydın' denilen 'madrabazlar' ve 'cambazlar' eklendi şimdilerde. Ekümeniklik meselesi de sadece 'Fener Papazı'nın inisiyatifinde değil. Başını ABD'nin çektiği batı emperyalizminin özellikle Rusya'yı Ortodoksluk üzerinden çözme ve çökertme politikalarının fiiliyata geçirilmesi için bir araç... Bu yeni de değil. Soğuk savaş sürecinde yine yerli işbirlikçi yöneticilerimizin aracılığıyla oynandı. Fatih Kaymakamlığı'na idari olarak bağlı olması gereken 'Fener Papazı'nın afra tafra atmasına gelince, asıl ipler Washinton ve Brüksel'de... O denli meraklıysalar Ekümeniklik (Evrensellik) iddiasına, bir zahmet bizim topraklardan gidiversinler. Çok daha rahat bir biçimde ve kimseden çekinmeksizin Yunanistan'da ekümeniklik taslasınlar. Kimin umurunda iseler. Biz kendi dinimizin köhnemiş halifelik kurumunu, 600 yılı aşkın saltanat kurumunu ortadan kaldırmış bir ulusuz. Hıristiyanlığın, Yahudiliğin ortaçağ rüyalarına mı minnet edeceğiz, 21. yüzyılda. Herkes haddini bilmeli bu vatanda.
Hakan AYDOĞDU aydogdu@itu.edu.tr
Paylaş