ETİMESGUT Belediye Başkanı Serhat Kemal Yılmaz, "Etimesgut asıl şimdi enkaz oldu" (4.10.2006) başlıklı okuyucu mektubuyla ilgili olarak şu açıklamayı yapıyor:
"İlçemizin merkezindeki 14,14 A, 15, 19 ve Tüzün sokaklarda yürüttüğümüz sokak düzenleme çalışmalarımız 17.8.2006’da başlamış olup resmi sözleşme gereği 15.10.2006’da sona erecektir. İş, normal seyrinde devam etmektedir.
Yazıda ’yol çalışması’ olarak anılan yerdeki sokakların tamamı 12 metre ve altındaki sokaklardır. Dolayısıyla tüm Etimesgut’un yükünü kaldıracak bir trafik yoğunluğunu taşıyacak durumda değillerdir. İlçe merkezinin trafik akışı Şehit Hasan Öztürk ve Hikmet Özer caddeleri üzerinden İstasyon Caddesi bağlantılarıyla sağlanmaktadır.
Adı geçen bölgedeki sokakları ise ’kent merkezi düzenlemesi’ kapsamında daha çok yayalarımızın faydalanacakları şekilde düzenliyoruz. Buradaki çalışmalarımız sırasında dört sokağın altyapısını tamamen yeniledik. Elektrik hatlarını tamamen yer altına aldık. Yağmur suyu hatları hiç yoktu, onları yaptık. Kanalizasyon şebekesini onardık. Telekom, EGO gibi kuruluşlar çalışmalarını tamamladılar. Bölgedeki kaldırım ve bordür çalışmalarımız tamamlanmak üzeredir. Şu anda da asfaltlama işlemlerimiz hızla devam etmektedir. Açık ve kapalı kafeteryaların ve ışıklı su oyunlarının da yer aldığı bu bölgemizin ışıklandırmasını özel olarak tasarladık. Çalışmalar tamamlandığında bu bölgemiz Etimesgut’un en gözde mekánlarından biri haline gelecektir."
EGO otobüslerine otopark önerim
BATIKENT’te bulunan metro istasyonunda araçların ve servis yapan EGO otobüslerinin park yaptığı alan Büyükşehir tarafından satılmış (bu arsanın satışıdan dolayı Melih Gökçek’in yargılanması sürüyor), alana bir işmerkezi yapılmıştı.
Burayı kullanan EGO otobüsleri ana caddeleri tıkayarak rastgele park etmekle
bölgede hergün bir kaç kazanın meydana gelmesine sebep oluyorlar.
Sorunumuzla il ve ilçe belediyeleri ilgilenmediler. Halbuki işmerkezine verilen arsanın hemen arkasında 15 dönümlük zemini otaparka hazırlanmış
Büyükşehir’e ait bir alan var. Burası kullanılırsa giriş-çıkışları yapıldığında hem otobüsler, hem de vatandaşlar araçlarını rahatlıkla park edebileceklerdir. İnsanlarda rahatça yürüyecek ve kazaların da önüne geçilmiş olunacaktır. Yok mu bu işle ilgilenen belediye yetkilisi?
Yunus BÜLBÜL
BATIKENT
Döner sermay paralarını bekliyoruz
DIŞKAPI Hastanesi’nde çalışan bir doktor ki: "Son üç dört aydır döner sermaye ödemeleri yapılmıyor.
Aynı zamanda özel hastane ve eczanelerin kurumsal borçları da ödenmiyor. Sağlığa ayrılan ödenekler bittiğine göre, acaba biz bu döner sermaye alacaklarımızın üzerine bir bardak su mu içeceğiz?
Yoksa, geçen yılki gibi Maliye Bakanı Kemal Unakatın, bu alacaklarımızı ’kazara’ silecek mi? Hatırlanırsa, geçen yıl 3.5 katrilyonluk kurum alacakları bütçe görüşmeleri sırasında ’kazaen’ silmişti. Bu nedenle aklımıza kötü şeyler geliyor."
Görüş
Bir daha demokrasiye dönülemez
ORDUMUZUN ve Cumhurbaşkanımızın ülkemizde ’irtica tehdidinin varlığı’ uyarılarına karşın, Başbakan Erdoğan’ın ’irtica tehdidi yok’ cevabını hayret ve şaşkınlıkla karşılıyoruz. Oysa bunda şaşılacak ne var, hiç kimse kendisini tehdit olarak görür mü? Erdoğan’dan kendi kendisini tehdit olarak kabul etmesi beklenebilir mi?
Bence asıl şaşılacak şey, gözümüzün önünde çağdaş rejimin içi boşaltıldığı, finale gelindiğinden söz edildiği halde halen tehditten söz etmektir. Final durumuna karşın niye, sadece tehdit olarak kabul ediyoruz. Demokrasi için. İktidar seçimle geldiği için. Rahmetli İnönü’nün bir sözü var; "Vatan pahasına siyaset olmaz." Bence de ’demokrasi pahasına demokrasi olmaz.’
Daha doğrusu bir kez ve son kez olur. Vatan elden gider, bir daha vatan pahasına siyaset yapamazsın. Demokrasi elden gider, bir daha gerçek anlamda demokrasiye dönemezsin. İran gözümüzün önünde. Humeyni rejiminden dönülemiyor.