Paylaş
Bütün seçim bölgelerinde AKP karşıtı bir ittifak oluştu. Bu bir partinin duvara dayandığını hiçbir genişleme alanı kalmadığını gösteren bence dramatik bir sonuçtur. Özellikle de AKP’nin hiçbir seçim çevresinde kendi tabanı dışındaki sağ seçmenle bile ittifak yapamaması en önemli nokta sayılmalıdır.
AKP birçok seçim çevresinde kendisine karşı yapılan ittifakı çözecek, genişlemeyi sağlayacak adımları atamazsa bu oy oranı bir tavan olur ki artık geriye dönüş başlar.
Bana göre bu seçimde herkesi kendisinin karşısında duvar haline getiren AKP sadece belediye başkanlarını kazanmış, seçimi kazanamamıştır!
AKP’ye 3 genel ve 2 yerel seçimde oy veren seçmen, ‘hırsızlık ve yolsuzluk’ kavramı ile ortaya konan iddiaları kabul etseydi, bu iddialarla kendisini de sorumlu olarak görecekti. İşte bunu böyle kabul etmeyerek son 5 seçimde birlikte olduğu parti liderine onun istediği oyu verdi.
Ayrıca son kaset özellikle orta sınıf sağ seçmeni “Bu kadar da olmaz!“ diyerek AKP’ye yöneltmiştir. Artık gerçek gündem var! Ekonomi. Bir de buna aynı ‘sertlikle’ yola devam edeceğimesajını veren Erdoğan!
Yolun sonu görülüyor!”E.B.
GÜNÜN SÖZÜ
“Galatasaray’ın adası varsa, Beşiktaş’ın da olacaktır. Beşiktaş İskelesi’nin karşısına ‘Beşiktaş Adası yaptıracağım.”
(Beşiktaş Belediyesi’nin
FB’li yeni Başkanı Murat Hazinedar)
CHP yeni büyükşehir olan Tekirdağ’da 10 ilçeyi aldı
AKP Trakya’da yükselişte
KIRKLARELİ CHP Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu, partisinin belediye başkanı yerine aday gösterildi ve başkanlığı (35.3-13.400) kazandı. CHP 2009’da (% 49.9- 18.918), 2001’de (% 38.0-15.972) oy sağlamıştı.
CHP, Babaeski, Kofçaz, Lüleburgaz ve Pınarhisar’ı aldı; AKP bir tek Pehlivanköy’de başarılı olabildi. MHP Demirköy ve Vize’de kazandı. Üç dönemdir DP’den belediye başkanlığını alan Selçuk Yılmaz, bu kez MHP’nin ardından ikinci parti oldu ve yarışı kaybetti.
EDİRNE CHP Milletvekili Recep Gürkan, AKP’ye karşı 6.486 oy farkıyla belediye başkanı seçildi.
CHP’nin üç dönem adaylığını yürüten Hamdi Sedefçi aday gösterilmeyince DSP’den yarışa girdi, ancak % 12 oy alarak 4. sıraya yerleşti.
CHP dört ilçeyi aldı; Havsa, Keşan, Süloğlu, Uzunköprü... Ancak İpsala, Meriç ve Enez’i AKP’ye kaptırdı.
MHP de Lalapaşa’da başkanlığı aldı.
TEKİRDAĞ, yeni statüsüyle büyükşehir seçiminde CHP, hem büyükşehri (Kadir Albayrak) hem de 10 ilçeyi aldı. Çerkezköy, Çorlu, (yeni ilçe), Hayrabolu, Kapaklı (yeni ilçe), Malkara, M. Ereğlisi, Muratlı, Saray, Süleymanpaşa (merkez) ve Şarköy. Ergene’ye (yeni ilçe) ise AKP’nin itirazı var.
CHP 226 bin olan oyunu 250 bine; AKP de 182 bin olan oyunu 203 bin oya çıkarttı.
ÇANAKKALE’de CHP Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, % 54.4 oyla, % 35.9 oy alan AKP’ye karşı 3. kez başkan oldu. 11 ilçenin üçünü Biga, Bozcaada ve Gelibolu’yu kazanırken; AKP, Ayvacık, Bayramiç, Çan, Ezine, Lapseki, Yenice’yi; MHP de Eceabat ve Gökçeada’yı aldı.
CHP, İzmir’de 8 kayıp verdi
İZMİR’de CHP geçen 30’dan 28 ilçeyi kazanırken, iki ilçeyi (AKP-Bayındır ve DP-Tire) kaptırmıştı. Tire’li başkan daha sonra CHP’ye geçmişti. Son seçimde ise CHP’nin aldığı ilçe sayısı 24’e düştü. AKP Kemalpaşa, Kınık, Menderes, Ödemiş, Torbalı’yı; MHP de Kiraz’ı (%42.5) ve Aliağa’yı (%32.2) aldı. Selçuk’un son anda 6 oyla AKP’ye geçtiği anlaşıldı. CHP Bayındır’ı 81 oyla kazandı.
AKP 10 İLÇEYİ ALDI ALANYA VE GAZİPAŞA GİTTİ
CHP, Antalya’yı 1.6 oy farkıyla kaybederken; Döşemealtı, İbradı, Konyaaltı, Manavgat ve Muratpaşa’yı elinde tutabildi. AKP’nin elindeki Alanya’yı MHP’ye; CHP’nin de elindeki Gazipaşa da AKP’ye gitti.
AKP’nin aldığı diğer ilçeler de şöyle: Akseki, Demre, Aksu, Elmalı, Gündoğmuş, Kaş, Kepez, Kumluca, Serik. MHP’nin aldığı diğer ilçeler de Finike, Kemer ve Korkuteli.
BİTLİS’in Adilcevaz Belediye Başkanlığını AKP’ye kaptıran MHP, DP’nin arkasından üçüncü.
LDP’den hileyi önleyecek bir yöntem: Pusulalara sandık numarası basılmalı
KASIM 2013’te, Liberal Demokrat Parti (LDP) olarak YSK’ya başvurarak ‘Her seçim sonrası çöplüklerden çıkan kullanılmış ve kullanılmamış oy pusulaları ve bunların bilinmeyen akıbetleri, devletimizin itibarını zedelemekte ve seçimlere gölge düşürmektedir. Bu nedenle, basılacak tüm oy pusulalarının üzerine “il-ilçe kodu ile birlikte, sandık numarası da basılması” bu hile ve şaibe söylentilerinin kalkmasına yardımcı olabilir önerisinde bulunduk.
YSK’dan gelen yanıtta önerimizin uygulamaya koyulabilmesi için 2972 No’lu Mahalli Seçimler Yasası’nın 18. maddesine göre yasal düzenleme gerektiği belirtildi.
Bu bilgiyi derhal CHP üst yönetimine ilettik. Bu konuda bize ne bir geri dönüş yaptılar ne de bir girişimde bulundular.
Şimdi ne oldu? Az farkla kaybettikleri illerde, çöplüklerden, tuvaletlerden çıkan ve çıkmaya devam edecek, gayriresmi kişilerin, emek hırsızlarının elindeki torbalardaki, araçlardaki pusulaların peşinde çaresizce koşturuyorlar. Böyle başa böyle tıraş!
Cem TOKER
LDP Genel Başkanı
Meclis üyelerinin oyları partinin oyları altında kaldı
CHP’nin Belediye Başkanlıkları ile Meclis üyelikleri arasında 2-3 puanlık farklılıklar görülmesi dikkat çekti. Bunun nedeni şöyle anlatılıyor:
Genel Merkez’in, önce ‘temayül’ yoklamasını esas alacağını bildirmesine karşın yeni bir genelge yayınlayarak bu yetkiyi ‘5’li Komisyon’a bırakması, ardından da bu yetkinin bu kez belediye başkanlarına devredilmesi partide büyük sıkıntı yarattı. Öyle ki, 80 kişilik PM’nin çoğu, genel başkan yardımcıları ve belediye başkanları temayül yoklamasını dikkate almayarak ‘ahbap çavuş’ ilişkilerine dayanarak listelere yakınları olan isimleri yerleştirdi. Sonuç olarak örgütte emek gösterenlerin hakları yenildi. Bu tablo, seçim sonuçlarına olumsuz olarak yansıdı.
İstanbul’da CHP’nin kazandığı listelerde belediye meclisleri, partinin aldığı oyların altında kaldılar
Bu düşüş oranları şöyle:
Adalar 50.1/48.0, Ataşehir 49.9/47.0, Bakırköy 68.7/66.1, Beşiktaş 76.1/73, Büyükçekmece 48.4/45.6, Çatalca 44.6/44.1, Kadıköy 72.4, 69.3, Kartal 44.7, 42.4, Maltepe 49.5/48.2, Sarıyer 51.2/50.4, Şişli 61.6/59.4.
Bir parti üyesi, “CHP’den büyükşehir’e bir çok vasıfsız, eğitimsiz ya da rant peşinde koşan isimlerin CHP Büyükşehir’i temsil etmesini içine giremiyorum; bu konuda Genel Merkez’in grup başkanlarını belirlerken müdahil olması gerekiyor” diye konuştu.
DİN ADAMLARI KAZANDIRDI MI
CHP’nin din kökenli adayları arasında partisinin oylarını görünür şekilde arttıran, İstanbul milletvekili İhsan Özkes oldu. Muhammed Çakmak dışında Necmettin Erbakan’ın yeğeni Sabri Erbakan’ın bir bir ağırlık sağlayaamadıkları görüldü.
- Bağcılar’da Muhammet Çakmak %20.27 (2009’de 18.7; 2011’de 17.9)
- Fatih’te Sabri Erbakan %31.09 (2009’da %29.4; 2001’de %33.3)
- Üsküdar’da İhsan Özkes %43.34 (2009’da %29.3, 2011’de %32.7)
ZEKERİYAKÖY OYLARI
AYAZAĞA’YI BASTIRDI
SARIYER’e bağlı olup geçen seçimlerde ‘ilçelerinde’ oy kullanamayan köyler bu seçimlerde de ilçelerinde oylarını kullanabildiler. Zekeriyaköy, Demirciköy, Bahçeköy, Uskumruköy, Rumelifeneri ve Garipçe gibi köylerden çıkan sol ağırlıklı oylar Sarıyer’i güçlendirdi. Bu arada Şişli’den Sarıyer’e bağlanmış olan
Ayazağa-Maslak’daki oylar ağırlıklı AKP’ye yansıdı. Ancak yeni yerleşim bölgelerindeki ‘siteler’in
oyları Ayazağa ve Maslak’tan gelen eksi oyları kapatıp üzerinde oy sağladı.
ARNAVUTKÖY NE OLDU
BAŞBAKAN’ın iki dönem önce ‘3. köprü,3. havaalanı ve Kanal İstanbul için şekillendirdiği yeni Arnavutköy ilçesi belediye başkanlığını AKP’li Ahmet Haşim Baltacı (%51.7) kazanırken, MHP’den Yüksel Emir’in (%22.2) oy oranı ile ikinci sırada yer alması dikkat çekti. CHP, HDP’nin (%11.5) arkasından dördüncü parti olarak %8.4 oy alabildi.
Ben haklı çıktım
ELAZIĞ Turan Gazetesinde yayınlanan “Eğri oturup doğru konuşmak gerekirse“ başlıklı son yazımda muhalefetin ve liderlerinin önümüzdeki seçimleri kazanabilmeleri için yetersiz kaldıklarını belirtmiştim. Ayrıca tüm güçlerini elinde toplamış olan iktidara karşı muhalefetin bu durumda yapacakları bir şeyler de yoktur, demiştim. Seçim neticeleri benim haklı olduğumu ortaya koydu.
Seçim neticeleri bizlere açıkça gösterdi ki halkımızın yoksulluk, yolsuzluklara, rüşvet ve ayakkabı kutularına pek aldırdığı olmamıştır. Bu konulardaki gelişmeleri ilerde hep beraber göreceğiz. Yapılan seçimden sonra beğendiğim ve takdir ettiğim konular şunlardır :
- Kadın Belediye Başkanlarının sayılarının artması.
- Muhalefetin birçok yerde oylarını artırarak iktidarı uyarmış olması.
- Yoğun ve sert kampanyalara rağmen olayların fazla olmaması.
- Kürt ve Türk kardeşliğinin Pertek seçimlerinde ortaya konması... Evet BDP’nin kalesi sayılan Tunceli’nin Pertek ilçesinde seçimi AK Parti adayı olan dayım rahmetli Emin Sönmez’in torunu İlköğretim Müdürü Recai Vural kazandı. Çok memnun oldum. Kendisine ve Perteklilere hayırlı olmasını diliyorum. Babası Suphi Vural üç dönem Pertek’te Belediye Başkanlığı yapmıştır, yöre halkı hizmetlerinde de çok memnun kaldıkları için oğluna da ayni hizmet verilmiştir.
Seçimler hayırlı olsun.
Hikmet GÜRKAYNAK- E.Bürokrat – Araştırmacı
Niye şaşırıyorsunuz ki...
YIL 1972-1973 Arap-İsrail savaşı,
Araplar, İsrail ile yapılan savaşı görüşmek üzere çok gizli toplantı düzenlerler, öyle ki toplantının yeri ve zamanı son dakikaya kadar katılımcılara bildirilmez. İsrail, teşkilatı kurup dinlemesin diye.
Neyse gizli organizasyon gizli gizli yapılır toplantı başlar. Öyle gizlidir ki kimse toplantı salonunu terk etmeyecektir; dışarıya gizli bilgiyi sızdırmasın diye...
Bir kaç dakika sonra gazeteciler çok gizli toplantının yapıldığı binanın yerini tespit eder oraya akın ederler. Bir süre sonra bir kadıncağız çıkagelir elinde bir torba ile... Gazetecilerin dikkatini çeker ortalıkta dolanan kadın. Bazı Mısırlı gazeteciler kadını tanırlar; Savunma Bakanının eşidir. Sorarlar;
kendisine bu gizli toplantının yerini nereden biliyordur ve neden gelmiştir? “Torbada ne var?” diye sorduklarında kadın, iç çamaşırı ve bir pantolon getirdim der; gazeteciler daha da şaşırırlar.
“Bunlar kimin için” diye eklerler; yanıt verir:
“Bakan Bey için...”
“Bakan bunları ne yapacak?”
Kadın cevap verir:
“Bakan beyin prostatı var toplantıda altına ‘sızdırmış’ çıkınca kendisine vereceğim.”
Gazeteciler dehşet içinde sorarlar:
“Hanımefendi bunu nereden biliyorsunuz?”
Kadın cevap verir.
“Nereden olacak tabi ki İsrail radyosundan toplantıdan naklen yayın yapıyor da!”
Durum budur Yalçın Bey.
Muhlis ORGUN
Onur Öymen: Seçimi demokrasi kazandı demek isterdim ama...
CHP eski milletvekili ve büyükelçi Onur Öymen, yerel seçimlerle ilgili ilgili bir değerlendirme yaptı.
HaberX sitesinin seçim sonuçlarına ilişkin sorularını yanıtlayan Öymen, "Seçimi demokrasi kazandı demek isterdim ama maalesef bunu söyleyecek durumda değilim" dedi.
Öymen'in konuşması şöyle: "Çağdaş demokratik ülkelerdeki seçimlerle kıyasladığımız zaman Türkiye'nin önemli eksikliklerinin olduğunu görüyoruz. Basın özgürlüğü başta olmak üzere çağdaş demokrasinin koşulları maalesef Türkiye'de mevcut değil. Türkiye demokrasi sıralamasında dünya ülkeleri arasında 89. sırada geliyor. Basın özgürlüğünde 154. sıradayız. Basına yapılan baskılar had safhada. Seçim harcamalarında hiçbir sınırlama yok. Oysa çağdaş demokrasilerde böyle değil. Oyların sayımı sırasındaki elektrik kesintileri dikkat çekici. Geçen yerel seçimlerde de böyle olmuştu. Bütün bu unsurlar dikkate alındığında demokratik ülkelerin standardına uygun bir seçim yapıldığını söyleyemeyiz.
Türkiye laik bir demokrasi. Laik demokrasilerde din unsurunun siyaset malzemesi yapılmaması lazım. Maalesef Türkiye'de hem iktidar hem de iktidarın hedef aldığı bazı guruplar tarafından bu seçimlerde din unsuru ön plana çıkartıldı. Bu da çağdaş, laik demokrasiye yakışmayan bir durumdur. Ne var ki, bütün siyasi partiler demokrasiyle bağdaşmayan bu hususları bilerek seçime katılmışlardır. "Bu koşullar düzeltilsin de seçimlere öyle gidilsin" diyen olmamıştır.
CHP'ye KOMPLOLAR
Türkiye'de siyaset, 4 yıl önce bazı yasa dışı yollardan CHP'ye yönelik komplolarla yönlendirilmiştir. Bunun seçimleri ne ölçüde etkilediğini de değerlendirmek gerekiyor. Son olarak ortaya çıkan bilgilerin ve belgelerin ışığında yapılan komplonun hukuki ve siyasi sonuçları olacak ve bu sonuçlar siyasetin yeniden yapılanmasına katkı sağlayacaktır.
Somut sonuçlara gelince, cumhuriyet tarihimizde daha öne örneği görülmemiş ölçüde yıpranmış olan bir iktidara karşı, üstelik ekonomide de iyiye doğru gidişin görülmediği bir dönemde muhalefet maalesef iktidarın yaklaşık 15 puan gerisinde kalmıştır. İktidar muhalefete karşı önemli bir avantaj sağlamıştır. Bu gerçeği gizlemek mümkün değildir. Bu çok düşündürücüdür. Şimdi yapılması gereken şey, iktidarın ve muhalefetin toplumdaki gerilim havasına son verip, daha yumuşak daha uygar ilişkiler düzenine geçmeleri olmalıdır. Seçimlerden sonra halkın beklentisi korku imparatorluğunun sona erdirilmesi, basının özgür ve yargının bağımsız hale getirilmesidir.
PARTİLER KENDİLERİNİ SORGULAMALI
Seçimlere katılan bütün partilerin de kendi içlerinde kapsamlı bir değerlendirme yapmaları, nerede hata yapıldığını saptamaları gerekiyor. Partilerin söylemlerini de gözden geçirmeleri lazım...Bazı muhalefet partileri mütedeyyin vatandaşların desteğini kazanmaya yönelik bir söylem geliştirdiler. Ancak bunun somut sonuç verdiği görülmedi. Örneğin Konya'da ve Kayseri'de bu söylem seçim sonuçlarını etkilemedi. Aynı şekilde terör örgütüyle müzakere sürecinin desteklenmesi güneydoğudaki oylarda artışa yol açmadı.
Haberx'e bu görüşlerimi açıkladım.
Şimdi siyasi partilerin bu ve benzeri durumları serin kanlılıkla gözden geçirmeleri ve kendileri açısından gerekli kararları almaları gerekmektedir.
Bu kararlar belli olduktan sonra bütün partililerin ve partiye gönül veren vatandaşların tavırlarını ortaya koyması beklenecektir. Bu tavır siyasetin geleceğinin belirlenmesinde etkili olacaktır."
Paylaş