Paylaş
Çok duymak isterdim bunun nedenlerinin de neler olabileceğini söylemelerini, hatta düşünmelerini. Bizim bu oryantal havamızın nereden geldiğini, neden yaşarken de mutlu olmak için neler yapmak gerektiği yerine, ölünce karşılaşacağımız âlemin bize dikte ettirildiğini, anlatmalarını isterdim.
DHA’nın haberi, “18 Haziran tarihinde Ankara’da 26 ayrı adrese düzenlenen operasyonda, yaklaşık 30 kişi ile birlikte Gezi eylemlerine katıldığı gerekçesi ile gözaltına alınan Erdal Kozan, kelepçeli olarak getirildiği üniversite sınavında Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nü kazandı. Ailesi ile yaşadığı evden sabaha karşı düzenlenen operasyonla gözaltına alınan Kozan, gözaltına alınmadan yaklaşık bir hafta önce girdiği Yükseköğretim Giriş Sınavı’nda (YGS) ilk 20 bine girmişti. Tutuklandığı mahkemeye çıkarıldığında hâkime sorduğu, ‘Arama kararında 9 örgüt var. Hangi örgüt üyesi olduğumuz belirtilmemiş. Örgütü siz mi seçiyorsunuz yoksa biz mi beğeniyoruz?’ sorusu ile gündem oluşturan Kozan, sınav sonucunda Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nü kazandı”.
Sorduğu soru zaten zekâ seviyesini göstermekle birlikte tutuklanmasının da tabii ki en büyük nedenidir. Halen cezaevinde tutuklu bulunan Kozan, kazandığı bölümde devam zorunluluğu olduğu için tutukluluk halinin devam etmesi halinde, okuluna kayıt yaptırıp dondurmak zorunda kalacak ve tutuklu bulunduğu süre boyunca eğitim hakkından mahrum kalacak.
İşte ben milletvekili olsaydım eğer bu çocuklara da sahip çıkardım en azından, cehaletimiz yüzünden ölen Müslümanlara üzülürken. Ama annemin dediği gibi biz bir ‘Kazmaya bile sap olamadık ki’! Boşuna konuşup, ‘Torba dolsun’ diyoruz işte... Ne yapsa idi bu genç kardeşlerimiz, belli ki üniversite sınavlarına yoğun bir şekilde hazırlandığı bu dönemde, miskin miskin ailesinin cebine koyduğu harçlık ile parklarda oturmaktan ise, masumca, safça ve de çok naif bir şekilde, sadece ve sadece vatanını sevmesi ve sorumluluk hissetmesi neticesinde demokratik bir protesto hareketinde bulunmuştur... Ben de bir babayım, benim kızım da kendince bu hareketin içinde idi, Gezi Parkı’na, Taksim’e gitti. Ben de eşim de içinde idik, gittik, tencere–tava çaldık; ne olmuş ki... Belki birçoğumuz ve birçoğumuzun çocuğu Erdal kadar yürekli olamamıştır. Onlara, çocuklarımıza olan sonsuz sevgimiz, inanılmaz bir toleransı ve koruma duygumuzu göklere çıkarmıyor mu? Bu çocuklar kimin? Bu çocuklar çürük raporu alıp askere de mi gitmeyecekler? Bu çocukların geleceklerini nasıl toparlayacaklar? Nasıl iyi bir eş, iyi bir anne-baba, iyi bir vatandaş, en önemlisi ‘iyi bir insan’ olacaklar? Peki nedir bu durum, onların ebeveynleri ne durumdadır şimdi? Bizler mışıl mışıl uyurken onların anaları-babaları kan ağlamıyor mudur? Hiç mi empati kuramaz olduk artık, ne oldu bize böyle, nerede bizim insanlığımız...
Bu delikanlılara kim sahip çıkacak ki; yoksa, ‘Başka annenin çocukları mı’ onlar!
Rafet SUYABATMAZ
Ayçiçeğinde üretim patladı tüketiciye yansıması olmadı
BİTKİSEL yağ sektörü, son yirmi yıl içerisinde dünyada ve Türkiye’de büyük ivme kazandı. Ankara, Balâ ilçesi köylerinde çiftçiler yıllardır binlerce dekarlık toprakta yağlık ve tohumluk ayçiçeği üretimi yapıyorlar. Üreticilerin birçok alanda olduğu gibi ayçiçek üretiminde de yüzü gülmüyor. İthalatın serbest olması, ay çekirdeği fiyatının birlikler tarafından açıklanmamış olması, üreticiyi tüccarın eline düşürüyor. İthal edilen yağlık ay çekirdeğinin fabrika teslim fiyatı 1.250 TL’dir. Geçtiğimiz yıl destekleme ile birlikte 1.750 TL’ye ayçekirdeği satan çiftçinin ürünü bu yıl tüccar tarafından 950 TL’ye kapatılıyor.
Ankara Milletvekili Levent Gök, bu konuyu önergeyle Meclis’e taşıyor ve Başbakan’a soruyor: “Türk çiftçisinin birçok alanda olduğu gibi ay çekirdeği ve aspir üretiminde de mutsuzluk yaşadığını, yılgınlığa düşürüldüğünü görüyor musunuz? Birliklerin ay çekirdeği fiyatını ivedilikle açıklamasını sağlamak için ilgilileri harekete geçirecek misiniz? Ay çekirdeği ithalatını durdurmayı düşünüyor musunuz? Devlet teşviki verildiği halde uygulamalarla baltalanan ay çekirdeği ve aspir üretimindeki olumsuzlukları gidermek ve üreticiyi korumak üzere hangi önlemleri alacaksınız? Çalıştıkça batan kesim olmaktan yorulup yılgınlığa düşen çiftçinin üretmekten vazgeçmesine, çiftçiliği bırakmasına engel olmak için ne yapmayı düşünüyorsunuz?”
Özetle ayçiçeğinde üretimi verilen primler nedeniyle üretim patlaması oldu; üretim ilk kez 1.5 milyon tona çıktı. Ne yazık ki marketlerde fiyatlarda bir düşüklük görülmedi. Vurguncular yine aradan sıyrıldı. Yeni prim verilmezse çiftçi batacak!
Kadının yine adı yok
CHP’de eskiden olduğu gibi kadın aday ’bolluğu’ nerede...
Yok, kendi iradesiyle ortaya çıkıp “Aday olacağım” demek pek kolay değil.
Kadınlar meydanlarda ama siyaset deyince gönülsüz oluyorlar.
KADER kadın adaylar konusunda şimdiden bir çalışma yapmalıdır.
Kadınlar ille de elinden tutulup lidere mi götürülmeyi bekliyor. Listelerde henüz 5-10 aday ismi çıkar mı?
Çankaya’ya adaylığını koyan CHP Ankara İl Başkan Yardımcısı Av. İlke Çakar’ın, “Projelerimle yarışacağım, Çankaya’nın ilk kadın belediye başkanı olacağım” demesi ilgi ile karşılandı. Adaylığını açıklarken Ankara İl Başkanı ve Çankaya İlçe Başkanları Çakar’a destek verdiler. Çakar “Taksim Gezi Direnişi Ruhu, Türkiye siyasetinde, demokrasi talebinde ve farklılıkların değil, ortak yaklaşımların, önceliğinde siyasi dönüm noktası oldu. Çankaya’da herkesi kavrayan insancıl, katılımcı, demokratik ve ortak akılla yürüyen bir belediyecilik anlayışı egemen olacak” dedi.
Trakya adayları
CHP’nin Trakya’daki adaylarında başvuru yapan,2 Eylül’ü bekleyen ve niyet taşıyan bazı isimler şöyle:
- Tekirdağ (Büyükşehir): CHP Milletvekili Faik Öztark’ın abisi avukat Haluk Öztrak, Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan, eski İl Başkanı Kadir Albayrak ve eski Milletvekili Av. Güneş Gürseler... Genel Merkeze yakın bir CHP’liden çevresine “Tekirdağ’a sürpriz bir adayımız olacak” denmesi dikkatleri buraya çekiyor.
- Kırklareli: Merkez İlçe Başkanı Vecdi Gündoğdu, Belediye Başkan Yardımcısı Ünal Başkur başvururlarken, Belediye Başkanı Cavit Çağlayan, eski belediye başkanı Kadir Gökçe ve Gürkan Aras’ın 2 Eylül’e kadar başvuralırı yapacakları söyleniyor. (MHP’nin, 35 yaşındaki öğretmen Derya Bulut’un, 9 ay önce adaylığını açıklaması MHP’nin iddialı olduğunu gösteriyor.
- Edirne: Belediye Başkanı: Hamdi Sedefçi aday ve kendisinden emin; dilekçesini henüz vermedi. CHP eski milletvekili Nejat Gencan ve onun yeğeni, son milletvekilleri seçimlerinde ismi öne çıkan Av. Filiz Gencan, İl Başkanı Teoman Özdöl, Mühendis Özgür Cengiz, Belediye Başkan Yardımcısı eczacı A. Şükrü Ciravoğlu ve Namık Kemal Döleneken, adaylık başvurusunu ağustos ayının son günlerinde yapmayı düşündüğünü söyledi.
Eskişehir’de yaşamayan bilmez
ŞİRİN ve modern kentimiz de askeri hava alanın şehrin merkezinde kalmasından, askeri uçak kalkışlarının şehrin merkezine doğru yapılmasından, aynı anda çok sayıda jet motorlu uçakların kalkışlarındaki muazam gürültü oluyor. Çoçuklar uykularından şıçrarlar, insanlar uykularından uyanırlar. İnsanlar birbiriyle ve telefonda konuşamazlar. Kulak zarlarını delecek kadar şiddetli olabilen sesler sebebiyle insanlarımızın ruhsal durumu bozulmakta 800 bin nüfuslu bu şehirde yaşamanın bir külfeti olarak görülmektedir.
Askeri hava alanını şehir dışına alınmasını yada kalkışların şehirdışına doğru yapılamasını ilgililerden bekliyoruz.
T. N.
Paylaş