Bakan Osman Durmuş, Can Karasu'yu arıyorSağlık Bakanı Dr. Osman Durmuş, ‘‘Depremden sonra yanlışlıkla ayağının kesildiğini söyleyen genç Can Karasu'yu bekliyoruz. Ona her türlü yardımı yapalım, protez takalım’’ dedi... Doktor hatalarına karşı mağdurun tazminat alabilmesini öngören bir yasa üzerinde çalıştıklarını da hatırlatan Durmuş, yine 'renkli' şeyler söylüyor:‘‘Japonlar, Kobe'de bir tek ikili anlaşmaları olduğu İsviçre ekibini kabul ettiler, başka yardım istemediler, 'para gönderin' dediler. Yunan, Ermeni kanını istemediğim ortaya atıldı; yok böyle bir şey. Zaten Türkiye'de hemen büyük bir kan bağışı oldu. Depremde ezilme olur, trafik kazası gibi kana ihtiyaç olmaz. Fazlasını 21 günden fazla saklayamazsınız, zaten bölgede elektrik, buzdolabı yoktu ki.’’- Yardımlar...- Yardım istemiyoruz diye lafım yoktur. Dışişleri'ne bize çadır, jeneratör, seyyar tuvalet, monitör lazım demişimdir. Doktor ve ilaç ihtiyacımız gerçekten yoktu. Gelene de istemiyorum demek nezaketsizlik olur.BOZUK İLAÇ GÖNDERDİLER- Neden?- Bölgeye toplam 3200 personelimizi göndermişiz. Bugün hálá güncel ihtiyaca göre görev yapıyorlar. Bülent Eczacıbaşı aramış, 'Bütün serumlarımız emrinizdedir' demiş. İlaç İşverenleri Sendikası bugüne kadar 600 milyarlık ilaç göndermiş. Kendilerine müteşekkiriz.- Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) raporunda, Türkiye'ye bozuk ilaç gönderildiği bildiriliyor.- Maalesef doğru... WHO ve UNICEF bunu deprem bölgesindeki çalışmalarında tespit ettiler. Türkiye 3. dünya ülkesi mi? Şimdi bunları gönüllü yüzlerce eczacımız ayırıyor. Bu çalışma hálá da sürüyor. Erivan'daki deprem sonrasında bozuk ilaçların tasnifi 3 ay sürmüş.50 TRİLYONLUK RANT- Hakkınızdaki eleştiriler dinmek bilmiyor.- Sıradan bir bakana bu kadar yüklenmeye değer mi? Millet tarafından buraya getirilen fukara bir köy çocuğuna hálá cahil diyorlar. Anlamıyorum, deprem bölgesinde 'ellerinizi yıkayın', enkaz kaldırırken 'eldiven kullanın' dedim, TV'ler alay ettiler. Geçenlerde Çeşme Devlet Hastanesi'ne gittim, 'Balıkçı Osman, 231 milyonluk balığının parasını alamadı' diye yazdılar. Nereden bilebilirim, eve geldiğim zaman arabamın bagajından balık çıkacağını. Aşağılayıcı bir şey. Parasını ödemek için kimse o balıkçıyı arıyorum. Şoförler Derneği Başkanı Derviş Günday'ın iki sağlık tesisine sağlık ekibi verdik diye eleştiriliyorum. Bir menfaaat temin etmiyoruz ki... 25 yıllık iki ihtisası olan doktorum. En iyi cerrahım diyenle yarışırım. Hálá inşaatı süren bir kooperatif hissesi dışında evim yok. Otomobilim 1991 model, Opel.- Bundan sonraki politikanız ne olacak?- Temel atmayacağım, örneğin 12 yıldır bitmeyen çoğu ihalesiz verilen hastanelerin inşaatlarını bitireceğim. Bana hücumun altında, 50 trilyon ranta engel olmamla menfaatlerini kesmem vardır. 'Orucum' bitince bunları açıklayacağım. Şimdi kitap yazıyorum.CHP'de atak...ALMANYA'dan bir okurumuzun depremde CHP'nin sesinin çıkmadığını belirten ‘‘Baykal'ı çok ararsınız‘‘ mektubu büyük yankı uyandırdı. Genel Merkez'in rahatsızlığı yanında birçok kişi tarafından arandık. Bir kesim, ‘‘Baykal olsaydı böyle olmazdı, daha aktif olurdu. Kendisine haksızlık yapıldığı şimdi ortaya çıkıyor’’ derken, bazıları da, ‘‘Polemik sırası değil. Yalnız şu var; her sallamanın sonunda düşen (Baykal) kendisi oluyor. Kendisi düşse iyi de, partiyi de düşürüyor. Her şey çizme giymekle olmuyor. Deprem bölgesine yapılan yardımlar parti bayrağı ile yapılmaz, ayıptır. Siz bölgeye gidip bakın, bizden başka çalışan var mı?’’ dedi.Baykal yanlısı eski milletvekili Mehmet Sevigen, dün hemen Genel Merkez'de bir basın toplantısı düzenleyerek, parti yönetiminin Türkiye'nin temel sorunları karşısında daha aktif, daha belirleyici olması ve toplumsal muhalefete önderlik etmesi gerektiğini söyledi. Sevigen'in asıl amacı; CHP içinde bir tasfiyeye yol açacak eylemden vazgeçilmesiydi.CHP Genel Sekreter Yardımcısı Bekir Yurdagül, ‘‘Böylesi bir felaketi siyasi çıkar aracı olarak kullanmadık’’ dedi. Daha ilk günden itibaren genel başkanından PM üyelerine, il-ilçe başkanlarından belediye başkanlarına kadar afet bölgesine yardıma koştuklarını, 6 Eylül'de İzmit'te bir değerlendirme toplantısı yaptıklarını söyleyen Yurdagül, ‘‘25 Eylül'de de Ankara'da tüm büyükşehir, il ve ilçe belediye başkanlarının katılacağı bir toplantı yaparak, yardımların sürekli hale gelmesi için 'partner belediyeleri' belirleyeceğiz’’ dedi. Bu arada CHP'li belediyelerin yaptıkları yardımları gösteren 9 sayfalık bir metin ile PM'nin hazırladığı 'Deprem Raporu'nu gönderdi.Depremin, CHP'de de 'deprem' yaratacağı anlaşılıyor.Copyright 1999 Hurriyet| ana sayfa | son dakika | haber indeksi | gündem | ekonomi | dünya | olay | spor | yaşam | yazarlar | tv programlari | fal | | hava durumu | kelebek | | | pazar | | | turizm | teknonet | interaktif tüketici | | | | seri ilanlar | e-mail | | |