ADALET Bakanı Cemil Çiçek, hortumcu ve yolsuzluk yapanlara karşı verdiği demeçlerle her zaman gündemin ilk sıralarında yer alıyor.
Yetkisi olsa hortumcuların üzerine sert bir şekilde gideceğinden tutun da kendisine yolsuzlukla fazla uğraşma diyenler bulunduğuna kadar her konuda konuştu. Hatta ‘Yolsuzluk yapanların elini sıkmayın, karşılaştığınız toplantılarda sırtınızı dönün’ şeklindeki sözleri gazetelere yansıdı.
Sayın Cemil Çiçek’in samimiyetinden en küçük şüphe duyulmamalı. Ama elindeki imkánları yeterince kullanıyor mu diye sormak gerekiyor.
Şahsi gücünü aşan Yolsuzlukla Mücadele Kanunu’nu çıkaramadı ama yolsuzlukla ilgili soruşturmaları yapan savcılıklarda çok küçük düzenlemeler yapsa birçok sorun halledilecek.
Bilindiği gibi yolsuzluğu ortaya çıkarmak ayrı bir sorun, suçluları cezalandırmak da ayrı bir sorun...
Bu konudaki sorunları kamu adına avukatlık yapan bir dostumuzla konuşuyoruz. Kendisi özellikle banka yolsuzlukları konusunda Şişli Cumhuriyet Savcılığı’nın halinin içler acısı olduğunu söylüyor. Banka yolsuzluklarını soruşturan savcıların aynı zamanda gasp, tecavüz, hırsızlık, adi dolandırıcılık gibi akla gelebilecek her türlü davaya baktıklarını, bu arada el konulan 21 banka ile ilgili binlerce sayfalık dosyaları da okumak ve sonuçlandırmak sorunda kaldıklarını söylüyor.
Oysa konunun çözümünün çok basit olduğunu, savcılardan bir ya da ikisini yalnızca banka hortumcuları ile ilgili soruşturmalar için görevlendirse yeterli olacağını anlatıyor bize.
Nasıl İstanbul 8.Ağır Ceza Mahkemesi banka yolsuzluklarına bakan uzmanlık mahkemesi olduysa, Şişli Cumhuriyet Savcılığı’nda da bir ya da iki savcı banka hortumcularının soruşturmasını yapar.
Böylece Adalet Bakanı’nın yakınmaları da azalır. Çünkü demecinde hortumcuları manevi olarak cezalandırmak için ellerini sıkmamayı ve görüldüğü yerde arka dönmeyi öneren Sayın Bakan böylece kamuoyunun beklentilerini de yerine getirmiş olur. Haklarında iddia bulunanlar gerekli cezayı alır, masumlar da beraat eder.
Bu gidişle el konulan 21 banka (ve de Uzan soruşturması) ile ilgili olarak açılmış davalar yargılama tamamlanamadan zamanaşımı nedeniyle teker teker düşme düşmeye başlarsa; kamuoyunun vicdanı bir kez daha sızlamaz mı?
Emekli Sandığı beni öldürdü
UZUN yıllardan beri Ziraat Bankası Suadiye Şubesi’nden emekli maaşı almaktayım. Aralık 2004 ayı emekli maaşımı almak üzere adı geçen banka şubesine müracaat ettiğimde, emekli maaşımın yatmamış olduğunu tespit ettim. Aynı zamanda sağlık karnem de iptal edilmişti.
Yaptığım araştırmada maaşımın yatmama ve sağlık karnemin iptal nedeninin Emekli Sandığı’na ait Ankara ve Bostancı’daki bilgi işlem merkezindeki kayıtlara pasif, yani ‘ölü’ kaydı düşülmesinden kaynaklanmış olduğunu öğrendim.
Bunun üzerine nüfus müdürlüğünden nüfus kaydımı istedim. Kayıtta 2001 yılında vefat ettiğim şekilde şerh düşülmüş. Bütün yanlışlıklar düzeltildi. Ancak bu defa da emekli maaşımla ilgili evraklar 8 odalı Emekli Sandığı Bostancı Şubesi’nde bir odadan diğer odaya 10 günden beri gidemedi. Ve hálá maaşımı alamadım.
Nüfus Müdürlüğü’nde yaptığım araştırmada adresi tespit edilemeyen 90 yaşını aşmış kimselere muhtarlarca resen ölü kaydı düşüldüğünü öğrendim. Bu işlemler yaşlıların ölüp ölmediğini kontrol için mi yapılmakta? Ölen bir kimsenin ölü kaydı ve defin ruhsatı alınırken nüfusa bilgi verilmiyor mu?
Prof. Rıdvan CEBİROĞLU
‘İddaa’ ve çocuklar
TÜRK insanının 6’lı ganyandan sonraki yeni hastalığı İddaa virüs gibi yayılıyor. İddaa bayileri öğrencilerle dolup taşıyor. Müdahale eden yok? Kanunları takan yok? 18 yaşından küçüklerin kumar oynaması yasak değil midir? Bahis, kumar değil midir? Devlet kendi kendine suç işliyor, suç işletiyor.
ABD ve birçok Avrupa ülkesinde kumar oyunlarını denetleyen komisyonlar var. Milli Piyango İdaresi’ni denetleyen bir kurum var mı? Devlet neden bağımsız bir ‘bahis komisyonu’ kurmuyor?
Sevimgül CANTAŞKIN
17 Aralık
‘17 Aralık’ta AB, Türkiye’ye birçok negatif yaklaşımı içeren bir tarihi, bugünkü hükümetin puan kaybetmemesi açısından sunacak. Ama 1997 Aralık Lüksemburg Zirvesi’nin bir tekrarı karşımıza çıkar ve Türkiye haklı olarak bu tarihe hayır derse, kimsenin buna fazla şaşırmaması lazım.’
(Türk Araştırmalar Merkezi Direktörü Prof. Faruk Şen)
Biliyor musunuz
BÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın, kuruluşunun 96. yılını ve AB konusunda yaptıkları çalışmaları kutlamak üzere ‘Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası Derneği’nin Tünel’deki merkezini geçen cuma günü ziyaret ettiğini, cumartesi gecesi de Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’la birlikte Hilton’daki balosuna katıldığını; ayrıca Büyükşehir Belediyesi’nin Bürosu’nu açmak üzere bu sabah Brüksel’e gideceğini...
MESAJ PANOSU
TOPLUMSAL Saydamlık Hareketi Derneği ile Yıldız Teknik Üniversitesi Etik Kulübü’nün ‘AB katılım sürecinde siyasal etik ve saydamlık’ konulu paneli Yıldız Kampüsü Oditoryumu’nda bugün 10.00-13.00’da. Konuşmacılar; Doç. Gürer Aras, Erciş Kurtuluş, Prof. Murat Demircioğlu, Ziya Müezzinoğlu, Prof. İl Han Özay ve Nedim Şener.
ERCAN AKYÜREKLİ’den; haklarımı korumayan Garanti Bankası ile ilgili bütün münasebetlerini kesiyorum.
MARMARİS’ten bir grup polis memuru yazıyor: Marmaris polisi nasıl çalışıyor biliyor musunuz? Eşimizin, çocuğumuzun yüzünü göremiyoruz. 20.00’de göreve başlıyoruz, sabah 08.00’de bırakıp 11.00’de maça görevli gidiyoruz. 16.00’da bırakıp tekrar 20.00’de görev alarak sabah 08.00’e kadar çalışıyoruz. Bu hep böyle sürüyor. Polise karşı yapılan bu çağdışı uygulama daha ne kadar sürecek?
ANKARA’da bir okurumuz soruyor: Eski terminal binasının yerine çok hızlı ve gizli bir şekilde bir kompleks inşa ediliyor. İnşaatta herhangi bir tabela yok ve kimse de ne yapıldığını bilmiyor.
İSKENDERUN Körfezi’nde batan Urla gemisi, haberlerde artık neden gündeme getirilmiyor. Urla gemisinin ne zaman İskenderun Körfezi’nden kaldırılacağını öğrenmek istiyoruz.