‘Aziz Sancar’dan yeni ödüller bekliyoruz’

GEÇEN hafta Hilton İstanbul Bomonti’de bir tören vardı; ‘DNA onarımının mekaniksel çalışması’ üzerine 2015 Nobel Kimya Ödülü’nün üçüncü replikası Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Ahmet Ağırakça’ya verildi. Törende açış konuşmasını yapan MAREV Genel Başkanı Av. Haluk Eldem şöyle konuştu:

Haberin Devamı

“Prof. Dr. Aziz Sancar eğlenceye düşkün olmayan ve özel herhangi bir hayatı olmayan, tüm hayatını insana ve bilimsel araştırmalara veren çok değerli hemşerimizdir. Atatürk ve Türkiye sevgisi herkesçe bilinen ve her fırsatta bunun altını çizen Aziz Hoca, bildiğiniz gibi ödülün orijinalini Anıtkabir Müzesi’ne teslim etmiştir yani Mustafa Kemal Atatürk’e armağan etmiştir. Sancar, Nobel Komitesi’nin geleneksel olarak ödülle beraber verdiği üç orijinal replikadan birini daha önce mezun olduğu İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne, ikinci replikayı da çalıştığı ABD Kuzey Carolina Üniversitesi’ne, son replikayı da doğduğu şehre, Mardin Artuklu Üniversitesi’ne bağışladı. 3. replikayı verme görevini bana ve Kemal Nehrozoğlu’na verdiğini söyledi. Bizde bilimsel çalışmalarını aksatmamak, konsantrasyonunu bozmamak için gelmesi yönünde ısrarcı olmadık. 100. yılı yaklaşan Cumhuriyet tarihinde sevdalısı olduğu Türkiye´ye pozitif bilimler alanında ilk Nobel Ödülü´nü kazandıran Sayın Aziz Sancar´ın bilimsel araştırmalarına aralıksız devam etmesinin, karşılıksız kalmayacağına ve alacağı başka ödüllerle de bizlere ve sevdalısı olduğu ülkemize büyük onurlar yaşatacağına bütün kalbimle inanıyorum” dedi.

Haberin Devamı

MARSEV Genel Başkanı Kemal Nehrozoğlu da Aziz Sancar’ı şöyle anlattı:

“Hocamızın Nobel Ödülü’nü aldıktan sonra sergilediği asil duruş; alçakgönüllük, bilgelik, vizyon, yurt sevgisi ve yardımseverlik içeriyor. Zaten replikalarını nerelere verdiğine bakarsak buralarda bu asil duruşun izlerini görürüz.”


‘AZİZ EL SORANİ EL MARDİNİ’

Ödülü teslim aldıktan sonra konuşan Prof. Ahmet Ağırakça ise “Çağımızın en önemli bilim adamaları arasında yerini alan Prof. Dr. Aziz Sancar, Mardin Savur’dan çıkıp Nobel Ödülü’nü kazanmış değerli bir bilim insanıdır. Cenabı Allah´ın verdiği akıl, gönül ve kalbin birlikteliğiyle bilim ortaya çıkıyor. Tarih boyunca, Mardin´den ‘El Mardini’ adıyla fizik, kimya ve astronomi alanında bilim adamları çıkmış. Şimdi de ‘El Mardini’ bilim adamları listesine Prof. Aziz Sancar ‘Aziz El Sorani El Mardini’ olarak yerini almıştır. Bundan böyle ödülü aldığımız bugünü Üniversitemizde her yıl ‘19 Ocak Aziz Sancar Günü’ olarak kutlayacağız.”

Haberin Devamı

Prof. Dr. Aziz Sancar, 2015 yılında ‘Nobel Kimya Ödülü Madalya ve Sertifikasını aldıktan sonra Türkiye’ye gelmiş ve kasada saklanmak üzere Genelkurmay Başkanı’na teslim ettikten sonra sergilenmek üzere törenle Anıtkabir’e yani Mustafa Kemal Atatürk’e armağan etmişti. Sancar, Nobel Komitesi’nin geleneksel olarak Ödülle beraber verdiği üç orijinal Replika’dan birini daha önce mezun olduğu İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne, ikinci Replika’yı da çalıştığı ABD Kuzey Carolina Üniversitesi’ne son Replika’yı da doğduğu şehre ‘Mardin Artuklu Üniversitesi’ne bağışladı.

Nebil Özgentürk’ün hazırladığı belgeselde Aziz Sancar “Ben Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının ürünüyüm” diyor.

Haberin Devamı

Prof. Dr. Aziz Sancar ‘Bilimin Sonsuzluğunda Bir Hayat Hikayesi’ adlı belgeseli ve video konferansla misafirlere hitap ederken gecenin sponsorluğunu üstlenen Özcan Tahincioğlu´na, Süryani Ortodoks Metropoliti Yusuf Çetin ve Süryani Kadim cemaatine ilgilerinden dolayı teşekkür etti. Sancar Nobel Ödülü’nü kazanmasını Atatürk’e borçlu olduğunu özellikle vurgularken şöyle konuştu “Okumak, bir yerlere gelmek için özel okullarda eğitim görmek gerekmiyor. Ben devlet okullarında okudum ve ayakkabısız okula gittiğimi biliyorum. Gençler azimli olsun, kararlı olsun, çalışsın. Mutlaka amaçlarına hedeflerine ulaşırlar. Türk evini kurduk. Gençlerimize hizmet verecek. 40 yıl önce çektiğim sıkıntıları gençlerimiz çeksin istemiyorum. Ben Türkiye Cumhuriyeti´nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk´ün sayesinde eğitim aldım ve bu günlere geldim. Ben Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının ürünüyüm.

 

Haberin Devamı

VEFA BORCU

Benim ödüllerim onların ödülüdür. Nobel madalyası bir tane verilir. Ondan ayrı Nobel organizasyonunun bir kuralı var. Nobel alanlar üç tane de replika alabilirler. Eşim de Türkiye’yi sever, takdir eder onunla karar verdik. Üç replika alacağız ve vefa borcumuzu onunla ödeyeceğiz. Birisi benim Amerika’da yaptığım araştırmalarda destek olan üniversiteye diğeri beni yetiştiren bana bilim öğreten İstanbul Tıp Fakültesi’dir. Onu da rektör beye takdim ettik.

Üçüncüsü de Mardin Artuklu Üniversitesi’ne gidecek. Böylece vefa borcumu bir dereceye kadar ödemiş olacağım. Nobel bir de para ile geliyor. 325 bin dolar civarında o da bizim oradaki Türk Evi Vakfı’na gitti. Oradaki öğrencilerin Amerika hayatına geçişini kolaylaştıracağız ve Türkiye’den gelen akademisyenlerin kalacağı bir yer temin edeceğiz. Orada kalacak bir eviniz olacak, ev kiralama zorluğu çekmezsiniz.”


KENEVİRDE BİLGİ ŞART

Haberin Devamı

DÜNKÜ kenevirle ilgili yazımız üzerine bazı okurlarımız bu konuda bilgi istiyor. Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin Prof. Ali Kemal Ayan 5-6 Mayıs 2017’de geçen yıl Karadeniz’in lif bitkileri (Keten-Kenevir-Isırgan Otu) Çalıştayı düzenlediklerini bildiriyor. Üniversitenin 170 sayfalık kitapçığından çok şey öğrenilebilir. Prof. Ayan “Yaptığımız arazi çalışmalarında gördük ki, 100 yıllardan beri üretimi yapılan keten ve kenevir gibi bitkilerimizin üretimi çok hızlı bir şekilde azalıyor, hatta yok olma noktasına geliyor” diyor. Vezirköprü’nün Aşağı Narlı köyünde en son 120 dönüme ekilmiş. Gümüşhacıköy’de ve Kastamonu’da konu ile ilgili elyaf işleme fabrikaları bundan bir süre önce kapanmış. Sektör sentetik elyaflardan ve polyesterden yorgun düşmüş, daha ekolojik tekstil ürün kompesleri arayışına girmiş; bu yüzden kenevire talep doğmuş. (Kenevir yetiştirilirken hiçbir kimyasala ihtiyaç olmuyor. Yılda en az 630-760 mm yağış alan bölge daha uygun, mısırdan 2-4 hafta önce ekilebiliyor. Ancak mutlaka tarımla ilgili kurumlara başvurulması gerekiyor.)


MESAJ PANOSU

LOZAN Mübadilleri Derneği Başkanı Esat Halil Ergelen’den: 2003 yılından beri Mübadele Anlaşması’nın yıldönümünde bir mübadil beldesinde savaşlarda ve göç yollarında yitirdiklerimizi anmak için denize çiçek atıyoruz. Bu yıl anma etkinliklerinin merkezi 27 Ocak Cumartesi günü Mudanya olacak. 14.00’te Mudanya Mütareke Müzesi önünden denize çiçek atıp 52 mübadil örgütünün imzaladığı ortak bildiri metnini kamuoyu ile paylaşacağız. Prof. Dr. Serhat Güvenç ve Prof. Dr. Barış Özdal’ın katıldığı ‘Günümüz Tartışmaları Işığında Lozan’ başlıklı bir panel düzenlenecek. Akşam da LMV Korosu vereceği konserle iki yakanın ezgilerini Türkçe ve Yunanca olarak seslendirecek.

2001 yılından bu yana verilen Sosyal Demokrasi Vakfı’nın (SODEV), ‘2017 İnsan Hakları, Demokrasi, Barış ve Dayanışma Ödülü 423 km’lik Adalet Yürüyüşü’ne ve akabinde Maltepe Mitingi’ne katılan ‘Adalet Yürüyüşcüleri’ne, diğer ödülün de ‘hakkaniyetten uzak hukuksuz bir şekilde cezaevine konan meslektaşları ve gazeteciler için’ Mart 2017’de Çağlayan Adliyesi’nde başlatılan ve her perşembe tutulan nöbeti temsilen ‘Adalet Nöbetçileri’ne 26 Ocak’ta Şişli Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde verilecek.

MARMARA Grubu Vakfı’nın İstanbul Malta Köşkü’nde yapılan genel kurulunda başkanlığa Dr. Akkan Suver, üyeliklere Ali Rıza Arslan, Cafer Okray, Dr. Fatih Saraçoğlu, Engin Köklüçınar, Nuri Artok, Lale Aytanç Nalbant, Şamil Ayrım ve Yüksel Çengel seçildi.

KADINLARDAN SUÇ DUYURUSU

KANUNİ Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde muayene edilen ve 18 yaş altı gebe olduğu tespit edilen ancak yetkili makamlara bildirilmeyen 115 çocuğun haklarının korunması; suç işleyen kişilerin tespit edilip cezalandırılması; mağdur çocukların ve varsa doğmuş bebeklerin koruma altına alınması için Kadın Partisi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

Yazarın Tüm Yazıları