Aydınlık bir yıldız kaydı

TÜRK aydınlanmasının en önemli isimlerinden, ülke sevgisini ve sorumluluğunu üstlenmiş 85 yıllık bir çınardı... Yarım asırlık çizgisini hiç kırmadı, eğip bükmedi, inandığı gibi yazdı... İnandığı gibi yaşadı.

Devrimci, antiemperyalist, demokratik, eşitlikçi, ilkeli dürüst, cesur, yürekli yurtsever, yaşamı mücadelelerle geçen ama asla ödün vermemiş... Ne düşüncelerinden ne de ideallerinden ödün vermemiş bir yiğit...
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini ve devrimlerini yaşam şekline getirmekle kalmayıp; her türlü zorlama ve işkenceye karşı yılmaz savunucusu...
Aydınlanmanın bilgesi, yol gösterici, bizlere okumayı öğreten ve sevdiren, kutup yıldızımız, nezaketi ile, sanatçı duyarlılığı ile kibar bir kavga adamı... Gazeteci yazar ve düşünür kimliğiyle Türk Basın tarihinin yani sıra demokrasi ve aydınlanma mücadelesine damgasını vuran koca yürekli fikir adamı...
Cumhuriyetin bu ışık saçan dehası önümüzdeki yıllarda da gençlerin yolunu aydınlatacak, takipçilerine yaşantısı ile örnek olmaya devam edecek... KİM Mİ?
Kendi penceresinden sevgi ile inançla baktı bizlere...
Bin bir çeşit renkli mis gibi çiçeklerle bezenmiş ‘Pencere’sinden yol gösterdi bizlere? en ihtiyacımız olduğu anda, en yalnız kaldık dediğimiz anda...
Mütevazı adamın ‘Pencere’si topluma baktı... Topluma aktı...
Mütevazı adamın ‘Pencere’si akıllara baktı... Akıllara aktı...
Mütevazı adamın ‘Pencere’si gönüllere, yüreklere baktı... Yüreklere, gönüllere aktı...
Kim mi bu mütevazı adam...
Kim mi bu Pencere açan adam...
Galiba sadece bir İlhan Selçuk’tu.
Artık aramızda olmayacak ama ne inançla gururla onurla bezenmiş kendi ‘pencere’si kapanacak, nede bizlere yol göstererek açtırdığı aydınlık kendi ‘pencere’lerimiz kapanır.
Sonsuz saygılarımızla pencerelerimizden sevgiyle uğurluyoruz; bugün Hacıbektaş’ta..
Beşer BAYDAR-18. Dönem Ankara Milletvekili
Sahra BAYDAR-Ankara İl Genel Meclis Üyesi

Kot işçileri hak eyleminde


KOTLARI ağartmak için kullanılan kumlama yöntemi nedeniyle tedavisi mümkün olmayan silikozis hastalığına yakalanan kot işçileri, hakları için TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerin yetkilileri ve milletvekilleri ile görüşmek üzere için Abdi İpekçi Parkı’nda çadır kurdular. Kot Kumlama İşçileri Dayanışma Komitesi Sözcüsü Prof.Dr. Zeki Kılıçarslan, “Türkiye’nin, tekstil sektöründe ölümcül ‘sikilozis’ hastalığı görülen ilk ülke, tespit edilen silikozis hastası sayısının 600’e yaklaştı. Bugüne kadar yaklaşık 10 bin işçinin bu sektörde çalıştığı düşünüldüğünde, henüz teşhis konmamış 5 bine yakın işçinin de silikozis hastalığına yakalanmış olduğunu tahmin ediyoruz” diyor ve isteklerini şöyle dile getiriyor: “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, sigortası olup olmadığına bakmaksızın tüm silikozis hastalarının, hastalıkları oranında sosyal güvenlik haklarından yararlanmalarını sağlamalıdır. İşçilerin geriye dönük haklarını alabilmeleri için özel bir komisyon kurulmalı. Kot kumlamada çalışanların göğüs hastalıkları hastanelerinde tedavileri sağlanmalı. Silikanın, havada solunacak şekilde serbest kullanımı, yalnızca kot kumlama işinde değil, tüm sektörlerde yasaklanmalı.”

Dikkat sınav var

MALUM haziranda, çocuklarımızın geleceğini direkt etkileyen sınavlar oldu.
Buradan Milli Eğitim Bakanı’mıza, Vali’mize, Emniyet Müdürü’müze ve diğer tüm yetkililere seslenmek istiyorum. Malum bu hafta yine LYS, ayrıca 10-11 Temmuzda KPSS var. Bundan sonraki yıllarda da bu sınavlar devam edecek. Gençlerimiz için hayati önem taşıyan bu günlerde, polis teşkilatındaki izinler kaldırılsa, tüm polisler özellikle okullar civarında olmak üzere yollarda görev yapsa, gereksiz korna çalarak dikkat dağıtıp gençlerimizin geleceğiyle oynayan saygısızları cezalandırsalar olmaz mı? Ayrıca bu sınavların sürekli olarak ve daha etkin bir şekilde tüm halkımıza duyurulmasının (bil boardlara afişler, kahvehanelere ilanlar, yollara asılacak pankartlar, el ilanları vs dahil) ve onlardan bu günlerde özellikle duyarlı davranmalarını istemenin yararlı olacağını düşünüyorum. M.Y.
Yazarın Tüm Yazıları