Aydın’dan Nâzım geçti

“Ölümsüz” şair Nâzım’ın ölümünün 47’nci yılında Aytepe Amfi Tiyatrosu’nu doldurmuştu Aydınlılar.. Başı dik Türk şairi için Belediye Başkanı Özlem Çercioğlu, anlamlı bir etkinlik düzenlemişti. Özdemir İnce, Ataol Behramoğlu ve de Kemal Anadol, ömrü hapis ve yasaklarla geçen ve “vatan” diyerek “yanan” Nâzım Hikmet için o kadar güzel şeyler anlatıp şiirler okudular ki, insanın aklı gelip gitti neredeyse. Onları heyecanlandıran da televizyoncu/mederatör İdris Akyüz ile Atilla Dağıstanlı oldu.
CHP İzmir Milletvekili Kemal Anadol “Türkiye’nin yüzakı Nâzım’ın ölümsüzlüğünü Aydın’da ilan ediyoruz” dedi...
Nâzım, yasaklıydı uzun yıllar, vatan diyerek yandı.
Özdemir İnce, “Nâzım Sovyetler’de sürgün olarak yaşamadı,edebi hayata müdahale etti, genç şairlere sahip çıktı.
Değerini ancak yeni yüzyıla girdikten sonra anlayabildik.
“Akrep gibisin, serçe gibisin... kardeşim... kabahatin çoğu sende kardeşim.”
Ellerinde Türk bayraklarıyla gelenlerin gözleri nemleniyor.
Sahneye korsan çıkan Atilla Dağıstanlı ”Aydınlılar neler oluyor, biliyor musunuz?” diye sesleniyor:
“Sayın Başkan, sizden hepimiz sorumluyuz. Aydınlılar, bu başkanın farkına varınız.”
Özdemir İnce bir gerçeği vurguluyor:
“Nâzım uzun yıllar hapis yatmasına rağmen hiçbir zaman ülkesine ve halkına düşman olmadı. Türkiye Cumhuriyeti aleyhine hiçbir zaman konuşmadı; her zaman sevdi.”
ÖZLEM ÇERCİOĞLU
Belediye Başkanı Özlem Çercioğlu, 2007’de önseçimle ikinci kez parlamentoya seçildikten sonra son yerel seçimlerde Deniz Baykal “Git aday ol, 32 yıldır muhalefetin elinde olan Aydın’ı al” demiş.
O da almış...
“Milletvekilliği mi, Belediye Başkanlığı mı?”
“Tabii Belediye Başkanlığı” diyor. İddiasını bir sloganla  ortayakoymuş:
“Rantçı değil, halkçı belediye.”
Başkanın konuğu da Aylin Kotil’di. Anaokul işletmeciliği yapan Kotil ile Çercioğlu’nun projeleri çok örtüşüyor.
Hep tanıtmasa da bazı çevrelerde çalışmaları yeni yeni hissedilmeye başlanan ‘Aydın Belediyesi Hizmet Ağı’nı (AYBA) tanıttı bize Çercioğlu. 55 bin haneden 35 bini taranmış; muhtaç yaşlılara bakım, onları üretici yapmak... Bütün bunları Şükrü Küçükşahin anlatacak sizlere...

Önder Sav omuzlarda

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Trakya gezisine başlamadan önce Ankara’dan geldiği Atatürk Havaalimanı’ndaki gözler Gürsel Tekin’in üzerindeydi. Kılıçdaroğlu, Önder Sav Hakkı Süha Okay’ı karşılayanlar arasında Tekin de yer aldı. Ancak Çorlu’ya hareket sırasında Tekin parti otobüsüne binemedi. Çünkü otobüse binenler belirlenen listeye göre içeri alındılar. İsminin olmadığını görünce Gürsel Tekin, il başkanlığı aracıyla şehre döndü.
39 ilçeden 33 ilçe başkanının, yeniden il başkanı olmasına karşı olduklarını açıklamasının Tekin’in moralini bozduğu, kendi yakınlarınca gazetecilere söylendi.
Çorlu’ya giderken Kınalıköprü’de büyük bir konvoyla karşılanan Kılıçdaroğlu, CHP’nin ağırlıklı oy aldığı Trakya gezisinin ilk gününde hayli moralliydi; Çorlu ve Saray epeyce kalabalıktı; işçi ve köylü kesimi ağırlıklıydı. Aralarında deri ve işkolunda işsiz kalanlar tepkiliydi iktidara karşı... Kılıçdaroğlu’nun konuşması kısa ancak vurucuydu. Başında “Barış içinde yaşacağız” dedi; ülkede aç insanların olduğunu, göç alan Çorlu’da da durumun aynı olduğunu vurguladı. ”Recep Bey’in tuzu kuru... Ama halkın dertlerinden haberi yok. Recep Bey’i sandıkta al aşağı edeceğiz” derken, en büyük alkışı alıyordu.
Kılıçdaroğlu’nun bir vurgulaması da, Trakya topraklarının kredi alan ancak bunları karşılayamayan çiftçinin icra kapılarına düştüğünü, sonuçta topraklarının yabancı bankaların eline geçmeye başladığını bildirdi.
Geçen yıl 54 kuruş olan buğday taban fiyatının 55 kuruşa çıktığını, ancak maliyetin 62 kuruş olduğunu belirtirken “Peki artan 1 kuruş ile köylü nasıl geçinecek” diye sordu. Halkın AKP’den hesap soracağını söyledi.
Saray’daki konuşmasından sonra Kılıçdaroğlu, belediye başkanı Nazmi Çoban’ı ziyareti için binaya girdiğinde Önder Sav, biraz geride kalmıştı. Ancak binanın önüne geldiğinde bir grup partili bir anda omuzlara alındı. Sav, bu durum karşısında şaşkına dönerken aynı grubun “Partinin önünü açan adam” diye tezahürat yaptı. Daha sonra bu durumu kendisine “Sizi de omuzlara çıkardılar” diye söylediğimizde bu konuya hiç değinmedi ve “Benim hakkımda bir tek siz eleştiri yapabilirsiniz” diyerek yanıttan kaçındı.
Geceyi Tekirdağ’da geçiren Kılıçdaroğlu, Edirne’nin Keşan, Uzunköprü ilçelerini gezecek, yarın Çanakkale’de olacak. Edirne ve Kırklareli’ye daha sonraki programlarda yer verilecek.

Şehitleri unuttuk

İSKENDERUN’da şehit olan askerlerimiz, Gazze’ye malzeme götürürken İsrail tarafından durdurulan gemilerde yaralananlar, ölenler kadar değerli değil midir? Bizim 20 yaşında ellerinde silah vatan bekleyen kınalı kuzularımız.
Onlar sınır boylarında, Tunceli Nizamiye’de, Şırnak Silopi’de, Hakkari Şemdinli’de, Siirt Pervari’de ve İskenderun’dan PKK’nın kahpe saldırılarıyla şehit oldular. Omuz başlarında çarpışanlar gazi oldu, hastanelerde tedavi görüyor. 30 günde bu ülke topraklarını koruyan 27 askerimiz şehit düştü. 40 askerimiz yaralandı. Özel uçaklar, gemiler de kaldırılmadı onlar için... Havalimanlarında hükümetin en yüksek temsilcileri de karşılamadı. Ne cenazleri ne yaralıları...
Başbakan ya da Yardımcısı veya TBMM Başkanı, onların ailelerine geçmiş olsun diye gidemez miydi?
Yazık.... Benliğimizi kaybeden bir toplum olduk.
O. APAYDIN