Avrupa çatlıyor mu

TÜRK Araştırmalar Merkezi, Türkiye ile Almanya arasında siyasal ve ekonomik araştırmalarıyla köprü görevini yapan bir sivil toplum örgütü... Avrupa’daki Türklerle ilgili birçok gelişme bu araştırmaların sonuçlarından öğreniliyor.

Merkezin Başkanı Prof. Faruk Şen; hafta sonu Türk Alman Dostluk Federasyonu’nun ‘dayanışma’ ödülünü aldı. Şen, Fransa’daki referandumdan önce Die Wielt gazetesindeki yazısında ‘Avrupa’dan Türkiye’ye karşı negatif rüzgarlar estiğini’ yazmıştı.

Prof. Faruk Şen’le, Almanya’yı da gayet olumsuz etkileyen Fransa’daki referandumdan sonra Türkiye-Avrupa ilişkilerinin geleceğini konuşuyoruz:

Avrupa çatlıyor mu?

- Avrupa Birliği’nde Fransa’daki ‘hayır’dan sonra Hollanda’daki referandumdan da ‘hayır’ çıkacağından hareketle gelişmeler o yöne doğru gidiyor. İngiltere ve Polonya’nın AB’ye bakışını büyük ölçüde değiştiriyor. Bugüne kadar yalnız 9 ülke tarafından kabul edilen AB Anayasası, beklendiği gibi Kasım 2006’da katiyetle uygulamaya konulamayacak bu durumda. Avrupa yeni bir tartışmanın içine giriyor. Özellikle ekonomik açıdan güç durumda olan Almanya ve Fransa, AB’ye ödeyeceği paraları da azaltmak için büyük bir savaş veriyor. (82 milyonluk Almanya, 55 milyonluk Fransa, AB bütçesinin %40’ını karşılıyorlar.)

Türkiye’ye yansıması ne olabilir?

- Bu kargaşa tablosunda fatura Türkiye’ye çıkarılıyor. Türkiye ile 3 Ekim’de başlayacak görüşmeler beklendiği gibi 5-6 yılda sonuçlanmayacak ve Türkiye’nin 1 Ocak 2014’te üyeliği artık çok güç olacak... 18 Eylül’de Hıristiyan Demokratlar (CDU), Almanya’daki seçimleri rahatlıkla kazanacak. Dolayısıyla 18 Eylül’e kadar da Türkiye, Alman seçimlerinde gündemde olacak.

AB üyeliği güçleşiyor mu?

- 600 bin Türk kökenli Alman’ın oyu bu seçimlerde hiçbir şey ifade etmeyecek. 61 milyon seçmeni olan Almanya’da dış politika, seçimlerde önemli bir yer tutacak, Hıristiyan Demokratlar dış politikada Türkiye’nin üyeliğini büyük ölçüde gündeme getirecekler. Bu açıdan Türkiye’nin AB üyeliği tabii güçleşiyor. Nitekim dün Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Martin Schulz, bu gelişmeler çerçevesinde Türkiye’nin tam üyeliğini ve görüşmeleri tekrar tartışmaya açmamız gerektiğini belirterek, ilk olumsuz sinyali verdi. Önümüzdeki günlerde Türkiye’nin önüne ‘imtiyazlı ortaklık’ statüsü gayet açık bir şekilde konacak... Fransa ve Almanya’nın beraber hazırlayacağı bu konsept, Türkiye tarafından kabul edilmesi için tartışmaya açılacak. Türkiye’ye bu konuda önümüzdeki günlerde ciddi baskılar artacak.

Türkiye, dönüşe hazırlıklı olmalı

Türklerin dönüşü hızlanır mı?

- Almanya’daki aktif Türk nüfusunun %31’i işsiz durumda. 216 bin Türk işsizlik parası ile yaşıyor. Bir ailenin 4 kişiden oluştuğundan hareket edersek 860 binin üzerinde Türk, yaklaşık 1000 Euro ile geçinmek zorunda kalıyor. Bunun yanı sıra Almanya’da 230 bin Türk de emekli statüsünde. Emekli maaşı 550 Euro civarında; bunları da iki kişilik haneden sayarsak 460 bin Türk çok az bir gelirle yaşıyor demek... Böylece Türklerin %30’u fakirlik sınırının altında; %35’lik bir grup da her geçen gün daha da fakirlik sınırına yaklaşıyor. Türklerin artık eski güçlü durumları ortadan kalkıyor. Bizim araştırmalarımıza göre, yavaş yavaş geri dönüş eğilimi ağır basıyor Türklerde... İşsizlik faktöründen dolayı Almanya’dan dönecekler için Türkiye şimdiden uyum konusunda hazırlıklar yapmalıdır.

‘Doldurma sandık’

‘CHP’nin kongre takvimi başladı... Türkiye, içerde kaçak Kuran kursları, dışarda AB Anayasası tartışmaları ile meşgulken, CHP örgütü yine ‘naylon’ üye, naylon delege ve kaçak mahalle kongreleriyle uğraşıyor.

28 Mayıs’ta delege seçimleri ile başlayan kongre süreci 2 Ekim 2005’te il kongrelerinin tamamlanmasıyla sürecek. Ekim sonunda yapılacak Kurultay’da belirlenecek yönetimle 2007 seçimlerine gidilecek.

İstanbul’da birçok naylon üyeye karşı itirazlar yapıldı, ama itiraz eden mercii Genel Merkez tarafından atanan yönetimler olduğu için bir sonuç alınamadı ve delege seçimleri naylon üyelerle başladı.

Üye listelerini askıya çıkartamayan ilçeler ise delege seçimi bile yapmadılar. Seçimlerin hangi tarihte, nerede ve saat kaçta yapılacağı gizlendi, ‘seçim yapılmış’ gibi sonuçlar ilan edildi.

Maltepe İlçe Başkanı İbrahim Arslan bir süre önce görevden alındı, itirazlar yapıldı. Ancak hukuksuzluklar aşılamadı. Üye listeleri askıya çıkartılmadı, birçok naylon üye yazıldı. Seçimlerin nerede yapılacağı ilan edilmedi. Eski üyeler, topluca ilçe merkezine giderek yaptıkları baskı sonucu seçimlerin nerede ve saat kaçta yapılacağını öğrenebildiler.

Maltepe’nin Altıntepe mahallesinin 42 delegesi var; burada delege seçimi 10.00’da başlayacak, üyeler 09.45’de sandığa gidiyorlar. Sandığın başında oy kullanan kimse yok ama sözde 80 kişi oy kullanmış. Bu duruma itiraz ediyorlar, sandık görevlileri ‘Seçim 10.00’da başlayacaktı ama biz 08.30’da başlattık’ diyorlar. Oysa seçim başlamadan hazirun cetvelinin imzaya açılması, 1’e 3 çoğunluk sağlandığında seçime gidilmesi lazım. Üye 436, sandıkta ise hazır 80 oy var.

Eski İlçe Başkanı Arslan, görevden alındığında (4.3.2005) ilçenin üye defterini seçim kuruluna onaylatıyor. Altınptepe mahallesinde o sırada 193 oy var. Delege seçiminde ortaya 346 üyelik bir liste çıkıyor. Daha üç ay dolmadan 153 üye ilave edilmiş... Bu 153 üyenin büyük bir kısmının belirtilen adreslerde oturmadıkları muhtarlık kayıtlarından belgeleniyor.

Ümraniye’de durum Maltepe’den de vahim.. Üye listeleri askıya çıkartılmadı, seçimlerin nerede, ne zaman yapılacağı duyurulmadı, yapılmış gibi tutanaklar tutulduğu tespit edildi. Ümraniye Ihlamurkuyu mahallesinde, İl Başkanı Şinasi Öktem’e ait ‘Forsa Kağıtçılık’ firmasında yapılacağı ilan edilen seçimde delegeler sandık bulamıyorlar.

Ne yazık ki, bu yöntemlerle seçilen naylon delegeler bu yolla daha kimleri kimleri seçmez ki?

Mehmet BÖLÜK

CHP İstanbul Eski İl Başkanı’


GÜNÜN SÖZÜ

Şans diye bir şey yoktur, bize tümüyle raslantı gibi görünen şeyler, kaderin en derinliklerindeki kaynaktan fışkırırlar.’

(Friedrich Schiller)
Yazarın Tüm Yazıları