AŞTİ’deki şehir eşkiyaları

BEN Gazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünü okumaktayım. Dün sabah saat 07.00 civarında İstanbul’dan Ankara’ya geldim.

Otobüsten indiğimde yanıma kısa boylu, esmer bir kişi yaklaştı. Elimdeki çantalardan bir tanesine uzanarak "Buyurun taksi var sizi oraya götüreyim" dedi. Ben de zaten çıkışta taksiye bineceğim ve elimdeki çantaların ağırlığı için o kişinin yardımcı olması açıkcası biraz işime geldi. Ben de o kişiyle beraber taksiye doğru gittim. Taksiye binerken taksinin üstündeki tanıtıcı taksi levhasının olmadığı gözüme ilişti. Açıkcası arabanın sarı renk olduğunu görünce pek önemsemedim. Araba hareket etmeye başlamıştı. Keçiören’e gideceğimi söyledim. Bir anda gözüme taksimetrenin olmadığı ilişti. "Beyefendi bu ticari taksi değil mi" diye sordum. Onun bana cevabı ise "Ben sizi taksi durağındaki taksilerden daha ucuza götüreceğim" diyerek ekledi:

"Normal taksi ile giderseniz çok yazar. Ama ben sizi 20 YTL ye gideceğiniz yere götüreceğim."

Araba hareket halinde geliştiği için açıkcası biraz korkarak, bu taksiyle bir nevi çaresiz şekilde yola devam ettim. Varacağımız noktaya geldik. Normalde beni oraya 20 YTL’ye götüreceğini söylemişti. Ücretini alması için üzerimde bozuk para olmadığı için 50 YTL takdim ettim. Ben ondan 30 YTL para üzeri beklerken, 5 YTL verdiğimi söylerek benden 15 YTL daha istedi. Ben "Hayır kardeşim ben sana 50 YTL verdim" desem de beni tehdit etmeye (kardeşim sen canına mı susadın, fazla konuşma lan parayı ver, vs...) başladı. Korkarak 15 YTL daha verip arabadan indim. İndikten sonra arabanın plakasını aldım. 06 LVB 13 ve bir gün sonra yani bugün AŞTİ’ye gittim ve ordaki BUGSAŞ güvenliklerine durumumu, mağduriyetimi söyledim. Onların cevabı "Kardeşim biz burada yıllardır onlarla uğraşıyoruz ama başa çıkamadık. Yapacak bir şeyimiz yok... Polise git, zabıtaya git" deyip beni başlarından savdılar.

Ben de böyle bir mağduriyetimi size anlatmak istedim. sizin vasıtanızla benim gibi yolculuk yapan diğer vatandaşların aynı mağduriyeti yaşamamaları, yaşasalar da muhatap bulamayacaklarını bilsinler.

Hakan ÇOLAK

SPK’da uzman yardımcılığı sınavı iptal edilmelidir

"4 Şubatta SPK’da uzman yardımcılığı sınavının sözlüsü vardı. Biz de yazılıyı kazanan adaylar olarak oradaydık. İlk gün öğlen arası duyduğumuz bir haber bizi şok etti.

Orada bize söylenenleren göre sınav sabahı sınav komisyonunda bulunan bir daire başkanı (adı Ahmet Ozansoy imiş) sözlü sınavının sabahı komisyon üyeliğinden çıkartılmış. İçeride uzman olarak bulunan arkadaşlarımızdan aldığımız bilgiye göre Maliye Müfettişliği’nden gelen bu kişi, SPK Başkanı Turan Erol’un torpil isteğini reddetmiş. Turan Erol’un elindeki listede adı olanların kazandırılmasına razı olmamış ve bunu önceden söylemiş. Bunun üzerine apar topar hem görevden alınmış, hem de sınav komisyonu üyeliğinden çıkartılmış. Neticede Atatürkçü gençler olarak bizler sınavı kaybettik.

Bizler gece gündüz demeden çalışarak sınava hazırlandık ve yazılı aşamasını da geçtik. Sözlü de Turan Erol da vardı. Aslında komisyon üyesi olmadığı halde sözlü sınava girerek komisyon üyelerine baskı yapmak suretiyle istediği kişileri aldıran bu kişi, istemediği adaylara en saçma sapan soruları soruyor. Zaten konuşması problemli ve ne dediği de anlaşılmıyor. Buna rağmen benim ve diğer bir arkadaşımın sözlü sınavı iyi geçti. Ancak yine de Turan Erol’un torpil listesine giremediğimiz için elendik.

Burada çok somut bir olay var. Sınav sabahı sınav komisyonunda bulunan bir üye alel acele komisyondan çıkartılıyor. Zaten bu, Turan Erol’un ilk skandalı da değilmiş. Daha önceden de yazılı sınavda bazı öğrencilere soruların cevaplarını yazdırdığı için soruşturma geçirmiş. Biz sınavı kaybettik, tamam. Ancak bu kişilerin yanına kar mı kalmalı bu yaptıkları?

Şubat atamaları tam bir fiyasko

CUMHURİYET
Üniversitesi ilköğretim matematik öğretmenliği mezunu bir öğretmen adayıyım. çoğu arkadadaşım gibi KPSS’ye girip başarılı olmama rağmen hala mağdur durumdayım.

Büyük umutlarla beklediğimiz şubat ataması da tam bir fiyasko ile sonuçlandı. Biz öğretmen adayları hayatımızı bu atamaya bağlayıp, bunun sonucuna göre plan yapmaktayız. Gencecik mezun arkadaşlarımızın çoğu evlere kapanıp kalmış ve bu sinir harbinden dolayı mahvolmuş durumda.

Ne yazıktır ki bütün haber bültenleri türban konusu ile meşgul... Ancak bu ülkede türban konusu ile örtülen çok daha önemli sorunlar var. Gerçekten çok ciddi olan bu durumun kimse farkında bile değil.

Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün gelecek nesili ellerimize bıraktığı biz öğretmenlerin durumu kesinlikle bu olmamalı.

Sizden isteğim lütfen bizim sesimize kulak verin ve gündeme taşıyın. Demet DALYAN

Biliyor musunuz

İSMAİL Cem’in ölümünün 1. yılında Çankaya Belediyesi tarafından Oran’daki bir parka yarın (cuma) saat 11.00’de adının verilmesi üzerine yapılacak törene CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Cem’in aileleri ve sevenlerinin katılacağını (Yer; TRT Kavşağı,/Oran, Çankaya)... ATATÜRKÇÜ Düşünce Derneği Batıkent Şubesi’nin ’Batıkent Klasik Türk Müziği Topluluğu’nun (Şef; Erdoğan Tozoğlu) tanışma konseri cuma günü 19.30’da; Batıkent’deki ADD Ahmet Taner Kışlalı Kültür Merkezi’nde (256 66 65)...
Yazarın Tüm Yazıları