AKP'nin iktidara gelmesi karşısında okurlarımızdan ilginç değerlendirmeler geliyor.
HELVALI KUTLAMA İstanbul'dan H.K. adlı hanım okurumuz, kamu kurum ve kuruluşlarında uygulanan türban yasağının sorun olmaktan çıktığını, İmam Hatip Liseleri'nde de yasağın uygulandığını ancak bazı okullarda son günlerde kız öğrencilere türban takması için baskı yapıldığını anlatıyor.
H.K. şöyle yazıyor:
‘‘Ne imam, ne de hatip olamadıklarına göre kız öğrenciler niye bu okullara alınıyor? Amaç bir meslek sahibi olmak ötesinde 'arka bahçe'nin bir mensubu olmaktır. Yani amaç siyasidir. Nitekim 6 Kasım tarihli bir dinci gazetede şu haber yer almıştır:
‘İstanbul'daki İHL öğrencileri seçim sonuçlarını helva yiyerek kutladı. Öğrencilerin taşıdıkları pankartlarda 'Bizi gömmek isteyenler sandığa gömüldü' ifadesi dikkat çekti.' Bu haber bile İHL öğrencilerinin nasıl politize olduğunu göstermektedir. Umarım Erdoğan bunu iyi değerlendirir.’’
AKLINIZDAN GEÇİRMEYİN Ankara’dan Serhan Akpınar da, askerlerin seçimi etkileyecek bir davranış sergilemediğini, sonuçları da aynı olgunlukla karşıladıklarını belirterek ‘‘Ancak...’’ diyor:
‘‘Çevremde bazı AKP'liler askerlerin, AKP iktidarının icraatları karşısında sessiz kalacağını ve istedikleri düzenlemeleri gerçekleştireceklerini, önce halkı ekonomik yönden rahatlatacaklarını, sonra da kendi amaçları doğrultusunda yasal tüm değişiklikleri yapacaklarını söylemektedirler. Ben ise onlara dilim döndüğünce, askerin sabrını ve olgunluğunu yanlış yorumlamamaları gerektiğini, askerin devletin laik yapısını korumak amacından uzaklaşmasının mümkün olmayacağını, son 40 yılın bunun örnekleriyle dolu olduğunu söyleyerek ‘Askerin sabrını yanlış yorumlamayın. Dürüst olun, vatandaşa iş ve aş verin. Cumhuriyetin temel değerleriyle oynamayı aklınızdan bile geçirmeyin' dedim. Doğru mu söyledim?’’
ERDOĞAN’IN ACULLÜĞÜ İSTANBUL'dan Yaman Öztürkel ise telefonda şöyle konuşuyor:
‘‘Tayyip Bey'in acullüğünü gördük; az kalsın 'Belçika Modeli' ile Yunanlılar'ın kucağına düşüyordu. Yunan TV'sine verdiği demeçten hemen sonra Yunanistan'a niye davet edildiğini fark etmedi mi? Dışişleri Bakanlığı'nın açıklaması kendisine ders olmuştur. Bu iş belediyeye ağaç-çiçek ithal etmeye, İSKİ kazısı yaptırmaya ve İstanbul'a mimari hatalarla dolu üst geçit yaptırmaya benzemez. Türkiye Cumhuriyeti'nin milli devlet politikasının ne olduğunu, Kur'an-ı Kerim kadar öğrenmelidir.
Hatırlanırsa Erdoğan belediye başkanı olduktan sonra ilk yurtdışı gezisini İran'a yapmıştı. O gün İran'ı seviyordu, bugün ise Amerika'yı! Baksanıza Cumhurbaşkanı'ndan sonra hemen ABD Elçisi ile görüşmesi hayırlara vesile olur!
Neyse ki, TSK ve Dışişleri'nin uyarısı üzerine ilk gezisini KKTC'ye dönüştürmek zorunda kaldı. Duymak isterdik ki, Denktaş'a da bir geçmiş olsun telgraf çeksin. Umarım ziyaretinde Denktaş ve KTTC yöneticilerinden çok dersler alacaktır.’’
Görüyorsunuz, insan ‘değiştim’ demekle hemen değişmiyor.
Demirel yüzünden DYP’nin oyu düştü
MARMARA Üniversitesi'nen Doç. O.Ö. kızgınlık içinde arıyor.
‘‘Ben 6 aydan beri Tansu Çiller'i tutmaya başladım ve kendisine oy verdim.
Hüsamettin Cindoruk, DYP'nin anketlerdeki oyunun düşük olması üzerine Demirel'le birlikte kampanyaya katılıp partinin oyunu 3 puan daha arttırdıklarını öne sürüyor. Lütfen doğrular konuşulsun.
Aslında Demirel ve Cindoruk'un isimleri, DYP'ye 5 puan kaybettirmiştir.
Kocaeli, İzmir, Sıvas ve Kayseri'de DYP'nin oylarına bir bakın. Demirel'in yolladığı adaylar tümü %50 düşük oy almışlardır.
Bugün DYP'ye oy vermeyenlerin pişmanlık içinde olduklarını görüyorum.
Erdoğan'a verilen desteğin onda biri Çiller'e verilmeyerek Türkiye'ye haksızlık yapılmıştır. Hepinize yazıklar olsun.’’
Biliyor musunuz?
SEÇİM sonuçları üzerinde yapılan araştırmada bağımsız aday olmaları halinde Mesut Yılmaz'ın Rize'den, Tansu Çiller'in Muğla'dan ve Devlet Bahçeli'nin de Osmaniye'den seçilebilecek oyu sağladıklarını...
MHP Nevşehir milletvekillerinin devekuşu kredileri konusunda kimlere aracı olduklarını, 2.5 trilyonun ne olduğunun sorgulandığını...
AKP'den Yozgat Milletvekili seçilen eski Belediye Başkanı Mehmet Erdemir'in belediyedeki yolsuzluklarla ilgili olarak önceki gün Yozgat'a gelen iki Başbakanlık müfettişine ifade verdiğini...
Biliyor musunuz?
ABD’deki altılı ganyan skandalı
PİYASAYA yarın çıkacak ‘Yarışçı’ isimli at yarışı dergisinde ABD'de bir altılı ganyan skandalını yazan yarış yazarı Süha Ülgen bize ilginç şeyler anlatıyor:
26 Ekim günü Chicago'da yapılan 19. Breeders Cup World Championship at yarışlarındaki skandal, dünya yarışçılık kamuoyu tarafından uzun süre konuşulacak gibi görünüyor. Yarışlarda altılı ganyan 6 misli bilet ile bir kişi tarafından tutturuluyor. Tam 3.1 milyon dolar kazanan biletin sahte olduğu ise, FBI ve New YorkPolisi'nin de dahil olduğu bir soruşturma ağının elde ettiği bulgular ile kanıtlanıyor. Para ödenmeden sorumlular yakalanıyor.
ABD'de at yarışı müşterek bahisi özel şirketler tarafından oynatılıyor. Totalizör adı verilen müşterek bahis sistemini Amtote, Unıted Tote ve Autotote isimli firmalar üretiyor. Sahteciliği yapan iki kişiden biri, Autotote firmasının çalışanı... Arkadaşı ile birlikte bilgisayara girerek yazılımlarda yaptıkları değişiklikle kazanç elde ediyorlar.
Türkiye Jokey Kulübü'nün müşterek bahis oynattığı totalizör sistem de Autotote firmasına ait. Peki TJK, Autotote firmasının totalizör sistemini denetleyecek, müşterek bahis şebeke ağının altyapısını oluşturan telekominikasyon sistemlerinin güvenirliğini araştıracak bir çalışma yapmış mıdır?
Ceza gerek
BUNLAR (FB, GS) neyi bölüşemiyorlar anlamıyorum, alt tarafı spor karşılaşması ama gelenlerin ve kavga edenlerin çoğunun spordan uzak, alkol ve sigara kullanan kişiler olduğu muhakkak... Ne yazık ki siyasi sokak kavgalarının yerini spor kavgaları aldı.
Bunu önlemenin de bir yolu var; üç İstanbul takımına da 1 yıl hak mahrumiyeti verilmesi. Akılları belki başlarına gelir.