Terfilerde standart bekleme süresi yerine performans esas alınıyor; 17-20 yılda orgeneral olunabilecek
‘ANKARA'da geçen hafta perşembe ve cuma günleri ODTÜ'de ‘‘Kamu Kalite Sempozyumu’’ vardı; çeşitli kamu kurumlarından gelen personel ilginç konuşmalar dinledi. Ama en önemlisi Genelkurmay Personel Başkanı Korgeneral Hasan Iğsız, 'TSK'da İnsan Kaynakları' konusunda ayrıntılı açıklamalarda bulunmuş.
Sempozyumu izleyen bir bürokrat okurumuza göre, Korgeneral Iğsız, klasik personel yönetimini terk ederek 'insan kaynakları yönetimi' modeline geçildiğini, bu konudaki altyapının tamamlanmakta olduğunu anlatmış; değişim ve gelecek adına bazı ilginç saptamalarda bulunmuş. Bunlar şöyleymiş:
- Değişim yaparken dirençle karşılaşıyoruz. Bunları aşmanın yollarını arıyoruz ve buluyoruz.
- Askere alma tamamıyla bilgisayarlar üzerinden yapılacaktır. İlk uygulama başlamıştır.
- Rütbeler arası geçiş, yapılan düzenleme çalışmalarından sonra artık performans kriterleri esasına göre ve bilgisayar ortamında, mümkün olan en nesnel kriterler esas alınarak yapılacaktır. Terfilerde artık standart bekleme sürelerine son verilerek kişinin performansı dikkate alınacaktır. Bu da gösteriyor ki, 17-20 yılda orgenaral rütbesine ulaşmak ve 47-50 yaşları arasında Genelkurmay Başkanlığı makamına gelmek imkánı doğacaktır.
Askerler, AB'ye kendilerini çoktan hazırlamışlar... Örtülü bir şekilde 'bürokratik oligarşi'den yakınan siyasetçilerin, paşanın bu sunumunu iyice okuyarak dersler çıkarmaları gerekmiyor mu?
Benim dedem ‘yobaz’ değil ‘aydın’ hocadır
ANKARA'dan okurunuz Meral Türkmen'in yazdığı ‘‘Atatürk artık yok, 'hoca' mı var Sayın Arınç’’ (14.6.2003) yazının bir bölümünü şiddetle kınıyorum. Cumhuriyetimizin 75. yılı münasebetiyle ünlü tarihçimiz Sayın Cemal Kutay'ın yazdığı ‘‘Kurtuluşun Kuvvacı Din Adamları’’ isimli kitabı Meral Türkmen'in okumasını öneririm.
Bu kitabın 271. sayfasında tarihçimiz der ki; ‘‘Beldesini Mustafa Kemal'in safhına veren ilk din adamı Amasya Müftüsü Hacı Tevfik Efendi'dir.’’
Meral Hanım'ın cami hocası diye nitelendirip bir kalemde sildiği bu zat, Amasya eşrafını arkasına alarak, Amasya il sınırında sevgili Atamızı karşılayıp ‘‘Paşam... Bütün Amasya emrinizdedir... Gazanız mübarek olsun’’ demiştir.
Atatürk yanında bulunan Binbaşı Hüsrev Bey'e ‘‘Hüsrev, Müftü Efendi neler söylüyor, kulaklarıma inanamıyorum’’ demiştir.
Yine bu tarih kitabında olayın geçtiği günlerde İstanbul'a dönmesi için Sadrazam'dan telgraf alan Atatürk şöyle demiştir:
‘‘Buna en güzel cevabı Hacı Tevfik Efendi verdi.’’
Genç kuşaklara yanlış ve kışkırtıcı bilgi verilmemesi adına; medrese tahsili yapmış, aydın din adamı müftü Hacı Tevfik Efendi, Zile isyanını da bastırmadaki başarısı nedeniyle devlet tarafından İstiklal Madalyası ile taltif edilmiştir. Hacı Tevfik Efendi'yi, sıradan ve yobaz din adamları ve hatta yüz karası Menemen olayı seviyesine indirgemesini, Meral Türkmen Hanım'ın tarihsel bilgiden yoksun olmasına bağlıyorum.
Ayşe Sıttıka TÜREM- Y. Ziraat Müh.-Merhum Amasya Müftüsü Hacı Tevfik Efendi'nin torunu.
Zeki bir psikopat herkesi kandırabilir
ONA ‘‘Bakırköy'ün Mevlana'sı’’ derlerdi. Yolsuzlukların, usulsüzlüklerin peşine düşer; davalar açar; çözümsüz kalan sorunlar karşısında da Cumhurbaşkanlığı'ndan yardım isterdi. Bu yolla peşine düştüğü soygunlar karşısında Hazine'nin trilyonlarını kurtarmıştı. Bakırköy'de siyasetçilerin 'rant kavgası'na çomak soktuğu için kendisinden rahatsız olan çevrelerce adı 'Bakırköy'ün hırçın adamı'na çıkarılmıştı. Tıkanan sisteme, inançsız politikanın yarattığı karamsızlığa, demokrasi kültürünü tehdit eden köktendinci harekete karşı yeni tezler üretirdi. ‘‘Ben siyaset adamının aldatmalarına kandığı için Türk halkının aptal olduğu nitelendirilmesine katılmıyorum. Bunun yerine 'Zeki bir psikopat herkesi kandırabilir' sözünün gerçeği daha iyi ifade ettiğine inanırım’’ derdi. Bu nedenle 'Lider kendisini aşabilir mi?', 'Anadolu Solu', 'Dünya Yöneten Güç' ve son olarak 'IMF'ye alternatif program' kitaplarını yazmıştı. Geçen yıl 15 Haziran'da bir kalp krizi sonucu yaşama veda etmişti. Dostları onu dün mezarı başında kitaplarını okuyarak andı. Bu kişi avukat Celal Toprakoğlu idi.
Biliyor musunuz?
KARTAL SSK Hastanesi'nde, siyasetçiler tarafından başhekimlerin sık sık değişmesi sonucu İSO belgesinin iptal edildiğini...
Biliyor musunuz?
MESAJ
PENDİK Güzelyalı Bağdat Caddesi, Tevfik Aydın Camii'nin yanındaki elektrik direğine 9.3.2003'te bir kamyon çarptı. Yıkılan direk daha sonra yerine kondu. Ama lamba 24 saat yanıyor. Üç aydır arıza olduğunu TEDAŞ'ın İçmeler ve Kozyatağı'ndaki binalarına bildirdim; şimdi de mühendisin raporunu bekliyorlarmış. Türkiye'de milli ekonomi böyle israf ediliyor.
Ömer KORKUT-PENDİK
ANKARA Üniversitesi'nde araştırma görevlisiyim. Bundan bir süre önce profesör maaşlarında ‘iyileştirme' adı altında artış yapılmıştı. Bunun diğer akademik personeli de içerecek şekilde devam edeceği söylenmişti. Şu ana kadar hiçbir gelişme göremedik. Maddi açıdan zor durumdayız. Ülkemiz genç beyinlerini yerlerde süründürerek mi bilim üretecek ve kalkınacak?