AOÇ talan ediliyor

ATATÜRK Orman Çiftliği ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’ teklifi üzerine bir şeyler söylemek istiyorum

16.7.2008 tarihinde TBMM’de saat 10.30’da gerçekleştirilen ve ana komisyon olan Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu toplantısına katılınmıştır. Toplantıya Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’nun da katılımıyla, Prof. Dr. Mehmet Sağlam Başkanlık etmiştir.

Bu toplantıda TEMA Vakfı adına söz alma talebimiz komisyon başkanı tarafından ’sadece komisyon üyelerine söz verilebileceği’ gerekçesiyle reddedilmiştir. Toplantıda, alt komisyonda geçen değişiklik önergeleri reddedilerek, kanun teklifinin tüm maddelerinin değişiklik yapılmaksızın kabulüne karar verilmiştir.

Aslında aynı kanun teklifi 17.11.2003 tarihinde de, Başbakan Erdoğan başkanlığındaki hükümet tarafından da ’Atatürk Orman Çiftliği Mülkiyetindeki Bir Kısım Arazinin Devredilmesine İzin Verilmesi Hakkında Kanun Tasarısı’ olarak TBMM Başkanlığına sunulmuş idi. Ancak o dönemdeki yoğun tepkiler üzerine anılan tasarı kanunlaşamamıştı.

O dönemdeki tasarıda dahi devir işleminin ’bedeli’ karşılığında yapılması öngörülmüş iken bu teklifte ’bedelsiz’ devir düzenlemesi getirilmiştir. Ayrıca Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu tarafından kabul edilen teklifin 2. maddesindeki düzenleme ile 31.08.1956 tarihli 6831 sayılı Orman Kanunu’na eklenen madde ile arazilerin GSGM’ye devrinden sonra bu alanların kiraya verilmesi durumunda, GSGM kira bedelinin %50’si, işletmeci tarafından da işletme hasılatının %2’si Orman Genel Müdürlüğü’nün özel bütçesine aktarılacaktır. Bu nasıl hazin bir tablodur ki, AOÇ Müdürlüğünün mülkiyetindeki bu arazilerinden gelirinden AOÇ hiç pay alamıyor ama Orman Genel Müdürlüğü ise aslan payını alıyor. Halbuki AOÇ Müdürlüğü devletten veya hükümetten hiçbir katkı almayan ve idamesini kendi gelirleri ile sürdüren örnek işletmelerden birisidir. Aslında burada temel amaç Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü’nün tüm gelir olanaklarını ortadan kaldırarak etkisizleştirmek ve bu arazileri iyi yönetilemediği ileri sürülürek talan edilmesine zemin hazırlamak amacıyla bütün gelir kaynakları yok edilmeye çalışılmaktadır. Aslında asıl yok edilmeye çalışılan yüce Atatürk’ün adı ve mirasıdır.

52’DEN 33 BİN DÖNÜME DÜŞTÜ

AOÇ
kurulduğunda 52 bin dekar olan (aslında Çubuk’taki araziler eklendiğinde çok daha büyüktür) arazi büyüklüğü tahsis, mülkiyet devri, protokol vs. yöntemlerle 33.478 dekara düşürülmüştür. AOÇ’nin 1925 yılında kurulduğundaki büyüklüğü ile günümüzdeki büyüklüğü bu tür yöntemlerle yaklaşık %70 oranında azaltılmıştır.

Aslında yapılması gereken Gençlerbirliği Spor Kulübü’nün üzerinde oturduğu 60 bin m2 alan ile (halen 356 YTL kira ödemektedir) Ankaragücü Spor Kulübü’nün üzerinde bulunduğu 66 bin m2 alanın (kira bedeli 4.000.YTL) sadece bu alanlarla sınırlı olmak üzere ve sadece spor faaliyetlerinin sürdürülmesi amacıyla tahsis edilmesidir. Bunun dışındaki alanların bu kanun kapsamına alınması yeni talanları da beraberinde getirecektir.

Konuyu, tüm halkımızın ve kamuoyunun bilgisine aktaracağınız ümidiyle saygılarımı sunarım.

Av. Süleyman ÇETİN- TEMA Vakfı Danışma Kurulu Üyesi

(Tel: 0212-425 83 11)

En iyi temizlik ekibine sahibiz

ÇÖP, İlaçlama ve Pazar’ (16.7.20007) başlıklı haberde yer alan sayın Ahmet Hattat’ın eleştirilerine ilişkin cevabı aşağıda sunuyoruz.

Sayın Hattat... Çankaya Belediyesi sadece Ankara’nın değil, Türkiye’nin çöp toplama konusunda en iyi çalışan belediyelerinden biridir. Gerek personel, gerekse araç filosuyla çok iyi organize olmuş bir temizlik ekibine sahibiz. Yine çöplerin geri dönüşümü konusunda Türkiye’nin en büyük Katı Atık Ara İstasyonu’nu kuran ve çöpleri ayrıştıran bir belediyeyiz. Çöplerin 21.00’de dışarı çıkarılması konusunda Çankaya’nın her apartmanına girdik ve uyarılarımızı bildirdik. Bu konuda üzerimize düşen her şeyi yaptığımıza inanıyoruz. Ama bunun aynı zamanda bir bilinç meselesi olduğunu ve uzun bir süreç sonunda istediğimiz noktaya ulaşabileceğimizin de farkındayız. Türkiye’de bir ilke imza atarak kağıt toplayıcılarını eğittik, onlara yer gösterdik ve onları çevre gönüllüsü yaptık. Bir takım aksaklıkların farkında olmakla birlikte bu projenin uzun vadede çok iyi bir sonuç üreteceğine inanıyoruz. 5 ayrı çevre ekibimiz, bütün bu süreci adım adım izliyor. Ancak tekrar tekrar belirtmekte yarar var. Temizlik bir bilinç ve medeniyet meselesidir. Bütün kurumlar ve yurttaşlar sorumluluklarının bilince olurlarsa ortada sorun kalmaz.

İlaçlama konusunda Çankaya’da girmediğimiz mahalle ve sokak kalmadı. Bugün Ankara’daki bütün belediyelerin toplamından daha fazla ilaçlama yapan bir belediye olarak söylüyoruz, ilaçlamaya ilişkin yapılan binlerce başvuruyu ivedilikle hallediyoruz. Bize açık adresinizi bildirirseniz size işleminizin yapılıp yapılmadığının cevabını verebiliriz. Ayrıca sinek ve her türlü haşereye karşı kullandığımız ilaçlar bakanlık tarafından onaylı ve çevreye hiçbir zararı olmayan ilaçlardır. Yine geceleyin yaptığımız ilaçlamada özel araçlar kullanarak gürültüyü önlüyoruz.

Çevre ekiplerimiz ve zabıta personelimiz gürültünün önlenmesi konusunda çok ciddi bir çaba içindedirler. Her ay yüzlerce işporta tezgahına ve seyyar satış yapan arabalara el koyuyoruz. Ancak bütün bunlar ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel yapısından bağımsız değildir. Sadece güvenlik önlemleriyle işportaya bitiremezsiniz. Fakat bunun arkasına sığınmıyoruz. Üzerimize düşeni her koşulda yapmaya devam ediyoruz.

Sayın Hattat, ilginiz ve sorumlu davranışınız nedeniyle size teşekkürlerimizi yolluyoruz. Yaptığınız eleştirileri her zaman göz önünde tutacağımızdan emin olabilirsiniz.

Çankaya Belediyesi Basın Yayın ve Halkla

İlişkiler Müdürlüğü
Yazarın Tüm Yazıları