Paylaş
Çiftliğin merkezi ‘Başkanlık Sarayı’nın bahçesine hızla dönüşürken yeni yollar nedeniyle her yer delik deşik edildi. Büyükşehir, Hayvanat Bahçesini ‘tema park’ yapacağım diye tutturmuş, orjinali değiştirmenin derdinde... AOÇ’de geçmişi yaşatacak ne varsa üstü örtülmek, unutturulmak isteniyor. Tarım arazileri yakın gelecekte yeni yolların kenarından başlamak suretiyle imara açılacak; görünen köy klavuz istemez! Çünkü hep öyle oluyor. Örneğin, Eskişehir Yolu’na alternatif olan bulvarın çevresi mantar gibi biten yapılarla doldu. Yoğunluk başladıkça rantçıların iştahı, doymak bilmez ölçüde artıyor.
Pik saatlerde trafikte olduğunuz yerde kalıyor, kısacık mesafeleri saatlerce gidemiyorsunuz. AOÇ Merkezi, ‘Saray’ın koruluğu ya da bahçesine’ dönüşünce giriş çıkış güvenlik gerekçesiyle kısıtlanır, çevre yoğun trafik nedeniyle kıpırdanamaz hale gelecek; o zaman vay haline bu kentin! Yok olan değerlerimizi ağızlar açık izlerken birileri babalarının çiftliğinde yapamayacaklarını yapıyor...
Gidişe dur demek için zaten çok geç kalınmadı mı?..
Metin ALTAY
Üç devrim yasasını unutma
“Bizler, 90 yıllık cumhuriyetin tüm kazanımlarının ışığında, farklılıklarımızı varsıllık olarak içselleştiren, acıyı ve sevinci yurttaşlık bilinciyle paylaşan, yaşamın her alanında yurttaşlık bilinciyle buluşmayı amaçlayan bireyleriz.
3 Mart 1924’te kabul edilen ve cumhuriyet tarihine ‘3 Mart Devrim Yasaları’ adıyla yazılan ‘Hilafetin Kaldırılması, Şer’iye ve Evkaf Vekâletinin Kaldırılması, Eğitim ve Öğretim Birliği Yasaları’yla halk egemenliğinin olmazsa olmazı olan laikliğin toplumsal temelleri atılmış; yurttaşlık bilincimizin kökleşmesi sağlanmıştır.
Uzun zamandır inanç ve köken farkımızı kullanarak siyaset yapanlar, 90 yıllık cumhuriyetle hesaplaşmaktadır. Atatürk’e, laik cumhuriyeti kuranlara ve tüm aydınlanmacılara akıl, bilim ve ahlakdışı saldırılar yoğunlaşmaktadır. Bu kötü gidişin ilk kurbanları olan kadınlar ve çocuklar kullanılarak cumhuriyetin tüm değerleri birer birer silinmektedir. Eğitim ve gelir düzeyi düşürülen halkın yurttaşlık bilinci yok edilerek bireylere “kul” gömleği biçilmektedir. Ulusal bayramların yasaklanması; yargı bağımsızlığının yok edilmesi; üniversitenin susturulması; “4+4+4’lük ucube”yle eğitimin dinselleştirilmesi; kız çocuklarını toplumsal yaşamdan koparacak sinsi tasarılar yapılması; basın yayının etkisizleştirilmesi; gericiliğin aklanması; sanatın “muhafazakârlaştırılması”; yayılmacının buyruklarıyla ülkenin savaşa sürüklenmesi; bu gidişin karşısında duran aydınların zindanlara tıkılması sürerken biz seyirci kalamayız!
Yurttaşlık bilincimizin ve kimliğimizin çiğnenmesine asla izin vermeyiz!
Gericiliğin ilk hedefi çocuklar ve kadınlardır. Ancak kadın erkek hepimiz, cumhuriyet devrimleriyle elde ettiğimiz kazanımları korumakta; aklın, bilimin ve sanatın ışığında geliştirmekte kararlıyız! İnanç ve köken farkımızın sömürülmesine izin vermeden, tıpkı Kurtuluş Savaşında olduğu gibi yurttaşlık bilinciyle kenetleneceğiz!
Artık, bu gidişe sessiz kalmamak ve karanlığa karşı tüm ‘Haklarımız İçin yurttaş buluşması’ bir zorunluluk olmuştur! 3 Mart 2013 saat 13.00’te, Ankara’nın Tandoğan Meydanında buluşacağız! Tüm yurtseverleri, cumhuriyet, bağımsızlık, laiklik için; çağdaş, bilimsel eğitim için; adalet ve demokrasi için; savaşa ‘hayır’ demek için; bilim ve sanat için; her yaştaki çocuklarımız, kadınlarımız, engellilerimiz için; emek ve emekçi için; emekliler için; insanca yaşamak, hakça paylaşmak için; yok pahasına satılan yeraltı ve üstü zenginliklerimiz için; ormanlarımız, kuşlarımız, ırmaklarımız için; derelerimiz gibi kurutulan tüm değerlerimiz ve ulusal onurumuz için ‘Üç Devrim Yasası’nın kabulünün 89. yıldönümünde Ankara’da el ele, omuz omuza olmaya bekliyoruz!”
KISA... KISA...
Şair-Yazar Ahmet Özer bugün 12.00-13.00 arası Atatürk Kültür Merkezi alt kat salonda vereceği konferansla birlikte kitaplarını imzalayacak.
Paylaş