Anlaşılmaz bir satış

KISA bir süre önce birkaç ekspertiz Ankara’nın Kazan ilçesindeki emlakçıları tek tek gezerler.

Bunca gayretlerinin sebebi Maliye Bakanlığı’nın Ankara ili, Kazan ilçesi, Orhaniye Mahallesi 2691 ada 3-4-5-6 parselde mevcut bulunan ve toplamda yaklaşık olarak 270.000 m2’lik büyüklüğe sahip olan arsasının (Yani kamuya ait bir arsanın) satış değerini tespit etmek. Ekspertizlerin değer tespiti yaparken hangi rakamlara ulaştıklarını bilmiyorum ama aynı bölgede bizim yaptığımız araştırmalarda söz konusu arsanın M2 değerinin 120 ile 150 YTL arasında bir fiyatla değerlendiğini ve bu değerlemenin toplamda 30 ile 40 milyon YTL arasında bir fiyata tekamül ettiğini tespit ettik.

Ankara-İstanbul yoluna cepheli olan arazi sanayi arsası olduğu için birçok yatırımcı için cazip bir yatırım alanı... Bu yüzden taliplisi çok, alıcısı bol bir bölge. Yani bizlerin dudağını uçuklatan 30-40 milyon YTL gibi rakamları vermeye hazır birçok sanayici var.

RAYİÇ DEĞERİ 30 MİSLİ DÜŞÜK

Aslında işin adil olanı Maliye Bakanlığı’nın bu arsayı ihaleye çıkarıp, nam-ı değer ’şeffaf devlet’ modeline uygun bir satış yapmasıydı. Maalesef hiç de öyle olmadı. Devlet bu 30 milyon YTL’lik araziyi m2’sini 6 YTL’den yaklaşık 1.62 milyon YTL’ye yani değerinin tam 30 misli altına bir firmaya tahsis ederek direk satış yaptı. Aynı bölgede E-5 yoluna cephe olmayan, bu arsalarla kıyası olmayacak derecede kıymetsiz olan Kazan Belediyesi’ne ait arsaların m2’si 60 YTL’den vatandaşa hisseli satış yapılmaktayken; yine aynı bölgede tarla vasfındaki araziler bile asgari 50 YTL m2 değerine sahip iken; Kazan Belediyesi’nin en düşük emlak beyan değeri bile 20 YTL iken bu bölgede bu fiyatları nasıl tespit ettikleri oldukça merak konusu.lmesinde hiçbir sakınca yoktur diyecek ve bu tahsisin yatırım amaçlı olduğunu, hukuken de bunun önünde bir engel olmadığını izah edecektir.

Yapılan araştırmalarda gördük ki, bu arsalar sanayi arsası ve bu arsaların üzerine yaklaşık 135.000 m2 kapalı saha yapılabiliyor. Bayındırlık birim fiyatlarıyla değerlendirdiğimizde bu arsayı kim alırsa alsın zaten asgari 50-70 milyon YTL yatırım yapacağı tarafımızca tespit edilmiştir. Dolayısıyla yatırım amaçlı tahsis de kamu malını yok pahasına elden çıkartmanın bahanesi olamıyor.

O bölgede yatırım yapmak isteyen sanayici işadamlarıyla yapacağınız görüşmelerde bu tahsis fiyatlarının 10 katı fazlasına, aynı yatırım şartlarını yerine getirmek üzere onlarca kişinin hazır olduklarını göreceksiniz.

DEVLETİN MALI DENİZ Mİ

Yahu bu devletin malı deniz mi? Bu insanların hakkı kul hakkı değil mi? Tek nüsha kağıt parçasıyla bunca insanın hakkına nasıl tecavüz edilebilir. Bu nasıl insanlık? Bu nasıl Müslümanlık? Siz bilmez misiniz ki Peygamber efendimiz kamu hakkı yiyenin cenaze namazını bile kılmamış. Hep birlikte hatırlayalım Hayber seferi dönüşünde yola pusu kurmuş putperestlerin attıkları oklara hedef olan bir Sahabe öldüğünde olaya tanık olan diğer Sahabeler hemen şöyle konuşmaya başlarlar:

"Şehitliği mübarek olsun, ne güzel bir ölümle öldü" diye. Bunu duyan Sevgili Peygamberimiz (SAV) "Hayır o asla şehit olmamıştır. Allah’a yemin ederim ki, Hayber günü devlet-millet malından zimmetine geçirdiği bir gömlek, onu ateşten bir çarşaf gibi sarmıştır" der.

VEKİLLERE ÇAĞRI

Dinimiz, kamu malına haksız el uzatmayı affedilmesi çok zor günahlardan saymaz mı? Haram yemenin en tehlikeli şekli, kamu malını haksız yollarla yeme ve kamu malından çalmadır diye açıkça tarif edilmez mi?

Unutmayalım ki, bireysel kul haklarının sahipleri bellidir. Bu hakların ihlali, insanı belli kişilerin muhatabı yapar ve bu kişileri bulup haklarını iade etmek veya helalleşmek mümkün olabilir. Ama kamu hakları öyle değildir. Bu haklar insanı, milyonlarca insanın davacı olacağı sorumlulukların içine iter.

Ramazan’dayız... Buradan tüm siyasilere sesleniyorum. Ramazan’da soframıza oturarak siyaset yapmayın. Soframızdan çalmayın, çaldırmayın yeter. Murat ILIKAN

ASKİ, suda açma kapamayı seviyor

ASKİ, ödenmemiş faturası olan vatandaşın sularını önceden haber vermeksizin keserek vatandaşı mağdur ediyor. ASKİ’nin ödenmemiş faturası olsa bile vatandaşa önceden uyarı yapması gerekiyor. Ama bu uyarı yapılmadan sular hemen kesiliyor.

Faturasını hata sonucu ödememiş olan vatandaşın bile suyu hemen kesiliyor. Suyunun aniden kesildiğini gören vatandaş arıza olduğunu zannediyor. Ancak ASKİ arandığı zaman faturadan dolayı kesildiği ortaya çıkıyor. ASKİ’ye çağrıda bulunuyorum. Suyu kesmedene önce vatandaşı uyarın. Belki kesmeye gerek kalmaz. Yoksa 36 YTL’lik açma-kapama ücretini almak için haber vermeden kesiliyor. Vatandaş zor durumda bırakılıyor.

Bilal CUMHUR

GÜNÜNSÖZÜ

"Büyük insanlar için etik önemli, küçükler için de etiket"

(Claude Frison)
Yazarın Tüm Yazıları